Son yılların en Soğuk Şubat ayını geçirirken yaşadığımız bu Dünya'nın ve Türkiye'nin en büyük problemlerinden birini unuttuk:
Konunun başlığını "Küresel Isınma veya İklim Değişikliği vb." başlıklar koyabilirdim, ancak şu an koyduğum bu başlık bu konuya çok daha uygun. Çünkü artık geri dönülemez yola girdik.
4.57 milyar yaşındaki Dünya’mız aktif jeolojik olaylara ve atmosferik olaylara sahip olduğundan bir iklime sahiptir ve bu iklim “Doğal” yollar ile ( yani İnsan etkisi olsada olmasada ) her zaman değişmiştir ve değişmeye de devam edecektir.
Ancak günümüzde yaşanan "Küresel Isınma" Dünya'nın son 500 milyon yıldır yaşadığı en "HIZLI" ısınma. Bunda tabii ki insanoğlunun etkisi çok büyük. (Tabii hızlı ısınma ve hızlı soğuma kavramını anlaşılır olması adına kullanıyorum. Süpervolkanik patlamalar veya devasa göktaşı çarpmaları olayları ile de çok kısa süre içerisinde çok hızlı küresel soğumalar olabiliyor.)
İçinde bulunduğumuz Küresel Isınma'da işte anlaşılmayan durumda bu "Hızlı" kavramı işte.
Bende bu konuda: Küresel Isınma'da "Hızlı Isınma" kavramı ne demek, Küresel ısınma ve İklim Değişikliğiyle birlikte yaşadığımız bu Dünya'da neler oluyor ve neler olacak, İnsanlık olarak nereye doğru gidiyoruz bunları anlatmaya çalışacağım. Ama tabii bunu da söylemek istiyorum: benim meteoroloji, atmosfer fiziği, iklim veya klimatoloji üzerine dair bir eğitimim yok, bunların hepsiyle amatör olarak ilgileniyorum.
Ayrıca bu forumda, sosyal medyada, etrafta gördüğünüz ve duyduğunuz "Küresel Isınma'nın ve İklim değişikliğinin yalan olduğuna" veya "Küresel Isınma ve İklim Değişikliğinin 'dış güçlerin' bir oyunu olduğuna" ya da "daha doğrusu zaten Dünya'nın her zaman yaşadığı iklim döngülerinden geçtiğimizi bu yüzden Küresel Isınma'nın çok önemli olmadığını söyleyenlere" karşı bu konuyu açmak ve İklim değişikliği ile birlikte ülkemiz Türkiye başta olmak üzere Dünya'yı nasıl bir gelecek beklediğine dair vb. konuları olabildiğince en kısa ve en anlaşılır şekilde anlatmak istiyorum:
Dünya'daki son 500 milyon yıllık tarihindeki iklimi ve iklim değişikliklerini gayet iyi biliyoruz (1. Görsel).
Dünya'mızın şu andaki küresel ortalama sıcaklıkları 15°C-16°C'dir. Ancak günümüzden 60 milyon sene önce, 100 milyon sene önce ve 425 milyon sene önce, bugünkünden çok daha aşırı sıcak olan bir Dünya vardı. Dünya'daki tektonik levhalar hareket halinde olduğu geçmiş senelerde tüm kıtalar ekvatora ve çevresine daha yakındı bu yüzden de kutuplarda kara olmadığı Dünya'nın ortalama sıcaklıkları daha yüksek oluyordu.
Canlı popülasyonun epey fazla olduğu ve Dinozorların Dünya'ya hükmettiği 100 milyon sene önceki Dünya'nın küresel ortalama sıcaklıkları yaklaşık 35°C idi.
Yani Dinozorların yaşadığı dönemde bugünkünden ortalama olarak 20°C çok daha sıcak bir Dünya vardı.
Yani şu anda son 500 milyona baktığımız zaman aslında çok soğuk bir dönemde yaşıyoruz.
Ancak şu anda yaşayan tüm canlılar 15°C-16°C küresel sıcaklık ortalamasına göre yani günümüzdeki koşullara göre adapte olmuş durumda yani bu yüzden 1.5°C veya 2°C işte iklimi ciddi bir şekilde ve bunula birlikte canlı popülasyonunu etkiliyor.
1. görselde gördüğünüz üzere 445 milyon yıl önce Ordovisyen kitlesel yok oluşu, 225 milyon yıl önce Permiyen kitlesel yok oluşu ve 66 milyon yıl önce Kretase-Tersiyer kitlesel yok oluşları zamanlarında Dünya'da günümüzdeki kadar olmasa da önce hızlı bir soğuma sonrasında çok ciddi bir ısınma gözüküyor. Buradaki ani iklim değişiklerini yaratan olaylar ise süpervolkanik patlamalar ve dev göktaşı çarpma olaylarıdır.
İnsanoğlu, ilk başta kömürü enerji olarak kullanabileceğini fark ettiğinde Dünya'nın her yerine kömür ile çalışan termik enerji santralleri kurmaya başladı. Ondan sonra sanayi devrimiyle beraber her yere fabrikalar kurmaya başladı ve çok hızla artan fosil yakıt kullanımı ile Dünya'nın her geçen sene küresel ortalama sıcaklıkları daha da artmaya başladı.
2024 senesinde ilk defa Küresel ortalama sıcaklıkları 1850-1900 yıllarına göre göre yani 150 sene önceki küresel ortalama sıcaklıklarına göre 1.5°C eşiğini geçti. Aralık 2015'te Paris İklim Anlaşması imzalandığında, Dünya'nın Mart 2045'e kadar 1,5°C eşiğine ulaşacağı tahmin ediliyordu. Son verilere göre artık 1.5°C eşiğine 2030 yılının Haziran ayında ulaşacağız. Zaten "şimdilik" 2024 senesinde bu eşiği geçtik bile...
Son 150 senede küresel ortalama sıcaklıkların +1.5°C üzerine çıktığı bir dönem yok. İşte bu yüzden canlı popülasyonlarının adapte olamayacağı şekilde çok hızlı bir şekilde bir "ısınma" var.
Ayrıca Küresel Isınma biraz yanlış anlaşılabiliyor aslında sadece her geçen gün küresel ortalama sıcaklıkları artacak demek değil. Şu şekilde de diyebiliriz: Bizler Kutuplarda rekor derecede soğuklar ile karşılaşabileceğiz veya çoğu ülkede +40°C'ler artık normal bir hale gelmeye başlayacak. İklim değişikliğiyle birlikte ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz havzasında kuraklık sorunu baş göstermeye başlayacaktır.
2. grafiktede gösterildiği üzere her geçen senede aslında Dünya'nın küresel ortalama sıcaklıkları ciddi şekilde artmıyor. Mesela Dünya'da 1960'lar, 1940'lara göre daha soğuk geçmiş. Yani sadece bu 20 yıla baktığımız zaman aslında küresel ortalama sıcaklıkları daha da düşmüş. Aynı şekilde 1995'ten sonra daha sıcakken, 2000'li senelerin başlarında küçükte olsa küresel ortalama sıcaklarında düşüş olmuş. Yani Küresel Isınma'yı anlamamız için sadece 20-30 senelik verilere bakmak yeterli olmayacaktır. Son 150 seneye baktığımızda Küresel Isınma'nın etkisini anlayabiliyoruz.
NASA, Hadley/UEA, NOAA, Berkeley ve Copernicus ERA5 tüm veriler son 150 yıldaki ısınmayı gösteriyor. Buradaki tüm verilere baktığımızda Dünya'mızın son 50 senedir çok ciddi şekilde ısındığını söyleyebiliriz. Özellikle 2000 senesinden sonra ısınmanın çok daha ivme kazandığını söyleyebiliriz.
Küresel Isınma için gerçekten "Ya Şimdi, Ya Hiç” kuralıyla birlikte ya şimdi adam akıllı önlemler ile olabildiğince yavaşlatmaya çalışacağız ya da hiç bir zaman başaramayacağız.
Dünya'mızı çok hızlı bir şekilde mahvediyoruz. Dünya'mız zaten 5 kere Büyük Kitlesel Yok Oluş yaşadı, 6. Kitlesel Yok Oluşumuzu kendi kendimize getirmeyelim.
"Doğayla savaş halindeyiz, kazanmamız halinde zaten çoktan kaybetmiş olacağız..."
Bugün yaşadığımız küresel ısınmanın baş sorumluları olan "Para ve İktidar Sahiplerine" ünlü Kızılderili atasözünü hatırlatarak bu yazımı sonlandırmak istiyorum:
“Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacaksınız...”