Esas sorun ,tarımda kullanılan su miktarıdır.
Damla sulama yöntemi dahil tarımsal üretimde mümkün olan tüm su tasarrufu tedbirleri uygulanmalıdır.
Merak edenler için: http://www.suvecevre.com/edergi/19/139/36/
2021 Türkiye Susuzluk Tehlikesi
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
-
-
Kesinlikle tarım'da ciddi kısıtlamalar uygulanmalı.
-
bilinçsiz sulama yüzünden türkiyedeki tüm göller ve özelikle Akdeniz bölgesindeki göller yöresindeki tüm göler tehlike altında salda burdur beyşehir eğirdir göllerinin 40 sene önceki fotoğraf larına bakın ve günümüzdeki alana bakın kuraklık ta lüks edindce birşeyler yapılmassa önümüzdeki yıllarda suzuluk kaçınılmaz nüfus artıyor ve su tüketimide artıyor Türkiye ye GAP porojesi gibi porojeler yapılması gerekiyor yağan her damla yağmur bizim hayatımız su hayattır ve en önemlisi Rsabbim yar ve yardımcımız olsun
-
önerilerinizle içme suyuna kavuşuruz ama bu sefer tarımsal ürünlere hasret gideriz. son teknolojilerle topraksız tarım yapılıyor ama susuz yapılmıyor maalesef. yanlış anlaşılmasın su krizi hakkında bişeylerin yapılması gerekiyor ama bu son dakikada bir yerin suyunu kesmekle olmaz.
ülkemizin iklim değişikliğinden etkileneceği ve git gide yağış ortalamasının düştüğünü 2020de öğrenmedik. yıllardır bilinen bir olay ve bu önlemlerin yıllar önceden ciddi bir politika çerçevesinde alınması gerekiyordu. şimdi son dakikada şehirlerde içme suyumuz yok diye kırsaldaki tarımsal ürün yetiştirenlere suyu az verelimle olmaz bu iş. zaten kuraklıktan birebir etkilenen kesime birde sana su vermiyoruz demek haksızlık olur.
bu bir ülke meselesi suyu sadece bitki tüketmiyor herkes tasarruf yapacak. özellikle stklar ve kamu kurumları bu konuda bilinçli ve örnek olmalı. sağa sola afiş yapıştırıp sonra çarşıyı köpükle suyla yıkamakla olmaz bu iş. itfaiye aracıyla durduk yere yolları sulamakla da olmaz.
ilk önce belediyeler yukarıda bahsettiğim su israfından ve park ve bahçelere harcadıkları su tüketiminden vazgeçmeleri lazım. ve en önemlisi belli bir su tüketiminin üzerindeki su tüketimine zam yaparak halkı bilinçlendirmeleri lazım. maalesef bizim coğrafyada ekonomik yaptırım olmazsa halk bilinçlenmiyor.
Tarımsal üretimi kısıtlamayacak hatta bereketi arttıracak şekilde.
Damlama sulama, yağmurlama sulama gibi yöntemler toprağa zarar vermiyor tuzluluk oluşturmuyor.
Sebze ihtiyacımız var.
Elbet orada kısıtlama olamaz, ama meyve ağaçlarında ve üzüm bağlarında mesela kısıtlama gelebilir yüzde 20lik verim kaybıdır oluşacak olan en fazla, o da sudan çok daha az bir hasar.
Meyve bahçelerinde ne gerek var mesela bu kadar sulamaya bütün gün sulama yapanlar var.
Ayrıca atıyorum 5 milyonluk kentin barajını besleyen bir nehir var,
O bölgedeki nehir suyu özellikle çeltik vs duruma göre de sulama tamamen yasaklanabilir.
Çirtçi oraya çeltik değil de 1 sene buğday eker, baraja akan nehir güç toplar barajda doluluk artar, çiftçi de dönümden 300 tl zarar da etse onu devlet öder, sosyal devletiz ya.
-
yağmur bombası ışe yararmı.çok mu maliyetli
Kar bombası lazım
-
bilinçsiz sulama yüzünden türkiyedeki tüm göller ve özelikle Akdeniz bölgesindeki göller yöresindeki tüm göler tehlike altında salda burdur beyşehir eğirdir göllerinin 40 sene önceki fotoğraf larına bakın ve günümüzdeki alana bakın kuraklık ta lüks edindce birşeyler yapılmassa önümüzdeki yıllarda suzuluk kaçınılmaz nüfus artıyor ve su tüketimide artıyor Türkiye ye GAP porojesi gibi porojeler yapılması gerekiyor yağan her damla yağmur bizim hayatımız su hayattır ve en önemlisi Rsabbim yar ve yardımcımız olsun
Haklısınız, kimi yerde sizin evde 1 senede kullandığınız suyu 1 günde tarlaya veren israfkarlar var.
Bilinçsizlik ve cehalet.
300 mm yağışlı Konya'da magmaya kadar açılan kuyular falan, çöken obruklar...
Belki biraz masraf yaparsın sulama sistemine ama hem toprağın kurtulir hem suyun.
-
Tarımsal sulama üzerine uzunca bir yazı yazacağım, bir çok kişi tarımsal sulama ile ilgili olan devlet politikasından ve çiftçi yaklaşımından bir haber.
1. En büyük yanılgıdan başlayalım, vahşi sulama çiftçi söylemi ile salma sulama yapan çiftçi sayısı bazı yerlerde hiç yok denilecek kadar azaldı.
Zannedildiği gibi vahşi sulama yapılmıyor, yağmurlama sulama ve pivot sulama sistemine geçileli yıllar oldu özellikle İç Anadolu için konuşuyorum.
2. Açılan derin kuyu sondajlarından bahsediliyor. İç Anadolu’dan örnek vereceğim.
Mısır, patates, pancar vb sulama ihtiyacı olan bir bitki ekildi diyelim. Bu adam sulama yapmayarak ne verim alabilecek ?
Şimdi e kardeşim buğday eksin kurak iklim bitkileri eksin diyeceksiniz, peki bunlar ne para kazandıracak ?
Yukarıda saydığım bitkiler bile para etmeyip çiftçi perişan oluyor zaten.
Vahşi sulama vb söylemler ile televizyona çıkıp araziden haberi olmayan biri oltaya yem atıyor herkes takılıyor.
Kardeşim maden öyle, dsi ne işe yarıyor ?
Kızılırmak İç Anadolu’nun içinden boşa akıp gidiyor proje yapılmıyor.
Konya ovası projesi yapıldı, Göksu’dan su getirmek için dsi’nin sulama kanalları yine çok az bir alana yapıldı.
Su olsa adam zaten kuyu vurmaz ya da kuyusunu yıldan yıla derine indirmez.
Neden GAP projesi gibi bir proje İç Anadolu’ya yapılmıyor ?
Bu bölge devletin üvey evladımı ?
Doğu’da çoğu bölgeden su kullanım parasını ve elektrik parasını bile alamayan devlet, İç Anadolu çiftçisi için neden kılını kıpırdatmıyor ?
Aksaray ovasını düşünün Türkiye’nin en verimli arazilerinden biri Eskil bölgesinde alınan rekolte nerdeyse Adana ile yarışır.
Kızılırmak’tan Aksaray ovasına su getirecek bir proje devlet yapamaz mı ?
Kayseri, Sivas, Nevşehir yapılan bir proje bile göremezsiniz.
Vahşi sulama cart curt, suyu buldu da vahşi sulaması kaldı Allah’ın seviyim.
Biz sezon içinde ayda 130-140 bin lira civarı elektrik faturası ödüyoruz tarımsal sulamaya. Biz de memnun değiliz, ama devletin kılını kıpırdattığı yok.
Yanlış duymadınız ayda 140 bin elektrik faturası.
Bu işler medyadan anlatılan gibi değil, buyurun çıkın gelin gerçekleri arazide görün.
-
Bundan en fazla 10-15 sene sonra dikey tarım tüm Dünya'da yapılacak ve "verimli topraklar" denilen topraklara artık ihtiyaç kalmayacak.Suudi Arabistanda ki çöllerde de,Grönland'da ki buzullarda da artık tarım yapılabilecek.Biz Türkiye olarak ne çiftçimize destek olduk,ne su kaynaklarımızı verimli kullandık ne de bilime yatırım yaptık.Böyle devam ederse önümüzdeki yıllarda çok geri kalmış bir ülke olarak devam edeceğiz maalesef.
Aşağıdaki görsel aslında her şeyi anlatıyor,dikey tarım ile 1 litre su harcayarak 1 metre karede 120kg ürüne kadar yetiştirilebiliyor,günümüz koşullarındaki tarımda ise 1 metrekarede ortalama 3.9 kg ürün yetişiyor ve metrekare başına tamı tamına 250 litre harcanıyor... -
Susuzluk tehlikesini arttıran bir diğer unsur da insanların evde kapalı kaldığı bu süreçte daha fazla su ve elektrik kullandığı bariz şekilde ortada sıkıntıdan duşa giren insanlar bile tanıyorum bir sürü sebebi var ama bu yıl ayrıca su harcama miktarında fark edilebilecek artış vardır ülke ve hatta dünta genelinde
-
Şu an artık bir çok bölge hidrolojik kuraklık seviyesinde. Dolayısıyla çok büyük bir mucize olmazsa en az 1 yıl etkileri sürecek bir susuzluk ile karşı karşıyayız.
-
Bu konu çok önemli... Teşekkürler
-
Alles anzeigen
Tarımsal sulama üzerine uzunca bir yazı yazacağım, bir çok kişi tarımsal sulama ile ilgili olan devlet politikasından ve çiftçi yaklaşımından bir haber.
1. En büyük yanılgıdan başlayalım, vahşi sulama çiftçi söylemi ile salma sulama yapan çiftçi sayısı bazı yerlerde hiç yok denilecek kadar azaldı.
Zannedildiği gibi vahşi sulama yapılmıyor, yağmurlama sulama ve pivot sulama sistemine geçileli yıllar oldu özellikle İç Anadolu için konuşuyorum.
2. Açılan derin kuyu sondajlarından bahsediliyor. İç Anadolu’dan örnek vereceğim.
Mısır, patates, pancar vb sulama ihtiyacı olan bir bitki ekildi diyelim. Bu adam sulama yapmayarak ne verim alabilecek ?
Şimdi e kardeşim buğday eksin kurak iklim bitkileri eksin diyeceksiniz, peki bunlar ne para kazandıracak ?
Yukarıda saydığım bitkiler bile para etmeyip çiftçi perişan oluyor zaten.
Vahşi sulama vb söylemler ile televizyona çıkıp araziden haberi olmayan biri oltaya yem atıyor herkes takılıyor.
Kardeşim maden öyle, dsi ne işe yarıyor ?
Kızılırmak İç Anadolu’nun içinden boşa akıp gidiyor proje yapılmıyor.
Konya ovası projesi yapıldı, Göksu’dan su getirmek için dsi’nin sulama kanalları yine çok az bir alana yapıldı.
Su olsa adam zaten kuyu vurmaz ya da kuyusunu yıldan yıla derine indirmez.
Neden GAP projesi gibi bir proje İç Anadolu’ya yapılmıyor ?
Bu bölge devletin üvey evladımı ?
Doğu’da çoğu bölgeden su kullanım parasını ve elektrik parasını bile alamayan devlet, İç Anadolu çiftçisi için neden kılını kıpırdatmıyor ?
Aksaray ovasını düşünün Türkiye’nin en verimli arazilerinden biri Eskil bölgesinde alınan rekolte nerdeyse Adana ile yarışır.
Kızılırmak’tan Aksaray ovasına su getirecek bir proje devlet yapamaz mı ?
Kayseri, Sivas, Nevşehir yapılan bir proje bile göremezsiniz.
Vahşi sulama cart curt, suyu buldu da vahşi sulaması kaldı Allah’ın seviyim.
Biz sezon içinde ayda 130-140 bin lira civarı elektrik faturası ödüyoruz tarımsal sulamaya. Biz de memnun değiliz, ama devletin kılını kıpırdattığı yok.
Yanlış duymadınız ayda 140 bin elektrik faturası.
Bu işler medyadan anlatılan gibi değil, buyurun çıkın gelin gerçekleri arazide görün.
hocam gap projesinin bir kısmı tamamlanmış durumda. biz fırat nehrine çok yakın bir yerdeyiz. fırat akıp gidiyor ama araziler susuz. yıllardır ciddi kuraklık var bölgemizde. su gelmediği için arazi sahipleri ekili tarımı bırakıp dikili tarıma geçtiler . boş tarla kalmadı hepsine fıstık ağacı dikildi.
velhasıl ülkemiz su kaynaklarını değerlendiremiyor.
-
Özellikle büyük şehirlerde su tasarrufu şart, artık bırakın soğukları kış aylarında istediğimiz yağışları bile alamıyoruz. Acı bir gerçek ki küresel ısınmayı en fazla hisseden ülkelerden biriyiz, yeni yaşam koşullarımızı bu gerçekle yüzleşerek devam ettirmeliyiz.
-
Sonuna kadar izlerseniz önemli uyarı ve bilgiler içeren bir video :
-
Susuzluk tehlikesi ile karşı karşıyken şu sokakların yıkanması hakikaten mantığı yok. Twitter'da gördüm şimdi hala yıkama işlemi yapan belediyeler varmış. Yani hiçbir faydası yok sokağı yıkayınca virüs mü bitecek boşuna su israfı yapılıyor. Hala elle tutulur yağış alamadık. Çoğu ilde barajların su seviyesi yüzde 20'lere indi.
-
Güzel ve bilgilendirici konu için teşekkürler hocam.
-
Alles anzeigen
Tarımsal üretimi kısıtlamayacak hatta bereketi arttıracak şekilde.
Damlama sulama, yağmurlama sulama gibi yöntemler toprağa zarar vermiyor tuzluluk oluşturmuyor.
Sebze ihtiyacımız var.
Elbet orada kısıtlama olamaz, ama meyve ağaçlarında ve üzüm bağlarında mesela kısıtlama gelebilir yüzde 20lik verim kaybıdır oluşacak olan en fazla, o da sudan çok daha az bir hasar.
Meyve bahçelerinde ne gerek var mesela bu kadar sulamaya bütün gün sulama yapanlar var.
Ayrıca atıyorum 5 milyonluk kentin barajını besleyen bir nehir var,
O bölgedeki nehir suyu özellikle çeltik vs duruma göre de sulama tamamen yasaklanabilir.
Çirtçi oraya çeltik değil de 1 sene buğday eker, baraja akan nehir güç toplar barajda doluluk artar, çiftçi de dönümden 300 tl zarar da etse onu devlet öder, sosyal devletiz ya.
sosyal devlet 2020 tarımsal destek ödemelerini daha yapmadı. 2021 haziranda anca yapacak galiba.Damlama konusunda haklısınız. konya'da hadim taşkent civarında kiraz bahçelerinde de damlama uygulanıyor ama asıl mesele küçük parçalar halinde büyük araziler eken-biçen küçük ve orta ölçekli çiftçiler. tamamen damlama ve yağmurlamaya geçmeyi verim açısından onlarda istiyor ama ciddi alt yapı ve yatırım gerektiriyor. ürünler genelde ithal ve pahalı.
bence Sosyal devletimizin yarın çok geç olmadan -ki bugün bile geç kaldığımızı düşünüyorum- bu konuda seferberlik yapması gerekiyor.
-
en korktuğum mesele susuzluk. İnsanlar hunharca su tüketiyor, herkes bilinçsiz fakat bunun farkında olup da sadece söylenmek de işe yaramaz, etraftaki insanlara bunu anlatmalıyız. İnşallah bu günleri aramayız.
-
Bir musibet bin nasihattan iyidir derler...
Ankara 13-14 sene önce ve sonrasında birkaç susuzluk yaşadı... Sonra Gerede suyunu getirip önlem aldı. Şimdi üç büyük şehir içinde en rahatı o
Ama İstanbul ve İzmir çok daha yağışlı bir muhitte olmalarına rağmen şu an daha çok su sıkıntısı çekiyorlar.. Çünkü Ankara gibi bir susuzluk yaşamadılar.. İnşallah bu bir ders olur...
Deniz suyunu arıtmayla uğraşılacağına, bence, Ankara gibi başka yerlerden su getirebilirler borularla
-
en korktuğum mesele susuzluk. İnsanlar hunharca su tüketiyor, herkes bilinçsiz fakat bunun farkında olup da sadece söylenmek de işe yaramaz, etraftaki insanlara bunu anlatmalıyız. İnşallah bu günleri aramayız.
Bu arada yaklaşık 6 saatlik su kesintisi var kartal/maltepe ilçelerinin bir kısmında arıza kaynaklı fakat yakında bu tarz kesintiler çoğalacak maalesef
