🚑 Koronavirüs (Covid-19) Bildirim Konusu

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • Ağustos ayında koronavirüse yakalanıp koronavirüsü atlatan Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt tekrar koronavirüse yakalandı.

  • Bu ülkede halk hiçbirşeye tepki vermiyor sağlık herşeyden önemli dün 17 yaşında bir çocuk işçinin kovid tedavisi için yoğun bakım yatağı bulunmadığı için vefat ettiği haberini okudum çok yazık.Herşey halktan bekleniyor herşeye alıştırılıyoruz

  • Bu ülkede halk hiçbirşeye tepki vermiyor sağlık herşeyden önemli dün 17 yaşında bir çocuk işçinin kovid tedavisi için yoğun bakım yatağı bulunmadığı için vefat ettiği haberini okudum çok yazık.Herşey halktan bekleniyor herşeye alıştırılıyoruz

    Hocam halkla vaka sayısı paylaşılmalı, önlemler alınmalı dediğimizde hain ilan ediliyoruz.

  • Okullardaki tedbiri artırarak ve velilerin çocuklarına maske, mesafe ve temizliğin önemini anlatarak. Eğitimin devam etmesi gerekir. Eğitim ve sağlık benim gözümde kıyaslaması olmaz. İkiside aynı derece önemli.

    Benim gözümde de sağlık hiçbir şeyle kıyaslanamaz buna eğitim de dahil. Hem benim çocuğumun dışarda gezdiğini nerden biliyorsunuz ki okullar çarşıdan pazardan güvenilir diyorsunuz anlamıyorum gerçekten. Aylarca evde kendi izole eden dışarıya cıkmayan çocuklar okula giderek vürüsü kapacak. Çocuğun sağlığı telafi edilemez ama eğitim telafi edilebilir!..

  • Virüsten kurtulmayı unutun bence. Önemli olan sağlık sisteminin çökmeden bağışıklığın artması. Sıkıştığı yerde de yasaklar gelecektir. Bu yasaklar sağlık sistemini hafifletecektir. Okullar konusunda fikrimi söylemiştim. Şu anki eğitim sistemi içinde olmak için yanıp tutuşmaya gerek yok. Zaten sağlık sistemi alarm çaldığında kapanacaklardır. Sağlıkçılar bu işin kabusa dönüşüp dönüşmeyeceğindeki en önemli yapı taşlarıdır. İstekleri ne ise anlayıp karşılanmalıdır. 28 gün 28 hafta başladı bence...

    soru-isareti(1).jpgBir ihtimal daha var...

  • SEMPTOMLAR:

    1. Gribal semptomlar (ateş, ateşli titreme, halsizlik ve öksürük)

    2. Nezle semptomları (burun akıntısı, hapşırma, kuru boğaz ve burun tıkanıklığı)

    3. Eklem ve kas ağrıları

    4. Göz ve mukoza iltihabı

    5. Akciğer rahatsızlıkları (akciğer iltihabı ve nefes darlığı)

    6. Mide-bağırsak sorunları (ishal, mide bulantısı ve baş ağrısı)

    7. Koku ve tat alma duyularının kaybı ve diğer semptomlar

  • Çevremdeki herkes yavaş yavaş koronaya yakalanıyor. Bizim içinde çember git gde daralıyor gibi. Fakat insanlar artık kendini salmış gibi. Daha doğrusu insanlar buna alışmış ve hatta kabullenmişler bu durumu.Yakalanırsak yakalanırız , öleceksek ölürüz modunda çoğu kişi.Yani ben ne kadar tedbir alsam da bu kesim çoğunlukta olduğu sürece bu hastalığa yakalanmam daha kolay olacak.

  • 1) Okulların açılması

    2) Seyircili maç (19 Şubat Atalanta - Valencia maçı)


    Koronavirüs en çok bu iki faaliyetle bulaşır.


    Eğitim eğitim olsa anlayacağım da sosyalleşme dışında verdiği bir şey yok. Şu virüs ortamında okulda sosyalleşmek de mümkün değil. Herkes diken üstünde, böyle bir ortamda eğitimin nesinden fayda gelir? Meslek liselerini ya da ilkokullardaki hiperaktifleri kimse görmek istemiyor herhalde. Madem eğitim çok önemli, anne-baba öğretmenlik yapıversin. Üniversite çağından önce anne-baba çocuğa evde tahammül edemiyor. Üniversiteden sonra çocuk, anne-babaya evde tahammül edemiyor. Bu nasıl iştir anlamadım ki. 10 yıl mezun vermesek sıkıntı çekmeyiz zaten.


    Uzaktan eğitim/öğretim bugün için verimsiz ancak bundan kaçış yok gibi görünüyor. Öyle ya da böyle alışacağız.

  • Nereden biliyorsun bu iki faaliyette bulaştığını yada hangi makalede okudun bizede göndersen? Bunu gerçekten merak ettim..

  • Nereden biliyorsun bu iki faaliyette bulaştığını yada hangi makalede okudun bizede göndersen? Bunu gerçekten merak ettim..

    Okulların açılması demek toplu taşımaların kullanımını arttırır maçlara seyirci alınması da aynı şekilde ikisi de büyük risk oluşturuyor özellikle sabahları minibüsler ve otobüsler işe ve okula gidenler ile acayip dolu olucak ve mesafeyi bırak iğne atacak yer kalmayacak aynı şekilde örnek veriyorum galatasaray - fenerbahçe ( sadece örnek veriyorum diğer takımların maçları da olabilir) maçında stadyuma ulaşmak için çoğu kişi toplu taşımayı kullanıyor ve iç içe oluyor ve mesafe olmuyor eğer okullar açılırsa ve maçlara seyirci alınırsa virüs acayip çoğalır

  • Nereden biliyorsun bu iki faaliyette bulaştığını yada hangi makalede okudun bizede göndersen? Bunu gerçekten merak ettim..

    Okullardaki riski söylemeye gerek yok diye düşünüyorum.

    19 Şubat'ta oynanan maçı da Google'a yazdığınızda direkt karşınıza çıkıyor,yazıp da bulamadıysanız diye link atıyorum https://www.haberturk.com/atal…ka-haberleri-2626677-spor

    Bence kendinizi okullar açılmalı,öğrenciler uyarılmalı vs. diyerek yormayın.

  • Sayın Hocam diyelim okulları kapattık. Çocuk illaki dışarıdan başka bir yerden kapacak virüsü sonuçta işin ciddiyetini veliler veremiyor. Okulu kapatmak çözüm değil ve her hangi bir artısı yok. O çocuk avmye gidecek veya markete gidecek yada dışarda arkadaşıyla oynayacak. Maskeyi, mesafeyi ve temizliği velilerin anlatması lazım. Okullar kesinlikle açık kalmalı.

    okullar kapalı olsun demiyorum , diğer tüm önlemler alındıktan sonra açık kalmalı diyorum. Tam da yazdığınız şeyler kısıtlanmalı. Mesela çocuklar avmye Markete gidemesin . Maske mesafe anlatacak Veli önce kendi uygulamalı , çocuklara da aileleri getiriyor. Ülkenin tepesi uymuyor ki, mitingler toplantılar...

  • Son 3 aydır birçok şehir değiştirdim, arkadaşlarımla ve akrabalarımla buluştum, gezdim, cafelerde de oturduk restoranlara da gittik.

    Sonuç: Çevremde daha bir kişi bile yakalanmadı bu hastalığa sülalem tertemiz.


    Ben ve çevremdekiler hiç yakalanmadıysak 3 ihtimal var demektir.

    1- Çok şanslıyız hiç Covidli ortamlara girmedik

    2- Çevremdeki herkesin bağışıklığı üst düzey mikrobu aldık ama fark etmedik bile.

    3- Tedbirleri güzel aldık yakalanmadık.


    Bence 3 numara. Akrabalarımın neredeyse hepsi kalp hastası ya da kalp ameliyatı olmuş durumda. Bazılarında şeker de var. Ablam ise doğrudan Tip1 diyabet yani insülin kullanıyor. Allah'a şükür gezerken de işimize giderken de maskemizi takıyoruz kolonyamızı yanımızda taşıyoruz, İstanbul gibi bir şehirde tolu taşıma kullanıyoruz ve hepimiz temiziz. İnşallah yakalanmayız ama tedbiri sonuna kadar alıyoruz o yüzden biraz kişiye düşüyor iş. dürekli devlete sallamak doğru değil.


    Ekleme: öğretmenim okulda sürekli öğrencilerle iç içeyiz ve öğretmenlerle.

    Einmal editiert, zuletzt von Gréy ()

  • Gréy bende çok fazla dışarıda gezdim tozdum,cafelere gittim ama asla kapalı alana girmedim. Daima açık alanı bulunan cafeleri tercih ettim. Cafede bulunmama ihtimaline karşı yanımda dezenfektan veya kolonya taşıdım. Bir yerden sonra zaten alışkanlık oluyor sürekli dezenfektan kullanmaya başlıyorsun. Ben kullandıkça çevremdeki insanlarda kullanıyordu. Kullanmasalar dahi ben zorla kullandırtıyordum. Hatta çok fazla dezenfektan kullandığım için masadaki dezenfektanları saklayan arkadaşlarım oluyordu o derece. Maske kullanımına oldukça dikkat etmeye çalıştım ve buluştuğum insanları genelde hep aynı tutmaya çalıştım. Farklı insanlarla buluştuğum zaman daha bir risk altında hissediyorum kendimi çünkü en son nereye gittiğini ve ne yaptığını bilemiyorsun. Ama sürekli birlikte takıldığın ve iletişim halinde olduğun insanların ne yaptığından ve nereye gittiğinden haberin oluyor. Eve geldiğim zaman kapıyı açtığım andan itibaren direkt ellerimi yıkıyorum. Giydiğim kıyafetleri bir sonraki dışarı çıkacağım süreye kadar balkonda havalandırıyorum ve hiç bir yere ellemeden direkt ellerimi yıkamaya gidiyorum. Annem de bu konularda ve hatta genel olarak çok titiz olduğu için sürekli bir temizlik döngüsü var evde. Evi hepimiz terk ettiğimiz andan itibaren bütün temas edilen ortamları kolonyalı ıslak mendil ile temizliyor hatta babamı üstünü değiştirmeden eve sokmuyor ^^^^. Şu ana kadar hiçbirimizde hastalık yok ve bu düzende gidersek eve kolay kolay virüs gireceğini sanmıyorum umarım hep böyle gider.

  • Gréy bende çok fazla dışarıda gezdim tozdum,cafelere gittim ama asla kapalı alana girmedim. Daima açık alanı bulunan cafeleri tercih ettim. Cafede bulunmama ihtimaline karşı yanımda dezenfektan veya kolonya taşıdım. Bir yerden sonra zaten alışkanlık oluyor sürekli dezenfektan kullanmaya başlıyorsun. Ben kullandıkça çevremdeki insanlarda kullanıyordu. Kullanmasalar dahi ben zorla kullandırtıyordum. Hatta çok fazla dezenfektan kullandığım için masadaki dezenfektanları saklayan arkadaşlarım oluyordu o derece. Maske kullanımına oldukça dikkat etmeye çalıştım ve buluştuğum insanları genelde hep aynı tutmaya çalıştım. Farklı insanlarla buluştuğum zaman daha bir risk altında hissediyorum kendimi çünkü en son nereye gittiğini ve ne yaptığını bilemiyorsun. Ama sürekli birlikte takıldığın ve iletişim halinde olduğun insanların ne yaptığından ve nereye gittiğinden haberin oluyor. Eve geldiğim zaman kapıyı açtığım andan itibaren direkt ellerimi yıkıyorum. Giydiğim kıyafetleri bir sonraki dışarı çıkacağım süreye kadar balkonda havalandırıyorum ve hiç bir yere ellemeden direkt ellerimi yıkamaya gidiyorum. Annem de bu konularda ve hatta genel olarak çok titiz olduğu için sürekli bir temizlik döngüsü var evde. Evi hepimiz terk ettiğimiz andan itibaren bütün temas edilen ortamları kolonyalı ıslak mendil ile temizliyor hatta babamı üstünü değiştirmeden eve sokmuyor ^^^^. Şu ana kadar hiçbirimizde hastalık yok ve bu düzende gidersek eve kolay kolay virüs gireceğini sanmıyorum umarım hep böyle gider.

    bizim evi anlatmışsın. işte bu kadar tedbir ve özen gösterip birde eskaza yakalanirsak gelde sövme bu işe ..

    Einmal editiert, zuletzt von snowman911 ()