Bu kış bu hareketi yapmak istiyorum ama hava koşulları uygun olur mu acaba nedersiniz ?
Ben bu harekete geçen sene çok özenmiştim ama...
Bu kış bu hareketi yapmak istiyorum ama hava koşulları uygun olur mu acaba nedersiniz ?
Ben bu harekete geçen sene çok özenmiştim ama...
Ben bu harekete geçen sene çok özenmiştim ama...
Hayırlısı hocam inşallah bu kış olur
Hayırlı geceler
Saygılar
Daha da vahimi, "şaka değil" ne yazık ki!
Alles anzeigenEğitim sisteminin içinde yer alan bir kişi olarak, eğitim konusunda yazdıklarınızı zevkle takip ediyorum. ( aslında bu konuda sizden biraz daha fikir arzu ettiğim de bir gerçektir)
Mesajınızda katıldığım ve katılmadığım iki farklı unsur var. Birincisi, ülkenin geleceği, sanayi, teknoloji gibi alanlardaki gelişimi için beyin göçünde bende karşıyım. Bireysel anlamda tercihler yapılırken, kişi kendi ülkesindeki çalışma şartlarını sonuna kadar zorlamalı. Çok özel durumlar haricinde de ülkesinde
kalmalı. Nedir o özel durumlar derseniz, nano teknoloji, robotik gibi örnekler olabilir. Onda da ülkeye hızla geri dönüş, esas fikir olmalı.
Diğer taraftan katılmadığım düşünceniz, yine bireysel anlamda eğitim konusu veya diğer konularda yapabileceğim şeyler çok ama çok sınırlı.
Kendim projeler üretebilirim, bu projeleri devletin ilgili kademelerine de gönderebilirim. Ama ne yazık ki belirleyici olamam.
Belirleyici olabilmem için sahip olmam gereken temel gereklilik "siyasi" bir birey olmam.
Ama ülkemde siyaset bizim gibiler için yapılamaz(!) bir süreç. Yeterli maddi kaynak olmalı en başta. Kaynak yoksa, bir partinin ilçe yönetimi, bilemediniz il yönetiminden ileri gidemezsiniz. Örneğin mecliste yer almak ciddi bir yatırım
Ya parti liderine çok yakın olacaksınız, ya da belki milyonlar harcayacaksınız.
Bu konuda çok doluyum aslında ama, yazacaklarım direkt sistemi eleştirdiği için yeri burası olmayacaktır.
İyi çalışmalar diliyorum.
selamlarımla
Hocam doktorasını bitirmiş ve şuanda devletin bir araştırma üniversitesinde doktora sonrası araştırmalarını yapan, yani ülkemizdeki en üst eğitim seviyesi olan üniversitelerden birinde bulunan birisi olarak, benim karşı olduğum şey küçümsemekle alakalı. Bu tartışmanın başlangıcını yapanla sizin mesajınızı beğenenler son zamanlarda ülkenin kalbur üstü üniversitelerine gidip imkan olanaklarına baktılar mı? Şuna emin olabilirsiniz 1960 larda 80 lerde hatta ve hatta 90 larda üniversitelerimiz imkan ve olanak açısından berbattı ancak eğitim çok iyi olmasada kötü değildi dolayısıyla imkansızlıkların içerisinden insanlar yetişti. Şuanda üniversitelerin durumu imkan açısından gayet iyi, hala eksiklerimiz var mı elbette var ama eskiye kıyasla son derece güzel gelişmeler var. Bu ön paragraftan sonra, ben bir üniversite mezunun yurt dışına gitmesine kendini geliştirmesi adına ( bakış açısı ve lisan) olumlu bakıyorum, öyle sanıldığı gibi yurt dışında iş imkanları filan mükemmel değil üstelik gittiğiniz ülkeye göre herkese kral prens karşılaması yapmıyorlar, bizden en büyük farklılık düzen ve oturmuş sistem(her anlamda).Yurt dışına belli süre gidilip kendini geliştirme tamamlandıktan sonra bu kişilerin ülkeye dönüşü sağlanmalı. Ülkemizin yetişmiş elemana ihtiyacı var uzun yıllardır bu sorunu yaşıyoruz ve hala birileri çıkıp yurt dışına göndereceğim çocuğumu diyince bana koyuyor açıkçası. Bu ülkede niye yaşıyoruz? yada yaşama amacımız ne para kazanmak mı? rahat yaşamak mı sadece? Bu ülkeye gençlerin yeni beynlerin fikirleri yön vermeyecekse onların dinamizminden yararlanamayacaksak, ilk 500 e daha çokk bizden üniversiteler giremez.
Katılmadığınız şeyin ne olduğunu anlamadım ancak anladığım kadarıyla cevap vereyim. Türkiyede eğitim sisteminin mimarisinin tekrardan kurulup yapılandırılması mucize filan değil, öyle sizin benim gibi çok fazla insanında fikirlerine ihtiyaç yok, 1960 lardan beri başlayan 1990-2000 lerde tavan yapan ve hala devam eden işi ehline bırakmama durumu önlenirse ve eğitimle ilgili zamanını bu işe veren insanlardan kurulu bir heyetin herşeyi değiştirip düzeltebileceğini düşünüyorum, bu kişiler ister siyasi iradeyle ister siyasi iradesiz heyet oluştursunlar gerekeni yapacaklardır. Biz 1960 tan beri genç nüfusumuzu salak saçma eğitim sistemleri ve bunların değişiklikleriyle heba ediyoruz bir 20 yıl daha heba edebiliriz ama 21. yıldan itibaren yetişenler herşeyi değiştirebilir.Eğitim konusu başlı başına ele alınması en ince ayrıntısına kadar düşünülmesi gereken bir konu çünkü eğitim düzelirse herşey düzelir..
Buarada sistemi eleştirisini biz yapmayacaksak kim yapacak? sokaktaki muhasebecimi?
Selamlar
Alles anzeigenHocam doktorasını bitirmiş ve şuanda devletin bir araştırma üniversitesinde doktora sonrası araştırmalarını yapan, yani ülkemizdeki en üst eğitim seviyesi olan üniversitelerden birinde bulunan birisi olarak, benim karşı olduğum şey küçümsemekle alakalı. Bu tartışmanın başlangıcını yapanla sizin mesajınızı beğenenler son zamanlarda ülkenin kalbur üstü üniversitelerine gidip imkan olanaklarına baktılar mı? Şuna emin olabilirsiniz 1960 larda 80 lerde hatta ve hatta 90 larda üniversitelerimiz imkan ve olanak açısından berbattı ancak eğitim çok iyi olmasada kötü değildi dolayısıyla imkansızlıkların içerisinden insanlar yetişti. Şuanda üniversitelerin durumu imkan açısından gayet iyi, hala eksiklerimiz var mı elbette var ama eskiye kıyasla son derece güzel gelişmeler var. Bu ön paragraftan sonra, ben bir üniversite mezunun yurt dışına gitmesine kendini geliştirmesi adına ( bakış açısı ve lisan) olumlu bakıyorum, öyle sanıldığı gibi yurt dışında iş imkanları filan mükemmel değil üstelik gittiğiniz ülkeye göre herkese kral prens karşılaması yapmıyorlar, bizden en büyük farklılık düzen ve oturmuş sistem(her anlamda).Yurt dışına belli süre gidilip kendini geliştirme tamamlandıktan sonra bu kişilerin ülkeye dönüşü sağlanmalı. Ülkemizin yetişmiş elemana ihtiyacı var uzun yıllardır bu sorunu yaşıyoruz ve hala birileri çıkıp yurt dışına göndereceğim çocuğumu diyince bana koyuyor açıkçası. Bu ülkede niye yaşıyoruz? yada yaşama amacımız ne para kazanmak mı? rahat yaşamak mı sadece? Bu ülkeye gençlerin yeni beynlerin fikirleri yön vermeyecekse onların dinamizminden yararlanamayacaksak, ilk 500 e daha çokk bizden üniversiteler giremez.
Katılmadığınız şeyin ne olduğunu anlamadım ancak anladığım kadarıyla cevap vereyim. Türkiyede eğitim sisteminin mimarisinin tekrardan kurulup yapılandırılması mucize filan değil, öyle sizin benim gibi çok fazla insanında fikirlerine ihtiyaç yok, 1960 lardan beri başlayan 1990-2000 lerde tavan yapan ve hala devam eden işi ehline bırakmama durumu önlenirse ve eğitimle ilgili zamanını bu işe veren insanlardan kurulu bir heyetin herşeyi değiştirip düzeltebileceğini düşünüyorum, bu kişiler ister siyasi iradeyle ister siyasi iradesiz heyet oluştursunlar gerekeni yapacaklardır. Biz 1960 tan beri genç nüfusumuzu salak saçma eğitim sistemleri ve bunların değişiklikleriyle heba ediyoruz bir 20 yıl daha heba edebiliriz ama 21. yıldan itibaren yetişenler herşeyi değiştirebilir.Eğitim konusu başlı başına ele alınması en ince ayrıntısına kadar düşünülmesi gereken bir konu çünkü eğitim düzelirse herşey düzelir..
Buarada sistemi eleştirisini biz yapmayacaksak kim yapacak? sokaktaki muhasebecimi?
Selamlar
Tabi ki yazdıklarınıza katılıyorum. Zaten kendi mesajımda da belirttim, yurt dışına gidecek olan bireylerin eğitimlerini tamamladıktan sonra mutlaka
bir dönüş planları olmalı. En basitinden bu ülkeye hepimizin olduğu gibi bir borçları var. Burada hemfikiriz.
Şimdi gelelim işin diğer kısmına. Sayılı üniversiteler haricinde eğitim kalitesinin yükseldiği görüşünde değilim.
1980 sonrası dönemde ( teknik anlamda) bazı kurumlar işlevsiz bırakıldı veya kaldırıldı. Mesela "Devlet Planlama Teşkilatı"
Bu kurum bildiğiniz gibi 5 - 10 yıllık planlar hazırlardı. Bu planlar gelişme durumuna göre ülkenin ihtiyacı olacak meslek gruplarına da yönelik
eğitim planlaması yapılmasını sağlardı. Yani gelecek mesela 10 yıl içinde, inşaat mühendisi, doktor veya işletmeci ihtiyacı belirlenebilirdi.
( tabi her plana kesin uyulduğu anlamı çıkmasın bundan)
Fakat planlama süreci sekteye uğrayınca ya bazı iş kollarında yetersiz mezun ya da bazı dallarda mezun enflasyonu oluştu.
Diğer taraftan eğitim kalitesi kısmına geleyim. Ben 1982 - 1986 yılları arasında okudum. Ben lise bilgim ile, yüksek matematik 1 ve 2'yi , fiziğin her iki dönemini de sorunsuz geçebildim.
Ama mesela benim kızım müfredat kaynaklı, üstelik Fen Lisesinde okumasına rağmen Türev ve integral konularını lise son sınıfın ikinci döneminde
üstünden geçerek sadece gördüler.
Daha vahim bir olay anlatayım, 2011 yılında çalıştığım yerde bir iş görüşmesinde, x2 fonksiyonunun türevini alamayan mühendisle görüştüm.
Kişisel bir durum desenizde, bu öğrenciyi mezun edebilen bir sistemin iyi bir sistem olduğunu kimse iddia edemez.
Yani kısa kesmek gerekirse, meslek planlaması, fakülte planlaması yapıp, kaynak ayırmazsanız veya yetersiz kaynaklarla lise ayarında eğitim verebilirsiniz. Tabi burada bazı kamu ve özel üniversiteleri kenara koyarak konuşuyorum.
Yazımın ikinci kısmında söylemek istediğim de kısaca şu;
Devlet aygıtında siyasi irade dışında değişiklik yapabilecek kişi veya kurum yoktur.
Söz sahibi olabilmek için de siyasete girip üst düzey kişilerden olmanız gerekli ama mevcut yapı buna da izin vermiyor.
Ya parası olan bir kişi olacaksınız, ya da liderin dediklerini yapacak bir kişi olacaksınız.
Siyaset harici kimse en basitinden eğitim ile ilgili en ufak bir şey yapamaz.
Yoksa dediğiniz gibi, bir kaç kişinin sıkı çalışması ile çözülebilecek bir sorun.
Benim yasak ne zaman kalkacak yav
Alles anzeigenTabi ki yazdıklarınıza katılıyorum. Zaten kendi mesajımda da belirttim, yurt dışına gidecek olan bireylerin eğitimlerini tamamladıktan sonra mutlaka
bir dönüş planları olmalı. En basitinden bu ülkeye hepimizin olduğu gibi bir borçları var. Burada hemfikiriz.
Şimdi gelelim işin diğer kısmına. Sayılı üniversiteler haricinde eğitim kalitesinin yükseldiği görüşünde değilim.
1980 sonrası dönemde ( teknik anlamda) bazı kurumlar işlevsiz bırakıldı veya kaldırıldı. Mesela "Devlet Planlama Teşkilatı"
Bu kurum bildiğiniz gibi 5 - 10 yıllık planlar hazırlardı. Bu planlar gelişme durumuna göre ülkenin ihtiyacı olacak meslek gruplarına da yönelik
eğitim planlaması yapılmasını sağlardı. Yani gelecek mesela 10 yıl içinde, inşaat mühendisi, doktor veya işletmeci ihtiyacı belirlenebilirdi.
( tabi her plana kesin uyulduğu anlamı çıkmasın bundan)
Fakat planlama süreci sekteye uğrayınca ya bazı iş kollarında yetersiz mezun ya da bazı dallarda mezun enflasyonu oluştu.
Diğer taraftan eğitim kalitesi kısmına geleyim. Ben 1982 - 1986 yılları arasında okudum. Ben lise bilgim ile, yüksek matematik 1 ve 2'yi , fiziğin her iki dönemini de sorunsuz geçebildim.
Ama mesela benim kızım müfredat kaynaklı, üstelik Fen Lisesinde okumasına rağmen Türev ve integral konularını lise son sınıfın ikinci döneminde
üstünden geçerek sadece gördüler.
Daha vahim bir olay anlatayım, 2011 yılında çalıştığım yerde bir iş görüşmesinde, x2 fonksiyonunun türevini alamayan mühendisle görüştüm.
Kişisel bir durum desenizde, bu öğrenciyi mezun edebilen bir sistemin iyi bir sistem olduğunu kimse iddia edemez.
Yani kısa kesmek gerekirse, meslek planlaması, fakülte planlaması yapıp, kaynak ayırmazsanız veya yetersiz kaynaklarla lise ayarında eğitim verebilirsiniz. Tabi burada bazı kamu ve özel üniversiteleri kenara koyarak konuşuyorum.
Yazımın ikinci kısmında söylemek istediğim de kısaca şu;
Devlet aygıtında siyasi irade dışında değişiklik yapabilecek kişi veya kurum yoktur.
Söz sahibi olabilmek için de siyasete girip üst düzey kişilerden olmanız gerekli ama mevcut yapı buna da izin vermiyor.
Ya parası olan bir kişi olacaksınız, ya da liderin dediklerini yapacak bir kişi olacaksınız.
Siyaset harici kimse en basitinden eğitim ile ilgili en ufak bir şey yapamaz.
Yoksa dediğiniz gibi, bir kaç kişinin sıkı çalışması ile çözülebilecek bir sorun.
Sayın hocam, yanlış anladığınız bir konuya açıklık getireyim, ben imkan-olanaktan bahsettim, eğitim kalitesinden değil, eğitim kalitesi yetersiz bunda hemfikiriz..
Ve zaten hocam bu ülkede eğitim düzeltilecekse bunu devlet örgütleyecek, benim demek istediğim halledilemez birşey olmadığıdır.
Meslek planlaması-fakülte planlaması vs gibi şeylerde yukarıda bahsettiklerime bağlı ,zaten düzgün eğitim sisteminiz olursa bu sorunlar otomatik ortadan kalkacaktır. Kaynak konusuna gelince bu konuda ayrışacağız, ülkenin en az gelişmiş kısmı neresi deseniz doğu ve güneydoğu derim ama gidin oradaki üniversitelere bakın inanın imkan olanakları kötü değil, daha iyi olabilir evet ama kötü değil, hemen bir örnek vereyim kendimde kimyac olduğum için, doktoramı bitirdiğim marmara üniversitesinde basit birkaç cihaz dışında kimya bölümünde cihaz yokken doğudaki birçok üniversitede cihaz anlamında alt yapı tamam..
Dolayısıyla bende toparlarsam ülkemizde eğitim sorunu çözülmesi gereken bir sorun ama bunların 1. çözümü yurt dışına kaçmak değil..
Halledilemeyecek sorun yoktur, yeter ki başlayalım.
Elimde olsa sadece yurtdışına beyin göçünü durdurmakla kalmam, dışardakileri de getirmeye çalışırım ama artık benim için
geç oldu
Yarın başlasam ömrüm yetmez, ama sizler bunu yapabilirsiniz işte.
Ne varsa gençlerde var, bundan da eminim.
iyi akşamlar, selamlar
Benim yasak ne zaman kalkacak yav
ne yasağın vardı ki senin?
Günaydın herkese mutlu günler bol kazançlar dilerim.
ilker.gunebakan abi şiir gibi yazmışsın vallahi okurken geçmiş gözümde canlandı. İngiltere'den döneli 7 yıl oldu ancak pişmanlığı ilelebet sürecek gibi.Yaşam kalitesi,insana verilen değer,kurallar ve saygı dışarıda yaşamak için en sade haliyle nedenlerini yazabilirim.
Günaydın
Hayırlı sabahlar kardaşlar
Baybars hocam İlker hocam ben öğrenci bakış açısıyla yaklaşıyorum konuya..Aslında yurtdışına giden arkadaşlarımın çoğu orada kalma amacıyla gitmiyor ancak o ortamı görünce dönmek istemiyor.Benim fikrimi sorarsanız Almanya'da veya Avusturya'da güzel bir tıp üniversitesi okumak ardından Türkiye'ye,ailemin yanına,dönüp burada yaşamak..Bi zaman sonra özlerim buraları ben
Bi zaman sonra özlerim buraları ben
Katılıyorum ben 3 sefer tatile gelmiştim. En çok ezan sesini arıyorsun Londra'ya gittiğimde duyduğumda bir içim garip olmuştu ne büyük eksiklik olduğunu hatırlattı bana.
Herkese gunaydin guzel gunler..
Baskentli yukarida yazdigim gibi benim anlatmak istedigim baska, yurt disina gidip buraya donulecekse bu desteklenmeli zaten..
Benim sahsi fikrimdir, kafasinda yurt disinda yasamak olan varsa oralari begenen hayatini orada idame ettirmek isteyen varsa kimse zaten durdurmuyor firsatini bulan gidebilir, ben Türküm bağli oldugum bu vatan topraklarina gerek bedenen gerek dusunce olarak katkida bulunamiyorsam sadece kendim icin yasiyorum demektir. Aklinda zaten disarida yasamak olan varsa heleki bide bilim insani yada buna benzer katma deger verebilecegi bir meslekten degilse istedigi yere gidebilir.Hem bu ulkede yasayip hem aksakliklari gorup hemde firsati ilk buldugunda yurt disina giderim diyorsa birisi hemen pilini pirtini toplasin gitsin, bu ulkeye katma deger verecek insanlara ihtiyac var, birseyler degisecek yada duzeltilecekse bunu biz yada siz gencler yapmayacaksaniz kim yapacak? Bizden sonra gelen nesiller yukarida yazdiklarimiza devam mi etsinler istiyoruz? En ufak olayda sistemi elestirenler,kacis treninin ilk vagonunda oturursa bu ne yaman celiskidir degil mi?
Velhasil konu uzamasin, ulke olarak degistirmemiz gelistirmemiz gereken cok sey var ve bizi zor gunler bekliyor, tuketen degil ureten olmamiz icin basta egitim olmak uzere onemli alanlarda iyilestirmeler olmali..
Hayirli gunler
Hayırlı sabahlar hf.
Günaydın Kardeşlerim,
Herşeyin planladığımız gibi devam ettiği gün olsun
Saygılarımla
Tüm dostlara günaydın, her şey gönlünüzden geçtiği gibi olsun. Güzel bir gün olsun.
ne yasağın vardı ki senin?
Futbol konusunda hüküm giydim başkan. Denetimli serbestlik yapın bari