Deprem Bildirim Konusu

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • Senpai batı türkiye dediği bölgelerin tam lokasyonları mevcutmu? Bulabilirsen atarmsın

    2013'e kadar olan depremlerde sadece Batı Türkiye yazılmış daha yeni depremlerde ise ayrıntılı il-ilçe de yazmaya başlamışlar.


    RaCIob.png


    Yeşil bölgeye Ege Denizi,

    Pembe bölgeye Dodacenese Islands

    Kırmızı Bölgeye Batı Türkiye

    Mavi bölgeye de Merkezi Türkiye demişler.


    Dodacenese Islands ve Balkan bölgesi depremleri arasında pek bağlantı yakalayamadım birkaç kere Girit'in de bayrak yarışına dahil olduğunu görebildim çoğunlukla bağımsız depremler üretmiş bölge.


    Ege Denizi ve Batı Türkiye ise çokça kez Balkanlarla peş peşe deprem üretmişler.

    3 Mal editiert, zuletzt von Senpai ()

  • evrengurkan bana da kesinlikle öyle geliyor. Zincirleme etki gibi depremler yakın coğrafyadaki diğer depremleri tetikleyebiliyor ama "kesin böyle olacak" denebilecek hiçbir şey yok. İstatistiklere ve şansa bağlı bu kaotik ortamda ancak "olabilir" diyebiliriz ve takip ederiz.

  • Senpai bir sonuca varmak mümkün değil olası arnavutluk/yunanistan veyahut (balkan) depremlerinden sonra türkiyede meydana gelen deprem sayısı ile toplam deprem sayısı arasında çok fark var.

    burdan sadece ülkemizde ne kadar çok deprem olduğu sonucuna varabiliriz bunlar balkan depremlerinden sonra batı türkiye veya iran/ırak depremlerinden sonra doğu sınırlarımızda van/hakkari vb. deprem gerçekleşmesi tarihsel olarak denk gelmiş denebilir anca.


    Bu tetikleme olayı zaten heryer için geçerli olamaz kaf üzerinde işaretlediğin depremlerin (marmara denizi hariç) bir sonraki büyük deprem üretme tarihlerine daha uzun yıllar var o enerji birikimi olmadan büyük deprem üretmezler kayma açıkları denilen alanlar hariç onlarda 5.5m büyüklüğünü geçmiyor genelde.


    bir depremin tetiklenebilmesi için yeterli enerjiyi doldurmuş olması lazım o zaman bir başka bölgede gerçekleşen büyük bir depremin dalgaları zaten son safhalarına gelmiş bir depremi tetikleyebilir fay'daki en ufak hareket (titreşim) fayı komple harekete geçirebilir.

    bunun içinde her fayın paleosismolojik çalışmalar neticesinde olası risk'lerinin bilinmesi gerekiyor.


    misal marmara denizi içinde beklenen büyük depremler 5.7m'lik silivri depremindeki titreşimle tetiklenmedise bugün ki arnavutluk depreminden sonra tetiklenir veya deprem beklenebilir demek bana göre saçma ulaşan enerji çok daha minimal düzeyde. Bunlar tabi benim görüşlerim deprem uzmanı değilim :)

    öncü deprem ,'' tetikler '' ''tetiklemez'' kavramları hala tam sonuçlarına ulaşılamamış terimler.


    illa biyer tetiklenecekse bu bugün ki deprem mekanizmasının (Ters faylanma) aynı olduğu alanlarda dalma/batma zonunda beklenilebilir.Yunanistanın güneydoğu ve güney kıyıları ,iyon denizi ,girit ve rodos arası .

    arnavutluk depremi ters faylanma verirken , bosnahersek depremi doğrultu atım bileşeni verdi faylanma farklı,mekanizma farklı arnavutluk depremi ,bosnahersek depremini tetikledi bile denemez bana göre.b4605c69fd873723c.jpg

    2 Mal editiert, zuletzt von PergamoN ()

  • PergamoN haklısınız her anlamda. Çok kaotik, çok tahmin edilemez ve tesadüf dolu işler bunlar. Ancak ortalıkta dolanan "kahinler" gibi her depremden sonra etraftan tetikleme bekleyerek ya da her mikro depremi öncü kabul edip büyük deprem olacak diyerek ve aralarından 2 3 tanesini tutturarak "bilmiş" oluruz.



  • Arnavutluk deprem sonrası görüntüler.

    Tahminlerimden daha fazla hasar görülüyor ama sebebi depremin büyüklüğü değil de,

    genelde Balkan coğrafyası, Avrupa coğrafyası ülkelerinin deprem yaşama sıklıkları ve yaşadıkları depremlerin

    büyüklükleri kaynaklı, yapıların deprem yükü parametrelerinin düşük olması sebebiyle binaların "nispeten"

    dayanıksız olmaları. Zaten binaların yıkım şekline bakarsanız, zemin özelliklerinden daha çok

    yapısal sorunlar sebepli hasar aldığını görüyorsunuz. İşlerim dolayısı ile Bulgaristan'a sık sık gittiğim için

    orada da doğu bloğu dönemlerinden kalan yapılardaki aynı yapısal sorunları görebiliyorsunuz ki,

    İtalya 2009 yılında meydana gelen depremde 250 kişi ölmüş baya da hasar olmuştu.

    sonuçta depreme hazır olmak gerekiyor. Daha da ilginci, deprem coğrafyası olmayan ülkeler bile artık

    risk altındaç

  • Hava_Forum

    Cagatay17


    Zaten hem fiili örneklerde, hem de R.Demirtaş'ın verdiği temsili resimde açıkça görülüyor.

    Mesela gerçek resimde bir kafe var vitrin camları görünen, büyük olasılık binanın zemin katı bu kafe için ayrılmış, kolonlar kesilmiş ya da başka

    yapısal değişiklikler yapılmış. Temsili resimde de hesap hatası kaynaklı "yumuşak zemin kat" yaratılmış bir garaj örneği mevcut.


    Oran vermek yanlış olur ama, Türkiye'de çok fazla binanın bu şekilde olduğunu tahmin etmek zor değil.


    Daha da kötüsü, Balkanlar coğrafyasının büyük bir kısmı da bu şekilde.

    Netice de durumlar kötü.

  • Binaların yıkılma sebeplerinin başında Enver hoca zamanında yapılan kalitesiz binaların çokluğu sanırım

    Ulu önderimiz, ebedi ve ezeli liderimiz, alemlerin sultanı Hz.Muhammed Mustafa (SAV)'ya salat ve selam olsun.

  • Binaların yıkılma sebeplerinin başında Enver hoca zamanında yapılan kalitesiz binaların çokluğu sanırım

    İki türlü, Doğu bloğu döneminde çok insanı ev sahibi yapacak sistem olarak yüksek katlı yapıların ortaya çıkması

    ama yüksek maliyetleri düşürmek için bir şeyler(!) yapılması,

    ikincisi, coğrafyanın büyük deprem beklentisi olmaması ki zaten 6,5 en yüksek büyüklük olmuş.

    Enver Hoca sorunu değil, neredeyse tüm Balkanlar böyle.

  • Ilker Gunebakan hocam bölgenin gördüğü en yüksek değer değil aynı lokasyonun biraz daha güneyinde olması lazım 7.1m büyüklük mevcut çok uzak tarihte değil 2006 yada 2007’de bölgenin riski konusunda bi makale yayınlanmıştı bulabilirsem atayım.

    Aynı şekilde diğer balkan ülkerindede +7’lik bi kaç deprem mevcut balkanlarda türkiye kadar olmasada riskli.Yunanistanı özellikle corinth körfezini ayrı tutuyorum o bölgelerde sürekli deprem oluyor.

  • 2000’de yayınlanan bir makaleden türkçeye çevirip atıyorum;


    Code
    Arnavutluk'taki yeni gelişmelerle birlikte, Tiran-Durres Bölgesi'ndeki yeni bir büyükşehir bölgesi, Arnavutluk'ta ülke nüfusunun 1 / 3'ünden fazlasının yoğunlaştığı (yaklaşık 1 milyon kişi) en önemli bölge olacak. Bu bölgenin her iki ucunda bulunan en büyük iki şehir: Tiran (başkent) ve Durres (ülkenin en büyük limanı) bugünlerde büyük bir metropol alanı olarak birbirine bağlanacak. Yeni gelişmeler, bu alanın sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesi için beklenen güçlü yer hareketlerinin sismik riskindeki azalmayı dikkate almalıdır. Adriyatik kıyısındaki Durres koyunda, çok fakir, kalın Quaternary çökeltilerinde yer alan yaklaşık 100.000 nüfuslu Durres Şehri, en eski şehirlerden birini temsil ediyor. Durachium. Antik Durres adı, Roma ve Bizans İmparatorluğu'nun en önemli şehirlerinden biriydi. Uzun uygarlık tarihi boyunca şehir güçlü depremlerden acı çekti. En güçlü depremlerden biri, 1273 yılındaki depremdi ve sonrasında Durres sakinleri şehirden ayrılıp Berat'a yerleşmeye zorlandı. En son felaket deprem 17 Aralık 1926’daydı (M = 6.2, Io = IX). İçine alarak
    Code
    tektonik ortamından dolayı, Adriyatik sahilinde, 15 Nisan 1979’daki büyük Arnavutluk-Karadağ depreminin yaşadığı deneyimler dikkat çekiyor (Ms = 7.1  Io = IX +). Sismik tehlike açısından bakıldığında, Adriyatik kıyısındaki Durres Körfezi'ne yakın, çok zayıf kalın Kuaterner tortulları üzerinde bulunan Durres Şehri, Arnavutluk'taki en tehlikeli bölgelerden birini temsil etmekte olup, sismik güçlü zemin ile ilgili birçok sorunla karşılaşmaktadır. aşağıdaki gibi hareketler ve toprak kararsızlıkları: - Serbest yüzeyde fay kırılması, - Yeni ve indüklenmiş heyelanlar, - Durres lagününün ve Durres Körfezi bölgesinin zayıf kumlu yataklarında meydana gelen sıvılaştırma olayları. Arnavutluk’un başkenti Tiran, Tiran-Ishmi Kuvaterner Depresyonunda ve kısmen Tiran tepelerinde (Neojen çağında), Dajti dağı bacaklarında (Kretase yaşı) (1600 m yüksekliğinde), beklenen sismik tehlikenin yaşandığı bir bölgeyi temsil ediyor uzun vadeli ve orta vadeli daha fazla gelişme için dikkate alınmalıdır. Tiran Şehri gelecekteki beklenen depremler sırasında farklı güçlü zemin sarsıntıları yaşamak zorundadır; bunun sonuçları ve özellikleri aşağıdaki gibi birçok faktöre bağlı olacaktır: - Yerel alan koşulları: fakir sedimanların yüzey katmanlarının büyük kalınlığı, sığ yeraltı su seviyesine sahip eski bataklıkların kötü katmanları , - Şehri çevreleyen veya hemen altındaki aktif fayların özellikleri, - Yeraltı topografyası (dik eğimler ve keskinlik). Yapılan çalışmaların sonuçları, 9 Ocak 1988’de (M = 5.5, Io = VII +) Tiran’ı vuran ılımlı bir deprem sonucu kontrol edildi.
    
    
    
    
    Binalar  çok kötü zemin üzerine kurulmuş 6.4’lük depremden sonra meydana gelen sıvılaşmadan bir kesit;