Sağlık Konusunda Merak Edilenler ve Bilinmeyenler

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • DİKKAT !!!
    10 yaş altı çocuklarda el-ayak-ağız hastalığı salgını var ve etki alanı her geçen gün genişliyor - tedavisi olmayan hastalıgı hafifletmek için alerji ilaçları kullanılıyor . gece ayrıntılı bilgi vericem

  • yeniakit haberi gayet yararlı bir bilgi
    Siyah Noktalar için doğal çözüm
    Türk kahvesinin cildimize yararı saymakla bitmiyor. Cildi ölü hücrelerden arındırır, siyah nokta ve sivilce oluşumunu engeller, göz altı morluklarını giderir.
    Öncelikle siyah noktalar için Türk Kahvesi çözümünü kullanacak olan cilt çeşitlerini belirtecek olursak:
    Kuru ciltler 15 günde bir , yağlı ciltler 7 günde bir , normal ciltler ise 10 günde bir uygulayabilir. Cildinizde oluşan siyah noktalar, cilt gözeneklerinizin kapanması ve dolması ile meydana gelmektedir. Eğer cildinizin siyah noktalardan kurtarmak ve cildinizin hem daha canlı hemde parlak ve bakımlı gözükmesini istiyorsanız, Türk kahvesi ile siyah noktalardan kurtulabilirsiniz.
    NASIL YAPILIR?
    Malzemeler
    1 çay kaşığı toz şeker
    1 çay kaşığı bal
    1 çay kaşığı Türk kahvesi
    1 çay kaşığı zeytinyağı
    Hazırlanışı
    Yukarıda yazılı malzemeleri cam bir kase içerisine alın ve tahta bir kaşık ile iyice karıştırın. Karışım oluştuktan sonra karışımı cildinize uygulayın. Ancak uygulama esnasında cildinizi çok yıpratmadan yavaş yavaş ve daireler çizerek 3 ile 5 dakika arasında masaj yaparak ovalayın.
    Bu uygulama neredeyse peeling uygulamasına benzer. Peeling Sonrası gözeneklerinizin açık kalmaması için cildinizi mutlaka tonik yapmanız gerekir. Bunun için evinizde bulunan gül suyu, yeşil çay gibi ürünleri tonik olarak kullanabilirsiniz.

  • Aft Tedavisi

    Aft, ağızda, beyaz, sarı veya açık gri renkli çıkan ülserlerdir. Aft, pamukçukolarak da bilinmektedir. Aftlar, bulaşıcı değildir ve çoğunlukla dil kenarı, yanak ve dudak iç kısmında oluşur. Kadınlarda erkeklere göre 2 kat daha fazla sıklıkla görülür. Neden oluştuğu kesin olarak bilinmemektedir. Ancak yaş, kalıtım,stres, gıda alerjisi, kötü beslenme, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi risk faktörleri aft gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir.
    Aftlar (pamukçuk), hiç bir tedavi yapmadan, bir hafta on beş gün içinde kendiliğinden iyileşir. Ama aftın neden olduğu, yanma ve ağrıyı evde kendi uygulayacağınız bazı tedavilerle azaltabilir sıkıntıları azaltabilirsiniz.


    Aft İçin Doğal Çözümler

    Aftın (pamukçuk) neden olduğu, yanma, tahriş, ağrı, şişlik gibi rahatsızlıkların rahatlatılmasında evde uygulayabileceğiniz bazı önerileri aşağıda sizinle paylaşmak istiyorum:

    • Doğal balı aftın üzerine uygulayın. İyileşmenin hızlanması ve şikayetlerin hafiflemesi için bunu günde 2-3 kez uygulayın. Bal hem anti bakteriyel özelliği hem de anti inflamatuar özelliği ile afların iyileşmesinde ve şikayetlerinin hafiflemesinde yardımcıdır.
    • Aleo vera yaprağı veya aloe vera jel, ağrının hafifletilmesi veya giderilmesinde oldukça etkilidir. İyileşme sağlayana kadar günde bir iki kez tekrarlayın.
    • Çay, aftların ağrısını azaltmada ve yaraların iyileşmesinde yardımcı TANEN içermektedir. Aft üzerine ıslak çay poşetini bir kaç dakika uygulayın.
    • Elma sirkesi aftların ağrısının giderilmesinde etkili başka bir yöntemdir. Gün içerisinde sık sık uygulayabilirsiniz. Başlangıçta sirke daha çok ağrı yaratabilir ama aftların ağrısının giderilmesinde etkinliğini göreceksiniz.
    • Kabartma tozu da doğal aft tedavilerinden birisidir. Direkt aftın üzerine kabartma tozu (karbonat) uygulayabileceğiniz gibi, su ve kabartma tozu ile bir hamurda oluşturup uygulama yapabilirsiniz.
    • Aft üzerine direkt tuz uygulayabilirsiniz. Bu çok ağrılı olabilir. Alternatif olarak günde iki kez tuzlu su ile hazırladığınız solüsyonla ağzınızı çalkalayabilirsiniz.

    kaynak : kısabilgiler.org

  • Kafkas ülkelerinde yaşayanların soğuktan korunmak için yüzyıllardır uyguladığı bir yöntem var. Çaya terayağı, karabiber ve süt katmak...


    Nogay çayı nedir?
    Kafkas çayı, Tatar çayı, Tibet çayı ya da Ayakşay olarak da bilinen Nogay çayı, çayın sütte pişirilmiş haline deniyor. Bu çay uzun yıllardan beri şifa niyetine içiliyor.

    Çay ama çorba gibi
    Soğuk algınlığından korunmak, gribi önlemek, bağışıklık sistemini güçlendirmek için içilen Nogay çayı, bir çaydan çok daha fazlası... Çorba niyetine de içilen Nogay çayına kimi zaman ekmek doğranıp afiyetle yeniyor.
    Nogay çayı nasıl yapılır?
    Malzemeler

    Her zaman evde demlediğimiz dökme siyah çay
    1 bardak süt
    1 çay kaşığı terayağı ya da kaymak
    Bir tutam tuz ve karabiber
    1 ufak boylarda tencere
    Hazırlanışı

    Tencerede tıpkı demlikte yapar gibi çayı, iyi bir su ile demliyoruz.
    Ardından miktara göre süt ilave ediyoruz (bir tencere için iki su bardağı süt) ve çayı kaynatmaya devam ediyoruz.
    Çay hafif fokurtular verdiği vakit tencereye karabiber ve tuz ekliyoruz.
    Çay iyice kaynadığında ise çayımızı başka bir tencereye süzerek döküyoruz.
    Ayrı bir yere aldığımız çayı bir bardak ya da kasede servis edebilirsiniz.
    Servis ederken çayın üzerine çok az tereyağı ya da kaymak koyabilirsiniz.
    Türk kahvaltısındaki çayın yerinden farklı olarak, bir nevi eş yemek veya aş malzemesi olarak tüketilir. Nogay çayına ekmek, açma, börek gibi çeşitli hamur ürünleri banılabilir.
    Çay ve Süt Birlikteliği

    Nogay çayı, sütte demlenen bir çaydır. Tıpkı Hint çayı gibi... Hint çayından ayrıldığı nokta Nogay çayının tereyağı ve süt içermesi. Hint çayında ise daha çok baharat ve tarçın yoğundur.
    Çaya süt eklemek Doğu geleneği dışında Batı’da da görülmektedir. Bunun en güzel örneği ise yine İngilizlerin çayların yanında süt servis etmeleridir. Ki Hint çayının sütle yapılmasının sebebi İngilizlerin çaya süt eklemeleri değildir. Hindistan’da bu gelenek çayı sütte demleyerek daha önceleri de var olmuştur.


    kaynak : mynet.com

  • Kilosu 110+ olan bir bireyde gizli şekerin (İnsülin) yüksek çıkması, bu bireyin şeker hastalığına halihazırda yakalanmış olduğunu gösterir mi?

    hocam öncelikle kilo tek başına bişeyi ifade etmez ancak boy-kilo biliniyorsa bu bi gösterge olabilir . . .gizli şeker bir şeker başlangıcı olarak kabul edilir . . .bu konuda bir yazı paylaşıyorum yazıyı okumanız halinde sizde bu soruya aradığınız cevabı bulabilirsiniz . . .
    ''Gizli Şeker, şeker hastalığının başlangıcı olarak tanımlanıyor. Bir başka deyimle, ‘Diyabet öncesi’ durum olarak tanımlanıyor. Gizli şeker hastalığı bulunan insanların, diyabet hastalığına dönüşmemesi için kişinin sağlıklı beslenmesi, egzersiz yapması ve kilo vermesi gibi durumları yapması gerekiyor. Hastalığı önlemi alınması adına ‘Endokrin’ uzmanına görünerek de tedbir alınabilir. Peki, gizli şeker nasıl teşhis edilir, belirtileri nelerdir? Gizli şeker varsa neler yapılabilir? İşte merak edilenler…
    Gizli şeker nasıl teşhis edilir?
    Açlık kan şekeri 100 ile 126 mg/dl arasında ise sizde gizli şeker var denilebilir. Ancak açlık kan şekeri bazen normal yani 100 mg/dl’nin altında olduğu halde OGTT denilen ‘Şeker Yükleme Testi’ sırasında 2. saat kan şekeri 140-200 mg/dl arasında çıkması da sizde gizli şeker olduğunu gösterir. Yeni yapılan çalışmalar OGTT sırasında 1. saat kan şekerinin 156 mg/dl’den fazla olmasının, gizli şeker olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtiyor.

    Peki, gizli şeker belirtileri nedir?

    • Tatlı krizi olması, devamlı tatlı yeme isteği veya açlık atakları olması,
    • Gebelikte kan şekerinin bozulması,
    • Son zamanlarda aşırı kilo alma veya zayıflama hali,
    • Şeker Düşmeleri,
    • Gündüzleri uyuklama olması,
    • Öfkelenme, ani sinirlenme,
    • Görmede bulanıklık,
    • Terlemenin artması (gece terleme, gece baş terlemesi),
    • Halsizlik, yorgunluk,
    • Sabah zor kalkmak, zor uyanmak
    • Huzursuzluk, sıkıntı, psikolojik değişiklik,
    • Kolay depresyona girme,
    • Anne, baba veya kardeşlerde şeker hastalığı olması
    • Artan susuzluk hissi gibi unsurlar yer alıyor.

    Gizli şeker hastalığına yakalananlar nasıl beslenmeli?

    Fazla kilolardan kurtulmak ve kan şekerini aniden yükseltmeyen gıdalarla beslenmek insülin direncini kırarak kan şekerini normal değerlerde tutmak için kilit noktalardır.
    Bunlara ek olarak haftada en az 150 dakika egzersiz yapmanın ve düzenli uykunun gizli şekerin tip 2 diyabete dönüşmesini önlediği, en azından geciktirdiği yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır.
    Aslında erken teşhis edilen gizli şekeri bu yönüyle olumlu bir gelişme olarak görebilirsiniz çünkü şekeri kontrol etmeniz için yapmanız gereken her şey organlarınızın ve genel sağlığınızın korunmasına/gelişmesine de katkıda bulunacaktır.
    İşlenmiş gıdalarla beslenmek veya fazla kilolar sadece gizli şekeri olanların değil herkesin sağlığını olumsuz etkiler.
    İnsülin direncini kırmak için karbonhidratların alındığı yiyeceklerin düzenlenmesi önceliktir.
    Günümüzde karbonhidratların en çok fabrikada işlenmiş gıdalardan alınması büyük bir problemdir. Paketlenmiş atıştırmalıklar, işlenmiş gıdalar, kurabiye, bisküvi, beyaz pirinç, beyaz un, beyaz ekmek en çok tükettiğimiz karbonhidratlar olmasına karşın besin değerleri çok düşüktür.
    Gizli şeker diyetinde bu tip karbonhidratlar yerine lif oranı yüksek, glisemik indeks değeri düşük tam tahıllı ve kepekli gıdaların tüketilmesi önerilir.
    Gizli şeker diyetinde önerilen bazı gıdalar;
    Yağsız et, balık, kümes hayvanları ve yumurta
    Fasulye, mercimek, bezelye ve soya ürünleri gibi baklagiller
    Şekersiz süzme peynir, yağsız veya az yağlı yoğurt ve diğer süt ürünleri
    Fındık, ceviz, badem ve diğer kuruyemişler
    Gizli şeker varsa ne yapılabilir?
    Gizli Şekeri olan ya da Şeker hastalığı riski olan veya ailesinde şeker olan kişilerin öncelikle bir Endokrin uzmanına başvurması gerekiyor. Öncesinde de şu önlemler alınabilir:

    • Sağlıklı beslenme,
    • Karbonhidrat alımını azaltılması,
    • Faydalı yağ (zeytinyağı gibi sıvı yağ) yenmesi,
    • Sebze ve meyve tüketimi,
    • Fazla kiloların verilmeli,
    • Düzenli egzersiz yapılması,
    • Stresli bir yaşamdan uzak durma,
    • Düzenli uyuma
    • Alkol alımı azaltılması,
    • Yeşil çay içmek vb. gibi yapılması gereken durumlar arasında yer alıyor

    kaynak : cnnturk.com

  • Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu, günlerdir tartışılan nişasta bazlı şeker ile ilgili raporunu kamuoyu ile paylaştı. Bakanlığın internet sitesinde yer alan raporda; “Sakkaroz ve NBŞ içeren besinlerin fazla tüketimi metabolik hastalıkların yanı sıra obezite ile ilişkili çeşitli kanser türlerinin (kolon kanseri, pankreas, karaciğer ve meme kanseri gibi) gelişimine de zemin hazırlamaktadır” denildi. (NTV)


    https://www.google.com.tr/amp/…or,tVldV6FWjkWz7SR65vIHBg