Deprem Bildirim Konusu

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • Malatya'da 4.5 büyüklüğünde bir deprem oldu:



    Kandilli 4.7 vermiş malatya/hekimhan/yağca o bölgedeki hareketlilik canımı sıkmıyor değil denizlide daha büyüğü gelme ihtimali düşük ama malatyadan gelebilir kırılan bölgeler ovacık ile malatya fayının kesişim (çok önemli fay) yerinde oluyor tedbirli olmakta fayda var. o bölgenin zemin yapısıda çok kötü 6’lık bi hareket özellikle hekimhan civarında yıkım yapar Allah korusun diyelim..


    Edit: biraz daha araştırdım aletsel dönem (1900'den beri ) hekimhan,arguvan,yazıhan üçlüsü merkezli 6lık bi deprem meydana gelmemiş en büyüğü 5.4 olarak göze çarpıyor ( 1 adet) büyük depremler Doğanşehir,çelikhan,sincik,pütürge,doğanyol çizgiselinde yoğunlaşmış bu bölgelerin zemini ise çok daha sağlam..

    Einmal editiert, zuletzt von PergamoN ()

  • Malatyali dostlarimiza ve vatandaslarimiza gecmis olsun,pek bir hareketli bugunlerde, takip etmek lazim

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • Öncelikle Malatya'lı dostlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyor ve tedbiri elden bırakmamalarını rica ediyorum.


    İkincisi; Denizli depremi ve artçıları rutin bir deprem ve artçı niteliğine bürünüyor.

    Evet, rahatlayıp tedbiri elden bırakmak büyük bir risk. Bir süre daha tedbirli olmakta fayda var ama yavaş yavaş rahatlamak iyi olur :)


    Malatya depremselliğine gelirsek;


    Doğu Anadolu Fay hattı yaklaşık 500 yıldan beri büyük depremler üretmeden ya da diğer bir deyişle, mevcut enerjisini boşaltamadan, enerji biriktirmeye devam ediyor.

    Bu bakımdan bölge de büyük bir depremin gerçekleşme olasılığı oldukça yüksek ve şaşırtıcı değil. Üstelik tarihi devinimini doldurmuş durumda.


    Bu çoğrafya için, özellikle uzman statüsünde kişi ve kurumların ciddi çalışmalar başlatması gerekiyor ve acilen başlamak gerekiyor.

    Bu ciddi çalışmaların "saha" çalışması olması da büyük önem taşıyor. Üstelik yine uzman ve kurumların bölge halkını bilgilendirmesi gerekli.

    Şu anda bölge, Ege bölgesi aktivitelerinden daha büyük risk potansiyeli taşıyor.


    Yine klasik olacak ama, bölgenin geneli itibarıyla, konut stoklarının sorunlu olduğunu düşünüyorum ( malzeme, statik, zemin gibi)

    Konutlarla beraber, kamu kurumları, özellikle hastane, okul, yurt gibi yapılarında acilen elden geçirilmesi gerekiyor ve işin şakası yok.


    Herkese iyi akşamlar diliyorum.

    selamlarımla

  • Bir de aklıma gelen ve yazmak istediğim bir konu var.


    En büyük rehavet unsurlarından birisi, KAF hattı depremleri , doğudan,batıya hareket eder. sıra artık batıda, doğu da bir şey olmaz ya da tam tersi söylemler

    doğru değildir.

    Evet tesadüfen öyle bir sıralama olmuş olabilir ama, bu bir kural değildir. Örnek olarak şu an da İstanbul depremi diye adlandırdığımız deprem beklentimiz var ama her an Erzurum, Erzincan gibi lokasyonlar da deprem yaşayabilirler. O bakımdan tedbiri elden bırakmamak çok önemli.


    Selamlarımla

  • Ilker hocama bir eklemede ben yapayim,bulundugu konum itibariyle ve 2 buyuk fay hattinin yani afrika zonu ile avrupa asya zonlarinin birlesim noktalarindan biri olan dogu anadolunun ozellikle kuzeyi ve batisi surec olarak daha kisa zaman araliginda buyuk depremler uretmektedir. Bu bolgede 6.0 ile 7.0 arasindaki depremler icin her zaman hazirlikli olunmalidir

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • Sehirlerimiz hazır degil olası büyuk depreme bugun 4.7 den sonra kütüphaneden cıkmamızı istediler Allah korusun olası bir depremde herkes tek basına gıdasından tutunda saglıgına güvenliğine kadar tek basına kalma ihtimali oldukca yüksek

  • RedDawn


    Şehirlerimiz hazır değil, köylerimiz hazır değil, ahır ve ağıllarımız hazır değil, konutlarımız hazır değil, insanlarımız hazır değil, devletimiz hazır değil, yerel yönetimlerimiz hazır değil, zihinlerimiz hazır değil, altyapımız ve üst yapımız hazır değil, telekominikasyon sistemimiz hazır değil.


    Hiç bir şekilde hazır değiliz. Düşünün ki, evlerimizde bir deprem çantamız bile hazır değil.



    Not : deprem çantası zihniyetimizin yansıması anlamında kullanılmıştır.


    Not2 : Lehte veya aleyhte, yazdıklarımın hiç bir siyasi yönü yoktur. Sorumluluk derecelerimize göre bizler dahil herkes suçludur.


  • ‘’Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır, geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur"
    13 Eylül 1924 Pasinler (Erzurum) Depremi (M 6.8)

    02 Ekim 1924
    Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı

    Alıntı: R.demirtaş

    17 Ağustos 1999 İzmit Körfezi Depremi Mw 7.4
    Binaenaleyh Türkiye'nin altı çürüktür. Türkiye'nin altı çürük diye bırakıp gidecek değiliz, bununla yaşamasını öğreneceğiz.

    17 Ağustos 1999 (Sabahı)
    Süleyman DEMİREL
    9. Cumhurbaşkanı

    3 Mal editiert, zuletzt von PergamoN ()

  • Öncelikle biz de ki şu anlayışın bitmesi lazım. Her şey Allah'tan. Eyvallah baş göz üzerine Hayrın ve Şerrin Allah'tan olduğuna iman etmiş insanlarız. Anadolu insanında bu teslimiyet ve iman en üst düzeydedir fakat tedbiri al takdiri Allah'a bırak konusunda çok zayıfız. Burada başka bir sebep daha ortaya çıkıyor. Anadolu insanı iki göz evim olsun çamurdan olsun anlayışına sahiptir. Bunun sebebi garibanlık , yokluk, imkansızlık gibi sebeplerdir. Adam ekecek biçecek ürün alacak o ürünü satacak para kazanacak çoluk çocuğunu okutacak büyütecek evlendirecek. Maalesef Anadolu da şartlar zor. bu sebeplerden dolayı yapılan evlere de fazla imtina gösteremiyorlar. Geleneksel kerpiç, toprak, ahşap gibi evler; bölge coğrafyası, ekonomik ve sosyo-ekonomik sebeplerden dolayı fazlaca yapılmaktadır. Kırsal kesimler de yapı denetim eksikliği-ki yapı denetim de artı bir mali yük demek- ve geleneksel yapı uygulamaları ortaya bu sonucu çıkartıyor. Kısaca 200 sene sonra yine deprem olsa yine aynı tablo çıkacak ortaya... Allah beterinden korusun

    Ilker Gunebakan hocam bir kaç gün önce bunu yazmıştım. Biz daha şehirlerde ki kentsel dönüşümü beceremiyoruz düşünün ki kırsal kesimlerin hali nicedir. KAF boyunca Sakarya'dan Erzurum'a kadar haritayı bir göz önüne alırsak köylerin kasabaların halini daha iyi anlarız. İşimiz çok ama çok zor... İstanbul'u kurtarmaya çalışıyoruz ama asıl büyük tehlike Anadolu Coğrafyasında.

    Ulu önderimiz, ebedi ve ezeli liderimiz, alemlerin sultanı Hz.Muhammed Mustafa (SAV)'ya salat ve selam olsun.

  • ANALİZ (bazı bilgiler alıntı)

    Son 3 aydır Girit adası ve açıklarında meydana gelen depremlerin (yerel deprem fırtınaları En büyüğü 5.1) sayılarının 2018'in son aylarına oranla hafif artış gösterdiği görülüyor. Bu durumda afrika ve arabistan levhalarının Anadolu mini plakasına kuzeye doğru yaptığı baskının (ittirme/kaktırma hareketi) arttığı sonucunu çıkarabiliriz Ege denizi ve Akdeniz'de meydana gelen depremlerin sayısının hızla artmaya başlaması Ege/Akdeniz deprem yoğunluğunun eğrisindende açıkca görülüyor.

    Helen yayında deprem sayısının hızla artmasının yanında depremlerin girit ve açıkları civarında yoğunlaşması dikkat çekici (helen yayının başka konumlarında bi artış yok)

    Afrika ve Arap plakaları ,avrasya plakasına yaptığı kuzey yönlü baskı hareketinin devinimini Carlsberg rifti ile Kızıldeniz riftinin açılmasından alır. Yanlız bu Carlsberg riftinin açılması olayı yaygın olarak bilinen aksine sürekli bi hareket şekilde olmayıp düzensiz ve non-periyodiktir. Bu yüzdende Afrika ve arap levhalarının anadolu mini plakasına uyguladığı baskıda düzenli bir baskı olmayıp dönemsel olarak bir artar bi azalır.

    Girit adasında ve açıklarındaki deprem oluş frekansında artış oluyor ise ,Afrika levhasının Anadolu mini plakasını ittirme/kaktırma hareketi hızlanmış ise bize yansıması ne olur?

    AKDENİZ-SİSMO TEKTONİK SİSTEMİ'NİN ÇALIŞMA ŞABLONU;

    Akdeniz ve Ege denizi'inde meydana gelen depremlerin sayıları arttığında Akdeniz-ege deprem yoğunluğu eğrisinin eğimi yükseldiğinde Kuzey anadolu fayı bir süre için kilitlenir. Kuzey anadolu fayı (KAFZ) üzerinde meydana gelen depremlerin sayısı geçici bir süre için azalır .fakat bu süre içerisinde Kuzey anadolu fayındaki stres artışı devam eder ve bu gerilim bir süre sonra M >4 Magnitüdlü depremler ile boşalmaya başlar Akdeniz-Sismotektonik sistemi bu şekilde çalışır.

    Son 1 aydır yunanistanın batısı (iyon denizi) ve girit civarındaki olan depremlerin frekansında ve büyüklüklerindeki artış ve geçtiğimiz ay kızıldenizde meydana gelen (5.5/5.1/4.7/4.5) büyüklüklerindeki depremler akdeniz-sismo tektonik sisteminin çalışmaya başladığını ve arap levhasının etkilişime başladığının göstergesi

    Ocak depremleri; aktif helen yayı (girit) ve kaf'ın sessizliği;

    8qfpZw.png

    Şubat depremleri; yine aktif bir helen ve kaf'ın güney parçalarından biri Çankırı/Orta/derebayındır depremi (4.8M) , kafın diğer uzantılarındaki sessizlik

    16O9EG.png

    Mart depremleri;Aktif bir helen ama frekansda düşüş (deprem sayısı) muhtemel sebep denizli depremi ve kafda çorum'un kuzeyi amasya/merzifon civarındaki sismik hareketlilik

    unJnXn.png

    SONUÇ;

    Son 3 aylık dönemde normalden fazla frekanslı helen yayı ve KAF uzantısındaki Erzincan ,tokat arasındaki sismik hareketsizlik Nisan ayı içerisinde

    Tokat/Erba,niksar Erzincan/Kemah,iliç,Refahiye, ve sivasın kuzeyinden Sivas/suşehri,koyulhisar civarından +4.5m civarı bi depremi beraberinde getirebilir nisan ve sonraki aylarıda pas geçerse muhtemel depremin büyüklüğü muhtemelen +5m olucaktır temennim büyük (hissedilir ve eski yapılarda yıkıcı) birşey olmadan hareketliliğin başlaması bu muhtemel deprem amasya ve çorumun kuzeyinden'de (sismik hareketlilik mevcut) gelebilir. Not; Yazdıklarım ve beklentim (tahminim) kişisel görüşüm olup kesinliği yoktur.

    2 Mal editiert, zuletzt von PergamoN ()

  • PergamoN hocam, ben dahi net olarak anlayabildim, gayet açıklayıcı ve bilgilendirici bir paylaşım daha. umarım temenni ettiğin gibi olur, emeğine sağlık.

    Alıntı bilgiler çoğu (İrfan aydınoğlu) bazılarını kendim ekledim bayadır yazılarına ulaşamıyorum ama. Ramazan demirtaş,irfan aydınoğlu değer verdiğim hocalar makaleleri çok önemli bilgiler içeriyor. Öğrendiklerimden kendimce birşeyler yapıp burada paylaşıyorum doğruluğunu veya tutarlılığını hem kendimce buraya kaydederek hemde meraklı kişilere öğretici bilgi babında paylaşıyorum öğreneceğimiz her bilgi ne konuda olursa olsun kişiliğimize artı katar bilgiden zarar gelmez :)

  • PergamoN hocam, çoğu değil hepsi alıntı olsa ne olur. ortada derleme, katkı ve emek var. hem üstadım sormak isterim; tek tek bu saydığın kıymetli hocaların paylaşımlarına, makalelerine göz atacak yahut araştıracak ataletten ari bir hâl varmı bende :)

    kendim ve dahil olduğum forumum adına teşekkür ederim.

    bilgiden zarar gelir mi üstadım, başımıza ne geliyorsa bilgisizlik den gelmiyormu zaten.