Deprem Bildirim Konusu

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • Depremi konuşmak belki ekonomiye yatırımlara zarar verebilir ama yıkıcı şiddette olması muhtemel bir depremi de ( tabiki Allah korusun ) konuşmak zorundayız

    Zaten şu durumda hiç bir önlem alınmadığı, bizim gibi ilgisi olanlar veya meslek olarak yapanlar dışında kimse umursamadığı için bu büyük deprem olunca şahsen ekonomimizin biteceğini düşünüyorum. Yüzbinlerce insanımız ölecek, turizm büyük darbe yiyecek. Deprem en çok ticaret ve sanayinin merkezi İstanbul'u etkileyecek, Borsa İstanbul bir kaç hafta kapalı bile kalacak belki çünkü herkes can derdine düşecek. Ülkedeki ve Dünya'daki herkes de İstanbul'a odaklanacağı için ülkenin kalanında bile ticaret, sanayi, endüstri darbe yiyecektir. Zarar onlarca beli yüzlerce milyar dolar olacak bunların sonucunda dolar/tl, euro/tl, enflasyon bilmem kaçları görür düşünemiyorum. Varsın şimdi konuşulsun ekonomi biraz zarar görse bile millette bir bilinç oluşsun :(.

    Einmal editiert, zuletzt von Onur35 ()

  • Onur35 umarım dediğiniz gibi gerçekleşmez , inşaallah gerçekleşmez

    Ekonominin bitmesi

    Yüzbinlerce ölüm

    Çok büyük kabus bunları düşünmek bile


    Yüzbinlerce kaybı bana biraz abartı geldi, 7.5-8 şiddetinde belki de daha güçlü bir depremin etkisi öyle bir hasar yapabilir


    7 şiddet ve civarının ( beklentim o yönde) ucuz atlatılacak deprem olacağını düşünüyorum ve 10 bini geçmeyen bir kayıp bile çok üzücüdür


    Kaldı ki kentsel dönüşüm birçok ilçede yapıldı , Betonlaşmadan Nefret ediyorum ama müteahhitler ve hükümetin yaptığı en doğru şey vatandaşı yeni konutlara taşımak ve teşvik etmek oldu kanımca


    İstanbul’da 7.5 ten daha zayıf depremin Yokoluş anlamına gelmeyeceğine inanıyorum ( merkez üssü şehrin 50 km ve ötesi olursa tabi)

    Ayrıca Avcılar Bağcılar Küçükçekmece Bayrampaşa Fatih bölgesi Tekirdağ’dan gelecek 7 şiddetinde bir darbeyle de hasar görebilir

  • Cold.EFso


    küçük bir ekleme;


    Avcılar, Halkalı, çekmeceler burada 1999 öncesi yapılan tüm yapılar neredeyse tamamı sorunlu olduğu için gerekirse yıkılmalı.

    Diğer konu, yapıların kurallara uygun olması tam çözüm değil, bir çok yerde zemin ile ilgili sorunlar var.

    Diğer konu, yerleşimlerin tamamı doğru olsa bile, yol, üst yapılar, doğalgaz, elektrik, su, alt yapı tamamen elden geçmeli.


    Unutmamak lazım ki, hiç can kaybı vermediğimizi düşünelim. Hasarlı alanlara girmek bile çok ama çok zor olacak.


    Umarım, beklediğğimiz gibi olmaz.

  • ilker.gunebakan hocam değerli görüşlerinize katılıyorum

    İstanbul için ve milletimiz adına dünya barışı ve insanlığın geleceği adına hala umudumu koruduğum için bir yokoluş beklemiyorum ( bu da sosyal-manevi forecasting olsun )

    Ama her deprem elbette ki maddi manevi bir ikazdır, kimi toprağın intikamı der , kimi doğanın cevabı der , kimi de Allah’ın tokadı der, kişinin yorumuna göre değişir , ben hepsi birden diyorum

    Ama her halükarda ortada bir tokat beklentisi var aklı başında olan herkeste.


    İstanbul Başakşehir /Bahçeşehir/ Çatalca/Arnavutköy /Sarıyer bölgesi.


    Avrupa yakasına göre daha düzenli yapılaşan Anadolu yakasının çoğu bölümü özellikle Ataşehir Ümraniye bölgelerini zemin ve yapılaşma kalitesinden dolayı daha güvenli buluyorum .

    Yeni yapılan köprüler ve tünelleri japon eli değdiği için pek riskli görmüyorum ( Marmaray dahil)


    Yine de deprem konusu risk tahminleri bir kenara bırakılıp daha fazla gündeme gelmeli

    Bu konuda Parlemento, Hükümet , muhalefet , belediyeler , Stk’lar, ota-yoka yorum yağdıran Sosyal medya uyuyor anladık ta, Gazeteciler de mi uyuyor arkadaş.

    Şu konuyu gündemde tutan hiç mi bir Allah’ın kulu gazeteci yok akıl alır gibi değil

  • Hava_Forum Şener Üşümezsoy biraz daha farklı bir görüşle yaklaşıyor, ona göre 7 yi bile bulmaz ancak tarih böyle demiyor, 1509 depremini oluşturabilen , çınarcık çukurundan başlayan ve mürefteye kadar devam eden bir hattan bahsediyoruz. Gönül ister Şener hocamızın dediği olsun, ancak tedbiri elden bırakmamak lazım, Bu konuda en güvendiğim hoca Aykut Barka idi, oda şiddetli bir deprem teorisiyle geliyordu. MTA nın son yaptığı araştırmalarda bunları destekler nitelikte..

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • Cold.EFso


    Genel anlamda İstanbul'un Anadolu yakası daha güvenli.

    Avrupa yakası, daha çok işyerleri, daha sonra ulaşım sorunları eklenince üzerine bu işyerlerinde çalışanlar için konutlar derken kontrolden

    neredeyse tamamen çıkmış durumda.


    Geçen sabah bir işim için İstanbul'a gidiyorum. Tam Avrupa konutları çıkışına gelirken trafik felç oldu.

    Abartmayayım ama yaklaşık 1 saat kilitlendik. Orada trafiği yavaşlamasına alışkınım ama,hiç bir sebep yokken trafik durdu.

    Arıza ya da başka bir şey belki ama o tıkanıklık, beni ta Vatan caddesine kadar bırakmadı :)


    şunu söylemeye çalışıyorum. Allah korusun deprem oldu. Bakın çok iddialı konuşuyorum. Depremden 5 dakika sonra, İstanbul'un hiç bir yerine,

    ambulans, itfaiye, polis, asker, doğalgaz, elektrik hiç bir araç giremez, ilerleyemez.


    Alın size yıkım.


    Ben bu işleri görüp, olayın ciddiliğini farkeden arkadaşlardan şunu rica ediyorum ki kendim yapmaya çalışıyorum.

    Belediye başkanlarına ( Büyükşehir ve ilçeler) sosyal medyaya, gazetelerin okuyucu köşelerine, yazarlara herkese

    mailler atalım, notlar gönderelim.

    Bizler hiç olmazsa bir başlangıç olalım. Dinlenir, dinlenmez.

    Ama önyargıları bırakıp yazalım. Bir can, bir can.


    Vesile olduğunuz için size de teşekkürler Değerli Hocam.


    Sevgi ve selamlarımla

  • Merhaba, Olası İstanbul depremi sonrası ile alakalı internette bir yazı okumuştum baya bir uzun ve çok kötü senaryolar vardı, sizlerde mutlaka okumuşsunuzdur, az önce onu bulup paylaşmak istedim ancak bulamadım, eğer bulabilen olursa paylaşırsa çok sevinirim. Saygılar..

    YAŞAYANLAR, ÖLÜLER BİRDE DENİZCİLER VARDIR.

  • Derken yazıyı buldum (biraz uzun, kusuruma bakmayın) fakat siz değerli hocalarımızda bu yazının doğruluk payını değerlendirirseniz çok memnun olurum.

    deprem anı

    çığlık çığlığa koşan insanlar, kağıt gibi yıkılan evler olacaktır her yerde. yeni yapılan birkaç mahalle, istisnai 3-5 bina dışında heryer toz bulutu, her yer yıkık, her yer kaos, her yer ne yapacağını bilmeyen insanlarla dolacaktır.

    depremden hemen sonrası

    enkaz altında kalanlara bağıranlar. ve ilk yağmacılar bu dönemde olacaktır. elektrikler kesilecektir. cep telefonları kitlenecektir. medya yayınları aksayacaktır. depolar, mağazalar, marketler soyulup soğana çevrilecektir.

    depremden birkaç saat içinde

    ağır yaralılar ölmeye başlayacaklardır. ölüm sayısı bu bölümde yaklaşık 100-150 bin olsa da hızla artacaktır. artçılarla yıkılmayan binalar da yavaş yavaş yıkılacaktır. suç oranı yağma için büyük oranda artacaktır. köprüler 8 büyüklüğü görmeden muhtemelen yıkılmayacaktır fakat yollar perişan olacağı için bütün ulaşım kitlenecektir. herkes istanbul'dan kaçmaya çalışacaktır. hastaneler yıkılmamışlar ise kaos ortamında kavga ve ölümlere şahit olacaktır.

    depremden sonra ilk gece

    enkaz altından insan çıkarmak dışarıdaki ölüleri sevketmek ya da kurtulanları doyurmaktan çok daha önemsiz duracaktır. 15 milyonluk, hatta etrafındaki büyük şehirlerle 20 milyondan fazla nüfusu olan bir şehri elden doyurmak imkansız olduğundan hırsızlık veya cinayet olayları yaşanacaktır. şehri ağır bir kıtlık havası kaplayacaktır. eğer kış ise, ilk geceden itibaren donarak ölümler başlayacaktır, hem enkaz altındakiler hem dışarıdakiler için.

    24-48 saat arası

    rüzgar hali hazırda esmiyorsa inmeyen toz inecektir. yaralı olarak hastaneye gitmeye çalışanlar bir muhattap bulamayacaklardır. iç kanama, travma gibi vakalar büyük oranda öleceklerdir. enkaz altındaki ölüler yavaş yavaş kokmaya başlayacaklardır. türkiye çapında istanbul'dan kaçanları evinize alın, bol bol ekmek üretin türü kampanyalar başlayacaktır, gıda yardımı yapın. bilgi dezenformasyonu olacaktır. ölü sayısı ve hal durumuyla ilgili deprem bölgelerine muhabirler giremeyeceği ya da girmeyeceği için kulaktan duyma veya tahminlerle bilgiler verilecektir. ekmek, yemek, çadır, soğuk, bebekler, çocuklar ve yaşlılar çok büyük problem teşkil etmeye başlayacaktır.

    48-72 saat arası

    enkaz altından çıkarılanlar olsa bile -ki iş makineleri veya akut bu işe başka deprem kadar yoğunlaşamayacaktır- hastanede ilgisizlikten öleceklerdir. açlık çoğu insan için ciddi bir hal aldığı için her yemek yardımında kalabalık ve kaostan insanlar ölmeye başlayacaktır. şehrin elektriği muhtemelen geri getirilemediği için zaruri ihtiyaçlar karşılanamayacaktır. su ciddi bir problem haline gelecektir. sevkiyatlar aksayacağı için damacana veren şirketler servis veremeyecektir. istanbul dışına muazzam göç olacaktır. çalıntı otostop otobüs veya herhangi bir şekilde yürüyerek de olsa insanlar istanbuldan kaçmaya çalışacaklardır. ölü sayısı 400 bin civarına tırmanacaktır.

    72-96 saat arası

    martılar şehrin içine girip sokaktaki ya da enkazdaki ölüleri yemeye başlayacaklardır. şehir kokmaya başlayacaktır. kurtulanlar da açlık veya soğuktan ölmeye başlayacaklardır. su açlık bir çöl gibi saracaktır istanbulu.

    4-7 gün arası

    devlet bütün dış-iç yardım stoğunu eritip marmara bölgesi dışında çok az varolan fabrikasına ne üretebildiyse afet bölgesine göndermeye devam edecektir. hükümetin resmi olarak düşüp askerin yönetime el koymasını bu aralar öngörüyorum. tsk, bütün şehri afet bölgesi, istediği yeri de karakolu yapacaktır. şehir dışından vicdani görev olarak gelmiş doktor ve hemşireleri çalıştırmaya çalışacaktır. yemek kimseye yetmeyecektir. battaniye çadır gibi yardımlar ikinci planda kalcak, soğuk perişanlık ve ölüm yaratmaya devam edecektir.

    2. hafta

    türk ekonomisi, türk lirası değerinin çoğunu yitirecektir. istanbul dışındaki hayat için inanılmaz bir enflasyon söz konusu olacaktır. ekmek günler çerisinde özellikle marmara'ya yakın yerlerde 1'den 5'e hatta 10 liraya çıkabilecektir. bütün ülke stokları ve depolarına devlet el koyup istanbula gönderecektir. bu sırada şehirde, pislik, hastalık, açlık ve ölümler önüne geçilemez bir hal almaya başlayacaktır. ölü sayısı depremden hemen sonraya göre belki de 500 bin artış gösterecektir. kurtulanların bile kurtarılamaması, dışarıdakilerin salgın hastalıklarda ölmesi, özellikle patlayan bebek ve çocuk ölümleri bundan sonra da devam edecektir.

    2-4 hafta arası

    ölü sayısı depremden hemen sonraya göre 1 milyona yakın artış gösterecektir. ekonomide kur, ekmek fiyatı, temel gıda malzeme fiyatları sabitlenecek, tsk tarafından yönetilen afet bölgesinde belki sözlü belki yazılı karne ile yemek dağıtımı devam edecektir. ilaç yokluğu, müsait olmayan şartlar gönüllülerin geri dönüşüne sebep olabilecektir. iş makineleri toplu mezarlar kazacaklar, belki de kimlik tespitlerine gerek olmadan insanlar gömüleceklerdir. ölüm ve göç sebebiyle istanbulun nüfusu maksimum 3-4 milyon kalacaktır.

    1-3 ay arası

    koku dağılacaktır. istanbul hayalet şehir haline gelecektir. içinde 1 insanın dahi olmadığı hayalet yıkık mahalleler ortaya çıkacaktır. gıda tüm türkiyede sorun haline gelecektir. ithalat ile bu sorun çözülmeye çalışılacaktır. süpermarketler büyük oranda bomboş koridorlarda 3-5 ekmek peynir zeytin domates patates satan, konserve koyulan yerler olacaklardır. ülke üretimi çok büyük oranda düşecektir. borsa istanbul eğer olur da açılırsa %98'lere varabilecek düşüş gözlemlenecektir. dolar/tl 20'nin üzerine çıkacaktır. bu sırada şehrin elektriği ve suyu geri kazandırılmaya çalışılacaktır. şehir suyu pisliği hastalıkların önüne geçilememesi, pislik gibi sebeplerden ölümler son hızla devam edecektir.

    1 sene içinde

    özellikle facebook gibi siteler aracılığıyla insanlar ulaşabildiklerine ulaşacaklardır, ulaşılamayanlar öldü kabul edileceklerdir. resmi rakamların çok çok üzerinde gerçek ölüm sayıları olacaktır. türk ekonomisi %80'lere varan oranda küçülecektir. ekonomik krizin ötesinde, yaşam zorluğu çekilecektir. 1 yıllık aranın ardından bazı kurumlar çalışmaya veya eğitime devam ederken bazı kurumlar bunu başaramayacaktır. asker başta kalmaya devam edecek, seçim yönünde bir istek veya ihtiyaç olmadığı için seçim yapmayacaktır.

    hepsinden sonra

    deprem sonucu (hastalık, açlık vs. dahil) 1-2 milyon arası insan yok olacaktır. bu trajediyi bu millet atlatamayacaktır. hayat devam edemeyecektir. türkiye tüm dünyada depremin yıktığı ve bitirdiği ülke olarak kalacaktır. toprak altıda yatan bir tanıdığı olmayan olmayacaktır. enkazlar yıllar boyu kıpırdatılamayacaklardır.

    istanbul ise yıllarca basit bir kasaba olarak işleyecektir, bütün ekonomik, turistik, endüstriyel yükü uçacaktır. türkiye'nin yeni istanbul'u, yeni yüzü uzun süre izmir olacaktır. tarım ülkesine dönüş ve fabrikalar ile ülkeyi doyurmak üzere üretim yapılmaya çalışılacaktır.


    Alıntıdır.

    YAŞAYANLAR, ÖLÜLER BİRDE DENİZCİLER VARDIR.

  • Yapı kalitesinden çok anladığım söylenemez ama İstanbul'a yeni yapılan binaların eskisinden çok daha farklı olmadığını yapı denetimcilerinden bizzat işittim, satılık imzayla bu işler dönüyor.


    Bu arada sohbetiniz çok keyifli, okumak bir zevk benim için. Araya çok kaynak yapmayayım, saygılar herkese.

    Bara döda fiskar följer strömmen...



  • Olaylara , gelişmelere objektif bakmaya çalışmak en birinci önceliğimiz olmalıdır

    Türkiye zemin etüdü açısından son yıllarda büyük bir ivme yakalamıştır

    TOKİ Kiptaş gibi kurumlar sağlam zeminlere konut yapmaktadır

    İnşaat Mühendisleri , İnşaat Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri ve Odası çok bilimsel çalışmaktadırlar ( tek tük istisnalar hep olur)

    Ayrıca yapı denetim firmaları ve Belediyeler (parti purti farketmez) çok daha bilinçliler konutların depreme karşı sağlam yapılması konusunda

    Avrupa Birliği süreçleri bile çıkarılan yasaların birçoğu olumlu etkilemiştir yapı kalitesini

    Çünkü çok ağır cezalar getirilmiştir

    Bu tür konularda politik yaklaşımlar asla yorumları etkilememelidir

    Ben her görüşten inşaat mühendisi tanırım ve hepsi de mesleğine saygı duyuyorlar, bu ülkemizde iyi şeyler de olduğunun göstergesi

    Her işimize düşman olursak nasıl olacak ?

    Kendim bizzat birçok sıkı denetime şahit oldum , dolayısıyla art niyetli birkaç tipin kötülemesi şeklinde duyumlar geneli açıklayamaz


    Kentsel dönüşümler iyidir

    Rant merkezli değil, modern kentleşme ve deprem tedbiri açısından yapılan dönüşümleri , imar haddini aşmaması kaydıyla destekliyorum

  • Capt. Sezer bu yazıyı yazan için birşey diyecektimde artık nerelere geldik:)


    Söylediklerinin arasında olabilecek şeyler var ancak İstanbulun şansı fay hattı üzerine kurulu bir şehir değil, dolayısıyla birinci olarak buradan kurtaracak, ayrıca Anadolu yakasında çok zayıf binalar dışında fazla yıkım olacağını sanmıyorum,ancak avrupa yakası bu konuda sıkıntı yaşayabilir, sağlık konusuna gelince elbette bazı sorunlar yaşanacak ancak bu martıların sokaklardaki ölüleri yemesi kadar değil, bence bu söylenenler abartınında abartısı, ayrıca bu depreme İstanbul depremi dememek lazım, Marmara depremi adını daha uygun buluyorum, bu deprem olduğunda en büyük sıkıntı plansızlıktan gelecek, her ne kadar yetersizlikler olduğunu öngörsemde bazı şeylerin planlandığını düşünmekteyim, bu konuda Ilker Gunebakan hocamla ayrı düşebiliriz.


    1999 Depremini yaşamış birisi olarak o zamana kadar depremin d sini bile duymamıştım, ancak depremin 15. saniyesinde tüm şehirdeki elektriklerin kesilmesi aslında bir önlemin işareti olarak görüyorum. Bizim 2. kaybımız ise insanımızın bilinçlendirilmemesinden kaynaklı olacak..

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • Capt. Sezer bu yazıyı yazan için birşey diyecektimde artık nerelere geldik:)


    Söylediklerinin arasında olabilecek şeyler var ancak İstanbulun şansı fay hattı üzerine kurulu bir şehir değil, dolayısıyla birinci olarak buradan kurtaracak, ayrıca Anadolu yakasında çok zayıf binalar dışında fazla yıkım olacağını sanmıyorum,ancak avrupa yakası bu konuda sıkıntı yaşayabilir, sağlık konusuna gelince elbette bazı sorunlar yaşanacak ancak bu martıların sokaklardaki ölüleri yemesi kadar değil, bence bu söylenenler abartınında abartısı, ayrıca bu depreme İstanbul depremi dememek lazım, Marmara depremi adını daha uygun buluyorum, bu deprem olduğunda en büyük sıkıntı plansızlıktan gelecek, her ne kadar yetersizlikler olduğunu öngörsemde bazı şeylerin planlandığını düşünmekteyim, bu konuda Ilker Gunebakan hocamla ayrı düşebiliriz.


    1999 Depremini yaşamış birisi olarak o zamana kadar depremin d sini bile duymamıştım, ancak depremin 15. saniyesinde tüm şehirdeki elektriklerin kesilmesi aslında bir önlemin işareti olarak görüyorum. Bizim 2. kaybımız ise insanımızın bilinçlendirilmemesinden kaynaklı olacak..

    Ben sadece okuduğumu paylaştım hocam, bende sizinle aynı fikirdeyim ancak ilk okuduğumda ürperdim açıkçası, bende 1999 depremini ayakta yaşamış biri olarak Allah bir daha öyle zamanlar yaşatmasın inşallah.

    YAŞAYANLAR, ÖLÜLER BİRDE DENİZCİLER VARDIR.

  • Narsil ‘a Katılıyorum yazılanlar fazla abartılmış depremden sonraki ilk dakikalar hatta ilk 1-2 saat panik,kaos ortamı her depremde oluyor, buna en ufak sarsıntılar dahil .Aşırı nüfusa yıkılan binaların toz bulutu,korku,panik eklenince kaos’da büyük olacaktır haliyle ama insan kaybı 1-1.5 milyon olmaz. Bizden daha kötü durumda olan ülkeler bile çok daha büyük depremler atlatıyor. Van depreminde (2011) van’ın nüfusu 1.050.000 civarındaydı 27 saniye süren deprem 7.2 büyüklüğündeydi ölen kişi sayısı ise 620’iydi sanırım.Yağmalama olayları ise kaçınılmaz en yakın örneklerini gölcük depreminde gördük,bilezikleri almak için bir kadının kolu kesilmişdi..

    Geçmiş (yaşanmış) deprem örneklerinden birşeyler çıkararak doğu marmara depreminin ne gibi sonuçlar doğuracağını az çok tahmin edebilirsiniz.


    En yakın yaşanan yıkıcı deprem olan van depreminden bazı görüntüler ;





  • Narsil

    Capt. Sezer

    PergamoN


    Sadece yazıyı okuyup değerlendirirsek, olması beklenen olaylar üzerinden abartılı bir anlatımla bazı tanımlar yapılmış.

    Bana sorarsanız, katılıyor musunuz diye yazıya,ana fikir olarak evet ama geneline hayır derim.


    Tabi ki bir takım önlemler alındı. Bunu kimse yadsıyamaz. Mesela 1999 depremi sırasında olan yapı stoğu, oran vermek mümkün olmasa da

    "kentsel dönüşüm" adı altında yenilendi. 1999 sonrası imar kanun ve yönetmelikleri değişti. Her ne kadar kontrol yetersiz bile olsa,

    yapı kalitesinin göreceli olarak iyileştiğini bende düşünüyorum.

    Bunlar işi pozitif unsurları. Aynı zamanda İstanbul Anadolu yakası hem yoğunluk hem de yeni projeler derken çok da hazırlıksız değil.


    Ama o yazıdaki "dehşet" tablosuna katılmadan, çok derinlere girmeden bir kaçta olumsuz taraf aktarayım.


    - Yollar,özellikle yeni yapılan büyük sitelerin anayol katılımları kötünün karesi. Acilen bunlar gözden geçirilmeli

    - Kamu yapıları, mesela hastane, okul, devlet binaları inanılmaz kötü durumda. Yeni yapılanlar değil, eskiden kalanlar kastım.

    - üst geçit, viyadük, köprü gibi yapıların durumu

    - doğalgaz, elektrik, su gibi altyapı öğeleri. Mesela bir çok semtte, eskiden beri olan tesisatların projesi olmadığını biliyorum.

    - Toplanma alanları

    - Eğitim

    - Afet yönetim planları

    - Afet konteynerleri

    - Detayını bilmemekle beraber afet koordinasyon ekipleri

    - Bilgilendirme ve iletişim alt yapısı

    - Eski konut stokları dönüşüm planları

    - Medya planlaması


    Daha yazabilirim ama moraller bozulmasın :)

    Evet, yapılanlar mutlaka var ve olmalıda, ama yapılacak da çok iş var.


    Bir küçük notumda var. Bu işler siyaset işin içine girmeden yapılmalı.

    Hiç bir unsurun, siyaset gözeterek iş yapmasına izin verilmemeli.



    Diyeceklerim şimdilik bunlar.


    iyi günler diliyorum.

  • Olası Marmara depreminde İstanbul için en riskli ilçeleri yukarıdaki paylaşımlarda ifade etmiştik

    Anadolu yakasının zemini ve yapılaşmasının avantaj olduğunu da belirtmiştik


    Yıkımın fazla olabileceği ilçelerden Avcılar( 99 depreminde de ciddi hasar görmüştü) kentsel dönüşümün en az olduğu ilçelerden oldu maalesef


    Peki Avcılar, Bağcılar gibi ilçelerde yıkımın etkisi nasıl olur?

    Oralardaki yapılaşmanın ağırlıklı şekli sık , birbirine yaslanan 5/7 katlı 20-25 yaşındaki binalardan oluşuyor

    Yani depremin yatay atımlı darbeleriyle yana doğru yatacak bir bina etrafındakileri de domino taşı gibi yıkacaktır ( Adapazarı’nda bu görüntüye şahit olmuştum)

    Eğer yıkılma olmaz da sadece eğilip kalırsa can kaybı çok azalacaktır , bunda depremin şiddeti belirleyici olacaktır

    Ama olduğu yere yığılan binalar etrafındaki binalara daha az zarar verse de , bu sefer o binalarda kurtulan olamamaktadır

    Kamu yada özel sektör eliyle Yeni yapılan konutlar siteler ayrık yapılaşma olduğu için , (yapı kalitesi çok yüksek olmayanlar dahil) bitişik nizam yapılardan daha güvenli olacaktır ,


    Deprem anında erken uyarı sistemi çok önemli bir mekanizma olup ( 5/10/15 saniyeler çok kıymetli ) mutlaka devreye girebilmelidir ülkemizde


    Akut ve özellikle son zamanlarda Afad çok güzel çalışmalar yapmış birçok ülkeye yardımda bulunmuştur , ancak bana göre daha sıkı tedbirler için Deprem ve Afet Bakanlığı acilen ve mutlaka kurulmalıdır , bunu Cimer’e de ilettim , dikkate alınır alınmaz onlara kalmış

  • Cold.EFso ben o 20 25 yasindaki binalarin adalarin onunde olacak depremde ayakta duracagini sanmiyorum. buna bizim binada dahil. depremi bizzat yasadim. golcukteki 7.4 boyle salladiysa adalardaki 7.4 u dusunemiyorum. Narsil in dedigi elektrik kesilmesi olayi bizde deprem bittikten 3-5 dakika sonra oldu. hatta cakmakla aydinlanmaya calisirken bebek yegenimin eline cakmagin ucu degerek yanmisti. Allah bi daha yasatmasin. 4 kisilik cadirda(el yapimi) 11 kisi nasil yatipta sığiyoduk hala aklim almiyor.

  • İstanbulun en riskli bölgesi maalesef avrupa yakasının güney sahilleri ve batısıdır, bu bölgede imara izin verenler ve zemin analizinin ne olduğunu bile bile o bölgeye 14-15 katlı binaları yaptıranlar çok büyük suç işlediler aslında, ben olsam avcılar,büyük çekmece,küçük çekmece vs o tarafları tamamen boşaltır ve o insanları şehrin kuzey bölgelerine yerleştiririm..


    Çarpık kentleşme, rant ve bilinçsiz halk bize bir facia olarak dönecek öyle görünüyor, ancak yukarıda da belirttim bu depremin bize bilançosu ağır olsada öyle yukarıda yazıldığı gibi bittik yandık senaryosu hele ki askerin yönetimi ele alması filan bunlar tamamen siyasi odaklı beklentilerdir, bilimsellikle filanda yada realiteyle alakasıda yoktur.

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • adalar merkezli bir deprem olursa ki allah korusun ama mutlaka er ya da gec olacaktir..anadolu yakasinin denize yakin kesimlerindede risk oldukca yuksektir bana gore.zaten nerde olursa olsun,yasadigim sehir yine cok fazla etkilenecek maalesef.allah bir daha bana 1999 depremini yasatmamasi dilegiyle..anlatilacak gibi degil arkadaslar ALLAH hepimizi korusun

  • 1- Anadolu yakası sahil kısmı da deprem durumunda oldukça risklidir ( zemin ve tsunami ihtimali )

    2- Buna rağmen Kartal Pendik Tuzla Maltepe ve Kadıköy’deki nüfus yoğunluğu Avrupa yakasının yarısıdır ve konut sıkışıklığı da nerdeyse 1/4 oranındadır

    3-adaların hemen karşısında Maltepe’de yapılan devasa kayalardan oluşan set ve park Anadolu yakasında en azından Maltepe için tampon görevi görebilecektir ( 8 şiddetinde bir depremin tsunamisine baş edemez tabi)

    4- Anadolu yakasındaki kentsel dönüşüm daha başarılı gitmiştir

    5- Avrupa yakasının nüfusu 10 milyonken Anadolu yakası 5 milyondur

    6-Sultanbeyli Ümraniye Çekmeköy Ataşehir ve Sancaktepe daha yoğun nüfusa sahipken zeminleri daha sağlamdır

    7- Üsküdar , Beykoz ve Kadıköydeki dönüşümü yapılmamış eski binalar oldukça endişe verici haldedir

    8- Adaların hali depremde ne olur ayrı bir meseledir ??

    9- Deprem Adalar civarından değil de Saroz/ Silivri arasından vurursa Avcılar , Zeytinburnu , Gop ve Bağcılar çok ciddi darbe yer, Anadolu yakası çok az etkilenir , ama Tuzla’nın zemini oldukça risklidir( zaten iklimi de çöl iklimidir)

    10- Avrupa yakasının yapılaşmada yüz karası ve en kötü zemini Esenyurt, Firuzköy civarlarıdır ve balçıktır, bölgenin zemin güçlendirmesi bile çok zahmetli olmakta kazık çakılamamaktadır ( jet/graud) inşaatlar yapılırken şahit oldum , sadece o bölgede 1 milyon insan yaşıyor

    11- Beşiktaş Şişli Sarıyer Kağıthane gibi ilçeler düzlük değil tepeliklere kurulmuş olup Allah korusun büyük deprem olursa toplu zayiat değil , lokal kayıplar olacaktır

    12- Kentsel dönüşümler gerçekten çok önemlidir , inşaat sektörü şu an batakta olsa da iyi ki son on beş yıldır dönüşümler yapılmış diyorum , ağaçlar ve hayvanlar düşünüldüğü kadar insanlar da düşünülsün ve devlet kentsel dönüşüme yüksek teşvik versin artık

    13- Başakşehir , Beylikdüzü’nün tepe kısımları ve Bahçeşehir Avrupa yakasında güvenli limanlardır

    14- Eminönü , Beyoğlu ve Fatih , Allah’a emanettir