Deprem Bildirim Konusu

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • Aynen bazı uzmanlar (Celal Şengör'de dahil diye biliyorum.) zaten Erzincan'da deprem olmadan İstanbul depremi olmaz diye tahmin ediyor. Ben o yüzden oradaki faydan korkuyorum. Zira önümüzdeki dönemde orada da beklenen deprem olursa geriye bir tek biz kalıyoruz. Süreç çok yaklaştı demek oluyor bu. Tabi kesin bir şey değil ama insan korkuyor.

    Erzincan Yedisu Fayı cidden Allah korusun her an tetiklenebilir. En son 1784 yılında kırılmış bir fay. Ve 7 üzeri deprem üretme potansiyeline sahip.

    Allah korusun. Eğer önlem alınırsa felaket önlenir inşallah. Umarım korkulan olmaz.

  • Erzincan Yedisu Fayı cidden Allah korusun her an tetiklenebilir. En son 1784 yılında kırılmış bir fay. Ve 7 üzeri deprem üretme potansiyeline sahip.

    Allah korusun. Eğer önlem alınırsa felaket önlenir inşallah. Umarım korkulan olmaz.

    Peki Erzincan'daki yapıların durumu nasıl şu an biliyor musunuz? Çok kötü etkilenir mi bölge halkı?

  • Marmara Denizinde allahtan denizden geçiyor ki fay bir nebze etkisi daha az olur diye düşünüyorum. Ama bu karadan geçen faylar çok sıkıntılı durum. Allah sonumuzu hayırlı eylesin. Marmara bölgesi baştan sona bir çember. Bu kadar ciddi sanayi yatırımları yapılması tehlikeli olmuş. Kocaeli ve bursa'da çok ciddi büyük üretim fabrikaları var araba olsun başka şeyler olsun. Cenk hoca da buna kızıyordu marmara'dan olabildiğince uzaklaştırılmasını savunuyordu ciddi yatırımların.

    Yani evet o büyüklükteki fayların karada dibimizde geçmesinden se uzakta denizde olması rahatlatıcı olarak gözüksede, 1999 depreminde deprem episentrından 200 km uzaklıktaki avcılarda binaların yıkılıp insanların öldüğünü hatırlamalıyız. Dolayısıyla bu bölgede 7 ve üzeri olacak her deprem her yeri etkileyebilecek özellikte, hele bide 7.6 lar filan diyoruz bunlar muazzam enerjiye sahip depremler üstelik büyüklükleriyle süreleride doğru orantılı olarak fazla olacaktır.


    Cenk hocanın tepkisi doğru bu kadar tehlikeli bir bölgeye yarım yüzyıl önceden beri yatırım yapılmış ve halada yapılmaya devam ediyor. Sanırım büyük marmara depreminden sonra bunlar düzelecek ve ülkenin sanayisi özellikle ağır sanayisi en azından depremsellik açısından daha zayıf bölgelere kaydırılacaktır.

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • bu arada muhabbetin arasına girmeyeyim ama Yedisuda olacak depremin büyüklüğü 7 üzeri olacak, 7.4 civarı bir deprem bölgede büyük yıkım yapar. O bölgede zemin her ne kadar sağlam gibi görünse de binalar eski ve maalesef 6 büyüklüğündeki depremlerde bile yıkılabilecek durumda..

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • gemlikte tepedeki manastır bölgesi zemin olarak sağlam ama özellikle balıkpazarı mahallesi olmak üzere deniz seviyesindeki yerleşim yerleri yapı olarak çok kötü durumda . çoğunluk 90 öncesi ve deniz kumu ile yapılmış binalar. sahil de doldurma . yarı gemlikli ve orada çok akrabası olan biri olarak hep yüreğim ağzımda .

  • Peki Erzincan'daki yapıların durumu nasıl şu an biliyor musunuz? Çok kötü etkilenir mi bölge halkı?

    Ben Erzincan'lıyım. 1992 depreminden sonra Erzincan'da yeni yapıların hiçbirine 3 veya 4 katın üstüne çıkarılma izni kesinlikle verilmedi.

    Şehir çok düzenli olarak bildiğin haritayı oturup cetvelle kare kare bölmüşsün gibi inşa edildi. Her yol dik kesişiyor ve apartmanlar arasında da boşluk var ve boşluklar şu anda yeşillik ve park alanları olarak kullanılmakta. Ve her mahallede o bahsettiğim park olarak kullanılan karelerde muhtarlık binaları var ve o kareledeki parklar AFAD deprem toplanma alanı olarak ayrılmıştır. Hatta bu yapıların arasında boşluk olan karelerden mahallelerde birden fazla var. Muhtarlıkların o karelerdeki boşluğa kurulmasının sebebi de olası deprem sonrası muhtarlık deprem toplanma alanlarından afeti daha iyi yönetsin, daha kolay idare etsin diye.

    Ve ayrıca 1992 depreminde çürük yapılar, malzemeden çalınan binalardan dolayı Erzincan'ın canı çok yandığı için yapılan binaların deprem yönetmeliğine uygun ve sağlam bir şekilde yapıldığını duyuyor ve biliyoruz ki inşallah da öyledir.

    Bu dediklerim 1992 depreminden sonra yapılan binalar için ve şehir 1992 yılından sonra çok büyüdü, çok yeni yapılar inşa edildi. Ama eski yapılardan da duranlar var. Onlar için ise 92 depreminden sonra devletimiz mutlaka incelemelerde bulunmuş hasat raporu çıkarılmış, çürük yapılar mutlaka yıkılmıştır diye düşünüyor ve inanıyorum.

    Erzincan bu konuda çok temkinli ve tedbirli. Bu tedbirler çok işe yarayacaktır inşallah.


    Gelgelelim Erzincan'ın toprak yapısına ve faylarla olan ilişkisine.

    Kuzey Anadolu Fayı 250-300 yılda bir enerjisini tamamlar ve enerji boşaltma döngüsüne girer. Son döngü 8 büyüklüğündeki 1939 Erzincan depremi ile başladı. Ondan sonra günümüze kadar olan depremlerin deprem fırtınası şeklinde ilerlediğini biliyoruz zaten.

    Erzincan önce Kuzey Anadolu Fay'ının daha batısındaki koluyla 1939 Erzincan depreminde 8.0 ile yıkıma uğradı. Daha sonra Kuzey Anadolu Fayı üzerinde 39'da kırılan o fayın doğusundaki KAF'ına ait başka bir fay tarafından 1992 depremini yaşadı. Şimdi ise biraz daha doğusundaki yine KAF'ına ait Yedisu Fayı'nın Erzincan' ı vurması bekleniyor. Yani Erzincan aynı büyük fay hattının(KAF) bir kerelik döngüsündeki deprem fırtınasından 3 kere vurulacak kadar Kuzey Anadolu Fay'ı ile iç içe ve şanssız.

    Ve maalesef Erzincan'ın toprak yapısı alüvyonal. Bir depremin yıkıcı etkisini yani şiddetini artıran bir etmen bu. Kayalık zeminler mesela daha sağlam olurlar burda öyle değil.

  • bu arada muhabbetin arasına girmeyeyim ama Yedisuda olacak depremin büyüklüğü 7 üzeri olacak, 7.4 civarı bir deprem bölgede büyük yıkım yapar. O bölgede zemin her ne kadar sağlam gibi görünse de binalar eski ve maalesef 6 büyüklüğündeki depremlerde bile yıkılabilecek durumda..

    Yedisu Fayı gibi uçları komşu faylarda olan depremlerden dolayı ekstra enerji ve stres ile yüklenmiş faylarda, fayın ucundaki yerler daha tehlike altındadır. Yedisu fayı'nın batı ucu Erzincan şehrinin kurulduğu alüvyonal zeminli Erzincan ovasına açılıyor. Yani fayın batı ucunda Erzincan ovası var.

    Bu çok önemli bir detay.

    Ve Erzincan' da 1992 depreminden sorma yapılan yapılar 3 veya 4 katlı ve deprem yönetmeliğine uygun(biz halk olarak böyle biliyoruz) sağlam binalar. İnşallah da öyledir. Allah korusun ve Allah'ın izni ile tedbirler işe yarayacaktır inşallah.

  • Yedisu Fayı gibi uçları komşu faylarda olan depremlerden dolayı ekstra enerji ve stres ile yüklenmiş faylarda, fayın ucundaki yerler daha tehlike altındadır. Yedisu fayı'nın batı ucu Erzincan şehrinin kurulduğu alüvyonal zeminli Erzincan ovasına açılıyor. Yani fayın batı ucunda Erzincan ovası var.

    Bu çok önemli bir detay.

    Ve Erzincan' da 1992 depreminden sorma yapılan yapılar 3 veya 4 katlı ve deprem yönetmeliğine uygun(biz halk olarak böyle biliyoruz) sağlam binalar. İnşallah da öyledir. Allah korusun ve Allah'ın izni ile tedbirler işe yarayacaktır inşallah.

    o faya asıl stresi 1939 depremi ve 1992 depremleri verdi, dolayısıyla el bombası gibi her an deprem gelebilir.. Eğer binalar deprem yönetmeliğine uygun yapıldıysa Allahın izniyle deprem hasarı azalacaktır ancak oluşacak depremin büyüklüğü ve süresi binalar sağlam olsa bile etkili olabilecek bir durumda. Rabbim korusun umarım en hafif şekilde atlatılır bu deprem gerçekleştiğinde..

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • o faya asıl stresi 1939 depremi ve 1992 depremleri verdi, dolayısıyla el bombası gibi her an deprem gelebilir.. Eğer binalar deprem yönetmeliğine uygun yapıldıysa Allahın izniyle deprem hasarı azalacaktır ancak oluşacak depremin büyüklüğü ve süresi binalar sağlam olsa bile etkili olabilecek bir durumda. Rabbim korusun umarım en hafif şekilde atlatılır bu deprem gerçekleştiğinde..

    Dediğiniz gibi bina sağlam olsa bile büyüklük ve süre olarak çok ciddi bir potansiyele sahip. Allah korusun.

    Türkiye'de beklenen büyük depremlerden biridir Erzincan'da beklenen deprem. Üstte de yazdım, Erzincan bu konuda çok tedbirli, daha ne yapılır bilmiyorum. Bir yerden sonra Allah'a sığınmak gerek.

  • Sisam depremi güncel rapor (AFAD);

    Artçı şokların dağılımlarına bakıldığında; depremin ardından geçen 41 günlük süreçte 5099 adet artçı deprem değerlendirilmesi normal gözükmektedir. Artçı deprem dağılımları aslında bölgede 3 fayda aktivite ve enerji boşalımlarının olduğunu göstermektedir (Şekil 1.1). Artçıların büyük bir çoğunluğu 6.6 büyüklüğüne neden olan yaklaşık 30 km. uzunluğundaki doğu-batı uzanımlı normal fay türündeki fay üzerinde meydana gelmiştir. Adanın en doğu ucunda karada yaklaşık 7 km. uzunluğundaki normal fay ile adanın yaklaşık 15 km. kuzeybatısında denizde sağ yanal atımlı fay üzerinde de deprem dağılımları saptanmıştır.

    Artçı depremlerin büyüklük ve sayı açısından günlük dağılımına bakıldığında (Şekil 1.2); büyüklük ve sayı açısından çok keskin bir düşüş olmadığı, zamana yayılmış uzun bir süreçte artçı depremlerin sönümleneceği öngörülmektedir. Bu bölgede özellikle normal fayların neden olduğu depremlerde artçı deprem aktivitesinin uzun sürelerde sönümlenmesi deprem sismolojisi açısından normal bir süreçtir.


    30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen Mw 6.6 büyüklüğündeki deprem de bu tektonik rejim etkisinde gelişmiş olan Sisam Adası’nın kuzeyinden geçen D-B uzanımlı düşük açılı normal bir fay üzerinde meydana gelmiştir. 30 Ekim 2020 depremi Sisam Adası’nın kuzeyinden geçen BKB-DGD gidişli, 40o-50o kuzeye eğimli Sisam Fayı’nın yaklaşık 30 km'lik parçasında yırtılma oluşturduğu düşünülmektedir. Ana şok sonrası ana yırtılmanın batısındaki 10 km'lik ve güneydoğusundaki 7 km'lik parçalardaki depremler artçı depremlerden ziyade, ana kırığın bitişiğindeki normal faylara gerilim aktarılması sonucu bağımsız depremler olarak geliştiği görünmektedir. Bir başka deyişle, normal faylanma karakteri gösteren Sisam ana kırığının doğu ve batısındaki aynı mekanizmaya sahip normal veya yanal atımlı küçük kırıklar (10 km ve 7 km uzunluklarda) üzerinde, ana şok sonrası bağımsız küçük depremlerin yoğunlaşmış olduğu gözükmektedir (Şekil 2.1).

    Kuşadası Körfezi ile İzmir Körfezi arasındaki alan Seferihisar-Değirmendere Yükselimleri ve Çubukludağ çöküntüsü; Paleozoik yaşlı Menderes Metamorfikleri, Üst Kretase yaşlı İzmir Flişi, Miyosen yaşlı sedimanter ve volkanik birimlerin bir arada olduğu kayalık zeminler’den oluşmaktadır. Bir çanak ya da çöküntü oluşturan İzmir Körfezi ise yaklaşık 600 m. kalınlıkta gevşek ve suya-doygun bataklık-kıyı-delta çökellerinden oluşmaktadır. İzmir çanağındaki 600 m. kalınlıktaki gevşek-suya doygun zemin 70 km. uzaklıktaki bir depremin (Mw=6.6) hareketini birkaç kat büyütmüş ve süresini artırmıştır. Türkiye Deprem Tehlikesi Haritasına göre Bayraklı'da beklenen PGA 475 değeri 0.436 g’dir. Yani yıkımların olduğu Bayraklı'da ivme, beklenen ivme değerinden 4-5 kat daha düşük olmuştur (Şekil 2.2).


    BÖLGENİN GEÇMİŞ DÖNEM DEPREM AKTİVİTESİ

    Bölge depremsellik açısından dünyanın en aktif bölgelerinden biri olup (Şekil. 3.1) tarihsel deprem kayıtları 2500 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Batı Anadolu ve Adalar bölgesinde MÖ 412-411 İstanköy, MÖ 26 Aydın Efes, MS 17 Manisa’dan Efes’e kadar olan bölge, 105 Ön Asya , 178 İzmir, 334 İstanköy, 688, 1039, 1654, 1680, 1688, 1690, 1723, 1739, 1778 İzmir, 1862 Turgutlu, 1880 İzmir Menemen, 1883 İzmir Çeşme, 1890 Efes Depremi, 1895 ve 1899 Aydın Nazilli depremleri ciddi yıkıma ve can kaybına neden olmuş önemli depremlerdir (Guidoboni ve diğ. 1994, Papazachos ve Papazachou 1997, Ambraseys 2009). Bunlardan 688 Depreminde 20000 can kaybından bahsedilirken (Ergin ve diğ. 1967), İzmir kent merkezinde ve civarında çok ciddi yıkıma neden olan 1688 depreminde 15000’in üzerinde insan hayatını kaybetmiştir.

    4 Nisan 1739 tarihinde meydana gelen deprem de benzer şekilde İzmir Körfezi ve Sakız Adasında yıkıma neden olmuştur. Tarihsel kayıtlar 30 Ekim depreminin dış merkezine en yakın yerleşim olan Sisam Adası’nda 19’ncu yüzyıldan önce MÖ 200, MS 47, 1831, 1751, 1873 ve 1877’de de yıkıcı depremlerin olduğunu göstermektedir (Guidoboni ve diğ. 1994, Papazachos ve Papazachou 1997, Ambraseys, 2009).

    Adanın 6’ncı yüzyılda yükselmesi MS 500’lerde başka bir depremin kanıtı olabileceği gibi 1476’da Cenevizlilerin burayı terk ederek Sakız Adası’na göç etmelerine de yıkıcı bir deprem neden olmuş olabilir (Guidoboni ve diğ., 1994, Papazachos ve Papazachou, 1009).



    DEPREMİN BÜYÜKLÜK DEĞERİ

    30 Ekim 2020 tarihinde Sisam Adası’nın hemen kuzeyinde meydana gelen depremden sonra deprem konusunda çalışma yapan ajanslar depremin büyüklük ve derinlik değerlerini birbirlerinden farklı ölçütlerde verdiler. Bu deprem biliminde normal bir durum olup önemli olan kriz yönetiminin bu değerlendirmelere nasıl tepki vereceğidir. Deprem sonrasında kanun ile yetkilendirilmiş olan AFAD Başkanlığı tarafından verilen büyüklük değeri ve ilksel hasar tahmini değerlendirmeleri ile bölgeden gelen haberler çerçevesinde Türkiye Afet Müdahale Planı seviye 3 “Ulusal Seviye” ile kriz yönetimi faaliyetleri planlanarak yürütülmüştür. ABD nin jeoloji kurumu olan ve kendi ülkesi dışında diğer ülkelerdeki deprem aktivtesini uzak istasyon çözümleriyle yapan USGS (Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Kurumu) bu depremin büyüklüğünü 7.0 olarak hesaplamıştır. Genellikle tartışmalar da bu büyüklük ile Başkanlığımızın hesaplamış olduğu 6.6 değeri arasında olmuştur. 30 Ekim 2020 tarihinde Sisam Adası’nın hemen kuzeyinde yerel saat ile 14.51’de meydana gelen depremin büyüklüğünün 6.6 olarak hesaplanmasının bilimsel açıdan açıklamaları aşağıda verilmiştir:

    Ülkemizin en büyük, Avrupa’nın 2. büyük deprem gözlem ağı AFAD Başkanlığınca işletilmekte olup 2020 yılı sonu itibariyle bu sayı 1111 dir (Şekil 4.1).

    Bu depremin çözümü 124 istasyon ile hassas bir şekilde tekrar yapılmış olup bu kadar istasyonla çözüm yapan herhangi bir ajans bulunmamaktadır. Depremin çözümünde kullanılan istasyonlar Tablo 4.1’de verilmiştir.

    Söz konusu depreme ait tüm okunan P ve S dalga fazlarının varış zamanı ve mesafe bilgilerine, https://deprem.afad.gov.tr/depremdetay?eventID=483762# linkindeki “Varış Zamanı” butonundan ulaşılabildiği gibi “Kaydet” butonunun altındaki “sfile” ile de tüm okuma bilgilerinin ayrıntılı çözümüne ve Magnitüd değerlerine ulaşılabilmektedir. Aynı şekilde https://deprem.afad.gov.tr/depremdetay?eventID=483762 linkinde depreme ait Moment tensör çözümü “fay çözümleri” başlığı altında tüm kullanıcılar ile paylaşılmaktadır.

    b) Magnitüd tayini hesaplarımızda AFAD Başkanlığı ülkemize özgü magnitüd hesaplaması gerekliliğinden yola çıkarak 2014 yılında UDAP kapsamında konusunda uzman Norveç bilim adamlarının da katılımıyla bir Ar-Ge çalışması yaptırmış ve tamamen ülkemizde meydana gelen depremler kullanılarak geliştirilen ülkemize ait magnitüd formülünü saptamıştır (Kılıç et all., 2016)

    değerleri doğal olarak farklılık gösterecektir. Başkanlığımız moment magnitüd hesaplamalarında aşağıdaki formül ve katsayılar kullanılmaktadır;

    Magnitüd Formülü:

    MLnew =(1.18±0.07)xMlold-(1.08±0.36) Mw = (2/3) log Mo - 10.7

    Hesaplamalarımızda kullanılan kabuk modellerimiz Tablo 4.2’de verilmiş olup yazılımda değerlendirme esnasında en doğru sonuca göre kabuk modeli seçilebilmektedir. Ayrıca dünya standartı kabul edilen Caldera kabuk modelinin yanısıra Herrin, Ak135 ve IAS91 kabuk modelleri de yazılımda kullanılmaktadır.


    c) İleriki bölümlerde de anlatılacağı üzere Başkanlığımızın ülke geneline yayılmış hızölçer deprem gözlem istasyonlarının yanı sıra ivmeölçer istasyonları da vardır. Meydana gelen deprem sonucunda elde edilen en yüksek ivme değeri depremin merkez üssüne 43 km. uzaklıktaki Kuşadası istasyonunda ölçülen 179.3 gal’lik değerdir. İzmir kent merkezi olan alanlarda da (yaklaşık depremin merkez üssüne 70 km. uzaklıklar için) ortalama ivme değerleri 100 ile 150 gal arasında saptanmıştır. Ülkemizde günümüze kadar olan depremlerde ortaya çıkan sonuçlara göre; 7.0 büyüklüğünde bir depremin belirtilen yerde olması durumunda sözkonusu istasyonlardan çok daha büyük ivme değerleri elde edilmesi beklenirdi.

    d) Deprem sonucunda yapılan hasar tespit çalışmaları neticesinde (30.11.2020 tarihi itibariyle) İzmir genelinde 511 binanın orta hasarlı, 449 binanın ağır hasarlı, 24 binanın ise yıkık olduğunu; Manisa il sınırları içinde de 1 binanın ağır hasarlı 1 binanında yıkık olduğu sonuçlarını vermiştir. Yapmış olduğumuz senaryo çalışmaları ve bölgedeki yapı stoğu dikkate alındığında depremin büyüklüğünün

    7.0. olması durumunda çok daha ağır bir tablo ile karşı karşıya kalınacağı kesindir. Özellikle 5000’e yakın bina türü yapı içeren ve merkez üssüne en yakın nokta olan Seferihisar ilçesinde yıkık/ağır hasar olmaması ilginçtir.

    Deprem merkez üssüne yakın hatta ada üzerinde de deprem kayıt istasyonu olan ve Ege Denizinin özellikle güney kesimini, işlettiği deprem gözlem ağlarıyla sürekli gözleyen Yunanistan’ın NOA (National Observatory of Athens) kurumuna ait ada üzerinde ana kayadaki ivme ölçer istasyondaki maksimum ivme değeri 169.6 gal olarak saptanmıştır.

    4 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 40 ıncı maddesinin 2. fıkrasının “Deprem gözlemi yapan üniversiteler, yerel yönetimler ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlar deprem gözlem verilerini eşzamanlı olarak Başkanlığa aktarır. Meydana gelen depremin büyüklük ve şiddeti gibi temel veriler kamuoyuna resmî olarak sadece Başkanlık tarafından duyurulur.” hükmü gereğince ülkemizde depremler 7/24 esasına göre gözlenmekte, değerlendirilmekte ve kamuoyuna açıklamalar resmi olarak AFAD tarafından yapılmaktadır. Bununla birlikte medyada yer alan bu konunun uzmanı olduğunu kabul ettiğimiz değerli akademisyenler Başkanlığımızın açık kapı politikasından faydalanarak deprem verilerine https://tdvms.afad.gov.tr adresinden kolaylıkla ulaşabilir, depremi çözüp sonuçları görebilirler.

    Sonuç olarak 7 gün 24 saat süreyle ülkemizin deprem aktivitesini izleyen, değerlendiren ve kamuoyu ile paylaşan kurumumuz kanuni yetkisi, konusunda uzman elemanları ve Avrupa’nın 2. büyük gözlem ağını sorunsuzca işleten anlayışı ile çalışmalarını sürdüregelmekte olup bu depremin momment magnitüd değerini de 6.6 olarak hesaplamıştır.


  • Buradanda anlaşılan 2 sahada etkin hocanın biribiriyle görüşleri ve tezleri örtüşüyor ve birbirlerini destekliyorlar

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN


  • ramazan hoca güzel konuya değinmiş. Keşke formüller hep böyle doğru çıksa ne zaman kıralacağını bilsek ona göre yapılanma hali alsak. 2036 Yılı civarı olsa önümüzde 15 sene var. Depreme karşı yapılanma için gayet iyi bir süre ama kim uğraşacak. Gerke halk,gerek yöneticiler kimse uğraşmaz. Büyük deprem marmarayı dümdüz yapınca baştan inşaat edilir.

    Mustafa Kemal ATATÜRK 1881-19∞

  • sura16 tabi bunlar MTA nın haritası baz alınarak söylenebilir, Cenk hocanın haritasını gündeme alırsak farklı şeyler söyleriz:)

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • sura16 tabi bunlar MTA nın haritası baz alınarak söylenebilir, Cenk hocanın haritasını gündeme alırsak farklı şeyler söyleriz:)

    Silmiş galiba ramazan hoca. Dediğiniz gibi hocam 2016-2036 yazmış hoca. Keşke öyle bir bilme hakkımız olsa diye hayal ettim 2036 yılına kadar 15 yıllık bir yapılanma yeterli olurdu mevcut teknoloji ve imkanlarla.

    Mustafa Kemal ATATÜRK 1881-19∞

  • Silmiş galiba ramazan hoca. Dediğiniz gibi hocam 2016-2036 yazmış hoca. Keşke öyle bir bilme hakkımız olsa diye hayal ettim 2036 yılına kadar 15 yıllık bir yapılanma yeterli olurdu mevcut teknoloji ve imkanlarla.

    İşte o kadar zamanımız var mı kesin bilgimiz yok, 15 yıl önemli tabi ama nacizhane ben pek birşey değişeceğini sanmam, Türkün aklı ancak başına musibet gelince gelir, bizim işte öyle olacak maalesef..

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN

  • İşte o kadar zamanımız var mı kesin bilgimiz yok, 15 yıl önemli tabi ama nacizhane ben pek birşey değişeceğini sanmam, Türkün aklı ancak başına musibet gelince gelir, bizim işte öyle olacak maalesef..

    Kesinlikle hocam yaşayarak göreceğiz. İnsanlar ders alsa 99 depremi en büyük ibretlik olaydı bu ülke için ama herkes unutmuş gitmiş. Orada yaşayan halk bile umursadığını sanmıyorum herkes için demiyorum ama 99 depreminden sonra hala dandik binalar yapılmış olduğunu düşünüyorum. En büyük dersi o zaman çıkarmak için çok güzel fırsat vardı illerin nüfusları da o zaman çok yüksek değildir bu zamana göre. Olmadı,yapamadık,yapmadılar herkesin suçu var. Deprem düzleyince şehirleri ileri de yapılırsa yapılır artık yeni bir yapılanma. Tabi dümdüz istanbul,marmara bölgesi kaç senede toplanır allah bilir. Hayal ediyorum evler yıkılmış,lağımlar patlamış yani şehir diye bir şey kalmıyor etrafta korkunç hocam korkunç allah korusun demekten başka diyemiyoruz şuan.

    Mustafa Kemal ATATÜRK 1881-19∞

  • 26 Aralık 1939 Erzincan Depremi, KAF zonunun en büyük ve en şiddetli depremlerinden biri.


    26 Aralık 1939 günü, Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun doğu kesiminde, Erzincan dış-merkezli, Ms=7.9 büyüklüğünde katostrofik bir deprem olmuştur. Bu deprem, Türkiye'de 1668 yılından beri olmuş depremlerin en büyüğünü oluşturmuştur. Deprem, tüm ülkeyi etkilemiş ve toplam alanının 1/20'sinde hasar yapmıştır. Deprem, çok soğuk bir kışta meydana gelmiş ve 30.000 den daha fazla insanın ölmesine neden olmuştur. Deprem, Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun Erzincan-Amasya arasında uzanan 350 km'lik bölümünde yüzey faylanması meydana getirmiştir. Deprem kırığı boyunca 7.5 m, ortalama 4 m civarında sağ yönlü yatay atım gelişmiştir. Deprem dış-merkezinde en büyük şiddet MSK=XI olarak belirlenmiştir

    VATAN NE TÜRKİYE’DİR TÜRKLERE NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TÜRKLERE TURAN