Konu Dışı [Genel Sohbet]

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • Günaydın HF,haftaniz ve gününüz güzel geçsin inşaallah

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • Bartu SORAL:

    Doğu Anadolu, PKK ve HDP

    Uzun bir süredir çözüm konuşuluyor. Ama aslında ne sorun, ne de çözüm konuşulmuyor! AKP ile MHP ittifakı biter gibi olunca HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan hemen bir davet yapmış, diyor ki; “hepimizi mutlu eden süreç (PKK’nin hendeklere bombalar yerleştirdiği süreç. B.S.) bir kez daha başlamalı, Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmalı ve bu sürece dahil edilmelidir”. Daha önceki Genel Başkan Selahattin Demirtaş da; “Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz” diyordu! Anlaşılan HDP’nin sorun çözme, bölgesel kalkınma vizyonu Apo’dan, PKK’dan öteye gidemiyor!..
    Bunların hepsini gördük ama henüz bölge için bütüncül kalkınma planı hazırlayanı, sanayi yatırımlarını konuşanı, tarım ve hayvancılığın canlandırılması için alınacak önlemleri ele alanı görmedik. Toprak ağalarını, aşiretleri temizleyelim, toprak reformu yapalım, bu reformu şu model ile gerçekleştirelim diyeni de duymadık.
    Bölgenin sorunu ne?
    Topraklarımızın yüzde 30’unu ve nüfusun yüzde 18’ini oluşturan Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun sanayiye toplam katma değeri sadece yüzde 7. Gaziantep hariç tutulunca bu rakam yüzde 5’e geriliyor. Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan’ın toplam katkısı yüzde 0.34! Türkiye’de kişi başı ortalama ihracat 2 bin, İstanbul’da 5.500 dolar. Gaziantep hariç Güneydoğu Anadolu bölgesinin kişi başı ihracatı 397 dolar. İthalat da farklı değil. İstanbul’da kişi başı ithalat 8 bin 633 dolar. Gaziantep hariç Güneydoğu Anadolu bölgesinde ise kişi başı 90 dolar. Van, Muş, Bitlis, Hakkâri’nin ortalama ithalatı ise 39 dolar!
    Güneydoğu Anadolu bölgesinde sulanabilir tarım arazisi 1 milyon 820 bin hektar. Bugün itibarıyla sadece yüzde 21’i sulanıyor. Kişi başına hayvansal ürünler değeri Türkiye ortalaması 2011 yılında 652 TL’yken, Güneydoğu Anadolu ortalaması 168 TL. Tarım makine stokunun sadece yüzde 6’sı bölgede. Sabit ve seyyar süt sağım tesislerinin ise sadece yüzde 2.7’si.
    2017’de Türkiye’ye yaklaşık 32 milyon turist gelmiş. Binlerce yıllık tarihe sahip, Hıristiyan dünyasının kutsal ve tarihi yapılarını barındıran, Mezopotamya uygarlığının üstünde yerleşik Mardin, Midyat, Van, Batman, Hasankeyf’e gelen turist sayısı 10 bini bile bulmuyor. Diyarbakır ve Urfa da bu durumda. Gerçekten bu kadar potansiyeli nasıl değerlendiremiyoruz? Bu da özel bir yetenek!

  • Arslan BULUT:

    "Andımız"ı kaldırmak kimin projesi?

    "Türk'üm, doğruyum"dan Kürtler mi rahatsız? Bence ABD'nin kara ordusu durumundaki bölücü örgütlere teslim olmamış Kürtlerin Türklükle hiçbir sorunu yoktur! Aksine, Kürtlerin kaderi Türklerle birlikte yazılmıştır. Türk'ün olduğu yerde Kürt de vardır. Türk varsa, orada Kürt de vardır. Türk yoksa Kürt de yoktur.

    "Türküm, doğruyum"dan ise "Türk tarihinin hakkından gelmek lâzım" diyen Karen Fogg'un şahsında Avrupa ve ABD rahatsızdır. Fakat bu rahatsızlık sadece bir söylem değil, ciddi bir projenin yansımasıdır.

    The Wall Street Journal gazetesinin 28 Kasım 2006 tarihli sayısında Hugh Pope, Türkiye'de Türklük oranının yüzde 10 olduğunu iddia etti ve yazısını Boğaziçi Üniversitesi'nin yaptırdığı bir araştırmaya dayandırdı. Türkiye medyasından da bu fikre destek verenler oldu.

    Oysa bu tür propagandalar, 20'nci yüzyılın başında Türkleri Anadolu'dan çıkarmak isteyen işgalcilerin laflarıydı. Üstelik 1993'te Tarhan Erdem yönetiminde yapılan Konda araştırmasında doğrudan Türk olduklarını söyleyenlerin oranı yüzde 86'dır. "Müslüman Türküm" diyenlerin eklenmesiyle bu oran yüzde 89.7'yi bulmaktadır.

    Yüzde 90'ı "Türk'üm" diyen bir ülkede, ilkokul çocuklarına millî benlik kazandırmayı hedefleyen ve artık gelenek haline gelen "Andımız"ı kaldırmak ise Türkiye'yi Türk devleti olmaktan çıkarmak isteyenleri çıldırtıyor. Bu ant durdukça, Türk kimliğiyle nasıl uğraşabilirler?

    Proje ise şudur: Mimarlığını Bernard Lewis'in yaptığı "İstanbul başkentli Ortadoğu Birleşik Devletleri Federasyonu" fikri Özal tarafından belli belirsiz bir şekilde ortaya atılmışsa da ilk olarak Talabani tarafından seslendirilmiştir. Talabani, 1996 yılı Mayıs ayında, "Hayalim İstanbul'un başkent olduğu Ortadoğu Birleşik Devletleri'dir" demişti. Projenin asıl sahibi MOSSAD'dır.

    Nitekim İsrail'in girişimiyle Türkiye, Irak, İran'ın yarısı, Suriye, Lübnan, Ürdün, İsrail, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri, Yemen ve Mısır'ın tek bir federasyonda birleştirilmesi açıkça ortaya konulmuş; buna yönelik olarak Ortadoğu Güvenlik ve İşbirliği Konferansı hazırlanmıştı. Turgut Özal'ın ani ölümü bütün bu planları altüst etmişti. "Büyük İsrail" dedikleri de Ortadoğu Birleşik Devletleri'dir...

    Bölgede Türk, Arap gibi kimliklerin yerine bir Orta Doğu kimliğinin oluşturulabileceğini iddia eden Lewis, Baba Bush'un baş danışmanıydı! Küresel sermaye ise ABD, İngiltere ve İsrail'i savaş aygıtı olarak kullanıp, İran, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Pakistan, Afganistan, Kırgızistan ve Özbekistan'ı hatta Doğu Türkistan'ı da dahil ederek, 1. Dünya Savaşı öncesinde İngiltere'nin geliştirdiği, "İslam dünyasını ılımlı bir halife şemsiyesinde ve 4'lü konfederasyon modeli ile yönetmek" projesini hayata geçirmeye çalışıyor...

    Aslında bu proje, 1996 yılında Bernard Lewis'in İstanbul'da verdiği "Orta Doğu'nun çok yönlü kimliği üzerine" konferansından önce, 1991 yılında yine İstanbul'da, Sosyalist Enternasyonal toplantısında dönemin İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Perez tarafından da kısmen açıklanmıştı... Perez, o zaman, 21'inci yüzyılın su savaşları ile başlayabileceğini söylemiş ve çözüm olarak da "Orta Doğu Güvenlik ve İşbirliği Konferansı" toplanmasını, hatta Türkiye'nin önderliğinde bir "Orta Doğu Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı" kurulmasını önermişti...

    Proje, ilk olarak 1958'de Lübnan Başbakanı Sami Sulh ve Kamuran Bedir Han'ın katkılarıyla MOSSAD'ın geliştirdiği, bir siyasi partimizin 2002 seçim bildirgesine "OGİK desteklenecektir" şeklinde girebilen bir tasarımdır!

    Türkiye'yi Türkiye olmaktan çıkarmak için de Türk kimliğini yok etmeleri gerekiyor! Bunun önemli adımlarından biri de Türk çocuklarının her sabah "Türk'üm, doğruyum" diye ant içmesini yasaklamaktır! Konuyu "Türkçe ezan" tartışması ile birleştiriyorlar ki halkın kafası karışsın!

  • HavaForum'da 7. seneme gireli yaklaşık 1 hafta oldu.30 Ekim 2011'de üye olmuştum ve siteyi çok beğenmiştim 7 senedir nerdeyse sürekli forumdaydım gitgide geliştiğini gördüm senelerce şöyle bakınca geçmişe insan duygulanıyor.Ömrümün 3'te 1'i bu forumda geçti İnşaAllah Allah ne kadar ömür verirse bu forumda olmaya devam edeceğim.Ama şunu itiraf edeyim 2012'de ki kendi halinde küçük HavaForumu da özlemiyor değilim.:):):)

  • Samet Doğru abi, mantıklı bakış açısı. Ama şu durumda var; Ankara'da ikamet eden bir arkadaşım toplu taşımada aktarma vs. sebebiyle 2 saat süren yolu arabayla 30 dakika hatta daha az sürede tamamladığını, bu yüzden arabanın çok işe yarar olduğundan bahsetmişti.

    Bara döda fiskar följer strömmen...