Berkay34 Sistem Tahmin Analizleri

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • NEDEN YAZ AYLARINDA İLGİNÇ HAVA OLAYLARINDA BÜYÜK BİR ARTIŞ OLDU ?

    Öncelikle herkese merhaba; Bu konuda neden enteresan hava olayları Türkiye açısından son 10 yılda artış gösterdi ile ilgili bazı bilgiler ve kendi görüşlerimi dile getireceğim.

    Çoğu zamandır hatta yaklaşık 10 yıldır herkesin ağzında Küresel Isınma ifadesini duyarız evet şuan dünyamızda küresel iklim değişikliği var ama bunun Türkiye’ye etkileri daha yeni oluşmaya başladı yani örnek 2017 Temmuz ayında İstanbul da oluşan dolu felaketi Akdeniz de ve özelikle ege de görülen hortumlar Karadeniz de aşırı yağışlar ve yaz aylarında sık sık yaşanan Orman yangınları ve çoğu bölgemizde yaşanan dolu hadiselerinde gözle görülür bir şekilde artış oldu bunların oluşmasının sebebi bariz açık Küresel İklim değişikliği ve her geçen yıl kat kat artıyor peki bunlar neden oluşuyor

    hortum resmi ile ilgili görsel sonucu

    dolu resmi ile ilgili görsel sonucu

    istanbul temmuz ayı dolu ÅimÅek ile ilgili görsel sonucu

    Öncelikle iklim değişikliği nedir bunu açıklayım; İklim değişikliği dünya da oluşan sera gazlarındaki artış ve açığa çıkan CO2 gazının artışıdır. Önümüzdeki yıllarda bizi nasıl bir dünya bekliyor?

    Bizi önümüzdeki yıllarda nasıl bir Türkiye bekliyor size şöyle anlatıyım artık dolu hadiseleri neredeyse bir çok kesimde görülmeye başlayacak ve ülkemizin özelikle kıyı kesimlerinde aşırı yağışların sıklığı daha da artacak Oraj aktiveleri daha çok çoğalmaya başlayacak hatta hortumlar artık normal bir şey diye görülmeye başlanacak peki bunların çoğalmasının altında ne yatıyor?

    Deniz suyu sıcaklığındaki aşırı artış yani şu şekilde bir örnek vericem deniz suyu sıcaklığı diyelim 26 derece ve kuzeyli rüzgarların etkisi ile soğuk cephesi geldi bununda sıcaklığı 22 derece şimdi oluşacak kararsızlığın ardından nasıl bir yağış görüleceğini ve bu yağışa dolu ve hortumun ekleneceğini birde siz düşünün

    İnşallah bu doğal afetlerde fazla bir arış olmaz Allah daha beterlerinden bizi korusun.

    İstikbal Göklerdedir -Mustafa Kemal Atatürk

    5 Mal editiert, zuletzt von Berkay34 ()

  • Arkadaşlar eğer bu konuyla ile ilgili bir fikriniz var ise yorum yapabilirsiniz sizin fikirlerinizi de merak ettim açıkçası?:)

    İstikbal Göklerdedir -Mustafa Kemal Atatürk

  • Ben burada asıl sorunun şu olduğunu düşünüyorum.Küresel İklim Değişikliğinin insan kaynaklı mı yoksa doğal sürecin bir parçası mı? İklimler uzun sürede değişir sürekli olarak tekdüze olarak devam etmez.Hatırladığım kadarıyla 30-40 yılda bir iklimler değişiyor ama bunlar çok büyük değişimler değil ufak değişimler.


    Şu teoriden yola çıkarak Kıtalar Birleşikken Dünya çok daha sıcak bir yermiş.Kıtalar ayrıldıkça Dünya soğumuş.Aslında şu an biz soğuk bir çağda yaşıyoruz.İleride Kıtaların birbirine yaklaşmasıyla ısınmanın artacağı öngörülüyor.Tabii bu çok yavaş bir şekilde olacak.Benim kafama takılanda bu işte İnsanlardan kaynaklı mı yoksa Doğal bir sürecin parçası mı?


    Mesela Küresel Isınmayla ileri atılan şöyle senaryolar bana bir kaçı saçma geliyor.


    Buzullar eriyecek sahil şehirlerini sel basıcak.Isınma olduğunu varsayalım.Buzullar eridi deniz suyu seviyesi arttı.Ama bir yandan da ısınmaya beraber buharlaşmada artıcak.Böyle bir durum olursa bence yine dengeler.Yağış olarak düşen buharlaşan havayıda hesaba katmak gerekir ama bana gene de saçma geliyor bu senaryo.


    Sıcaklıkların artmasıyla alakalı saçma bir durum var.Meteorlojik gözlemler genelde şehirlerde yapılıyor.Şehirlerdeki ısı adası ise hiç kaale alınmıyor.1 derece artmış sıcaklık 3 derece artmış gibi gözüküyor.Isınmanın seviyesini daha dramatik hale getiriyor.


    Bu konu daha çok tartışılır.Sadece kendi fikrimi belirttim arkadaşlar bilimsel bir dayanağı yok.

  • Evet hocam benimde merak ettiğim konulardan biriside bu acaba insan kaynaklı mı yoksa doğal mı ?

    İstikbal Göklerdedir -Mustafa Kemal Atatürk

  • SnowPaladin03


    Bu konudaki fikrimi söyleyeim ben de :)


    Dünya gezegeninin bir doğal döngüsü olduğunu düşünen birisiyim.

    Netice de çekirdeğinde erimiş bir içeriği bulunan, bu erimiş içeriğin üstündeki kabuğun devamlı hareket ettiği, erimiş içeriğin bazen yeryüzüne çıkmaya

    çabaladığı bir gök cisminin üzerinde yaşıyoruz.

    Bu gök cisminin elektromanyetik alanı var, kendi çevresinde ve Güneşinin etrafında da fırıl fırıl dönüyor :)


    İlk oluştuğu zaman, resmen bir ateş topu, zamanla bu ateş topu soğumaya başlayıp, kabuklanınca :) soğuma belirginleşip, bir buzul çağı oluşturacak seviyeye gelebiliyor.


    Ama dünya da "sanayi" devriminin gerçekleşmediği çağlarda bile bu ısınma ve soğuma gerçekleşmiş.

    Bu doğal bir döngü bahsettiğim dinamikler kaynaklı.


    Şu an da mevcut, sera gazları, atmosferin farklı etkilerlekirlenmesi gibi olaylar bu süreci hızlandıran katalizörler olarak düşünülmeli bence.


    Tabi şu da var, belki doğal sürecinde taşların yavaş yavaş yerine oturacağı bir süreç, insana bağlı katalizörler sayesinde, rayından çıkıp, marjinal

    efektler gösteriyor olabilir.


    Ama sürecin varacağı npktayı değil, izlediği yolu değiştirir sadece :)


    selamlarımla

  • Aslında bu konu ile ilgili bir Anket mi yapsak Küresel iklim değişikliği insan kaynaklı mı yoksa doğal mı Samet hocam ne dersiniz ?

    İstikbal Göklerdedir -Mustafa Kemal Atatürk

  • ilker.gunebakan Hocam katılıyorum size.İnsan etkisi bana kalırsa bu süreci az da olsa etkiliyordur.


    Mesela şöyle başlıklar atılır manşetlere 100 yılın yağışı düştü.Sebebini hemen küresel ısınmaya bağlıyorlar.Arkadaş ne alakası var 100 yılın yağışı düştü diyorsun 100 yıl önce olmuş olay şimdi de olmuş bu normal bir şey.


    Eskiden de doğal afetler olurmuş.O zaman olunca Küresel İklim değilşikliğinin etkisi yok şimdi olunca İklim değişikliği yüzünden oldu.


    İnsan etkisinin olduğunu düşünüyorum ama çok az yani iklim değişikliğinin etkisi %1-2 olduğunu düşünüyorum.Bu da hava olayları üzerinde çok fazla bir etkisi olacağını düşünmüyorum.


  • Bu video bana biraz mantıklı geldi yani orada anlatılan Ilker Gunebakan ve SnowPaladin03 hocalarımızın dediği ile uyumlu küresel iklim değişikliği doğal ama tabiğki yüzde 1 yada en fazla yüzde 2 insanoğlunun da etkisi var birde mini buzul çağından bahsetmiş siz nasıl düşünüyorsunuz ? sizce mini buzul çağı yaşanır mı azda olsa ?

    İstikbal Göklerdedir -Mustafa Kemal Atatürk

    Einmal editiert, zuletzt von Berkay34 ()

  • Nasa'nın dediğine göre 2020 yılı itibari ile küresel iklim değişikliğinin yönü ısınmak yerine soğuma hatta mini buzul çağına çevriliyor ve Nasa bunu güneş lekelerine bağlıyor :/

    İstikbal Göklerdedir -Mustafa Kemal Atatürk

  • Berkay34 Bakalım onu yaşayıp göreceğiz.Döngülsel bir süreç.Bu süreci tamamen küresel iklim değişikliğine bağlamak çok yanlış.Mini buzul çağınında etkileri yavaş yavaş görülecektir.Güneş lekelerinin dönemsel sürecine bakılarak yapılan bir tahmin.Belki beklenen zamanda başlayacak ya da daha sonra görülmeye başlayacak.Belkide hiç olmayacak.Orasını Allah bilir.İklim değişikliği bize artan yağış ve artan kar yağışları olarak yansırsa işimize gelir.:P:P:P

  • Evrende herşey bir denge üzerine kuruludur. Dünya üzerinde ki insanoglunun bu dengeye etkisi en fazla %1-2 kadar olur. Neden mi ? Alemlerin Rabbi olan Allah kendi kurduğu bir dengenin insan eliyle bozulmasina asla izin vermez. Küresel ısınma da soğumada tamamen doganin kendini dengelemesi ile dogrudan orantilidir. Bilimsel tarafina gelince bir ton teori üretilebilir fakat insanoglunun hala çözemedigi çok şey var. Bu yüzden bu denge unsuru dünya varoldukca degisip duracak. Bizede seyretmesi kalacak. Kalin saglicakla

  • Berkay34


    Güneş lekeleri ile buzul çağı ( ya da global soğuma) arasında direkt bir ilişkiye inanmıyorum.

    Dünya gezegeninin milyonlarca yıllık iklimsel döngüsünü etkileyen belki de binlerce parametre var

    Güneş lekeleri bu parametrelerden biri ama sürece etki oranını matematiksel olarak bilmek imkansıza yakın.

    Ben bunu deprem tahminlerindeki geçmiş yılların istatistiksel çıkarımlarına benzetiyorum biraz.

    Döngüyü oluşturan diğer parametreler de uyum sağlayıp soğuma gerçekleştiğinde bunu lekelere bağlamak gibi bir şey.

    Hatta biraz ileri gideyim, bu olayı NASA'da çalışan kardeşlerin magazinsel ilgilerine de bağlamıyor değilim :)


    Sevgi ve selamlarımla

  • Elbette hocam; bende size katılıyorum sadece güneş lekeleri ile bağlantı kurmak yanlış sizin dediğiniz gibi magazinsel yapmış olabilirler.:)

    Saygı ve selamlarımla,

    İstikbal Göklerdedir -Mustafa Kemal Atatürk

  • Şuan Antalya açıklarında deniz suyu sıcaklığı 28 dereceye ulaşmış gerçekten temmuz başına göre ciddi bir rakam


    eb8cf38376dd9e751a71c.png

    Valla Antalya’da geçen seneki 300 liralık otel 700 lira fiyat çekiyor , ki boş yer bile bulmak zaten zor

    Bana göre deniz suyu 35 derece falan :))

    Hem iyice ısınsın da biz anca bu gidişle Ekim’de gideriz en erken , o zamana kadar fazla soğumasın iyice ısınacağı için 😀

  • Valla Antalya’da geçen seneki 300 liralık otel 700 lira fiyat çekiyor , ki boş yer bile bulmak zaten zor

    Bana göre deniz suyu 35 derece falan :))

    Hem iyice ısınsın da biz anca bu gidişle Ekim’de gideriz en erken , o zamana kadar fazla soğumasın iyice ısınacağı için 😀

    Hocam bence ağustosta 30 dereceye varır Antalya. Bizde dün yazlıktaydık Yalova/esenköy size şöyle anlatayım deniz suyu 23-24 derece arasında ilk önce denize girdik sonra 840 rakımlı karlık yaylasına çıktık sıcaklık 14 derece resmen yukarı klima aşağısı fırın harbi yukarıda üşüdüm^^ gece muhtemelen 7-8 dereceye kadar iniyordur :)

    İstikbal Göklerdedir -Mustafa Kemal Atatürk

    Einmal editiert, zuletzt von Berkay34 ()

  • global iklim değişikliğinde insan oğlununda elbette büyükbir katkısı var bu tümülkelerde geçerli teknoloji gelişiyo ama gelişirkende dünyanın doğaldengesinibozuyor gerek sera gazları gerek nükleersantraller uçucu gazlar araçlardaki önlenemez artış vs gibi daha birçok nedenler var eskilerde her mevsim zamanında olurdu ama bundan sonra bunu söylemek zor.gelecek nesiller şehirleşme nüfus artıkca belkide kışı kış gibi yazı yaz gibi yaşayamayacak belki bizler bunu göremeyeceğiz fakat bunun olacağını şimdiden azçok tahminedebiliyoruz daha ileriki yıllarda insanlar bu önlenemez afetlerle başaçıkmanın yollarını arayacaklar ama başarılı olabileceklermi orasıda ? işareti nediyelim rabbim bundansonra yar ve yardımcımız olsun..

  • White Tiger28


    Küresel ısınma ( aslında buna küresel iklim değişimidaha doğru) sürecinde insan etkisi mutlaka var.

    Kimse aksini iddia edemez. Ama düşüncem / düşüncemiz sürecin dünyanın doğal bir süreci olduğu ve insan etkisinin bu sürecin bir parametresini

    oluşturduğu.


    Şimdi görüşe pek katılmasam da, küresel ısınma raporlarını hazırlayan kurumlara olan güvenim de eksik.

    Örneğin, dünya da ilaç sektörünün bir kısım araştırmacı hekimlere kendi istedikleri raporları maddi kazanç karşılığı hazırlatmaları,

    her küresel ısınma raporunun güneş ve rüzgar enerjisinde dünya markalarının övülmesi ile sona ermesi şüphe uyandırıcı.


    Var mı? Bana göre var. Ama dediğim gibi esas etken değil.


    Özellikle son bir kaç "kış" mevsimi öngörülerin dışında geçiyor.

    Dünya çapında iklim modelleme sistemleri, bir çok parametreyi girdi olarak kullanmalarına rağmen öngörülerinde şaşıyorlar.

    Değişen ne peki? Sadece atmosfere salınan sera gazları ile bu değişimin olması mümkün mü?


    değil sanırım. Ama çok gündem olmasa bile, dünyanın manyetik kutuplarının yer değiştirdiği ve bunun etkileri halen göz ardı ediliyor ( bilim kurgu harici tabi :))


    Üzerinde çok tartışılabilecek bir konu. Ve tartışılmalı da.


    Nükleer konusundan bahsetmişsiniz iletinizde. Nükleer konusu son derece mesafeli yaklaşıp asla güven duymadığım bir konu.

    Endişelerinize sonuna kadar katılıyorum. Başka bir konu da onu da tartışırız.


    Selamlarımla


  • Süper Hücre nedir?

    Süper hücre oluşması için atmosferin üst seviyelerindeki rüzgarın yön değişiminin fazla olması yani kararsız olması ve ısı değişiminin fazla olması gerekmektedir. Yıldırım fırtınalarının bazılarının sebebi olabilirler. Özellikle termodinamik kararsızlığın hakim olduğu koşullarda, bir başka deyişle, ani soğuma veya ani ısınma gibi durumlarda ortaya çıkabilir. Ayrıca yeryüzünde hissettiğimiz enine rüzgarlar değil, yukarı yönlü dikine rüzgarların hakim olduğu zamanda ortaya çıkabilir. Fırtına bulutu olarak da adlandırılabilir. Kümülünimbüs bulutunun hızlı gelişmesi sonucu oluşurlar.

    superhucre4.jpg


    Süper hücreler, uygun ortam koşulları oluştuğunda dünyanın her yerinde oluşabilirler. Ama genellikle Amerika’nın geniş düzlüklerinde, batısı olan hortum bölgelerinde, Arjantin, Urugay ve Brezilya’nın bazı bölgelerinde sık oluşurlar. Avrupa, İngiltere ve Çin de oluştukları da kayıtlara geçmiştir.


    Süper hücre nasıl oluşur?

    Süper hücre, kendi etrafında girdap gibi dönen yatay rüzgarların yön değiştirmesi ile başlar. Yatay rüzgarlar, atmosferin üstüne doğru dikine yükselmeye ve esmeye başlarlar. Zemindeki sıcak rüzgarın yükselmesi sonucunda, üst tarafta bulunan soğuk rüzgarın yer değişmesi başlar ve aralarındaki sınır delinmiş olur. Yukarıya doğru çıkan kuru ve sıcak hava, yükseldikçe ve soğudukça aniden nemlenmeye başlar.

    superhucre1.jpg

    Bunun sonucunda yukarıda nemli ve soğuk aşağıda sıcak ve kuru hava kalır. Yoğun olmasına rağmen sıcak havanın yükselmesi kararsız bir hava akımı oluşturur. Hava akımının gücü kayboldukça, aşağıya doğru bir patlama şeklinde çökme başlar. İşte bu çökme sırasında dolu veya oldukça büyük dolu taneleri oluşur. Bu havanın çökme bölgesi, en çok zarar veren kısımdır.

    superhucre2.jpg



    Süper Hücredeki Bulutlar

    Süper hücre içinde bir çok farklı bulut yapısı gözlemlenir. Aslında super hücre, kümülümbüs bulutlarının oluşma tarzında bir bulut yapısıdır. Yani yukarıya doğru yükselmesi ve yayılması sonucu oluşurlar. İçlerinde altkümülümbüs, mammaut bulutları ve duvar bulutları bulunur. Süper hücrenin alt ucu, atmosferin en alt tabakasında başlar ve en tepe ucu ise 15 kilometre yüksekliğin üstüne bile çıkabilir.

    superhucre3.jpg


    Kaç tip super hücre vardır?

    Genelde üç tip super hücre oluşumu gözlemlenir. Klasik tip, az yağışlı tip ve bol yağışlı tip super hücreler mevcuttur.


    Az Yağışlı Süper Hücre :

    Bu tip super hücreler, isimlerinden de belli olduğu gibi nispeten az miktarda yağmur veya dolu bırakırlar. Bu tip super hücrede, havanın yukarı yükselişi çok kuvvetlidir fakat aşağı düşümü, diğer super hücrelere göre daha kuvvetsizdir. Bu tip bir hava hareketi 1980 yılında keşfedilmiş ve anlaşılmaya çalışılmıştır.

    Az yağışlı super hücreler nadiren hortum meydana getirebilirler ve hortum oluştursalar bile fazla etkili hortumlar oluşamaz. Bulutların tabanları yüksekte oluşmaktadır. Fakat yapıları gereği, az yağış yapmalarına rağmen oldukça büyük dolu taneleri oluşturabilirler. Hiç yağmur görünmemesine rağmen, elma büyüklüğünde dolu taneleri yapabilirler. Çok uzun ömürlü olmazlar, kısa sürede enerjileri ve etkileri biter.



    Çok Yağışlı Süper Hücre :

    En kuvvetli ve uzun süreli super hücreler, çok yağışlı olanlardır. Yoğun sağnak yarışlara sebep olurlar. Bazı zamanlarda çok şiddetli hortumlara sebep olurlar. Yoğun yağış sırasında, görüş mesafesi oldukça düştüğü için, içlerinde oluşan hortumların fark edilmesi zordur ve bu yüzden bir çok ölüme sebebiyet vermektedirler.

    Bulutların kendi içlerinde ve bulutlar ile yer arasında, diğerlerine nazaran çok daha fazla yıldırım ve şimşek oluşturur. Dolu yağışı da oldukça etkili olabilir. Bu tip super hücreler, genellikle Amerika, Kanada ve Urugay’da gözlemlenir.


    Klasik Küçük Tip Süper Hücre ;

    Nispeten daha küçük ölçekli fırtına üretebilirler. Bulutların oluşumları daha yüksektedir.

    istanbul-superhucre.jpg


    (Bir siteden buldum bu yazıyı ve yararlı olduğunu düşündüğüm için paylaştım gerçekten çok güzel ve açıklayıcı yazılmış bir yazı.)

    İstikbal Göklerdedir -Mustafa Kemal Atatürk