Kuraklığa karşı tedbirler ve Tasarruf Bilinci

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • Amin , sağolun hocam

    Türkiye’de bu derece büyük internet siteleri içinde ilk defa bu kadar ciddiyetle eğilen olmuş olduk konuya , topluma bir gram farkındalık katkımız olursa ne mutlu bize

    Artık her gün duş alan süper hijyenik dostlarımız da periyodu üç günde bire indirirlerse memnun oluruz :)

    Bu gidişle teharet musluğunu dondurmaya su bile bulamayacağız hocam😂

  • İlk öneri benden gelsin. Ülkemiz tektonik plakalar üzerinde yer aldığı için bu açıdan iki tektonik plaka arasına sıkışmış kaynak suları büyük sondajlar ile çıkarılabilir. İkinci alternatif ise deniz sularının arıtılması projesi. Ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke ve deniz suyunu içme suyuna çevirme avantajına sahip. Kanal projesi gibi saçma projelere yatırım yapılana kadar bu tür projelere öncelik verilmeli

  • Bu gidişle teharet musluğunu dondurmaya su bile bulamayacağız hocam😂

    Ne kadar trajikomik bir durum hocam. :hfyeni (18):

    Vay arkadaş, dondurucak suyumuz kalmadı.

    Allah sonumuzu hayır etsin inşallah.🤲🏻

    İstikbal Göklerdedir -Mustafa Kemal Atatürk

  • Ellerinize,zihninize sağlık.Çok önemli hatta önümüzdeki yıllarda çok daha önem kazanacak bir konu.Toplumumuzda israfın hat safhada olduğu aşikar.Bu yüzden bu işin özellikle kısa vadede en etkili ve en maliyetsiz yönteminin tasarruf olduğunu söyleyebilirim.Dünya kıtlığa giderken, bunu her koşulda çok iyi benimsememiz gerek.Kriz yönetimimizin adı ilk olarak tasarruf olmalı.

  • Cold.EFso hocam, konumuz hayırlı olsun, Kuraklık ile mücadelede o kadar çok vakit kaybedildi ve hala umursamazlık devam ediyor. Bilinçli insanların, suyun tüketimi ile alakalı adım atacağına, bu konuda toplumu uyaracağına inancım tam. Resmi yetkililerin de önümüzdeki günlerde bu konuyu gündeme getireceğini düşünüyorum. Hala olasılık dahilindeki yağışlara güvenen birtakım insanlar olabilir ama bu çekirge misali sıçrayışımızın da sonuna geldik, geliyoruz. Havaforum'un ve sizin de bu konudaki hassasiyeti takdire şayandır. Her gün bu konuyu diri tutacağız. Elinize sağlık.

  • Belediyeler su kullanımına kademeli ücret uygulaması getirebilir. Mesela ilk 100m³ ün m³ fiyatı 5 tl diyelim. 2. 100 m³ suyun m³ fiyatı 10 tl ye çıksın. Bu şekilde kullanım fazlalığına göre fiyat politikası uygulanırsa burda da tasarruf sağlanacaktır.

  • Konunun acilmasi gerekli değil zorunlu olmuştu tebrik ediyorum öncelikle

    Daha sonra açılmasından ziyade siz olsanız ne yapardınız kısmı da iyi olmuş ,ancak üzülerek söylüyorum ki buraya yazdıklarınızın önemi var ama etkisi olmayacak siz buraya sayfalar dolusu yazılar yazın bilimsel araştırmalar paylaşın bir fayda olmaz

    İnsanlar nasıl tasarruf yapabileceklerini biliyor tek tek yazmanın bir manası yok

    Yapmamız gereken farkındalik yaratmak malesef sosyal medyadan başka şansımız yok orda öyle bir ateş yakmaliyiz ki insanlar sabah kalktiklarinda evde şu varmı diye korksunlar

    Malesef insanımız kendisinden başka hiç bir şeyi düşünmeyen bir canavara dönüşmüş durumda öyle ekolojiydi insanlık ti dogaydi bunlar umurunda değil tek çare korkutmak

    Bu konuda animasyonlar hatta küçük klipler yapılmalı Instagram'a girdiği zaman bunları görmeli ama bence daha kritik olan gözden kaçan bir mevzu varki oda hava kirliliği ve bence susuzluğun en büyük sebeplerinden biri hava kirliligi şu için sadece tasarruf yapabiliriz ancak hava kirliliği için hepimiz biseyler yapabiliriz

    En acil ihtiyacmiz olan şey hava sudan bile daha acil susuz bir gün dayanirsin havasız bir dk bile dayanamazsın

    Ben yıllar önce bu konuya kafayı çok taktim Dudullu da sanayi bölgesinde çalışıyorum kış gelince burdaki atölyelerden korkunç derecede soba Dumani çıkıyor ama öyle bildiğin odun kömür dumanı değil sanırım ellerine ne geçerse atıyorlar ve simsiyah bir zehir gibi bişey çıkıyor

    Ne yapabirim diye düşündüm ilk aklıma gelen şikayet oldu belediye ye şikayet ettim telefonla aldırış dahi eden olmadı bakanlığı aradım orayı burayı sonuç çıkmadı

    Vazgeçmedim sabahları işe giderken bu duman çıkan yerlerin videolarını çektim tek tek adreslerini yazdım görürlerse neden bahsettigimi anlarlar diye düşündüm

    Bu videlolari bana mail atmami söylediler ama bu kadar uzun mail gitmiyor bende bir CD yapıp belediye ye götürdüm ayrıca da kısaltılmış şekilde mail attım her bir video iki sn falan

    Neyse en sonunda bana bir cvp geldi mailde şöyle yazıyor kısaca yazılan adreslere gidilmiş ancak böyle bir durum tespit edilememiş

    Ben öğün bugündür pes etmiş durumdayım

    Belki hep beraber burdan bir ateş yakarız öyle buyur ki kimse gormemzlikten gelemez

    İnsanlarımızı öldürüyorlar katil diyoruz terörist diyoruz ya havamizi zehirliyor lar bunlara diyecek laf bulamıyorum

    Sacmaladiysam kusura bakmayın içimde kalmış bir yara cunku

  • Değerli görüşleriniz için çok teşekkür ederim arkadaşlar

    O kadar haklısınız ki diyecek söz bulamıyorum

    Toplumsal bilinç çok ama çok zayıf hala

    1 milyon takipçili önemli bir politik figür , tanınan bilinen insan Mustafa Sarıgül beyefendi duyarlılık gösterip Kuraklıkla ilgili twit atmış ama koskoca 13 saatte sadece ve sadece 0,1 K fav alabilmiş ( twit kullanmasam da gündemden kopuk değilim )

    Yani takipçi sayısının 10 binde biri bir etkileşim

    Başka birinin Yoğurt Artı Su eşittir Ayran twiti 500 K fav alabilen güzel ülkem

  • Sosyal medya hesaplarımızdan bu konuyu gündemde tutacağız.

    Dün geceden bu yana, Tiwwiterdan 750k, İnstagram dan 400k etkileşim aldık.

    Yaklaşık 1 gecede ''1 milyon 100 bin kişiyi geçtik. ''

    Yetkililerin göreceğini düşünüyorum, hatta şimdiden görenler olmuş bile. Zamanla daha çok kişi görecektir.

    Sürekli olarak ülke gündeminde bu konuyu tutarsak gerekli önlemler alınmaya başlanacaktır.

    Hatta gerekirse belediye başkanlarını da etiketleyeceğiz paylaşımlarımızın altına. Üç büyük şehir, İstanbul,Ankara,İzmir.

    Şuan İstanbul'un 75 günlük suyu var, yaklaşık 1 ay daha bu şekilde devam etse 40/45 günlük suyumuz kalacak.

    Eğer ki bu rakam 30 günün altına düşerse aralıklı olarak su kesintilerini şimdiden hazırlık olunması lazım.

    Arkadaşlar gerçekten ciddi bir konu, lütfen bu konuyu gerek çevremiz olsun gerek kendiniz olun dikkate alarak elimizden gelen tasarrufu sağlayalım.

    Bahsettiğin hava kirliliği konusu da çok ciddi. 21. yüzyıla gelip halen kömür, ve değişik madde türleri yakıp havayı kirletenler var, ben daha bir şey diyemiyorum.

    Keşke sadece kömür olsa, ama o kömür değil bende biliyorum. Özellikle mobilya sektöründe çalışan kişilerin yaktığı değişik ve çok kötü kokan bir madde. Odun desen, bu kadar kötü kokmaz.(Dudullu)Organize sanayi bölgesi civarında yapanlar var yanlış hatırlamıyorsam.

    Umarım gerekli önlemler alınmaya başlar susuzluk kuraklık meselesinde.

    Biz Hava Forum ekibi olarak bu konun arkasındayız, ülke gündeminde tutacağız sosyal medya hesaplarımızdan.

    İstikbal Göklerdedir -Mustafa Kemal Atatürk

  • berkay hocam size ne yaktıklarını anlatayım sanayide calışanlar bilir üstübü denilen bir çeşit atık bez gibi bir şey ve bu genelde yağlı bir şeyi silmek için kullanılır hemen her atölyede olur üstü yağ dolu yada vernikli mazotlu boyalı pek çok versiyonu var bunu sobaya atarsan cayır cayır yanar ama kapkara bir duman çıkar .Plastik kola şişesini bi yerde yakıp bir deneyin bakalım o ortamda durabiliyormusunuz

    bunları yazılanları okuıyanlar aman be ne olur abartıyorsun diyebilir yüzlerce yerde aynı şey olunca ciddi bir kirletici oluyor ve kimsenin umurunda değil

    yaşadığımız susuzluk bir şekilde küresel ısınma ile bağlantılı küresel ısınma da çevre kirliliği ile susuzluk için yapabileceğimiz tek şey tasarruf yapmak ama bu yağmur yağmasını sağlamaz ama çevre kirliliği için köprüden önceki son çıkış tabelasının önünde duruyoruz bir iki adım daha atsak geçicez geri dönüş olmayacak

    işin politik siyasi tarafını geçip bir gerçeği söyliyim çevre kirliliği ile mücadele çok pahalı bir mücadele ve kimsenin işine gelmiyor bakın ufak bir örnek veriyim ben işim gereği kimyevi madde satıyorum kabaca boya hammddesi bu müsilaj zamanı bakanlık denize deşarj edilen kimyasalların epey peşine düştü cevizlide bir müşterim var ufak bir boya fabrikası 20 senedir aynı yerde bakanlıktan gelip denetleme yapmışlar kendi imalatlarından atık çıkmıyor pek ama boya kazanlarını yıkıyorlar vs o yıkama suları olduğu gibi kanalızasyona gidiyor önce gelip bir çeşit kimyasal filtre ve sayaç takmışlar ne kadar kirletici suya karışıyor diye sonuç korkunç bu sadece 10-15 kişinin çalıştığı minik bir işletme ama 20 senedir kimyevi maddeler ile dolu o suları kanalizasyona salıyorlar bunun gibi kaç tane işletme var bi düşünün

    o işletmeye arıtma zorunluluğu getirdiler bildiğim kadarı ile totalde 30 bin euro civarı masraf yaptılar arıtma filtre vs ayrıca biriktirdikleri atıkları bir konteynırda biriktiriyorlar onuda belediye gelip itlafa götürüyor tabiki para karşılığı buda o işletme için ciddi bir maliyet

    şimdi buraya kadar herşey iyi gözüküyor bakanlık bir müdahalede bulunmuş işletme para harcamış bişeyler olmuş ama ben kimyagerim işin doğrusu bu değil bir kere suya karışan kimyasallar fitreye zaten takılmıyor ikincisi arıtma dediği şey bir çeşit kimyasal çöktürme yapıyor tam çare değil ama genede faydalı işletme ne yapıyor her ay bir iki konteynır arıtma çamurunu belediyeye veriyor karşılığında bir ücret ödüyor belediye atık imhaya götürüyor ama % 90 atık su gene denize dökülüyor ve bu bakanlığın sıkı denetiminden geçmiş işletme geçmeyen nasıl siz düşünün Bu işin doğrusu bu tip işletmelerin organize sanayi bölgelerinde kendi ihtisaslarına uygun yapılmış yerlerde çalışması ama kartalda 30 bin tl verdiği kira organizde 200 bin nasıl gidecek o işletme çöpünü attığın konteynır için bile dünyanın parasını verecek kim gidecek hangi birini götüreceksin ayrıca bu işin sonucu atıyorum 500 tl ye aldığın boyayı 1500 tl ye alacaksın baştan düzgün kurmadığımız bu sistemi düzeltmek sıfırdan yapmaktan kat be kat pahalıya mal olur bununla kimse uğraşmaz

    bu çok zor bir mücadele buna taraftar bulmak kolay değil

    az biraz yağmur yağsın unutulur gider herşey

  • Her gün düzenli şekilde duş alan süper hijyenik kardeşim

    Her zaman küvetini doldurup banyoda keyif yapan artist dostum

    Her namaz vakti abdestini tazeleyen süper hacı abim

    Her yemek hazırlığında ve sonrasında Masumlar Apartmanı Safiye gibi aşırı su tüketen titiz ablam

    Her sabah arabasının her yerini , tekerlerini bile bol suyla şöförüne temizlettiren kodaman abim

    Lütfen artık tasarruf yapın

    Nehir kenarında bile olsanız suyu israf etmeyin buyruğuna dikkat edelim

    İdarecilerin elinde sihirli değnek yok

    Biz suyu dikkatli kullanmazsak onlar en fazla kesintiye giderler yine yeni su bulamazlar

    Çözüm de çare de bizde

    Deniz suyundan içme suyu olmaz, tadı yoktur

    Eğer olsaydı Arıtma işinin piri olan İsrail Manavgat’tan içme suyu almak için kapımıza gelmezdi

  • Şuan kuraklık kapıya dayandı diye herkes tedirgin ama bir gün tekrar bereketli günlerimize döndüğümüzde rehavete kapılmamak daha önemli , asıl mesele barajlar doluyken bile gelecek günler için tedbir almak. Kimse gelecekte ne olacağını bilemez hatta bu seneyi bile mumla aratacak bi sene bile yaşayabiliriz ilerde kim bilir...

    Ama büyük ihtimal bizim gibi bi kaçı dışında büyük çoğunluğun umrunda olmayacak gene yağışlar geldi Elhamdülillah denir sonra başlanır israfa... :(

  • Tarihi Belgelerde Padişah III. Sultan Murad zamanında Mısır valisine yazılmış 9 Nisan 1577 tarihli fermanın defter kaydında sel felaketi beklenen Mekke'de sel gelecek yerlerin üzerinde olan evlerin kamulaştırılıp sel yatağının iki tarafına kargir duvar yapılması için 27 bin filori harcama gerekeceği, bu paranın Mısır Hazinesi'nden verilip, harcama işi için güvenilir bir adamın görevlendirilmesi emri dikkati çekiyor.

    Yine Padişah Sultan III. Murad döneminde İstanbul kadısına yazılmış fermanın 30 Mart 1579 tarihli defter kaydında ise Belgradlı Mahallesi'ne Mustafapaşa, Silivrikapı, Topkapı ve Şehremini Çarşısı semtlerinden gelen sel sularının hisarda olan menfeze sığmayıp, evlere zarar verdiği belirtilerek, bu menfezin genişletilmesi emri yer alıyor.

    Bağdat valisi tarafından 17 Nisan 1888'de Dahiliye Nezaretine gönderilen bir başka belgede ise Kerbela tarafında çıkan şiddetli fırtına sebebiyle turistleri taşıyan iki geminin Fırat Nehri'nde battığı bilgisi aktarılıyor.

    Öte yandan Osmanlı'nın 19. yüzyıl ortalarından itibaren sel felaketleri ve çekirge istilaları yüzünden kıtlıkla da mücadele ettiği ve buna karşı alınan önlemler de arşivlerdeki belgelerde görülüyor.

    Bu kapsamda Sadaret'den Adana valiliğine yazılan 9 Kasım 1859 tarihli belgede, ramazan ayında Maraş'ta meydana gelen kıtlık üzerine valiliğe yapılan müracaat neticesinde Maraş'a zahire gönderildiği, tekrar kıtlık olmasının beklendiği ve halkın her türlü sıkıntıdan kurtarılmasının çok önemli olduğu, valilik tarafından tekrar gıda gönderilebileceği belirtiliyor.

    Başbakanlıktan Maliye Bakanlığına yazılan 14 Eylül 1873 tarihli belgede de kuraklık sebebiyle ürünleri telef olan Zor Sancağı'na bağlı Meskene Kazası'na yeni yerleştirilmiş olan Hadid, Mevali, Ebu Hamis ve diğer aşiretlerden yerleşmelerini tamamlamaları için bir yıl öşür alınmaması isteniyor.

    Meclis-i Vükelanın (Bakanlar Kurulu) 14 Ağustos 1887'deki belgesinde ise sel felaketi ve çekirge istilasından kaynaklı kıtlığı önlemek için Bağdat vilayetine deniz ve nehirden getirilen gıda maddelerine uygulanan gümrük vergisiyle ilgili muafiyetin gelecek seneye kadar uzatılması kararı alındığı görülüyor.



    Niğde Mutasarrıflığından İçişleri Bakanlığına 30 Kasım 1916'da yazılan telgrafta da Niğde'ye yedi aydır yağmur yağmaması dolayısıyla şiddetli kuraklık olduğu bilgisi yer alıyor.

    Mayıs ayında yumurta büyüklüğünde dolu yağdı

    Ayrıca, bahar aylarında görülen aşırı kar ve dolu yağışlarının da yansıdığı belgelerde Canik Mutasarrıflığı, İçişleri Bakanlığı ve Başbakanlık arasında yapılan yazışmalarda Nisan 1911'de Samsun'a bağlı Gökbelen köyünde meydana gelen şiddetli kar ve çığ düşmesi olayı dikkati çekti.

    Konya vilayetinin telgrafı üzerine Dahiliye Nezareti ile Sadaret arasında yapılan 21 Mayıs 1905 tarihli yazışmalarda da Ürgüp'ün Karacaviran köyüne yumurta büyüklüğünde yağan dolunun ağaç ve ürünlere çok büyük zarar verdiği, meydana gelen selden birçok evin hasar gördüğü, hayvanların da telef olduğu yer alıyor.


    Tarihte aralıklarla hep olagelmiştir böyle ekstrem hava olayları , bakalım bizi kurak geçen bu sezonun devamında neler bekliyor

  • Meteoroloji Genel Müdürlüğünün 2021 İklim Raporu, Tarım ve Orman Bakanlığının 2021 İklim Değişikliği Raporu, Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC; Intergovernmental Panel on Climate Change) 2021 İklim Raporu ve Dünya Meteoroloji Örgütünün (WMO; World Meteorological Organization) 2021 Küresel Su Kaynakları Durumu Raporunu ( Cold.EFso hocam konu için elinize sağlık ve konunuzun çok dışına çıkmadan ) müsaadenizle bu raporları inceledikten sonra bu Raporları birleştirerek özellikle başta Su kaynaklarımız, Susuzluk ve Kuraklık konusu olmak üzere iklim değişikliğine bağlı olarak Dünyamızda sularda nasıl gelecek beklediğini ve ülkemizi nasıl gelecek beklediğini uzun zamanlı bir harita ve modelleme projeksiyon açarak anlatmak isterim...


    Konuya geçmeden önce şunu söylemek isterim ki: Kuraklık, Dünya'nın 1 numaralı, en tehlikeli doğal afeti sayılır ve bir çok ciddi sorunu beraberinde getirir...


    Küresel İklim Değişikliğine ve Küresel Isınmaya bağlı olarak Kuzey yarım kürede hatta Dünya'da her bir küresel sıcaklık artışında ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası bundan en ciddi şekilde etkilenecek bölgeler arasındadır. Tüm emisyon senaryolarına göre, en iyi tahminle, 2040 yılına kadar 1,5°C sınırı aşılacak.

    Aşağıdaki atmış olduğum haritada (1. Görsel) sırasıyla 1.5°C ve 2°C ve 4°C küresel sıcaklık artışlarıyla Dünya'da yıllık ortalama yağış değişiminin bu şekilde şekilleneceği tahmin ediliyor. Önceki cümlemde de söylediğim gibi 2040 yılında 1.5°C sınırı aşılacağı tahmin edilidiği için görseldeki ilk haritaya bakarsanız yağış değişiminin nasıl etki edeceğini görebilirsiniz.

    Haritada görüldüğü üzere ülkemiz her bir sıcaklık artışında ciddi şekilde etkileniyor. Akdeniz havzasında her türlü yağışın uzun süreli olması, sıklık durumu ve aralığı azalacak fakat kısa süreli yağış ve yağış kuvveti, şiddeti artacak. Özellikle burada deniz suyu sıcaklıkları önem arz ediyor. Kısa zaman içinde şiddetli yağış ve yaşadığımız Vortex ve benzeri olaylarının ve extreme olaylarının sıcaklık anormalileri nedeniyle daha da göreceğiz. (2. Görsel)


    Ülkemizde 10 seneye önce göre toplam kullanılan metreküp cinsinden su miktarı ciddi şekilde arttı. 2012 yılında toplam 44 milyar metreküp iken 2023 yılında toplam 112 milyar metreküpe kadar ulaşacağı tahmin ediliyor. (3. Görsel)


    2021 yılı için bunları yapıyorum çünkü 2022 yılı için iklim raporları tam çıkmadı.

    1971-2021 seneleri Sonbahar Mevsimi sıcaklık grafiklerinde baktığımız zaman son senelerde sıcaklık artışı göze çarpmakta. Yine 1971-2021 seneleri Kış mevsimi sıcaklık grafiklerinde de yine aynı şekilde sıcaklık göze çarpmakta.

    2021 senesinde her bölge sene genelinde normallerin üstü sıcaklıklarla kapadı. (4. ve 5. Görsel)

    Türkiye 2021 yılı alansal yağış toplamı 524.8mm ile 1991-2020 normalinin (573.4) ve 1981-2010 normalinin (574) % 9 altında gerçekleşmiştir.(6. Görsel)

    Son 5-6 senedir Aralık ayının da sıcak geçtiğini ekleyeyim.


    2021 yılında yağışları normallerin % 9 altında kapasak da ülkemizdeki su kaynaklarının durumuna baktığımız zaman akarsu debilerinde ve yer üstü-yer altı tüm su toplamlarında ciddi bir azalış göze çarpmaktadır. (7. ve 8. Görsel)


    Özetle, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak gelecekte ülkemizde kuraklığın sıklığı, boyutu, süresi ve yoğunluğu artacak. Gelecekte su kaynakları bakımından fakir ülke olacağız. Geçen sayfada paylaştığım gibi artık 2040 yılından itibaren ülkemizde en az 1 ay olmak üzere suya erişimimizin olmama ihtimali yüksek.


    2070 yılında (emisyonların yüksek olması durumunda) ülkemizin 3. büyük gölü ve en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü'nün tamamen kuruyabilme ihtimali bulunduğunu gelecekte kuraklık sıkıntısıyla uğraşmamak için hem kendimiz hem de devlet çok ciddi önlemler almalıdır.











  • Ülke olarak yapabilecek pek bir şeyimizin olduğunu düşünmüyorum. Dünya olarak nasıl doğalgaz boru hatları yapıyoruz aynısını su hattı olarak yapmalıyız. Amazon, Kongo havzalarında ki, Afrika'nın güzel yağış alan pek çok bölümünde ki suyu depolayamıyoruz. Bu depolama sorununu çözüp burada depolanan suyun taşınmasını çözersek kuraklığın sorun olacağını sanmıyorum.

    I am not afraid of an army of lions led by a sheep; I am afraid of an army of sheep led by a lion.

  • Bireysel olarak herkes kendisi dikkat eder günlük küçük alışkanlıklardan vazgeçer 1 litre bile su tasarrufu yaparsak 80 milyon litre su tasarruf etmiş oluruz yıla vurduğumuzda ise müthiş bir rakama ulaşırız. Hiç kimse sadece benim dikkat etmemle mi olacak demesin evet, senin dikkat etmenle olacak.

    Bu bilinçle hareket edelim.


    Ayrıca ülkemizdeki planlama ekstra nüfusa göre yapılmadığı için bir sezonluk kuraklık artık yaza susuz girmememize neden olabilir, bu konuda acil önlem alınması gerekiyor. Bunu daha önce ekonomi sayfasında da yazmıştım ara sıra, sonuçta kaçak veya sığınmacı ülkeye girdikten sonra senin her şeyine ortak oluyor, milli gelirinden, suyuna, gıdana, konutuna vs.

  • Ülke olarak yapabilecek pek bir şeyimizin olduğunu düşünmüyorum. Dünya olarak nasıl doğalgaz boru hatları yapıyoruz aynısını su hattı olarak yapmalıyız. Amazon, Kongo havzalarında ki, Afrika'nın güzel yağış alan pek çok bölümünde ki suyu depolayamıyoruz. Bu depolama sorununu çözüp burada depolanan suyun taşınmasını çözersek kuraklığın sorun olacağını sanmıyorum.

    Hocam çok ütopik bu,kilometrelerce boru hattının güvenliğini ve bakımını sağlamak çok zor.