Deprem Bildirim Konusu

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • Yabancı ülkelerde deprem bölgesinde yaşayan insanlar hayatlarını depreme göre entegre ediyor.Olası depremlerde genelde inşa ettikleri esnek yapılar hayatlarını kurtarıyor.


    diye bir mesaj yazmıştın. Hangi yabancı ülkelermiş bunlar bana yazabilir misin rica etsem ? @Nosnowyessun

    Ulu önderimiz, ebedi ve ezeli liderimiz, alemlerin sultanı Hz.Muhammed Mustafa (SAV)'ya salat ve selam olsun.

  • @manasbalasy


    yukarıda yazmıştım okuyabilirsiniz , sizin yazdığınız ülkeler hakkında da söyledim. Hayat durumları neyse ona göre hareket ettiklerini ve yazdığınız ülkelerin çoğunun kalbur altı ülkeler olduğunu kendimizi haiti gibi ülkelerle karşılaştırmamamız gerektiğini de okuyunca buna bağlayacağınızı ummuştum.

  • Yabancı ülkelerde deprem bölgesinde yaşayan insanlar hayatlarını depreme göre entegre ediyor.Olası depremlerde genelde inşa ettikleri esnek yapılar hayatlarını kurtarıyor. Türkiyemiz de ise olay çok farklı büyük şehirlerimin çoğu fay hattı üzerinde ve konut inşa eden sözde insanlar ucuz olsunda ne olursa olsun kafasındalar.Geçmişinden ölesiye gurur duyup da hiç ders almayan tek toplum olabiliriz.Yine büyük bir depremin eşiğindeyiz fakat 99 depreminden ne kadar ileri gittik meçhul .



    Deprem haritasında gördüğünüz yerlerden Güney Amerika haricinde yapmayan bir yer biliyor musunuz ? Amerika yıllardır batı kıyılarına deprem olma ihtimaline karşı tedbir alıyor.Rusya desek kuvvetli bir deprem olma ihtimali güneyi hariç çok düşük.Avrupa da ise insanlar gayet eğitimli ve tedbirli . Dediğiniz diğer ülkeler ise ne kadar doğru bir tabir olur bilmesem de kalbur altı ülkeler . Zaten insanların çoğunun hafif evleri var çok katlı olmayan evler.


    @manasbalasy

    yazdığınız iki mesajı da okudum.
    1-Avrupa da İtalya dışında şiddetli deprem ihtimali olan iki ülke var Portekiz ve İspanya. İtalya depreminde neler olduğunu gördük yakın zamanda.
    2-Rusya'nın Kamçatka yarımadası en kuvvetli deprem olasılığı olan coğrafyadır.
    3-Akdeniz çanağından başlayıp İran üzerinden Afganistan Özbekistan Kırgızistan Pakistan Hindistan Myanmar Endonezya Filipinler Tayland Pasifik Adaları Yeni Zelanda boyunca uzanan deprem kuşağı en aktif kuşaklardan birisidir. Bu coğrafya da yapı konusunda sağlam olan bir tane ülke gösterin bana?
    4-Patagonya dan başlayıp And dağları boyunca kuzeye uzanan ve Meksika Kaliforniya çanağını geçip Alaska kıyılarından Rusyaya bağlanan kuşak boyunca Amerika'nın batı kıyıları dışında yapı konusunda sağlam olan bir tane ülke söyleyin?
    5-Meksika Körfezinden Başlayıp Batı Afrika da Moritanya Fas kuşağı ve Senegal körfezine giriş yapan Karayip kuşağı boyunca sağlam yapı konusunda iyi olan bir tane ülke söyleyin?


    Sonuç: Yeni Zelanda Japonya ve Amerika dışında deprem konusunda gelişen bir tane ülke söyleyin bana. Yok yok yok... Biz kendimizi tabii ki üçüncü dünya ülkeleri ile bir tutamayız. Yani Şili Peru Haiti Tayland Filipinler Papua Yeni Gine falan bunlar bizimle aynı şartlara sahip olamazlar. Fakat biz de Amerika ile Japonya ile aynı durumda olamayız. Yeni yeni gelişiyoruz. Bu bir gerçek çok mu iyiyiz tabii ki hayır. Çok mu kötüyüz tabii ki hayır. Kendimizi küçük görmeyelim. Kendimizi berbat görmeyelim. İyi yoldayız vesselam

    Ulu önderimiz, ebedi ve ezeli liderimiz, alemlerin sultanı Hz.Muhammed Mustafa (SAV)'ya salat ve selam olsun.

  • Eğer tüm Türkiye'de ABD'deki "Downtown" sistemi uygulanırsa depremden o kadar az hasar alırız . Yani şehir merkezinde yüksek iş merkezleri , şehir dışında maksimum 3 katlı birbirinden ayrı binalar olursa risk en aza indirgenebilir

  • Eğer tüm Türkiye'de ABD'deki "Downtown" sistemi uygulanırsa depremden o kadar az hasar alırız . Yani şehir merkezinde yüksek iş merkezleri , şehir dışında maksimum 3 katlı birbirinden ayrı binalar olursa risk en aza indirgenebilir


    Teorik olarak kesinlikle haklısınız. Ama bahsettiğiniz şekilde bir yapılaşma, uzun yıllar önce başlaması gerekli bir planlama ile mümkün olabilecek bir şeydi. Ülkemizde kentlerin gelişimi ne yazık ki bir plan dahilinde olamadı. İmar planları bir şekilde "ranta" kurban edildi.


    Mevcut durumda, kent merkezleri ve merkeze yakın bölgeler, arsa rantının en yüksek olduğu bölgeler haline geldi. Bu da bahsettiğiniz yapılaşmanın önündeki en büyük engel olarak ortaya çıktı.


    Olamaz mı? tabbi ki olabilir. Ama çok ciddi bir siyasi irade, makul ve uygulanabilir imar planları ( ve değiştirmesi neredeyse imkansız) ile mümkün olabilir. Umarım da olur.


    selamlar

  • Tsunami tahmini zordur arkadaşlar, ayrıca tsunamilere çöküntü depremleri dediğimiz depremler sebebiyet verdiği gibi yer altında deprem sonunda heyelan tarzı durumlarda tsunamiye sebep olabilir.


    Ülkemiz önemli deprem kuşağında ve biz maalesef tam olarak depremle yaşamayı öğrenemedik. Sakarya-izmit örneği verilmiş, zamanında patates soğan yetiştirilsin buralarda denen yerler(1930 lar) rant uğruna imara açılmış ve 1999 depreminde özellikle zeminin kötü binaların kötü olduğu tamamıyle ortaya çıkmıştır. 1999 bizim için dönüm noktası olabilecek bir depremdi ama benim düşüncem elbebte belli başlı şeyler yapıldı ama bunlar deliniyor. Tam bir uyum söz konusu yok özellikle büyük rantların döndüğü yerlerde(istanbul-izmit).

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • evet depreme hazırlık konusunda çok kötüyüz hatta berbat durumdayız. kötü zeminlerde belirli sayıda kat izni olması gerekirken gökdelenleri dikiyoruz. olmayacak yerlere ( dere yatakları veya kuru dere yatakların olduğu yerler) apartmanlar dikiyoruz. ayrıca şuda varki, bir bina iki katlı dahi olsa depremde yıkılabilir. sen ona dandik malzemelerden içini doldurup oraya konut yaparsan, kağıt gibi dağılır ki mesleğim gereği masraftan kaçınmak için ucuz malzeme, az malzeme kullanan çok yer gördüm.zaten yapıların %50'si kaçak 30'luk kesimide depremlik ömrünü tamamlamış. deprem sonrası acil toplanma yerleri, kıyılarda setler ve insanları bilgilendirme malesef yok. dönüşüm projeleriyle olmaz bu işler. senaryolarda en az 625bin kişinin öleceği tahimin ediliyorken, kimse iyiyiz çabalıyoruz demesin


    kimsenin bizi düşündüğü yok, büyük firmalar anca ceplerini doldurmak için yeni konut reklamlarıyla milletin gözünü boyuyor

  • @Mutu


    Her şeyden vazgeçtim. Konut sayısı, yönetmelik, çok katlı yapılar filan. ( vazgeçtim derken yanlış anlamayın :) )


    Yollar. o kadar plansız ki, ne girişleri ne çıkışları, ne üzerindeki trafik yükü. Her şey plansız ( Türkiye'nin her yeri için geçerli ama özellikle İstanbul bir felaket)


    Allah korusun bir deprem olsa, ilk anda tesadüfen kimse ölmese bile, yollar ilk anda kilit olur ki ( bu şekliyle açık kalması ne teoride ne de pratik de mümkün. ) ne ambulans, ne itfaiye araçları ne polis ne asker, ne doğalgaz araçları hiç bir şekilde yardım o yaralıların yanına bile gelemez. deprem olduktan sonraki ilk 12 saat içinde çok ama çok ciddi kayıplar veririz Allah korusun. Ama durum ne yazık ki bu.

  • @ilker.g çok doğru. zaten şöyle bir durum. bu depremde büyük bir tsunami gözlenmicek ama en azından 1 metre bir denizde yükselme olacak. mesela bu sene gökova körfezinde yanlış hatırlamıyorsam 6 büyüklüğünde deprem oldu onda bile kıyılar sular altında kalıp tekneler savruldu, kıyılara çıktı. herneyse bu en az 1 metrelik yükseliş, küçük çekmece gölündeki, göl ile deniz arasındaki yolu sular altında bırakacak ve gölle deniz neredeyse birleşecek. bu birleşme florya-avcılar istikametinde ki e5 karayolunu kapatacak. ve bu sefer tüm millet sevdiklerine ulaşabilmek için özellikle TEM'den gitmeye çalışacak ancak TEM kilitlenecek, üsütüne hasarlı viyadükler olacak. ibb çalışanlarını, polisleri, itfaaiyeyi hiç söylemiyorum bile. millet sevdiğine mi koşsun yoksa hizmete mi. üstüne şöyle bir durum olacak ki bu daha can sıkıcı, hatlar uzun süre kesilecek. bunun küçük bir örneğini 2 sene önce gökçeada yakınında yaşanıp istanbul'da hissedilen depremde gördük. hatlar 1 saat kapandı. bu depremde düşünemiyoum bile. bunlar birkaç örnek ve acı gerçekler. bunları konuşmamız lazım ki sesimizi duyuralım, bilinçlenelim.

  • Bursa Nilüfer bölgesi şehrin artık nüfus yoğunluğu en yüksek yerlerinden biri oldu.Çok değil 20 sene önce bataklıktı.Şimdi o zaman yapılan binalar geri dönüşüme sokup 5 katı 10 a 15 e çıkarıyorlar.Yahu zemin aynı ne değişti.5 katta ölebilecek kişi sayısı az geldiği için 10 kat olsun ki sayıyı arttıralım peşindeler...

    soru-isareti(1).jpgBir ihtimal daha var...

  • en basiti çekmeköy madenlerdeyim ben,burası yıllar yıllar önce bildiğiniz bataklıkmış tüm şehrin tuvalet pisliklerinin,atıklarının biriktiği toplandığı derelerin olduğu yermiş hatta metrogarden avm nin orada idealist park var evlerin altı bataklık oturanlar evlerini satmaya çalısıyor kimse satamıyor. Allah korusun bir deprem olduğunda neyin ne olacağı belli olmayacak ve çarpık yapılaşma var küçük binaların yanında rezisdanslar gibi yapılaşma var. Evler desen zaten Allah'a emanet duvara çivi çakıyorsun duvar çatlıyor en üst kattakinin konuşması duyuluyor.

  • -Siyasi irade
    -Bağımsız Mühendislik
    -Bilimin Rehberliği
    -Eğitim
    -Rant değil, İnsan olmak düşüncesi


    Hepsi bir araya gelirse hiç bir sorun olmaz.Akşamları kafamızı yastığa kor ve fosur fosur uyuruz. Peki gelir mi?

  • Bizim en büyük zaafımız kendimize aşırı güvenmemiz.
    2011 de Irene Kasırgası amerikayı vuracağı zaman ABD liler önlem alırken Türkler hiç önlem almadan günlük yaşamlarına devam etmişlerdi. Neden böyle yaptıkları sorulduğunda ise
    ''Biz Türküz bize bir şey olmaz'' cevabını vermişlerdi.


    Aynı durum deprem konusunda da geçerli. Adapazarı ovasında sondaj yaptığınızda 5 metre'den su çıkıyor. Evet 5 Metre. Adamlar gelmiş bu ovaya şehir kurmuşlar. Neden? Kolay ve masrafsız olmasından dolayı. Temeli olmayan binalar vardı adapazarında. Diyeceksiniz ki temeli olmayan bina mı olur sallama . Sallamıyorum temeli olmayan binalar vardı.


    Ulu önderimiz, ebedi ve ezeli liderimiz, alemlerin sultanı Hz.Muhammed Mustafa (SAV)'ya salat ve selam olsun.

  • 1950 lerden sonra eğitim sistemimiz hatalarla dolu ve hergeçen gün bu sistem düzelmiyor sadece gün geçirilmeye çalışılıyor böyle olunca ne yetiştirdiğimiz mimar adam gibi mimar nede mühendis adam gibi mühendis oluyor, arada olanlarda düzene uyuyor.


    Şuda ayrı birşey deprem konusunda tabikide büyük şehirlerde önlemler olmalı ama İstanbulda hiç düzenli yerleşime açık bir arazi yapısı yok, yüzyıllardan beridir varolmuş bir şehir. Çarpık yapılaşmaya müsait bir şehirde yaşıyoruz. Buna rant, belediyelerde cebini doldurmak isteyen insanlar, işinin ehli olmayan mühendisler mimarlar katılınca böyle saçma sapan bir yapı karmaşası var. Mesela avcılar,küçük çekmece büyük çekmece taraflarına imar izni ne zaman verilmiş nasıl verilmiş? zemini bu kadar kötü olan bir yere göz göre göre 10 katlı binayı nasıl yaptırmışlar? bunlar hep hata biz başımıza iş geldiğinde akıllanırız, ne zaman istanbul depremi yaşayacak binalar yıkılacak insanlar ölecek o zaman gerekli tüm düzenlemeler yapılacak. 1999 depremi diyoruz şuan çoğu kişi o gün yaşadıklarını unutmuştur özellikle İstanbullular.

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • Fay Hatları




    Delta Ovaları



    Buyurun haritalar yukarı da. Fay hatları ve bizim şehirleri kurduğumuz ovalar.

    Ulu önderimiz, ebedi ve ezeli liderimiz, alemlerin sultanı Hz.Muhammed Mustafa (SAV)'ya salat ve selam olsun.

  • @Baybars


    Dünya da "şehirleşme" bir planlama çalışması sonucudur. Şehirler önce planlanır daha sonra "inşa" edilir. Çok eski medeniyetlere ve yerleşimlere baktığınızda bu planlamayı görürsünüz.


    Ülkemizde durum ne? Tabi ki yerleşim planları var, ama bizdeki sorun merkezi ve yerel yönetimlerin bu imar planlarının arkasında siyaseten güçlü olarak duramaması. Bu cümleyi bir siyasi görüşü eleştirmek için yazmadım bu sorun şimdiye kadar iktidar olan tüm parti ve yerel politikacıların sorunu ve dolayısı ile biz halkın.


    Çözüm ne peki ?


    Samimi düşüncem, bu işin çözümü yok. Her tür model çalışması, mutlaka siyasete kurban edilecek ne yazık ki.
    Ve sonunda şu olacak, beklenen deprem olacak, şehirler de büyük yıkım olacak ve Sakarya örneğindeki gibi şehirler tekrar kurulacak. Çok pahalı ve acılı bir çözüm olacak ama geldiğimiz nokta bu.


    Mühendis ve mimarlar konusunda söylediklerinizin bir kısmına katılıyor, bir kısmına katılmıyorum.


    Evet, Türkiye'de mühendislik eğitiminin kalitesi gün geçtikçe bozuluyor ama Mühendisleri buna zorlayanda yine piyasa ve ne yazık ki hukuk sistemi oldu. Cezalar caydırıcı olmadığı için, müteahhitlerin karları artarken maliyetleri düşürme çabaları ısrarla sürdüğü için, mühendislik değil, sadece ozalitlerin altına imza atan bir "esnaf" sınıfı türedi.


    üstüne basarak tekrar söylüyorum, ne yazık ki ama ne yazık ki durum bu. Ve bu işin bizlere maliyeti çok yüksek olacak.

  • @ilker.g Türkiyede düşen sadece mühendislik ve mimarlık eğitimi değil zaten düzgün temellere oturtulmamış bir eğitim düzeni var. Her gelen bunu düzeltecem diye dahada bozuyor.


    1999 Depreminden sonra zemin etütü terimiyle karşılaştık bu olayda bile kendi firması olan hocaların bu işin reklamını yaptıklarını gördük dolayısıyla bilim adamı cebine baktı. Oda yetişen adamların seviyesini gösteriyor bize.


    Toparlarsam bu işin arkasında herkes var bu işte herkes sorumlu. 4-5 milyon nüfuslu olması gereken İstanbulda 16 milyon insan yaşıyor. Eh bu kadar insan sokakta kalmayacak değil mi? yani arz-talep gibi.


    Bu işin çözümü var aslında ama şuanda bir arkadaşın dediği gibi çarpık yapılaşmış malzemeden çalınmış zeminin kötü olduğu biline biline yapılmış yapılar için elimizden birşey gelmeyecek. O deviri kaçırdık İstanbul ilk şehirleşirken bunlara önem verilecekti. Bu işi rant işinden çıkaracağız zaten istanbuldaki ev fiyatlarının bu kadar uçuk olmasını doğru bulmuyorum ev bu ev saray değil eski parayla 1.5 trilyona ev mi olur? İstanbula göçü olabildiğince azaltacağız, yeni yapılan yapılar iyi denetlenecek, bunlar olmaz diye bir kaide yok gayette olur. Gerek işin siyasi kısmına gerek belediyede bu işlerle uğraşan işlerin başına, bu işler yapılırken gerek duyulan mimar-mühendise düzgün eğitimi tam kurallara uyanlar gelirse herşey düzelir.


    Şimdi düzelir mi? yanıtım sizinkiyle aynı İstanbul büyük depremini yaşar ve silbaştan daha maliyetle bu işler düzelir.

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • @Baybars


    Eğitim konusunda çok haklısınız, söyleyecek sözüm yok. Yaşadığım bir örnekten bahsedeyim, " integral bilmeyen ( çözemeyen demiyorum bakın) inşaat mühendisi gördüm ben"
    Diğer meslekler de farklı değildir. Benim gençliğimde, 5 yıllık kalkınma planları yapılırdı. Ülkenin 5 yıllık ilerleme planlarına göre, meslekler tahmini yapılır, buna göre okullar açılırdı. kalkınma planları terkedildi, okul açma planlaması kayboldu ve şimdi mesela bir Mühendis enflasyonu var.
    Doğal olarak, öğretim elemanı, laboratuar ve bilumum eğitim sorunları çoğaldı. Yine bir örnek, mesela çoğu taşra mühendislik fakültelerinde piyasa da iş yapan mühendisler sözleşmeli olarak ders veriyor.


    İşte konu eğitim-öğretim olunca söylenecek çok söz var ama, deprem konusunu fazla meşgul etmemek lazım :)


    Ama bir eğitim başlığı açarsanız, orada tartışırız :)


    selamlar