Deprem Bildirim Konusu

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • Bu arkadaş kurgu yapmış birazda dediği gibi en ufak depremde atlayanlar var. Aşarıya atlamak çözüm değil,ölmüceksende öldürür birde bina yüksekse kurtulma ihtimalin çok düşük;

    Niye atlanıyor ?

    Bina yıkılır diye

    Atladıkları yere yıkılan bina zaten devrilecek , düşecek

    Depremi hisseden kişi en yakın cama koşacak ve paniklemeden tek seferde açacak , motive olup atlayacak(sırada atlayan başka canlı yoksa tabi) , ve bir de ayağı kırılmadıysa binadan uzaklaşacak , bütün bunlar en az 40/50 saniye sürer

    Bu süreyi aşan deprem bulmak zor

    Daha havada geçen süreyi saymadım bile


  • Bu kazı, 17 Ağustos 1999 depremi sırasında, kırık içine düşüp hayatını kaybettiği yerde açtığımız bir kazı.. Deprem sırasında kuzey taraf güney tarafa göre 2 m civarında düşmüştür.



    Ramazan hoca kesinlikle takip edilmeli. Kazılar ile ilgili fotoğraflar paylaşıyor. Bu önemli bilim adamımızı saçma bir kendini kahin olarak tanıtan kişiye karşı linçlediler. Çok yazık. Yıllarını bu işe vermiş bu insanlar.

    Mustafa Kemal ATATÜRK 1881-19∞

  • Bu arada 1.cil önceliğimizi marmara denizi içindeki depreme versekte bence azımsanmayacak kadar önemli bir husus daha var oda güçlü bir deprem sonrası oluşabilecek tsunamidir. Marmara denizi içerisinde deprem esnasında oluşabilecek bir heyelan (ki tarihsel depremlerde bu heyelanlardan olduğu tespit edilmiştir) tsunamiye sebep olabilir

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • Cenk yaltırak;

    Bir çok takipçi yıllardır televizyona çıkan hocaları tanıyor biliyor. Bu konularda yıllardır çalışarak sadece yazmayı tercih ederek televizyonlara vakit gömemeyerek hata etmediğimi düşünüyorum. Ancak zamanın daraldığını gördüğüm Marmara 2016 anormal depremlerinin sürmesi üzerine iş başa düştü ve sosyal medya mecralarından toplumu bilgilendirmek için sayfalar kullanmaya başladım.


    Bugünkü bilimsel çabamın kökünde 2002 yılına Marine Geology’ de yayınladığım. Marmara Denizi ve Çevresinin Tektonik Evrimi başlıklı makale vardır (aşağıda).


    Bu makaleden sonra bunu yetkililere ve halka anlatmak için çabam, bilimci gibi görünen oligarşik epistemik “bilim” cemaatine çarpmıştır. Sizlerin bizlerin çalışmalarından habersiz olmanız, tüm medyayı kaplayan karmaşadan uzak durmamız kadar karşımıza çıkarılan engellerdir. Bu nedenle olanı biteni anlatmak için de aşağıdaki makaleyi Türkçe olarak yazdım. Umarım okunur ve hala çaresiz olmadığımız görülür.


    http://aydinlanma1923.com/inde…/article/download/182/182


    https://www.researchgate.net/p…_Sea_and_its_surroundings?

  • eline sağlık şuanda o makaleyi okuyordum burayada bazı başlıkları atacaktım

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • Gelecek Doğu Marmara Depremi İçin Bilimsel Açılımlar
    1- Son olan 1509 depreminden bugüne, son 5 yıldır yapılan GPS ölçümleri ışığında,
    yılda 1.5 cm hareketten kırıkta biriken atım miktarı 7.38 metredir.
    2- 3.5 milyon yıldır oluşan depremlerde yaklaşık 500 yıl periyodu dikkate alınırsa,
    Doğu Marmara Sırtının her depremde 90 cm yükselmesi gerekir. 1.728 trilyon küplük bir
    hacime sahip bu sırtın yaklaşık ağırlığı 2 trilyon ton kadar olacaktır. Bu durumda, bu
    büyüklükte bir kütleyi yer çekimine karşı kaldırmak için gereken güç, 7.7’lik bir depremin
    yaratacağı enerjiye karşılık gelmektedir.


    3- Diğer bir hesaplama ise, fay düzleminin kırılması sonucu ortaya çıkacak enerji
    hesabıdır. Bir depremin magnitüdünü belirleyen tek faktör vardır. O da kırılacak düzlemin
    alanı ve düzlemde oluşacak hareketin miktarıdır. Hareketin son 493 yılda biriken miktarı
    7.38 m olduğu dikkate alındığında, Doğu Marmara Sırtını aşarak kırılacak fay düzlemi,
    Hersek Deltası ile Doğu Marmara Sırtı’nın batı yamacı arası 95 km uzunluğundadır. Fakat
    bu depremin oluşacağı 15 km derinlik için geçerlidir. Yüzeyde saçılan fayın toplam
    uzunluğu ise 180 km olarak hesaplanmıştır. Bu durumda, yüzeye kadar tek bir kırık var gibi
    yapılan hesaplara göre 95 km uzunluğunda bir fayda 7.38 m atımla oluşabilecek deprem
    Mw 7.67, 180 km uzunluğundaki bir kırıkta Mw 7.85 büyüklüğünde olacaktır. Bu da
    tarihsel gerçeklerle uyumludur. Çünkü 557, 986 ve 1509 depremleri çok geniş alanlarda
    yıkıma neden oldukları gibi Kırım, Atina, Venedik ve İskenderiye’ye kadar olan alanda
    hissedilmiştir.

    4- Doğu Marmara Sırtında oluşacak depremin, bu durumda, Gölcük depreminden
    sonra 7-11 yıl arasında bir zamanda gerçekleşme olasılığı çok yüksektir. Depremin
    büyüklüğü dikkate alındığında bu durumda Doğu Marmara Çukurunda saptanan denizaltı
    heyelanı kompleksinin tekrar hareketlenmesi ve tarihsel depremlerdeki gibi 5.5 m
    yüksekliğinde tsunami oluşması gibi bir durum yüksek olasılıktır. Bu konuda yapılan
    matematik model çalışmalar sonucu, bu tsunaminin İstanbul Kumburgaz sahili ve İstanbul
    boğazının arasında kalan alanı vuracağı anlaşılmaktadır.


    5- İstanbul ve çevresinde Gölcük depreminde yüksek ivme değerleri veren dağılgan
    kum, kil ve dayanımsız kireçtaşından oluşan zeminler yerleşim alanının % 70’ini
    oluşturmaktadır. Avcılar ve Yeşilköy’de 0.27g olan ivme değerinin Gayrettepe’de 0.03g
    olması durumun vehametini işaret eder. Gölcük depreminde sağlam olan zeminlerde
    ivmenin 0.35g ulaştığı düşünülürse, Gölcük depreminin 3 katı büyüklükte oluşacak Doğu
    Marmara Depremi sonucunda sağlam zeminlerde oluşacak hasarı tahmin etmek için şu
    saptama yeterlidir; İstanbulda bulunan binalarin %80 i yıkanmamış deniz kumundan ve
    mühendislik hizmetleri olmadan yapılmıştır. Bu konuda Tüysüz ve Serim (2000) tarafından
    yapılan zemin özelliklerinden yola çıkarak deprem etkisini gösteren harita da koyu renkli
    alanlarda hasar ağır yıkıcı, açık gri alanlarda ise yıkıcıdır


    6- 1509 Depremine benzer bir depremin yaratacağı hasar, kötü zeminde yapılanan
    alanlardaki kötü yapılmış binaların % 80’ini tamamen yıkarken, iyi binalarında ağır hasar
    olmasına neden olacaktır. Sağlam zeminlerde ise iyi binalar hafif hasarlarla kurtulabilirken,
    kötü binaların büyük bir kısmı yıkılacak veya ağır hasar görecektir (1509 depreminde
    Rumeli ve Anadolu hisarlarında azda olsa hasar olması bu konudaki en önemli ipucudur.
    Bu iki hisarda tamamen kaya zemin üzerine yapılmıştır). Bu durumda, İstanbul nüfusunu
    resmen oluşturan 10 milyon nüfusun büyük bir çoğunluğunun depremden can ve mal kaybı
    olarak ağır etkileneceğini söylemek kehanet olmayacaktır. Bu durumda, sadece 1509 daki
    oranlarda bir can kaybı olacağını kabul edersek, 1.5 milyona yakın yaralı 600 bin civarında
    ölü olacaktır. Bu sadece İstanbul rakamlarıdır. Eğer, Doğu Marmara Depremi etki alanı
    içinde kalan alanların, Doğu Marmara Sırtı’ndan uzaklıkları dikkate alındığında - Avcılar
    15 km, Çatalca 20 km, Silivri 45 km, Sarıyer 70 km, Adalar 40 km, Yalova 60 km, Bursa
    80 km, Tekirdağ 100 km uzakta- bütün Marmara Bölgesi şehirlerinin etki altında olduğu
    ortaya çıkmaktadır. Gölcük Depreminin 143 km uzaktaki Avcılar, 135 km uzaktaki
    Bursa’da hasara yol açtığı dikkate alınırsa, bu depremden 3 kat büyük bir Doğu Marmara
    Depreminin tehdit ettiği yıkım alanının, Marmara Bölgesinde bulunan bütün şehirler
    olduğu ortaya çıkar. Özellikle düşük aktiviteli faylar üzerindeki Edirne, Çorlu, Pınarhisar,
    İnegöl, Yenişehir ve Eskişehir’de bu depremden etkilenecektir.

    Kaynak: Cenk YALTIRAK,

    AYDINLANMA 1923, ULUSU VE CUMHURİYETİ BEKLEYEN TEHLİKE
    DOĞU MARMARA DEPREMİ , Bilimsel, Siyasal, Sosyal Gerçekler ve Çözümler

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • Narsil

    Bu özete göre istanbulda hiç hasar almadan kurtulma şansımız çok düşük o zaman.. Şile taraflarına falan yerleşsek anca.. Anlamadığım sağlam zemindeki iyi binalar hafif hasarla kurtulurken diyor ya, peki japonyadakiler niye hasar almıyor?

  • Narsil

    Bu özete göre istanbulda hiç hasar almadan kurtulma şansımız çok düşük o zaman.. Şile taraflarına falan yerleşsek anca.. Anlamadığım sağlam zemindeki iyi binalar hafif hasarla kurtulurken diyor ya, peki japonyadakiler niye hasar almıyor?

    Japonlarla kıyaslamayı bırakın artık,japonların canı çok daha fazla yandı...



    Büyük hanşin(Kobe ) japonya depreminin gerçek verileri kullanılarak yapılan deprem testi ;



    Okumak isteyene kobe depremi;

    https://deprem.afad.gov.tr/tarihteBuAy?id=70

  • Narsil

    Bu özete göre istanbulda hiç hasar almadan kurtulma şansımız çok düşük o zaman.. Şile taraflarına falan yerleşsek anca.. Anlamadığım sağlam zemindeki iyi binalar hafif hasarla kurtulurken diyor ya, peki japonyadakiler niye hasar almıyor?

    maalesef eğer söylediği mwlerde bir deprem yaşanırsa İstanbulu bir felaket bekliyor olur. Japonyada depreme dayanıklı binalar ve buna uygun zeminler seçiliyor, ve eğitim konusunda bizden çok daha iyiler..

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • Narsil

    Bu özete göre istanbulda hiç hasar almadan kurtulma şansımız çok düşük o zaman.. Şile taraflarına falan yerleşsek anca.. Anlamadığım sağlam zemindeki iyi binalar hafif hasarla kurtulurken diyor ya, peki japonyadakiler niye hasar almıyor

    Bir kaç sebebi var. Japonya da gördüğünüz çok yüksek katlı yapılar genelde Tokyo gibi büyük kent merkezlerinde

    oluyor ve oransal olarak Türkiye'den fazla değildir. Olan yüksek yapılarda genelde çelik konstruksiyon ağırlıklı

    yapılar. Üstelik Japonya hem bir deprem ülkesi hemde bazı alınan önlemlerin yetmediği görülünce ( Kobe depremi)

    ilave eklerle güçlendirilmiş bir yapı yönetmeliğine sahipler.


    Yine bizdekinin aksine, ağırlıklı olarak alçak katlı yapılar ağırlıklı bir ülke. Bu tür yapılarda

    ya ahşap ya da hafif çelik konstruksiyona sahip yapılar. Zarar görseler dahi çok kısa sürelerde

    onarılabiliyor. Yine Japon gelenekleri evlerde ağır ve çok eşya değil, az ve hafif eşyalar öngördüğü için

    bizde ki gibi eşyaya bağlı yaralanmalar da az.


    Yani adamların farkları bunlar.

  • PergamoN hocam , bi sorum olacak

    Silivri açıklarındaki 4.6 ile 5.8 in ilişkisi zihinlerde netleşti mi ?


    Yada zincirleme öncü depremler olur mu?

    Eğer 4.6 depremi 5.8’in öncüsüyse , 5.8 ana deprem olur ve 5.8’i öncü görmek tutarlı olmaz herhalde


    Aynı bölgede 5.8’den , 6.5 civarında bir deprem büyüklüğüne geçersek Zincirleme, basamak basamak büyüyen depremler silsilesi olur ve bu durum sanırım çok görülmemiş bir durum olur ülkemizde

  • daha ne olsun hocam,ağır eğitim ve mantalite farkı var..

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • Tarih manidar, 2002 ;) . 2002 yılında yazdığı makale şimdimi ulaşılır oluyor ? Tarihte meydana gelen İstanbul depremleri,İzmit depremlerinden 7-11 yıl sonra olmuş . 99 depreminden bu yana ne kadar geçti ? 20 yıl mı ? Hala çaresiz olmadığımız görülür mü ? :) Makalenin yazıldığı tarihteki nüfus 10.000.000 muş, şimdi 16.000.000 u geçti. Düz orantı ile 960.000 ölü yapar ki , buda yanınızda gördüğünüz her 16 kişiden birinin ölmesi demek :) Geç kalmışsın hocam, hatan büyük.

    Ben bayadır biliyorum makaleyi türkçesi yoktu bundan sonra yayınlananlarda mevcut ama düşüncesinin değiştiği söylenemez.


    Sadece üzerinde biriken tahmini atımı her yerde aynı atım olacak şekildemi baz alıyor kafama o takıldı .bu güne kadar bir fayın her yerinde benzer (aynı) atımı yaptığını görmedim , bu tabi olası depremin büyüklüğünü ne kadar etkiliyor bilmiyorum ama en uç versiyonunu yazmış gibi görünüyor.

    Einmal editiert, zuletzt von PergamoN ()

  • Ben bayadır biliyorum makaleyi türkçesi yoktu bundan sonra yayınlananlarda mevcut ama düşüncesinin değiştiği söylenemez.


    Sadece üzerinde biriken tahmini atımı her yerde aynı atım olacak şekildemi baz alıyor kafama o takıldı .bu güne kadar bir fayın her yerinde benzer (aynı) atımı yaptığını görmedim , bu tabi olası depremin büyüklüğünü ne kadar etkiliyor bilmiyorum ama en uç versiyonunu yazmış gibi görünüyor.

    Geç kalmışsınız diye size demedim, yanlış anlamayın lütfen. Cenk hoca geç kalmış,Makaleyi Türkçeye çevirip kamuoyuna sunmakta.

  • Hocam ilk çözümleme geçerli gibi görünüyor sonradan yapılan çözümleme daha uyumlu görülsede ,ilk çözümlemede mutabıklaştılar gibi Geldi bana


    4.7’lik deprem 5.8’in öncüsüydü ardın’dan gelişen sözde artçılar 2 blok arasında deformasyona bağlı(sıkışmaya) bağımsız gelişen deprem çoğu hatta artçı dediğimiz 5.8’den sonra gelişen 4’lükler bağımsız küçük faylardan meydana geldi.

    Fayın uzunluğu 10-13km civarı 5.8’den sonra (aynı fay) daha büyük bir deprem üretmesi beklenilmez.


    Görselde anlatırsam şöyle;

    Siyah kalın ok ana segment

    5.8Mw depremin meydana geldiği fay 10-13km uzunluğunda KD/GB yönlü ana segmente açılı ikincil (tali fay) artçı deprem dediğimiz küçük depremler ise siyah oklarla gösterdiğim yönde 2 blok arasında Gelişen sıkışmaya bağlı deformasyon depremleri K/G,KD/GB yönlü çok çok kısa faylar. Çünkü Cenk hocanın görüşüne göre KB/GD yönlü fay hiç bir sismik kesitte gözükmüyor,öyle bir fay yok


    Bu depremlerden kısa süre sonra olurda ana segment kırılırsa 5.8 öncü değil,tetikleyici olarak adlandırılır. 5.8 şuan anaşok

    4096bb9a92680dc8014f73c9d.jpg

    Einmal editiert, zuletzt von PergamoN ()

  • Teşekkürler PergamoN hocam , harika bir anlatım oldu

    Aynı nokta civarında 5.8’in üstünde yeni deprem zor anladığım kadarıyla

    İşimiz daha çok anafayla , onun da vakti 1 gün ile 20 yıl arasında değişir , Allah bilir

    Biz yarın olacakmış gibi tedbirimizi alalım

    Camdan atlamamak için korkuluk taktırayım en büyük tedbir olarak

    3.kat bu , öldürmez süründürür bu yükseklik :))