Ülkemizi Etkileyebilecek Sistemler

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)

  • Kasımdan vazgectınız demek...e görunende o zaten..aralık umarım aralık gibi geçer...hayırlısı herşeyın..


    Hayır.Ben vazgeçmedim..Zaten güncellemede yapmadım.En son 22 Kasım'da bıraktım zaten :)

  • Sevgılı semıh 22 sınıde guncelleyeceksın maalesef..olsun kısın baslamasına daha cok var...erken gelen kıslar cogu zaan bıze yaramaz zaten..ben bunu bilir bunu soylerım hep:)


  • Şu anda termik kökenli yüksek basınç merkezlerinden esen rüzgârlar doğu kökenli. Yani kutup rüzgârları dediğimiz sürekli rüzgârlar daha aktif. Bu durumda okyanusların batı kıyılarına soğuk havaların inme olasılığı daha yüksek. Bu ne demek? bu şu demek Atlantik okyanusunun batı kıyıları yani Doğu Amerikaya soğuklar akarken aynı Atlantiğin doğu kıyılarında daha ilık havalar olacak demek. Aynı şekilde Pasifik okyanusunun doğu kıyıları olan batı amerika ilıkken, batı pasifikteki uzak doğu'nun kıyı ülkeleri soğuk olacak demek.


    Ne varki; kutup rüzgârları etkinliğini bir müddet zayıflatacak. Bu sefer dinamik yüksek basınç merkezleri batı sektörlü rüzgârlarla okyanusların doğu kıyılarını soğutmaya başlayacak. Bu durumdada Türkiyeye kuzeyden gelecek sert salınımların önünün açılma ihtimali yükselecek. Ancak şu da varki aynı batılı rüzgârlar güneybatıdanda sistem getirebilir. Okyanusal su sıcaklıklarında makas çok fazla açılırsa yani negatiflik fazla kaçarsa sistemlerin güneybatıdan gelme ihtimalide yükselir. Şu anda sibirya bölgesinde ve kuzeyde kar örtüsünden dolayı ağır bir hava var. Ağır hava her zaman inicidir. Ve batı avrupada hemen hemen yaz boyu süren azor hâkimiyetinden dolayı okyanusun doğu kıyısına hep ılık ve güneyli hava akımlari egemen oldu. Ilık hava yükselmeye meyillidir. Gerekli şartı bulduğu zaman onu tutacak soğumayı bulduğu zaman deli gibi alçak basınç ağları örer. Şu anda kutup rüzgârları yükselen ılık havayı tutuyor ve alçak basıncı derinleştiriyor. Bu durum tahmini olarak bir süre daha devam edecek ne zamanki batı avrupada su sıcaklıkları normaline yaklaşır o zaman hava ağırlaşıp çöker yani azor hakim olur. Aksi taktirde süreç sanılandan uzun sürebilir.

    Ayın 17 sinde (ekim)bu başlık ilk açıldığında yazmış olduğum yazı. Yazının son cümlesini dikkatle okuyun süreç sanılandan uzun sürebilir demişim. Süreç sanılandan hayli uzun sürdü. Artık Türkiye coğrafyasını tahmin etmek zor değil. Bilimsel anlamda ileri gitmezsek, bu sürecin sebeplerini araştırmazsak, her geçen yıl dahada kötüye gidecek. BU gelmeyen ve ötelenen sistemler doğanın çok ciddi bir ültimatomudur Türkiye adına. Geçmiş yıllarda amatör tahminciler arasında üretilen birçok teori ve klişe sözler artık etkinliğini kaybediyor. Ao şöyle olursa şurası söyle olur, Nao şöyle bize yarar söylemleri tüm vesaiyetini kaybetmiştir. Ao kara yüzeyindeki ve kara atmosferindeki ağır karbonik gazları tahmin edemez. Bu gazların tetiklediği yüksek basınç alanları genişlerse tüm Ao Nao çöpe gider. Türkiyeye inmezde gider İtalyaya iner. Çünkü İtalyan doğasının kıymetini biliyor geliyor Pirelli fabrikasını Türkiyeye kuruyor, kendi havasını tehdit edecek bütün argümanları ülkesinden uzaklaştırıyor. Eee doğruya doğru sistemin inmesini hakediyorlar. Doğaya ve insana sahip çıkarak. Ben sistem olsam bende İtalyaya ispanyaya inerim. Adamlarda müthiş bir doğa bilinci var. Papasından kardinaline adam doğayı korumayı farz yapmış. Bizde hala yol yapılacaksa ağaç kesimi mübah, havaalanı yapılacaksa ağaç kesimi mübah diyen diyanet işleri var. Sebebide insanlığa faydalı girişimler olmasıymış. Türkiyede İsmet İnönü döneminin sonlarına kadar olan dönemle sonrasını bir araştırın Ormanlık alanlar ne hızda azalmış. İstanbulun 1960 da nüfusu 1.5-2 milyonmuş. 1950 de 1 milyon. Gelen kapitalist destekli yöneticilerin doğayı ne hızla tükettiğinin farkına dahi varamıyoruz. Nüfusu şehirlere yaymak yerine kendilerine savaşacak ölecek eleman yetiştirmek uğruna İstanbulda konuşlandırmış nüfusu. Bir yerde iş arayan ne kadar çok olursa nüfus ne kadar çok olursa ucuza çalışacak köleler o kadar kolay bulunur sevgili dostlar. Bu kapital ekonominin mantığı. Ve en çok gelişmemiş ülkelerde iş yapar bu mantık. Doğayı tahrip ettirirler bu bağlamda. Kaynakları hızla sömürürler, sisteme hizmet etme potansiyeli bulunan bütün doğal alanlar gönül rahatlığıyla iktisadi teşebbüse dönüştürülebilir bu düşünce yapısında. Bu yaşadığımız günlerin hesabını modellere endekslere sormak yerine oturup sakin kafayla düşünün bi biz ne yapıyoruz biz neyi destekliyoruz diye? Doğayı korumayanlara neden tepki koymuyoruz habitatları bitirenlere neden duruşumuzu sergilemiyoruz diye. Karadenizli kardeşim göç etmeyin İstanbula. Köydeki doğal yaşamı bırakmayın. sizin bıraktığınız coğrafyada yavaş yavaş doğa tahribatı başladı, yakında karadeniz dahi kurak bir bölge olacak lütfen bilinç.

  • Ayın 17 sinde (ekim)bu başlık ilk açıldığında yazmış olduğum yazı. Yazının son cümlesini dikkatle okuyun süreç sanılandan uzun sürebilir demişim. Süreç sanılandan hayli uzun sürdü. Artık Türkiye coğrafyasını tahmin etmek zor değil. Bilimsel anlamda ileri gitmezsek, bu sürecin sebeplerini araştırmazsak, her geçen yıl dahada kötüye gidecek. BU gelmeyen ve ötelenen sistemler doğanın çok ciddi bir ültimatomudur Türkiye adına. Geçmiş yıllarda amatör tahminciler arasında üretilen birçok teori ve klişe sözler artık etkinliğini kaybediyor. Ao şöyle olursa şurası söyle olur, Nao şöyle bize yarar söylemleri tüm vesaiyetini kaybetmiştir. Ao kara yüzeyindeki ve kara atmosferindeki ağır karbonik gazları tahmin edemez. Bu gazların tetiklediği yüksek basınç alanları genişlerse tüm Ao Nao çöpe gider. Türkiyeye inmezde gider İtalyaya iner. Çünkü İtalyan doğasının kıymetini biliyor geliyor Pirelli fabrikasını Türkiyeye kuruyor, kendi havasını tehdit edecek bütün argümanları ülkesinden uzaklaştırıyor. Eee doğruya doğru sistemin inmesini hakediyorlar. Doğaya ve insana sahip çıkarak. Ben sistem olsam bende İtalyaya ispanyaya inerim. Adamlarda müthiş bir doğa bilinci var. Papasından kardinaline adam doğayı korumayı farz yapmış. Bizde hala yol yapılacaksa ağaç kesimi mübah, havaalanı yapılacaksa ağaç kesimi mübah diyen diyanet işleri var. Sebebide insanlığa faydalı girişimler olmasıymış. Türkiyede İsmet İnönü döneminin sonlarına kadar olan dönemle sonrasını bir araştırın Ormanlık alanlar ne hızda azalmış. İstanbulun 1960 da nüfusu 1.5-2 milyonmuş. 1950 de 1 milyon. Gelen kapitalist destekli yöneticilerin doğayı ne hızla tükettiğinin farkına dahi varamıyoruz. Nüfusu şehirlere yaymak yerine kendilerine savaşacak ölecek eleman yetiştirmek uğruna İstanbulda konuşlandırmış nüfusu. Bir yerde iş arayan ne kadar çok olursa nüfus ne kadar çok olursa ucuza çalışacak köleler o kadar kolay bulunur sevgili dostlar. Bu kapital ekonominin mantığı. Ve en çok gelişmemiş ülkelerde iş yapar bu mantık. Doğayı tahrip ettirirler bu bağlamda. Kaynakları hızla sömürürler, sisteme hizmet etme potansiyeli bulunan bütün doğal alanlar gönül rahatlığıyla iktisadi teşebbüse dönüştürülebilir bu düşünce yapısında. Bu yaşadığımız günlerin hesabını modellere endekslere sormak yerine oturup sakin kafayla düşünün bi biz ne yapıyoruz biz neyi destekliyoruz diye? Doğayı korumayanlara neden tepki koymuyoruz habitatları bitirenlere neden duruşumuzu sergilemiyoruz diye. Karadenizli kardeşim göç etmeyin İstanbula. Köydeki doğal yaşamı bırakmayın. sizin bıraktığınız coğrafyada yavaş yavaş doğa tahribatı başladı, yakında karadeniz dahi kurak bir bölge olacak lütfen bilinç.

    Zaten yakında Türkiye yaşanılmaz bir yer olur. :31582 Neden. :S Bu şeyler doğa meleğinin elinde yani Mikail.Ve de Allah'ın ama Allah Türkiyeyi susuz aç koymaz.Müslümanız elhamdülillah.Elin inançsızının pek almaması lazım.Ama Allah neden veriyor öbür tarafta manzeret etmesinler diye

  • Aksam modelinde soguklar genelde orta ve bati avrupaya kaymis.yani endeksler negatife gider diyor.bende bunu bekliyodum.bu endeksin notre cikisinin kasima yetismesini umuyorum..


  • Sevgılı semıh 22 sınıde guncelleyeceksın maalesef..olsun kısın baslamasına daha cok var...erken gelen kıslar cogu zaan bıze yaramaz zaten..ben bunu bilir bunu soylerım hep:)


    Dogru yarin 25 kasima kadar olan donemi guncelleyecegim.ancak kasimi bitirmedim :) 25 kasimdan sonrasi belli deil.ki avrupaya guzel soguklar iniyo.bizede dusebilir kismet..

  • En kotu senaryo negatife inen ao ve nao nun 11 aralik hadi maksimum 15 aralik olsun.notre yonelmesi lazim.olaki yonelmezse isler yas demektir.kameralardan ingiltereyi izler dururuz..tabi bu kucuk ihtimal ama aklimizin bi kosesinde dursun.genel beklentim 2004 kisi.

    Einmal editiert, zuletzt von Hava_Forum ()

  • Şevket Göke çok atıp tutan oldu ama adam gayet inandıklarını söyledi, diğer türlü insanları sonsuz bir umuda hapsetmek çok büyük vebaldir. Hoşlanmasakta gerçekleri söylemek her zaman yeğdir. Adım adım gitmeliyiz bu sorunun nedenlerini irdelemeliyiz sürekli tarihleri tehir ederek olmaz bu işler. Anı analiz etmeliyiz.

  • Basınç tablolarına bakınca İtalyaya kadar gelen sistemler sonrası sanki Batıdan doğuya değil doğudan batıya geriye gitmeye başladı kıyamet alameti olsa bu kadar olurdu herhalde :D

  • Cfs aralıkta Türkiyeyi donduruyo :D ama 7 günden uzun vadeli tahminlerin tutma ihtimali düşük olduğu için ümitlenmiyorum :(


  • Basınç tablolarına bakınca İtalyaya kadar gelen sistemler sonrası sanki Batıdan doğuya değil doğudan batıya geriye gitmeye başladı kıyamet alameti olsa bu kadar olurdu herhalde :D


    ESPİRİ yapayım derken doğruya değinmişsin, Zira Rasulûllâh Sallallahu Aleyhi VeSellem efendimiz bir hadisi şeriflerinde "Mevsimler şaşırdığı zaman kıyameti bekleyiniz" buyurmuştur... Mevsimlerin birbirini şaşması kıyamet alametlerindendir... Ama hemen "bu yüzyılda mı kopacak" diye korkmayın... Bu yüzyılda kopmayacağı kesindir. Zira Hadisi Şeriflerde belirtilen diğer alametlerin çoğu henüz çıkmadı...


  • ESPİRİ yapayım derken doğruya değinmişsin, Zira Rasulûllâh Sallallahu Aleyhi VeSellem efendimiz bir hadisi şeriflerinde "Mevsimler şaşırdığı zaman kıyameti bekleyiniz" buyurmuştur... Mevsimlerin birbirini şaşması kıyamet alametlerindendir... Ama hemen "bu yüzyılda mı kopacak" diye korkmayın... Bu yüzyılda kopmayacağı kesindir. Zira Hadisi Şeriflerde belirtilen diğer alametlerin çoğu henüz çıkmadı...

    Dünya üzerinde müslüman olmassa kopar.Mevsimler şaşırdıysa bir Türkiye'de öyle şu an ama Allah işini bilir.Ona sığınalım.