Deprem tahmincileri

Antalyada hissedildimi bilmiyorum ama geçmiş olsun. Bir haber sitesinde okuduğuma göre 5 dakka içinde 3 deprem gerçekleşmiş. Faciaya adım adım gidiyoruz ve hala alınan bir önlem yok. İstanbulda durduk yere yıkılan bina gibi binlerce bina var. 5, 5.5 şiddetindeki bir deprem bile facia yaratabilir. Allah korusun.

Zitat von havatakip123

Deprem çantası kaç insanda var tartışılır enkaz altında kalırsak susuzluktan öleceğiz çare idrarimizi içmek olabilir

Deprem çantası nerede olacak biz çantaya ulaşabilecek miyiz deprem anında bu sorularin cevabı yok

Deprem anında ne yapılmalı hep anlatılır fakat yaşanmadığı için uygulanmaz buda eğitim anlayisinin olmaması

Şiddetli bir depremde kalkıp yürümek, kaçmak imkansız gibi. Konuya hakim arkadaşlar daha iyi bilir ama benim bildiğim en güvenli yere çömelip geçene kadar saklanmak olurdu...

Deprem çantasını kapı girişine portmantoya konulabilir (çabucak alabilmek için) Aracı olanların bağajda bulundurması daha iyi. Zira bildiğim kadarıyla deprem çantası göçük altında ulaşmaktan ziyade, deprem sonrasında eve girememe durumunda bize lazım olan eşyaları koymamız için gerekiyor.

Buyuk bir deprem aninda dengede kalip,kacabilmek neredeyse imkansizdir.(17 agustos 99 depremini yasamis biriyim).eger basarabiliyorsaniz,buyuk bir esysya tutunup,onunla sallanmali.hangi durumda olursak olalim,ana rahmindeki gibi vucudumuzu buzelim.tabi o kotu anda beynin durmayip,bunlari basarabilenlerede ayrica helal olsun.

Bu işin temelinde depremle yaşamak ona hazırlıklı olmak ve tatbikat var, Japonyada sürekli deprem tatbikatı yapılır ki vatandaştan yetkilisine herkes deprem anında ne yapacağını çalışır öğrenir kafasına yerleştirir..

Deprem anında çömelmek bir eşya ile sallanmak doğru yaklaşım değil bence, özellikle çamaşır makinesi gibi ezilip bükülse bile belli bir bükülmeden sonra yanında sağında solunda ufak yerler bırakan eşyaların yanına cenin pozisyonunda elleri ve kolları yüzü ve kafayı koruyacak şeklinde durmak en iyi yoldur.

Deprem çantası felan bence hikaye arkadaşlar deprem anında çantayı bırakın hareket bile çok zor ediyorsunuz. O anda herkezin aklına gelecek şey sağlam biyere kafanı koruyacak şekilde sığınmak. Örnek olarak 17 Ağustos depreminde deprem daha tam bitmeden merdivenlerden assagi kosarak inmiştik apartman olarak en tehlikeli şey tabi ozamanlar kimse adam akıllı deprem nedir bilmezdi. Depremin ilk 20 saniyeside evin içinde bi otarafa bi butarafa koşuşturup durmuştuk yani ne biyere saklanma ne bişe işte ozamanki cahilliğimiz.

Peki ya denizde yakalanırsak Benim eniştem denize açılmayı sever, sıcak ve kuru 17 Ağustos 1999 gecesi -evet ayrı bir sevda, o saatte - teyzemle beraber denizde sandal üstüne gezerken yakalanmışlar. Eniştem hep anlatır, o an iyiki kıyıya paralel turluyorduk diye. Bir adrenalinle sandalı kumlara çıkartıp denizden uzaklaşmak için koşmuşlar, Yalova kıyılarındaki binaların yıkılılşlını canlı canlı görmüşler. Denize açılmak da artık bir sevdadan çok korkuya dönüşmüş onun için.

o saatte sandal sefasida gercekten guzel olsa gerek..cok sicak bir geceydi evet..

Binalarimiza tam olarak guvenmedigimiz icin depremden cok korkuyoruz.gelismis ulkelerde deprem aninda bile kahkahalar atanlari gorduk bir cok videoda imrenmemek mumkun degil.bizimde o gelismislige ulasmamiz dilegiyle.

2017'deki 6.2 Midilli depreminde merkez üssüne 80 km uzaklığında olmamıza rağmen abartmıyorum 90 kiloluk ben evin içinde ayaktayken duvara tutunmuştum düşmemek için. 7'lik bir depremde yürümeyi geçtim ayakta durmak bile mümkün olmaz herhalde.

Zitat von Onur35

2017'deki 6.2 Midilli depreminde merkez üssüne 80 km uzaklığında olmamıza rağmen abartmıyorum 90 kiloluk ben evin içinde ayaktayken duvara tutunmuştum düşmemek için. 7'lik bir depremde yürümeyi geçtim ayakta durmak bile mümkün olmaz herhalde.

ayakta durmak mı ? 7,2 düzce depreminde yattığım çekyattan düşmüştüm bırak ayakta durmayı yattığın yerde yuvarlanırsın

Sevgili Arkadaşlar;

Bir kısım işlerimden dolayı foruma bakmak bile mümkün olmadı. Özellikle deprem konusunda da baya mesajlar yazılmış.

Bilinen fikirlerimi kısaca tekrarlamak istiyorum.

- Şarlatanlar harici, fay haritaları, geçmiş dönem istatistikleri, bilimsel yaklaşımlarla tahminler yapanlara, kamuyu paniğe sürüklemedikçe saygı duyarım.

Ama, bilimsel yöntemler harici tahminler, tahmin değil şarlatanlık ve rating kaygısıdır.

- Türkiye bir depremler ülkesi. Arabistan ( dolayısı ile Afrika) Anadolu platosunun altına girdikçe, bu kırılma ve depremlerin olması kaçınılmaz.

- Yine, Ege ve Marmara denizi çökeltiler sonucu oluştuğu için, bu bölgelerde depremler kaçınılmaz. Sadece dikkatli olunması gereken husus, Ege bölgesi

ağırlıklı olarak Volkanik faaliyetler kaynaklı oluştuğu için fay sistemleri yerel sistemler, ama Marmara denizi ve karaları hem Volkanik hem de KAF hattına

bağlı faylara sahip.

- Deprem konusunda önemli olan, depremi tahmin etmekden ziyade, yapı stoklarımızı depreme dayanıklı hale getirmek ve kontrol etmektir.

Gerisi tabirimi mazur görün, boş laftır.

Kolay gelsin, iyi forumlar

Zitat von Onur35

Birkaç gündür sürekli İzmir Körfezi - Çandarlı Körfezi - Midilli üçgeninde mikro depremler oluyor. Bakalım öncü mü göreceğiz.

Gediz grabenin kuzey kesimi (sarı fay) ege denizinin tabanına kadar uzanıyor ve açılma rejimini temsil ediyor normalde öyle bir fay yok ama o temsilen gösterilen o fay ve kırmızı fayda sürekli bi açılma var (çöküntü,çökelme) buda küçük depremleri beraberinde getiriyor. o bölgelerde olan büyük depremler ise yerel kırıklardan oluşan depremler özellikle gelenbe ve alaşehir tarafında doğrultu atımlılılarıda mevcut

Diyeceğime gelirsem geçende yazmıştım ege denizinde kuzey/güney uzantılı doğrultu atımlı bi fay mevcut (tam konumu belli değil resimdeki tahmini) ve deprem bilimcilerine göre bu fay 6.3lük midilli depreminden sonra aktifleşti. Son yıllarda meydana gelen manisa/gölmarmara,saruhanlı ve akhisar depremleri çandarlı ve dikili körfezindeki ufak kırılmalar hatta aliağa,menemen ve bergamada olan küçük depremler bize bu sarı fayın ( açılma rejiminin) hızlandığını gösteriyor 2017 midilli depreminden hariç,böylece şuanda devam eden mavi ile işaretlediğim bölgedeki mikro kırılmalar (hatta deprem fırtınaları) da anlam kazanmış olur..

Bölgedeki son 30gün içinde gerçekleşen kırılmalar;

24 şubat tarihli akhisar kırılmaları bu kırılmalardan önce büyük bi deprem olmadı bunu belirteyim ve şuandada bölgede mikro kırılmalar devam ediyor bu kadar sık olmasada;

Geçmişde bahsettiğin bölgedeki açılma rejiminden kaynaklanan yanal atımlı kırılmalar 5,6 büyüklüğünü geçmemiş

Tahmin edilen doğrultu atılımlı fay ise bence karaburunun üzerinden uzanıyor böylece 1949’daki 7.0lık depremde anlam kazanmış olur

Yani dediğin bölgelerde açılma rejiminden kaynaklı bi deprem meydana gelicekse bu depremin büyüklüğü 5-5,5 arasında doğrultu atımlı faydan kaynaklı kuzey/güney boylamında bı kırılma meydana gelirse 6,5-7,5 arasında olucak büyük ihtimal ben açılma rejiminden kaynaklı 5-5,5 arasındaki bi depremin yakın olduğunu düşünüyorum eğer akhisar tarafından bu değerde bi deprem meydana gelmezse..

Deprem Uzmanı O Faya Dikkat Çekti: 'Kırılırsa Kuzey Ege ve İzmir İçinde Çok Tehlikeli Olur'

Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Ayvacık depremiyle ilgili, 'Bu son deprem Ayvacık'taki 2 yıl önce olan depremlerden farklı olarak olarak ana fay hattı Bayramiç fayındadır.

Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Ayvacık depremiyle ilgili, "Bu son deprem Ayvacık'taki 2 yıl önce olan depremlerden farklı olarak olarak ana fay hattı Bayramiç fayındadır. Bunun anlamı; bu fay hattında potansiyel olarak şiddetinde potansiyel bir deprem söz konusudur. Bunun diğer tarafındaki ise Skiros çukurundaki Babakale fay hattı bir düğüm noktasıdır. Skiros fayı kırılırsa Kuzey Ege ve İzmir içinde çok tehlikeli olur" dedi.

Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Ayvacık'ta meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki depremi yorumladı. Ayvacık depreminin 2 yıl sonra tekrarladığına dikkat çeken Üşümezsoy, önemli uyarılar yaptı. Üşümezdoy, "Ayvacık depremi 2 yıl sonra yeniden tekrarlandı. Bunun anlamı nedir diye sorduğumuzda; Ayvacık'taki normal faylar iki büyük fayı birleştiren köprü faylardı. Bu faylardan biri karaya doğru giden Ayvacık'dan doğuya doğru Yenice'ye uzanan bir fay hattıdır" dedi.

"Skiros fayı kırılırsa Kuzey Ege ve İzmir içinde çok tehlikeli olur"

Üşümezsoy, "Bunun anlamı, bu fay hattında potansiyel olarak 6.5-7 büyüklüğünde potansiyel bir deprem söz konusudur. Uzunluğu ve fay hattının devamındaki depreme bakarsak, Yenicedepremi 7,2'lik bir depremle 1952 yılında kırılmıştır. Bayramiç-Avcılar kesiminde stres birikmiştir. 10 kilometre alanda 5'lik depremler olmaktadır. Bunlar önemli değildir; ama ileride kıracağı 500 veya bin kilometre karelik alanın kırılması açısından önemlidir. 500 kilometrelik bir alan yırtılırsa, 6.5 şiddetinde bir deprem bin kilometrelik bir alan yırtılırsa 7'lik depreme yol açar. Özetle söylersek; Ayvacık'taki Bayramiç'e doğru giden fay hattında daha bir ciddi depremi işaret etmektedir. Bunun diğer tarafındaki ise Skiros çukurundaki Babakale fay hattı bir düğüm noktasıdır. Skiros'dan gelen fay ile Kazdağları'nın kuzeyinden gelen Bayramiç fayının birleştiği doğuya giden noktada bir deprem yaparsa kesin 7'lik bir deprem yapar. Bunlarda gerek Bozcaada, gerekse Midilli hattında tarihsel depremler oluşturmuştur. İki yıl evvel Babakale düğümünde olan depremden, sonraki risk Foça; yani Midilli fayında olabileceğini vurgulamıştık. 6.2'lik deprem olduğu zaman fayın yarısı kırılmıştı. Skiros fayı kırılırsa Kuzey Ege ve İzmir içinde çok tehlikeli olur. Fay hatlarında küçük küçük yırtılmalar başlamıştır. Bir gün 6.5 veya 7'lik depreme yol açacaktır. Bu neticede kaçınılmaz bir süreçtir" şeklinde konuştu. - İZMİR

Kaynak: İHA

Bunları atma sebebim ayvacıkdaki depremin 2017’dekiyle benzer kırılma olduğunu söylediğim için deprem ana fay üzerinde olmuş afad’ın çözümlemesindede net şekilde belirtilmiş depremden sonra olan düşüncem (2017 benzeri) yanılmış oldu böylece;

Geçmiş haber 2018 mudanyada orta kol üzerinde ; Yalova Çınarcık'taki 4,5'lik depremle ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, olası bir 6,5 şiddetinde deprem için Bursa'nın Mudanya ilçesini işaret etti.

Yalova Çınarcık'ta bu sabah meydana gelen 4,5'lik depremin ardından Çınarcık'la ilgili korkutan bir uyarı geldi. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, depremin İstanbul ile alakasının olmadığını söyleyerek, olası bir 6,5 şiddeti üstü deprem için Mudanya'yı işaret etti.

17 AĞUSTOS DEPREMİNİ HATIRLATTI

İstanbul'dan geçen fay hattının 3 bölümünden 2'sinin kırıldığını hatırlatan Üşümezsoy; 17 Ağustos 1999 depreminin ardından Çınarcıkhattında artçı sarsıntıların olduğunu hatırlattı ve "O dönem bu fay hattında seri halde 4,5'lik deprem kümeleri oluşmuştu" dedi.

"İSTANBUL DEPREMİYLE ALAKASI YOK"

Marmara'daki fay hatlarını detaylarıyla anlatan Üşümezsoy; Çınarcık'ta meydana gelen depremle ilgili "Büyük İstanbul Depremiyle ilgili değil" yorumunda bulundu. Kuzey Anadolu Fay hattı için "Dönerek hareket ediyor. Bu yüzden stres biriktiriyor" diyen Profesör Üşümezsoy olası bir 6,5 şiddetinde deprem için ise Mudanya'yı işaret etti.

Sismik boşluk (hissedilir/büyük depremlerin oluş süresi geçen yerler) ;

Ekşi Sözlük te istanbul depremi ile ilgili bir senaryo paylasılmış. Okurken bile insanın içi ürperiyor , 1509 daki deprem de istanbulda 5000 kişi ölmüş o zamanki nüfusa göre korkunç bir tablo Günümüzde olacak olan depremde kayıp sayısı kaç olur tahmin etmek bile istemiyorum

https://seyler.eksisozluk.com/…mel-bir-felaket-senaryosu

Gerçekten de insan okurken ürperiyor, Allah hepimizi doğal afetlerden korusun inşallah.

tolgailgim Orada yazılanların kıyamet senaryosu tarzında olanlarına katılmasam da,büyük bir depremde bazı yazılanlar varki maalesef yaşanma olasılığı yüksek.

Bunlardan, Bu kaos ortamında enkaz altında kalanların durumu, suç ve yağma olasılığı, sağ kurtulmayı başaranların deprem sonrası vaziyeti maalesef yaşanılan durumlardır.

Büyük bir deprem sonrasında, bırakın çevremizi, kendi ailemizin ihtiyaç duyduğu insani yardımlara karşı dahi, hazırlıklı olanların sayısı çok çok azdır diye düşünüyorum.

yazilanlari okudum gerceklik payi yüksek. Ama muhalif bir yazı gibi bir yerlere dokundurmak vede yonetim sekli ile ilgili kısim yazinin bütün icerigini alıp götürmüş.

Gerçekten deprem meselesine önem verip, bu konuya ciddiyet göstererek bu kadar büyük depremlere dayanacak binalara sahip olan yerler var İstanbul'da. Şehrin ihtiyacı oralardan karşılanabilir zira bahsettiğim bölgeler hala ayakta duracaktır.

Bu arada her modern görünümlü yüksek bina depreme dayanıklı değildir, plaj kumunun üstüne sahil medeniyeti kuranlar var hem de zemin sıvılaşması diye bir gerçek varken. İsterseniz dünyanın en dayanıklı binasını dikin, yapının altında kum varsa sıvılaşma yüzünden Allah korusun yine yatabilir bina.

Zitat von Seyyah

tolgailgim Orada yazılanların kıyamet senaryosu tarzında olanlarına katılmasam da,büyük bir depremde bazı yazılanlar varki maalesef yaşanma olasılığı yüksek.

Bunlardan, Bu kaos ortamında enkaz altında kalanların durumu, suç ve yağma olasılığı, sağ kurtulmayı başaranların deprem sonrası vaziyeti maalesef yaşanılan durumlardır.

Büyük bir deprem sonrasında, bırakın çevremizi, kendi ailemizin ihtiyaç duyduğu insani yardımlara karşı dahi, hazırlıklı olanların sayısı çok çok azdır diye düşünüyorum.

Evet yazının içine biraz bilim kurgu katılmış olabilir. Ama gerçeklik payıda oldukça yüksek , Ben açıkçası Türkiye'nin yapı kalitesine pek güvenmiyorum özellikle istambulda bahsi geçen deprem olsa yıkılacak çok bina var. Mevcut nüfusun %1 hayatını kaybetse bu 150 bin kişi yapar. Özellikle sahil kenarlarına yapılan şu adalar manzaralı büyük binanar beni korkutmuyor değil

Zitat von tolgailgim

Evet yazının içine biraz bilim kurgu katılmış olabilir. Ama gerçeklik payıda oldukça yüksek , Ben açıkçası Türkiye'nin yapı kalitesine pek güvenmiyorum özellikle istambulda bahsi geçen deprem olsa yıkılacak çok bina var. Mevcut nüfusun %1 hayatını kaybetse bu 150 bin kişi yapar. Özellikle sahil kenarlarına yapılan şu adalar manzaralı büyük binanar beni korkutmuyor değil

Denizin dibine inşa etmek için kıyı-kenar çizgisi kuralını ihlal ediyorlar, sulara gömülürler artık ne diyelim..