Havaforum Uçuş Kulübü

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • Dünya'nın en büyük yolcu uçağı olan Airbus A380, İstanbul Havalimanı’na indi. Thai Airways Internatıonal'a ait yolcu uçağı bu sabah bir yolcunun rahatsızlanması nedeniyle İstanbul Havalimanı'na acil iniş yaptı. TG920 sefer sayılı Bangkok-Frankfurt uçuşunu gerçekleştiren yolcu uçağı güvenli bir şekilde İstanbul Havalimanı'na teker koyarken rahatsızlanan yolcuya sağlık ekipleri müdahale etti. AirportHaber'in edindiği bilgiye göre; İlk müdahalenin ardından İstanbul'un Gaziosmanpaşa ilçesindeki özel bir hastaneye sevk edilen hastanın sol tarafında hissizlik olduğu öğrenildi. 61 yaşında ve Alman vatandaşı olduğu öğrenilen yolcu iki refakatçisi ile birlikte İstanbul'da bırakılırken uçak, 07:25'te İstanbul'dan havalanarak Frankfurt'a hareket etti.


    thai_1.jpg


    a3803_2.jpg


    a3805.jpg


    a455c7bf5f0f36efac5a4b7b1.jpg


    https://www.airporthaber.com/h…ul-havalimanina-indi.html

  • İstanbul Valisi Ali Yerlikaya:


    Sabiha Gökçen Havalimanı'nda pistten çıkan yolcu uçağında bulunan 171 yolcu ve 6 mürettebattan yaralı durumdaki 21 kişi, 112 Acil ekiplerimizce çevredeki hastanelere sevk edilmiştir.

    Kazazedelerin tahliye çalışmaları devam etmektedir.

    Gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğiz.

  • B787'nin A350'den daha konforlu ancak daha tasarımı kötü olduğu çok belli. A350 Tasarım konusunda baya iyi 787 de kötü denemez ancak 787 bence daha konforlu

  • B787'nin A350'den daha konforlu ancak daha tasarımı kötü olduğu çok belli. A350 Tasarım konusunda baya iyi 787 de kötü denemez ancak 787 bence daha konforlu

    Boeing'in avantajı bu. Airbus'a göre daha manuel oldukları için hem daha ucuzlar hem de dediğiniz gibi konforlular. Türk Hava Yollarının filosunda bu kadar fazla boeing bulunmasının sebebi de. Özellikle bolca B737-800 bulunduruyorlar

  • Sabiha Gökçen kazasında karakutular açıldı 3 kişinin hayatını kaybettiği kaza sonrası, Almanya'da deşifre edilen karakutulardan, olumsuz meteorolojik şartlardan kule ve pist bakım hatalarına kadar bir dizi ihmal çıktı.


    İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nda 5 Şubat günü pistten çıkan ve 3 kişinin yaşamını yitirdiği Pegasus Havayolları uçağının karakutuları, Almanya'nın Braunschweig şehrindeki Alman Havacılık Kaza Soruşturma Bürosu (BFU) tesislerinde, önceki gün Amerikalı yetkililerin nezaretinde deşifre edildi. PİLOT HATASI DÜŞÜK SEVİYEDE Karakutulardan olumsuz meteorolojik şartlardan kule ve hatta pist bakım hatalarına kadar bir dizi ihmal çıktı. Sanılanın aksine karakutu kayıtlarına göre, kazada pilot hatasının düşük seviyelerde olduğunun saptandığı öğrenildi.


    fa_9112.jpg



    1. Olumsuz hava şartları nedeniyle Pegasus'un kaza yapan uçağına inişinden hemen önce yıldırım düştü. Yıldırımlara karşı donanımlı olan uçaklar, bundan etkilenmiyor. Ancak her iki pilot da prosedür gereği, konsantrasyonlarını yıldırımın uçağın aletlerine bir etkisi olup olmadığına odakladı.

    2. Bu sırada uçağı kaptan pilot kullanırken, ikinci pilot ise iletişim ve aletlerin takibi görevine odaklanmıştı. Kule, daha önceki iki uçağın pisti pas geçtiğini söyledi. Ancak bu uyarısını havacılık terminolojisine göre İngilizce yerine Türkçe yaptı. Kaptan “Anladım" diye cevap verdi, ancak iletişimden sorumlu Hollandalı ikinci pilot anonsu anlamadığı ve inişe saniyeler kaldığı için kokpitte koordinasyon bozuldu.

    3. Bu sırada bir başka uçak, kaza yapan uçaktan hemen önce aynı arka rüzgarla kalkış yaptı. Bu da pilotlara her şeyin normal akışı içerisinde olduğu hissini yarattı.

    4. O sırada arka rüzgar saatte 26.4 km süratle esiyordu. Pegasus Hava Yolları arka rüzgar pas geçme limiti saatte 28 km olduğu için pilotlar, toleranslar içinde olan uçakla iniş kararı aldı.

    5. Pistin uzunluğu 3 bin metre. Uçak, sanılanın aksine pistin ortalarına veya sonuna doğru sert olarak değil, normal bir mesafe olan pistin 705'inci metresine indi.

    6. Pilotlar uçak indiği anda normal frenleme yapmaya başladı. Uçağın sürati saatte 98 km sürate kadar düşmesine rağmen o anda aniden arka taraftan gelen rüzgarın sürati saatte 51 km'ye çıktı. Bu itiş sürati arttırdı.

    7. Pilotlar yine de duracaklarından emin oldukları için sert frenlemeden vazgeçerek ıslak zeminde kaymamak için kendi aralarında konuşarak pistin ortasındaki değil sonundaki çıkıştan dönmeye karar verdi. Bu sırada kabin içerisinde her şey normal olup uçak yavaşladığı için hostesler, “Telefonlarınızı kullanabilirsiniz" anonsu yaptı.

    8. Pilotlar sıklıkla kullanılmayan pistin sonundaki dönüşe doğru geldiklerinde, iyice yavaşlamak için tekrar fren yaptı. Ancak muhtemelen uçak, pist üzerinde bulunan daha önceki yüzlerce iniş kalkışla oluşan lastik izlerinin üstüne inince kaymaya başladı ve hız hiç kesilmedi.

    9. Sorun tam olarak bu anda başladı ve pilotlar bir anormallik olduğunu bu sırada anladı.

    10. Pilotlar sert frene geçmelerine rağmen uçak, 17 saniye boyunca pistin son 700 metresini kayarak ve hiç yavaşlamayarak katetti. Bu süre ve mesafe normal zemin olması halinde daha hızlı bir uçağın bile durması için gayet yeterliydi.

    11. Pistin sonunda, “stop way" adı verilen bu gibi durumlarda uçağı hasar almadan durduracak yumuşak toprak zeminli saha yerine dik eğim bulunması nedeniyle uçak aşağıya yuvarlandı.

    12. Dik zeminin kaymaması için yapılan istinat duvarı, uçağın parçalanmasına ve hasarın artmasına neden oldu. Ancak yetkililer, bu durumun aynı zamanda uçağın motorlarının koparak gövdeden ayrılmasına neden olduğu ve böylece uçakta yangın çıkmadığı görüşünde de birleşiyorlar.