Deprem Bildirim Konusu

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • Manisa dan daha tehlikeli Girit in hareketlenmesi ciddi takip edilmesi gerekiyor

  • Benim Ege ve KAF hakkında bir benzetmem mevcut. Ege'yi altı sürekli yanan klasik bir tencereye benzetiyorum. Fazla ısınıp sıkışma artıyor, tencerenin içi köpürüyor, köpürüyor ve taşarak çevresine zarar veriyor. Süre olarak sık, sürekli taşıyor fakat etki alanı kısıtlı.


    KAF ise benim için düdüklü tencere. İçinde ne olduğunu bilemiyorsun, altı yandıkça içerisi sıkışıyor, sıkışıyor ve şiddetli patlıyor. Süre olarak seyrek fakat patlama etkisi yüksek. Bütün mutfağı dağıtıyor.


    Girit yayı ise bambaşka tabi, orada ufak hareketlerde bile insan tırsıyor.


    Şiddet konusu ise tamamen insanoğluna bağlı, 5.5-6 büyüklüğünde bile binalarımızın yıkıldığını düşünürsek; bu benzetme sadece teorikte kalıyor. Tenceredeki yemek azıcık taşınca mutfak dağılıyor yani.

    Bara döda fiskar följer strömmen...



  • Allah korusun o Helen yayı çevresinde eğer bir deprem gerçekleşirse 8 civarında gerçekleşeceği söylüyor ramazan hoca

  • Keçelerde ki ufak sarsıntıdan sonra Ahmet Ercan'ın "Manisa'da ki depremlerin etkisiyle Balıkesir'de 6 ve üzeri bir deprem olabilir" açıklaması geldi aklıma.

    Code
    2.2  -.-   KECELER-GONEN (BALIKESIR)

    O bölge de risk altında ama şu herhangi bir yerde olan mikro depremleri son zamanlarda olan depremlerle bağdaştırmak yanlış

  • Sadece şunu söyleyeyim rahatlama ( avunma) açısından.

    Girit ya da Helen yayı bir dalma - batma zonu. Burada olan depremin mutlaka etkisi olsa da, mesela KAF veya DAF gibi yatay kayma hareketleri "sağ" yönlü olmak kaydıyla, sol yönlü hareket eden kolları da vardır.

    DAF ise yaklaşık 600 km boyunda sol yönlü ve doğru atımlıdır.


    Yani DAF ve KAF oluşturdukları depremler olarak hem derinlik, hem daha çok karada olmaları hem de yatay atımlı olmaları sebebiyle büyüklük olarak

    Helen fayından ufak ama şiddet ( yıkım gücü ) olarak daha şiddetli depremler üretebilmektedir.


    Tekrar Helen yayına gelirsek, burada çok derin bir dalma - batma zonu vardır. Fayın etkisi mutlaka kötü - kalitesiz yapılar için hasar etkisi

    yaratan yaratacaktır. Ama korkutucu olan Akdeniz - Ege sahillerindeki Tsunami etkisi olacaktır.

    Tabi bu dediklerim Yunanistan için de geçerlidir.

  • hocam tsunami icin Misir ve Libyayida ekleyebilirmiyiz?

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • O bölge de risk altında ama şu herhangi bir yerde olan mikro depremleri son zamanlarda olan depremlerle bağdaştırmak yanlış

    Her hareketli riskli alanlarda ki bir mikro deprem önem arz eder ve arkadaş son zamanlarda olan depremlerle bağdaştırmamış lütfen yazıyı yazmadan önce üstünden geçin.

  • Elazığ ve manisa depremlerinden çıkarılacak çok önemli bilgiler ve sonuçlar var. Sosyal medyada görüyorum elazığ depremini 99' depremiyle kıyaslayanlar var.

    99 Depremine kıyasen ( Van depremi dahil kıyaslamak imkansızda ) Ülkemizle alakalı çıkan bazı önemli sonuçlar;

    1-Ülkenin en batı kesimleri ile doğudaki illerimizin yapı stoklarının ilçe merkezleride dahil özellikle kırsal alanlarda pek bi farkı yok.

    2-99'depreminde teknoloji ve haberleşme bile çok kısıtlıydı ,gece yarısı ülkenin neredeyse tamamı sallanmasına karşın ,ne depremin merkez üssü ,nede yıkım hakkında özellikle biraz daha uzak illerde bir bilgi akışı yoktu. Yıkım sabah hava aydınlanınca ortaya çıkmıştı (116 bini geçik tam yıkık 350 bin'den fazla yapıda ağır hasar). Elazığ depreminde saatler içinde bütün bölgeye yardım ulaşırken, yıkılan binanın nispeten az veya boş olması enkaz altında kalanlara çabuk ulaşılmasını sağladı. 99'depreminde çoğu bölgeye yardım bile gitmedi gidenlerde 48 saat sonra gidebilmişti. Bu yüzden arama/kurtarma çalışmalarında teknoloji,haberleşme,ulaşımında ilerlemesiyle ciddi gelişme var.


    Buna karşın depremin meydana getirdikleriyle değerlendirdiğimizde;

    1- 6.8Mw'lik bir depremin 0.29g gibi ivmeyle atlatılması büyük şans, Bu ivmeyle bile yıkılan ,ağır hasarlı evlerin olması ise ülkenin yapı stoğunda gram gelişme olmadığının kanıtı, 0.5g de bölgenin yarısı yıkılabilirmiş tamamen yıkılan köyler zaten mevcut.

    2- Tarihsel depremlerin yeri net olarak saptanamıyor bir kez daha ortaya çıktı.

    3-Segmentasyon ayrımlarında büyük oranda başarı olsada %100 geçerliliği yok,Büyük ihtimal Varsayımlar üzerinden gidiliyor tahminim, Bu durumda Sivrice/pütürge segmenti kendi bildiğini okumuş görünüyor.

    4- Segmentin kendi içinde yaptığı atımlarda ciddi fark var doğanyol/pütürge arasındaki kesim kırılmamış görünüyor. Pütürge segmenti'nin kendi içindede segmentlere ayrıldığının kanıtıdır. Yine varsayım üzerinden 22-25km uzunlukta bir segment olduğunu düşünürsek (belkide daha fazla) ve aynı atımı yapacağını varsayarsak yeni bir 6.8>M>6 arasında bir depremin meydana gelme olasılığı çok yüksektir.


    Depremlerde şuan için (ülkemiz bazında) artış var diyemeyiz istatistikler ortada bunlar tam zamanlı gerçekleşecek diye bir şey yok 1 ay içinde 3 depremde meydana gelebiliyorken, ciddi bir deprem olmadan geçtiğimiz yıllarda mevcut.


    Dünkü küba depreminde'de görüldüğü üzere doğrultu atımlı faylarda ciddi bir tsunami olmuyor. tsunami yaratan depremler ters fay dediğimiz bindirme bileşenli (yükselim) gerçekleşen depremlerde görülüyor. Benzer büyüklükteki (7.8M) 2018 Endonezya/palu depreminde ciddi tsunami olmuştur.


    Akdeniz merkezli uzun zamandır (istatistiksel süre doldu) +7M deprem meydana gelmiyor geçmiş depremleri baz aldığımızda akdeniz'in herhangi bir yerinde +7M deprem olma ihtimali çok yüksektir. Bu depremler kıyılarımıza çok yakın olmadığı sürece hasar yapmazken küçük çaplı tsunamiler görülüyor (kayıtlara göre) bunlar çok uzak tarihli depremler değildir .

  • Belki görmüşsünüzdür ama görmeyen arkadaşlar için paylaşmak istedim..


    Bu sistemi her yapıya zorunlu hale getirmeleri gerekli bence..


    YAŞAYANLAR, ÖLÜLER BİRDE DENİZCİLER VARDIR.

    Einmal editiert, zuletzt von Capt. Sezer ()

  • Belki görmüşsünüzdür ama görmeyen arkadaşlar için paylaşmak istedim..


    Bu sistemi her yapıya zorunlu hale getirmeleri gerekli bence..


    çok anlamam bu konulardan ancak sadece gözlemleyerek, binanın üst katlarında 3.1 şeklinde hissedildiğini düşünmüyorum video'nun 2.19 unda kapının nasıl sallandığına ve bazı çalışanların paniğine göre en az 5'lik bir deprem hissedilmiş gibi geliyor.


    Ayrıca mimarın dediği doğru ise aşağıda hissedilen depremi 1/4 oranın'da azaltıyor diyor. 6,8'in 1/4'ü 1,7 eder.

    6,8 den 1,7 yi çıkarsak 5,1 kalıyor.


    3,1 nerden çıktı anlamış değilim. Ancak tamamen hayat kurtaran bir sistem kesinlikle her binaya zorunlu olmalı evet maaliyeti çok yüksek ama ülkemiz en çok deprem gören ülkelerden biriyken bunun maaliyeti düşünülmemeli.

  • BanderSnatch Dediklerinizin hepsine katılıyorum, bahsettiğiniz kapının nasıl salladığını da gördüm, insanların paniğini de, ama dediğiniz gibi her ne kadar maliyeti yüksekte olsa bir insan hayatı için bunun maliyeti düşünülmemeli..

    YAŞAYANLAR, ÖLÜLER BİRDE DENİZCİLER VARDIR.

  • PergamoN hocam ortalama ne kadar ivme büyüklüğü bina yıkımına yol açar? Birde bu ivmeye etki eden unsurlar nedir? Yani 6.8Mw'lik bir depremin 0.29g ivme olmasının sebebi nedir? Normalde cenk yaltırak hocanın ivme haritalarından yola çıkarsak bu büyüklükte depremlerde ivmeler daha yüksek oluyor diye biliyorum.

    Mustafa Kemal ATATÜRK 1881-19∞

  • PergamoN hocam ortalama ne kadar ivme büyüklüğü bina yıkımına yol açar? Birde bu ivmeye etki eden unsurlar nedir? Yani 6.8Mw'lik bir depremin 0.29g ivme olmasının sebebi nedir? Normalde cenk yaltırak hocanın ivme haritalarından yola çıkarsak bu büyüklükte depremlerde ivmeler daha yüksek oluyor diye biliyorum.

    0.35-0.4g’den sonra hasar başlıyor dünya genelinde.Daf,kaf gibi uzantılarda beklenen maximum ivme büyüklükleri 0.5-0.7g ye kadar çıkıyor.

    İvmeye etki eden en büyük etken depremin büyüklüğü olmakla birlikte zeminin yapısıda çok önemli.

    6.8Mw’nin ivmesinin düşük olmasında zemin etkili oldu gibi görünüyor.