Deprem Bildirim Konusu

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • NOT; Kırılan bölgenin hemen yanı başındaki hazar gölü sismik boşluk olarak kabul ediliyor .

    Hazar gölü sismik boşluğunda, günümüze en yakın deprem 1866
    yılında VIII şiddetindeki depremdir (Öcal 1968). Diğer sismik boşluklar; Hazar gölü, Kahramanmaraş/türkoğlu ,Kahramanmaraş/Andırın, Hakkari/yüksekova,Van/saray(sınır bölgesi) Bingöl/yedisu ,Erzurum/aşkale,Erzincan/çayırlı

    Doğu Anadolu Fayı, yüzyılımızda ve Önceki yüzyıl içerisinde
    olduğu gibi sismik olarak oldukça suskun bir dönem geçirmektedir. Bu
    faydaki sismik boşlukların dağılımları,
    muhtemelen Kuzey Anadolu Fayı'ndaki 1939-1967 deprem serisine
    benzer bîr deprem serisinin önümüzdeki yüzyıl içerisinde oluşabileceğini
    göstermektedir, Bu fayın kısa bir süre
    içerisinde tamamen kınlmasına ne
    den olabilecek, 1939 Erzincan dep*
    remine benzer bir büyük depremi tetikleme rolü üstlenebilir. Bu yüzden
    Doğu Anadolu Fayının bu işaret edilen sismik boşluklan civarında çalışmaların yoğunlaştırılması, deprem
    tehlikesinin belirlenmesi ve zararlarının en aza indirgenmesi açısından oldukça büyük önem taşımaktadır

    Diğer taraftan, her sismik boşlukta olduğu gibi özellikle başta Andırın
    civarında olmak üzere Ergani ve Hazar gölü civarında 1989'dan bu yana
    her yıl Ms > 4,0 şiddetinde birkaç
    deprem oluşmuştur (Demirtaş ve
    Yılmaz, 1996). Dünyanın değişik
    bölgelerinde geçmişte oluşmuş depremler üzerindeki haberci olaylara
    (precursory) ait çalışmalar, kırılacak
    segment uzunluğu ile habercilerin süresi arasında doğrudan bir bağlantı
    olduğu sonucunu ortaya koymuştur.
    Buna en iyi örnek olarak günümüzde
    meydana gelen 1 Ekim 1995 Dinar
    depremi verilebilir (Demirtaş vd3
    1996a» Demirtaş vd, 1996c), Dinar
    depreminde 10 km uzunluğunda bir
    kırık oluşurken, haberci olaylar 30
    gün öncesinde ortaya çıkmaya başlamıştır. Buradan hareket ederek Doğu
    Anadolu Fayı'nda sismik boşluklarda
    oluşması muhtemel, haberci olarak

    nitelendirilebilecek Ms > 4,0 depremlerin 5-7 yıl öncesinde gözlenmeye
    başlanması, kınlabilecek uzunluklann
    oldukça uzun (100 km veya daha
    uzun) olabileceğine işaret etmektedir.
    Bu açıdan fayın bu bölümlerinin yeterli derecede yoğun bir gözlem altında bulundurulması yerinde olacaktır,

    Aynca bu sismik boşluklar üzerinde
    geçmiş son yüzyıl içinde (1900*
    1995) hasar yapıcı ve yüzey kırığı
    oluşturan büyük depremlerin meydana gelmemesi, bu bölgenin önemini
    daha da artırmaktadır,

  • Ya bu soracağım soru biraz bilim kurguya bile kayabilir ama fikirlerinizi öğrenmek isterim.


    11 hatta 12 şiddetinde bir depremin etkileri nasıl olur? Sizce bu güce dayanabilecek yapı inşası mümkün müdür? Ve Dünya üzerinde 10.5-11 şiddetinde deprem üretebilme potansiyeli olan fay hattı var mıdır? 12 için hep Dünya için yarı kiyamet olarak nitelendirme yapılıyor.

    Bara döda fiskar följer strömmen...



  • Bomonti06 emsc’nin uygulaması var ayarlardan hangi bölgeye kadar hangi büyüklükde bildirim almak istediğini ayarlayabilirsin ayrıca ülkemizin kurumu afad’ın uygulamasıda bildirim yolluyor seçtiğin şehirlerden hangi büyüklükde onuda ayarlayabilirsin en hızlı emsc bildirim yollar.


    Vintersaga 10 büyüklüğünde olduğunu tarihsel kayıtlardan okumuştum ama aletsel dönemde ölçülebilen bi veri yok yer yüzü şekli değişiyormuş dağ oluşumu, deniz oluşumu vb.

    En büyük deprem ise (22 mayıs 1962 ŞİLİ 9.5M) şiddet ve büyüklük farklı kavramlar ama kandilli ve afadın verdiği değerler büyüklük (magnitüd) şiddet ise her depreme göre göreceli olarak değişiyor yaptığı yıkıma süresine vb. Bakılıyor roma rakamlarıyla ifade edilir ülkemizdede IX ,X gibi değerler olmuştur


    Magnitüd Şiddet

    Açıklama

    1.0 - 3.0 I Hemen hemen hiç hissedilmez .
    3.0 - 3.9 II Özellikle üst katlardaki bazı insanlar tarafından hissedilebilir.
    III Binalarda bulunanlar, özellikle üst katlarda yaşayanlar açıkça hissederler. Birçok insan sarsıntının deprem olduğunu farkedemez. Duran araçlar hafifçe sallanır. Sarsıntı, büyükçe bir kamyonun geçişi sırasındaki sarsıntıyı andırır. Başlama ve bitişi insanlar tarafından hissedilebilir.
    4.0 - 4.9 IV Gündüz vakti binalarda bulunan hemen herkes tarafından hissedilir, dışarda bulunanların çok azı sarsıntıyı hisseder. Gece vakti bazılarını uykudan uyandırır. Tabaklar, pencereler ve kapılar sarsıntının etkisi ile titreşime geçer; duvarlardan çatlıyormuşçasına sesler gelir. Büyük bir tırın binaya çarpmasına benzer bir etki uyandırır. Duran araçlar görünür bir şekilde sallanır.
    V Hemen hemen herkes tarafından hissedilir ve gece vakti çoğu insanı uykusundan uyandırır. Bazı pencereler ve tabaklar kırılır. Dengesiz nesneler devrilir. Sarkaçlı saatler durabilir
    5.0 - 5.9 VI Herkes tarafından hissedilir ve korku verir. Bazı ağır mobilyalar hareket eder; sıvalarda dökülmeler gözlenir. Genel olarak hafif hasarla sonuçlanır.
    VII Dizaynı ve inşatı çok iyi olan yapılarda gözardı edilebilecek bir hasarara yol açarken; iyi inşa edilmiş sıradan binalarda hafif ya da orta ölçüde hasar gözlenir; kötü malzeme kullanılmış ya da kötü dizayn edilmiş binalarda önemli ölçüde hasara neden olur. Bazı bacalar yıkılır.
    6.0 - 6.9 VIII Özel olarak dizayn edilmiş binalarda hafif hasar; normal yapılarda orta hasar zayıf binalarda ise oldukça büyük hasara yol açar. Bacalar devrilir, üst üste yerleştirilmiş malzemeler devrilir, duvar ve kolonlar yıkılır. Ağır mobilyalar devrilir.
    IX Özel olarak dizyn edilmiş binalarda orta ölçekte hasar oluşurken; iyi dizayn edilmiş kafes yapılar ekseninden kayar. Normal binalarda büyük hasar oluşur ve yer yer yıkılmalar gözlenir. Binalar temellerinden kayarlar.
    7.0 veya daha büyük X İyi inşa edilmiş ahşap yapılardan bazıları yıkılırken; taş ve kafes yapıların büyük bir çoğunluğu temelleriyle birlikte yıkılır. Demiryolları eğilir.
    XI Birkaç yapı (özellikle taş) dışında tüm binalar ve köprüler yıkılır. Demiryolları büyük oranda eğilir ve bükülür.
    XII Bütün binalar yerle bir olur. Ufuk çizgisi oynak bir yüzeye dönüşür. Nesneler havada uçar.

  • Vintersaga


    Şiddet değil, büyüklük daha doğru bir kullanım :)


    Yanılmıyorsam ölçülebilen en büyük deprem Richter ölçeğine göre 9,5 büyüklüğünde olan Şili depremi.

    Alaska da 9,0 büyüklüğünde olan bir deprem var ama, Şili depreminden büyüğü yok sanırım.


    11 , 12 byüklüğünde bir deprem üretebilecek potansiyele sahip fay hatları bildiğim kadarı ile yok.

    Ama o büyükülkteki depremler için fay kırıkları değil ama daha çok volkanik hareketler sonucu oluşan sebepler lazım.

    Amerika'da bulunan "Yellowstone" volkanı patladığı zaman, yüz yıllarca dünyanın iklimini değitirebilecek şekilde lav püskürttüğü iddia ediliyor. Ve o büyük patlama sırasında 11 veya 12 büyüklüğünde depremler oluştuğu, Wyoming eyaletinin çoğrafyasının değiştiği ( göller oluşup var olanların kaybolması, platolar oluşması gibi) dünyanın ekseninde ciddi açısal değişiklikler olduğu yine iddia ediliyor.

    Ama bunlar, deprem ve volkan simülasyonları ile yapılan çalışmalar. Belki de oluşan deprem 15 büyüklğünde olup, 2 derece olan dünya ekseni öyle 23 dereceye gelmiştir :)


    Netice de teori :)


    iyi akşamlar

  • huseinskas


    Özellikle Doğu, Güneydoğu bölgelerinde en çok korktuğum şey bu. Tabi bu bölgeleri depremsellik açısından söylüyorum. Yoksa Ülkenin her yanında bu tür yapılar çoğunlukta. Mesela Çanakkale - Ayvacık yöresinde gördüğümüz gibi.


    Yığ


    "Yığma" tekniği ile yapılmış, yetersiz ahşap karkas, yetersiz, hatalı malzeme ve hatta çoğu yerde tezek. Statik esaslarından uzak yapılar.

    O deprem Allah korusun, 5,5 olsa, şu an inanın hayatını kaybeden insanları konuşuyor olurduk.


    Şehirlerde durum daha da kötüdür eminim. Bu seferde, "kuralsız" ama çok katlı yapılar can alacaktı.


    Benim geçmişinden ders almayan ama daha da kötüsü bahaneleri olan insanım. Ahh ah.

  • 04 NİSAN 2019 KAVAKKÖY-SİVRİCE ELAZIĞ DEPREMİ BASIN BÜLTENİ

    04 Nisan 2019 tarihinde Kavakköy-Sivrice-Elazığ merkez üstünde yerel saat ile 20:31’de aletsel büyüklüğü Ml=5.2 (Mw=5.0) olan şiddetlice bir deprem meydana gelmiştir. Depremin odak derinliği yaklaşık 3 km civarında olup sığ odaklı bir depremdir. Deprem Elazığ ili ve ilçeri ile çevre illerde hissedilmiştir.

    Türkiye Deprem Tehlike Haritasında Elazığ ili PGA 475(yıl) maksimum ivme değeri 0.3-0.7g arasında değişmektedir. Bu ise bölgenin deprem tehlikesinin göreceli olarak özellikle DAFZ boyunca çok yüksek olduğunu göstermektedir.

    İl sınırlarının güney-güneydoğusu genel olarak Doğu Anadolu Fay Zonu’nun etkisindedir. MTA tarafından 2011 yılında hazırlanan Türkiye Diri Fay Haritasında görüleceği gibi güneyde Doğanşehir-Sürgü Fayları, Doğu Anadolu Fay Zonu’nun Pütürge-Doğanyol’dan geçen kısmı ve Malatya Fayı bölgedeki önemli tektonik yapılardır. Genelde ana yapıların doğrultuları KD-GB gidişlidir. Bunun yanında D-B ve KKD-GGB gidişli aktif fay parçaları da bölgede bulunmaktadır. Ayrıca il sınırlarının kuzeyinden Kuzey Anadolu Fay Zonu, güney-güneydoğusundan ise Doğu Anadolu Fay Zonu geçmektedir.

    Elazığ ili kuzeyinde Kuzey Anadolu Fay Zonu ile güneyinde Doğu Anadolu Fay Zonu arasında bulunan depremselliği yüksek bir bölgedir. Doğu Anadolu Fay Zonu’nun Karlıova’dan başlayan doğu kısmı Palu-Hazar Gölü parçası ile güney batıya devam eder ve bu segment bölgenin depremselliğini belirler. Elazığ ilinin kuzeydoğusunda yer alan KB-GD doğrultulu Karakoçan Fay Zonu da deprem üreten önemli kaynaklardandır.

    Tarihsel dönemde (M.Ö. 1800-M.S. 1900; Soysal ve diğ., 1981) bölgede özellikle Doğu Anadolu Fay Zonu’nun geçtiği hat boyunca şiddet değeri Io=VIII olan depremler meydana gelmiştir. Ayrıca Elazığ ilinin güneyinde Malatya ilinde meydana gelmiş şiddet değeri Io=IX olan 1893 depremininin de varlığı bilinmektedir.

    Aletsel Dönemde (M.S. 1900-2018; büyüklüğü M>4.0 KRDAE Deprem Katalogu) il sınırları içerisinde meydana gelen önemli depremlerin büyüklükleri M=6.0-6.9 arasında olup M≥6.0 olan bir adet deprem vardır. Tabloda da görüleceği gibi büyüklüğü M≥6.0 olan depremler genelde Doğu Anadolu Fay Zonu üzerinde ve komşu il sınırları içerisinde (Tunceli, Adıyaman, Bingöl) meydana gelmiş depremlerdir. il merkezine en yakın deprem 41 km. uzaklıkta olan 1905 Payamdüzü- Çemişgezek (Tunceli) depremidir.Merkezimiz tarafından yapılan hızlı fay düzlemi çözümü bölgenin genel tektoniği ile uyumlu olup, genel doğrultusu KD-GB gidişli doğrultu atımlı bir fayın kırılması ile meydana gelmiş bir deprem olarak değerlendirilmektedir.


  • Ramazan demirtaş hoca;

    04 Nisan 2019 /04 April 2019, 20:31 (TS)
    Sivrice (Elazığ)

    Doğu Anadolu Fay Zonunun Hazar-Sincik segmenti üzerinde Mw 5.2 büyüklüğünde bir deprem oldu.

    4 Nisan 2019 günü, saat 20:31'de Doğu Anadolu Fay Zonunun Hazar-Sincik segmenti üzerinde Mw 5.2 büyüklüğünde bir deprem oldu. Bu segment üzerinde en son 144 yıl önce, 1875 yılında M 7.0'dan büyük bir deprem oldu.

    Bu segment üzerindeki yıllık kayma hızı 8-10 mm/yıl olup, 3 metrelik atıma karşılık gelen > M 7.0 büyüklüğünde bir depremin yinelenme aralığı 300-375 yıldır. Dolayısıyla bu segment üzerinde büyük bir deprem olma olasılığı düşük-çok düşüktür.


  • AFAD;

    04.04.2019 günü, Türkiye saati ile 20:31'de merkez üssü Sivrice (Elazig) olan Mw 5.2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir.Yerin 9.40 km derininde meydana gelen bu depremin en yakın yerleşim birimi olan Elaziğ ilinin Sivrice ilçesine bağlı Kiliçkaya köyüne uzaklığı 3.12 km'dir (Tablo 1.1). Ana şoktan, 04.04.2019 21:08'e kadar geçen zamanda, büyüklükleri 1.8 ile 3.3 arasında değişen 5 artçı deprem kaydedilmiştir (Şekil 1.1). İlk belirlemelere göre depremin süresi ise 8,15 sn olarak hesaplanmıştır.

    Deprem sol yanal doğrultu atımlı bir fay olan Doğu Anadolu Fayının Hazar Gölü-Sincik Segmenti üzerinde meydana gelmiştir. Yapılan odak mekanizması çözümü söz konusu segmentle uyumlu sonuçlar vermiştir. Bu segment üzerindeki son hasar yapıcı deprem, 144 yıl önce 1875 yılında meydana gelen M=7.0 büyüklüğündeki deprem olarak bilinmektedir. Segmentin yıllık kayma hızı 8- 10 mm/yıl olup, 3 metrelik atıma karşılık gelen > M 7.0 büyüklüğünde bir depremin yinelenme aralığı 300-375 yıldır. Dolayısıyla söz konusu segment üzerinde büyük bir deprem olma olasılığı düşük-çok düşük olarak öngörülmektedir. Ancak 2004 yılından bu yana bölgede meydana gelen ve büyüklükleri 4.7<M<5.7 arasında değişen 10 deprem nedeniyle son 15 yıldır Doğu Anadolu Fay Zonunun özellikle Gölbaşı-Türkoğlu ve Palu KD’sundaki Gökdere yükseliminin olduğu kesimlerde gerilmenin artmış olabileceği ve bu kesimlerin bir hazırlık evresine girmiş olabileceği düşünülmektedir. AİGM’nin 2009 yılında gerçekleştirdiği “Doğu Anadolu Fayının Paleosismolojisi” Projesi kapsamında DAFZ’nin Gölbaşı-Türkoğlu segmentinde gerçekleştirilen çalışmalardan elde edilen bulgular, yüzey faylanması oluşturan büyük-çok büyük depremlerin 400-700 yıl aralıklarla yinelendiğini ortaya koymuştur. Gölbaşı-Türkoğlu segmentinde en son 1513 yılından itibaren 506 (1114 depreminden bu yana 905 yıl) yıldır büyük bir depremin olmamıştır.

    Bölgede 1900 yılından günümüze kadar en büyüğü 6.8 olmak üzere 282 adet M>=4.0 deprem meydana gelmiştir.Ayrıca bahsi geçen bölgeye ait, 1900 yılı öncesi için, 41 adet tarihsel dönem depremi kaydı mevcuttur.

    Deprem Ön Hasar Tahmin Sistemi (AFAD-RED) kullanılarak üretilen şiddet haritasına göre depremin merkez üssüne en yakın, Türkiye sınırları içerisindeki, yerleşim yerinde depremin şiddeti MMI VI olarak hesaplanmıştır (Şekil 5.1). Sismik şiddet ve ön hasar kestirimleri, ampirik bağıntılar kullanılarak otomatik olarak hesaplanmıştır ve saha gözlemlerine dayanmamaktadır.

  • Jeofizik Profesörü, Deprembilim uzmanı Haluk eyidoğan ;

    MALATYA/OVACIK FAYI GELİŞİYOR;

    Malatya-Ovacık Fayı’nın Arguvan ilçesinin yakınında 21 Mart 2019 tarihinde oldukça sığ derinliklerde bir deprem etkinliği başlamış ve yüzlerce küçük deprem olmuştur.

    Doğu Akdeniz günümüzde Avrasya, Afrika, Arabistan ve Anadolu Levhaları arasında süregiden hareketlerin sonucunda karmaşık bir jeolojik yapı ve depremsellik sergilemektedir (Şekil 1). Bölgedeki bu jeolojik süreç sırasında Anadolu Levhası’nda çok sayıda faylar ve kırıklar oluşmuş, büyüklüğü sekize varan çok sayıda depremin yer aldığı deprem tehlikesi yüksek bir coğrafya ortaya çıkmıştır. Anadolu’nun doğusu sıkışıp yükselirken, batısı genişleyip çökmektedir. Bu hareketler sırasında dört farklı aktif tektonik bölge oluşurken, Anadolu’yu çaprazlama kesen Kuzey Anadolu Fayı (KAF) ve Doğu Anadolu Fayı (DAF) gibi iki büyük fay kuşağı oluşmuştur.

    Afrika ve Arab Levhası’nın Anadolu Levhası’nı sıkıştırmasından doğan hareketin önemli bir yüzdesini Anadolu’daki bu iki fay kuşağı hareket ederek açığa çıkarırlar. Doğu Anadolu Fayı bu hareketin 1/3-2/3 oranındaki bölümünü üzerindeki faylanmalarla karşılamaktadır (1). Kuzey Anadolu Fayı, Erzincan’nın doğusunda Karlıova’dan başlayıp D-B doğrultusunda Marmara Denizi’ne uzanmaktadır. Marmara Denizi’ni ve Saroz Körfezi’ni geçerek kuzeybatı Ege’ye yönelen ve boyu ortalama 1.400 km ile dünyanın sayılı büyük ve diri faylarından olan Kuzey Anadolu Fayı’nın üzerinde yılda ortalama 31 ile 48 mm arasında değişen sağ yönlü bir kayma oluşmaktadır. Bu fayla Karlıova’da buluşan ve Antakya’ya doğru uzanan Doğu Anadolu Fayı’nın ise uzunluğu ortalama 580 km’dir ve üzerindeki sol yönlü kayma değeri yılda ortalama 25 ile 35 mm arasında değişmektedir (2).


    Malatya-Ovacık Fayı

    Anadolu levhasının geniş bir alanda deformasyonu nedeniyle bu Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı gibi iki ana diri fay kuşağına ek olarak çok sayıda ve çeşitli boyutlarda diri fay vardır. Yeni Türkiye Deprem Tehlike Haritası’nda, tehlike hesabına katılan diri fay sayısı komşu ülkelerdeki faylarla birlikte 553’dür (3). Türkiye’de faylar ve depremler üzerine yapılan jeolojik ve jeofizik çalışmalarla, bilinen ve olası fayların deprem yaratma potansiyelleri araştırılmaya devam edilmekte ve Türkiye Diri Fay Haritası sürekli güncellenmektedir (4).

    KAF’ın doğusunda Yedisu-Palu-Karlıova üçgeni civarında faya açılı uzanan sağ ve sol yanal atımlı eşlenik (conjugate) küçük diri faylar bulunmaktadır (Şekil 1 ve Şekil 2). Bu faylardan biri de GB’ya doğru uzanan sol yanal atımlı Ovacık Fayı’dır (5). Ovacık Fayı, güney ucundaki Kemaliye civarında sol yanal atımlı Malatya Fayı ile birleşmektedir. 165 km uzunluktaki Malatya Fayı bu noktadan K20-30D doğrultusunda Doğanşehir’in güneybatısına kadar uzanır ve Doğu Anadolu Fayı’nı kesen Sürgü Fayı ve Elbistan Fayı’na ulaşır (6, Şekil 2). Malatya ve Ovacık Fayı birleştirilerek Malatya-Ovacık Fayı olarak adlandırılmıştır ve toplam uzunluğu 240 km’dir (5, 6). Malatya-Ovacık Fayı’nın Yazıhan-Doğanşehir arası kesiminde yön değiştirmiş dereler ve belirgin bir fay sarplığı gibi morfolojik yapılar bu fay zonunun günümüzde aktif olduğunun kanıtıdır. Malatya Fayı bölümündeki saha çalışmalarında fay üzerinde bazı kesimlerde Kuvaterner yaşlı (ortalama 2 milyon yıl yaşlı) birimlerin kesilmesi ve maksimum 7 m’ye varan sol yönlü atım gibi bulgular göz önüne alındığında Malatya-Ovacık Fayı’nın gelecekte hasar yapıcı kuvvetli depremler yaratma tehlikesinin yüksek olduğu anlaşılmaktadır (7).

    Paleosismolojik verilere göre BC 965-549 yılları arasında Malatya Fayı üzerinde büyük deprem olduğu ve son 10.000 yılda gözlemlenen dört geçmiş (paleo) olaydan depremlerin tekrarlama aralığının 2275 ± 605 yıl olabileceği önerilmiştir (6). Malatya-Ovacık Fayı çevresinde aletsel dönem depremselliği incelendiğinde deprem etkinliğinin yüksek olduğu görülmektedir. Fay güzergahına yakın alanlarda 1900-2019 yılları arasında olmuş ve büyüklükleri 4.0 ve daha büyük depremlerin çoğunluğunun Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fayı ile ilişkili olduğu anlaşılmaktadır (Şekil 2



    Malatya-Ovacık Fayı’nın Arguvan ilçesinin yakınında 21 Mart 2019 tarihinde oldukça sığ derinliklerde bir deprem etkinliği başlamış ve yüzlerce küçük deprem olmuştur (Şekil 3). Bu makalenin yazıldığı tarihte artçı deprem etkinliği sürmektedir. AFAD deprem kataloğuna göre Malatya Fayı yakın çevresinde büyüklüğü 4.0 ve daha fazla olan 11 adet depremin fay düzlemi çözümleri (Şekil 3) araştırılmış bunlardan ancak beş tanesinin çözümlerine ulaşılabilmiştir. Çözümlerden elde edilen KB-GD doğrultulu düğüm düzlemleri Malatya Fayı doğrultusu ile uyuşmakta ve sol yanlı doğrultu atımlı bir fay hareketinin varlığını onaylamaktadır.

    Sonuç ve Öneriler

    Morfolojik, jeolojik, paleosismolojik ve sismolojik veriler Doğu Anadolu Fayı’nın batısında KD-GB doğrultusunda konumlanan ve Ovacık’tan Doğanşehir’e doğru uzanan sol yanlı Malatya-Ovacık Fayı’nın varlığını ortaya koymuştur. Tarihsel ve aletsel dönem depremlerin etkinliği, depremlerin fay düzlemi çözümleri ve en son 21 Mart 2019’da Malatya, Arguvan’da oluşan depremler Malatya-Ovacık Fayı’nın sismolojik incelemelerinin yoğunlaştırılmasını gerektirmektedir. Çok genç ve diri fay olduğu kanıtlanan Malatya-Ovacık Fayı’nın büyük deprem yaratma olasılığına yönelik çok yönlü yerbilim yöntemleriyle araştırmalar yapılması önerilir.