Deprem Bildirim Konusu

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • Arkasından artçı olmaması nasıl yorumlanır.Normal şartlarda ufak depremler olması gerekmiyor mu ?Hala küçük deprem oluşmamış.

    henüz erken, artçılar için bekleyelim biraz

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • Türkiye’de deprem çekincesi en yüksek olan yer, Doğu Marmara (Sakarya Çukuru – Adapazarı, İzmit, Düzce, Bolu’dur). Bu bölgede her 7 ile 30 yılda bir yıkıcı deprem oluyor. Aletsel ve tarihsel kayıtlara göre, deprem hendek fayından kaynaklanan bi depremse (çözümlemeyi görmek gerekir) 99 depremlerinde kırılmayan bir segment olduğu biliniyor uzunluğu 43km civarında hesaplamaları nasıl oluyor bilmiyorum ama tek parça halinde kırılırsa 7’lik deprem üretme potansiyeli olan bir fay büyük ihtimalle.

    Depremin büyüklüğü 4.6 bu arada

    görünen o ki KAF üzerinde değil hemen yukarısında bulunan dediğin segmentte olan bir deprem, bu hat 5-6 civarında deprem üretmeyi seviyor ara arada bu tür depremler var.

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • görünen o ki KAF üzerinde değil hemen yukarısında bulunan dediğin segmentte olan bir deprem, bu hat 5-6 civarında deprem üretmeyi seviyor ara arada bu tür depremler var.

    Karadere segmentide olan bir deprem hendek fayından farklı bi segment . Düzce fayının batı yarısını oluşturan karadere segmenti yaklaşık 30km uzunluğunda 17 ağustos 1999 depreminde oluşan yüzey faylanmasının doğu ucunu oluşturuyor.

    Yaklaşık 140km uzunluğundaki 17 ağustos 1999 depremi kırığında karadere segmenti batısında ortalama 3,5-4 metre sağ yanal atım gerçekleşmiştir. Karadere segmentinde gerçekleşen yer değiştirme ise ortalama 1,5-2 metre olmuştur. 12 kasım 1999 depremi karadere fayının doğu devamında yüzey faylanmasına neden olmuş ve bu durumda ortalama 4 metrelik yer değiştirme meydana gelmiştir. 1999 deprem kırıklarında meydana gelen yer değiştirme miktarı açısından değerlendirildiğinde karadere segmentinde 2 metrelik bi eksiklik ortaya çıkmaktadır. 23 ağustos 2000 akyazı,hendek 5.8m depremi sonrası 24 ağustos 2000’de yapılan saha çalışmaları esnasında karadere ve hendek segmentinde yüzey faylanmasına rastlanmamıştır. 23 ağustos 2000 depremi ve günümüzde meydana gelen +4m’lik sakarya depremlerinin (karadere segmenti üzerinde meydana gelenler) 2 metrelik atım eskiliğinden kaynaklanan stres Boşalımı olarak yorumlanmakta, büyük deprem üretmesi karadere segmentinden beklenmez.

    4-5m arası depremler üretmesi Normal ,korkulacak bi durum olduğunu sanmıyorum

    Einmal editiert, zuletzt von PergamoN ()

  • 1 milyonluk Sakarya da bir ben hissetmedim galiba :)

    Ulu önderimiz, ebedi ve ezeli liderimiz, alemlerin sultanı Hz.Muhammed Mustafa (SAV)'ya salat ve selam olsun.

  • Sakarya depremi, Hendek ve KAF hatlarından bağımsız, yerel bir fay üzerinde olan bir deprem.

    Bu bakımdan büyük risk taşımıyor.

    Ama Hendek fayı üzerinde olsaydı, riskli ve incelenmesi gerekli bir deprem olurdu.


    Öte yandan böyle bir deprem KAF üzernde olsaydı da, büyük deprem öncüsü ya da tetikleyicisi olması beklenmezdi.


    Bölge halkına geçmiş olsun dileklerimi iletirken, endişe edilecek bir durum olmadığını da şahsen söyleyebilirim.


    Selamlarımla

  • Etnayi bilmem ama Vezuv cok tehlikeli bir yanardag ve eteklerinde napoli kenti var bu sehirde 3 milyona yakin insan var, zamaninda patlayan vezuv insanlari tastan heykellere cevirmisti, bu sefer daha cok sayida insanin olmesine sebep olabilir. Olayi sadece deprem yonunden degerlendirmemek lazim..


    Değerli Hocam


    Tabiki düşünce, olayı sadece deprem değil genel hatları ile incelemek.


    Pompei şehrinin Vezüv'ün püskürmesi ile yok olması "79" yılında gerçekleşen bir olay.

    Özellikle "magma'nın" yarattığı, deprem, yanardağ patlamaları gibi olaylar, fay hatlarında oluşan depremler gibi tarihsel

    bir devinim içinde olmayabiliyorlar. Magma yer altındaki hareket yollarını dinamikleri gereği değiştirebiliyor.

    En son 79 yılında olan büyük püskürme sonrası bu tür patlamalar olmaması ve kısa - orta vadede beklenmeyip, sadece bir risk unsuru haline gelmesi,

    Özellikle Ege ( Akdeniz) havzasında yeni emniyet dinamiklerinin oluşmasının da bir göstergesidir.


    Aynı şekilde, Amerika'da "Yellowstone" yanardağıda hemen hemen benzer dinamiklerle, kısa-orta vadede tehlike olmaktan çıkıp, risk faktörü

    haline gelmiştir.


    İlaveten bir bilgi, Yanardağ patlamaları ki bir şehri yok edebilecek ölçüde büyük patlama riskleri, günler hatta aylar önce farkedilme

    özelliğine sahip olabiliyorlar.


    Tabi bu ikili emniyet dinamikleri bir zaman sonra değişirse, farklı değerlendirmeler de yaparız :thumbup:


    Sevgi ve Selamlarımla

  • ilker.gunebakan hocam elbette onceden bilgi alinabilir ancak pompei yokeden patlama degil patlamanin olusturdugu piroklastik akintidir. Cok yakin ornegi, 1982 yilinda patlayan st.helen yanardagidir,bu yanardag yellowstone a da yakindir buarada, bu patlama sonrasi olusan piroklastik akinti 57 kisinin olumune sebep olmustur, dolayisiyla bazen patlamalar kendini belli etmeyebilir ve bu tur sonuclar cikabilir, vezuv yanardagida boyle bir sonuca sebep olabilecek kadar tehlikelidir.

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • Ilker Gunebakan  PergamoN selâmlar öncelikle...! Abd california da bir kaç gündür hareketlilik mevcut az önce yine deprem oldu sizce büyük depremi tetikleme riski varmı? Malum yellow stone yanardağı yakın ayrıca san anderas fayı ile ilgisi varmıdır şimdiki depremin oluşumu? Teşekkürler şimdiden.

  • canbayrock san andreas fayı , kuzey anadolu fay hattı gibi çok uzun bir bölümü kapsıyor ,sadece bir kaç gündür değil bölgede farklı noktalarda olmak üzere sürekli hareketlilik mevcut bu kırılmaların sayısı zaman zaman Artıyor ve arada hissedilir (+4m) olabiliyor. San andreas fayının Güneyi büyük risk altında olduğu bilinen bir gerçek , bir depremin öncü olduğunu bilebilmek için işin uzmanı ve elinde birçok veri olması lazım ki ona rağmen öncü depremler hakkında net yorum her zaman yapılamıyor , ihtimal dahilinde uyarılar veriliyor en yakın örneği 2016’da perugia/italya depremlerinde görüldü. Şehir harabeye dönmüş 100.000 kişi evsiz kalmasına rağmen , 2 gün önce gerçekleşen öncü depremleri dikkate alan uzmanların verdiği büyük bir deprem olabilir uyarısını dikkate alan halk ,evlerine girmemiş depremde ölü yokken yaralı sayısı 20’di yanlış hatırlamıyorsam.İtalyadaki evlerin çok sağlam olmasından kaynaklı değil şehir çok büyük yıkım görmüştü dediğim gibi depremin büyüklüğüde 6.6m ‘dı sanırım.

    Sonuç olarak evet öncü depremdir demek için işin uzmanı olmak gerek (onunda kesinliği yok). Biz amatör araştırmacılar deprem olur deyip olmayabilir veyahut deprem olmaz deyip olabilirde.

    Birde bir fay hattında yüzyıllar boyunca biriken stres 6’lık bir depremle direk atılmayabiliyor . 6,6 perugia depreminden 3 ay sonra ana şok değerinde bir deprem daha gerçekleşmiş ve yine büyük hasar gerçekleşmişdi olası bi depremden sonra hasarlı binalara girmemek çok önemli mutlaka bakımı (güçlendirmesi) yapılması lazım. Bu arada çanakkale/ ayvacık yine hareketlendi depremlerin derinliklerinin farklı olması dikkat çekici 2.8/16.2km arasında değişiyor hata yoksa öncümü acaba? :/Bilemiyoruz işte zaman gösterecek:)


    Edit: bahsettiğin kırılmaların büyük bir bölümü san andreas fayında gerçekleşiyor.

  • PergamoN teşekkür ederim yanıt için aslında yazdıktan sonra sorduğum sorunun biraz gereksiz olduğunu farkettim en azından öncü müdür acaba düşüncesi pekte lazım değildi sadece dikkatimi çektiği için dile getirmek istedim bu yazıyı yazmaya başladığımda tekrardan deprem olmuş aynı bölgede bu sefer kuzey batıya doğru kayma olmuş :) 4.3 tekrarlamış tekrardan teşekkürler haklisin tüm söylediklerinde.

  • canbayrock


    Merhaba;


    PergamoN arkadaşımız yazmış ama, bende yazmadan rahat edemedim :)


    İki kısa açıklama yapmaya çalışayım.


    1-) San Andreas : Depremlerin mekaniği, oluşum istatistikleri, depremsellik hatta deprem büyüklükleri dahil bir çok konuda KAF hattına benzer bir oluşum.

    Kırılacak mı? Evet


    Ne zaman?


    Tahmin etmek güç, öneml olan önlem almak.


    Çok da ekstra şeyler söylemek zor.


    2-) Yellowstone :


    Aslında yazmak istediğim konu buydu. :)

    Tarih öncesi çağlarda, büyük bir patlama üretmiş, hatta bu patlama dünya iklimini bile değiştirip, buzul devrinin başlamasına sebep olmuş. Doğru.


    Şu anda patlama potansiyeli var mı? Evet var ama olası büyüklük tahmin edilemiyor (!)


    Bu konuda tezim şu :


    Yanardağların dinamikleri farklıdır. Erimiş magma yerkabuğu üstüne çıkmak için her zaman aynı yolları kullanmayabilir.

    Yeni yollar olaşabileceği gibi, belki bazı kırık ve çatlaklar boyunca okyanus altında bile oluşumlara yol açabilir.

    Derim ki, Yellowstone kardeşimizin patlama riski mevcut olmasına rağmen, dünya iklimini değiştirebilecek ölcüde büyük bir patlama riski

    kalmamıştır.

    Belki deSan Andreas ile beraber, bizim Ege bölgesi örneği gibi, emniyet mekanizmaları bile oluşturmuş olabilirler.

    Hatta ki böyle bir mekanizma oluştuysa, Bizim KAF hattından farklı olarak, San Andreas beklenen riskleri asgari seviyeye bile çekilmiş olabilir ki,

    zamanında yıkıcı depremler üreten bu hattın sessizliğine sebep bu olabilir.

    Eğer böyle bir mekanizma yoksa da, yıkıcı bir depremin eli kulağında demektir.


    Zaman her şeyin produksiyonudur :)

  • Yellowstone konusunda biraz temkinli olmakta fayda var bu bir sıradan volkan yada yanardağ değil, 10 km boyunda ve 30 km eninde bir kalderadan bahsediyoruz, bu yanardağın altı bu alan boyunca magma dolu ve çok uzun yıllar önce patladı, zaten bu tür kalderalar kıtasal etkileri bulunan patlamaları ortalama 650.000 yılda bir yapıyor. Ben bu süper yanardağın tıpkı tarihteki gibi patlayabileceğini düşünenlerdenim..


    San Andreas fayına gelince, bizim KAF ın düşey olarak amerika kıtasına yerleşmiş hali kendisi, bizim fay hattımıza çok benzer özellikleri var, ancak bence ABDnin batısı için en tehlikeli yer San Andreas değil, vancouver-portland ın hemen sahile yakın batı kısımından geçen ve uzun süredir pasif durumda bulunan Ateş çemberinin devamıdır. Bu hat 10 milyon insan için büyük risk taşımaktadır ve belkide San Andreas bu hattın yanında masum bile kalabilir. Adı Cascedia yitim zonu..

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

    Einmal editiert, zuletzt von Narsil ()

  • Ülkemizin deprem gerçeği çok çabuk unutuluyor. 1900 (aletsel dönem)// 2019 yılları arasında 6.0<M<8.0 büyüklüğünde 128 hasar yapıcı/yıkıcı deprem meydana gelmiş. Bunların 20 tanesi 7.0<M<8.0 aralığında. Ortalamaya vurduğumuzda (denizler dahil) ,her yıl ülkemiz yakın çevresinde bir tane +6m deprem oluyor. 6 yılda bir ise (ortalama) +7M’lik deprem oluyor. En son olan 7’lik deprem van depremiydi (ekim 2011 ) üzerinden 8 yıl geçti..

    Ve doğuda bir çok yerin deprem yıkıcı eşik değeri batı bölgelerde kırsal kesimler dahil 5.5<M olduğu unutulmamalı.

    anBz8Q.png

    2 Mal editiert, zuletzt von PergamoN ()

  • Narsil yitim zonlarında (dalma/batma) depremsellik 700km’lere kadar ulaşabiliyor. (700km’den sonra manto eridiği için deprem oluşmuyor). Oluşan depremler magnitüd değer olarak bize büyük gelsede derinde gerçekleşen (350-400km) +6m’lik depremlerin çoğu hissedilmiyor bile. Magnitüd olarak mega deprem dediğimiz 8<m depremlerin neredeyse hepsi bu zonlarda gerçekleşiyor. Ülkemizide etkileyen en yakın örnek ise helen yayı (girit) dalma/batma zonu. Bu zonlarda gerçekleşen depremlerin özellikleri yavaş depremler olmasıdır. Depremler 5dakika boyunca sürebiliyor .Yavaş depremler,düzenli depremlerle aynı miktarda sismik enerjiyi açığa çıkarır,ancak fay hareketleri çoğunlukla birkaç dakikadan uzun sürdüğü için, zarar verici bir sarsıntıya genelde neden olmaz. Deprem yineleme aralıkları uzundur 250-300yıl ortalama (8.5<m), kıta/kıta okyanus/kıta okyanus içinde olmak üzere 3 farklı yitim zonu var. Dünyada gerçekleşen en büyük depremler 2011 japonya 9.0 , 1700 cascadia 9.0 (tahmin edilen) ve daha nicesi bu zonlarda gerçekleşiyor.

    Ama dediğim gibi magnitüd değeri büyük olsada bu tür depremlerin şiddetide magnitüd değerlerine yakın ölçülüyor (oluştuğu derinlik çok önemli ). Kaf hattında gerçekleşen depremlerin ise magnitüdü 7’iken şiddeti 9-10 ölçülebiliyor. Tehlike anlamında değer olarak mega depremde olsa özelikle okyanus/kıta ve okyanus/okyanus içinde olan yitim zonlarında gerçekleşen depremlerde depremden ziyade tsunamiler zarar veriyor yakın çevresindeki ülkere.

    Kıta/kıta özellikle yerleşim yerlerine yakın zonlar için ise aynı şeyleri söyleyemem.

    Ülkemize en yakın örneği ise biraz daha farklı oluşum olsada iran/ırak sınırındaki. Bitlis/zagros bindirme kuşağı zonu ,sürekli yükselim halinde nadir olarak 8<m deprem üretsede çok sık +7’lik deprem üretir ve çok fazla can kaybı olur. Olan depremlerin derinliği ise genelde 30-45km arasında değişiyor.

    Einmal editiert, zuletzt von PergamoN ()