Şiir Hava Forumda
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
-
-
-
Turgut ustayı anmadan olmaz...
-
-
-
Ortasındayız memleketin,
Uzak değiliz Ankara'dan
Yakınız yakın olmasına;
Gelen olmaz,
Halimizi gören olmaz.
Asfaltmış yolları boydan boya,
Lambalar yanarmış dizi dizi.
Büyük laflar eden
Büyük adamları varmış.
Dayalı döşeli apartmanlarında
Seçme insanlar yasarmış,
Yasarmış yasamasına.
Ama sokaklarında bizim kasabanın
İdare lambası yanmaz,
Göz gözü görmez, tozdan dumandan
Oysa ki belediyemiz vardır
Kavga dövüş seçtiğimiz
Belediyesinde meclisimiz vardır,
Vardır var olmasına.
Kerpiçtir evlerimiz,
Yatarız ahir sekisinde
Bir yanımızda karimiz, çocuğumuz
Bir yanımızda çiftimiz, çubuğumuz
Tezek yakarız odun yerine;
Saç üstüne saman yakarız,
Gaz yerine.
Düğün olur, dernek olur,
Kazımın gırnatasında ayni hava:
'Ankara’nın tasına bak' ...
Bir toprağımız vardır bize dost
İki ağız buğday verir,
Ama ne buğday
Ambarlar almaz, gömeriz.
Yıl olur tohumluk kalmaz elimizde,
Tarla gider tapu gider.
Uğraş didin altımızda haşir yok,
Sen geldi isin çık içinden:
'Tarla mi kesekli, biz mi kaçamıyok?'
Fakili'ya tren gelir Kayseri'den,
Biner gider issiz kalan köylümüz.
Bulgur gider, pekmez gider elimizden,
Ankara'dan emir gelir,
Nutuk gelir.
'Nevürek, hemşehrim, nevürek.
Aglayak da gözden mi olak,
Dövünek de dizden mi olak.'Rıfat Ilgaz
-
Yalnızlık..
Yalnızlık gece ayazında sabaha kadar beklemek gibidir
Isınmak için güneşin doğmasını beklersin ama o güneş hiç bir zaman doğmaz...
Yalnızlık
Bulmadığın sevgiyi başka yerlerde aramak gibidir...
Ne yaparsan yap onu bulamayacağını bilirsin ama yine de denemekten vazgeçmezsin
Onun boşluğunu hep başka şeylerle doldurmaya çalışırsın...
Yalnızlık
Aynı havaya soluyup da bir türlü yan yana olamamak gibidir
Aldığın her nefeste onun kokusunu duymak istersin ama yapamazsın
Aldığın her nefes ciğerini acıtmaya başlar...
Yalnızlık dediğin eski bir sandalyenin gıcırdamasıdır yalnızlık...L&M -
-
Ustayı saygı ve rahmetle anıyoruz...
-
-
-
Kendi eserimdir ama şiir denemez daha çok rap diyorum ben buna umarım beğenirsiniz
Masamın üstü boş tıpkı yeni doğan ataklarım
Saf ve temizliğin simgesiydi bebeklerim fotoğraflarım
Bu dalgalar delirmiş kader ipini yukarılara çekmiş
Her sorunda çıta gökleri delmiş
1.5 ayda Samiyye aşkına küsermiş
20 yaşına hızlıca koşarken çakıl taşları dizlerimi çökertmiş
Saatler geride kalmış hayat rengi saklanmış
Başlangıç için çevre en etkili randumanmış
Kelime haznesi kabından çıkamamış
İçimde biriken hisler havasını alamamış
Dinlediğim şarkılardan öğrendim somurtmayı
Bende bilirdim kanlıların ağzını yüzünü dağıtmayı
Sessizliğin arkasında volkan gibi patlamayı
Lavlarıma dokunanı yakar ama dağ dışarıdan çiçek, böcek
Hiç çaktırmadan yoluma devam edecek
Ateş paresi yazılar toprakla gömülecek
İhtimal dahilinde yine de sadece aşkı bilecek!
muhtemelen 2.5 sene önce yazmışım bunu defterimi karıştırırken buldum bunlardan daha çok var ama hepsi buraya yazmaya uygun değil -
Atilla İlhan ustayı saygıyla anıyorum...
-
Son nesnelerin odasında bir başına
Kaşı kafanı çaresizlik iş başında
Gerçeği görmek istiyorsan gözler açılsın son ana
Yeni kelimeler anlatamaz eski anıların varsa
Savaştığım hayat ise kazandığım kaderimde yaza!
Kaza sonucu hislerimi kaybettim dün ki yarışta
Sadece bir destek kaldı o da köstek bana
Kırıldığı zaman hayaller sıkışır kenara
Hüzünlü akşamın sabahı dar olur
Yattığın yerden konuşmak laf doğurur
Sevmek insanın temeli, çürük temel yok olur
Dağ gibi cümleler fırtınada kum olur
Savurdum yine kendimi dikenli güllere
Ne kadar nefret ettiğim varsa hepsi el ele
Zorbalık yüzünden kaşındın yine hergele
Şans kapıyı kırarsa benim içinde vurur musun bir kere?
Çokta şey yapmayın öyle 2 yıl önce amatör bir rap yapmışım tabi bu sadece bir bölümü -
-
Soğuk Kış Günlerinde İçimizi Isıtacak 16 Karlı Şiir
Kış mevsimi sonunda geldi çattı. Kar henüz her yeri o bembeyaz örtüsüyle kaplamasa da kışın soğuğunu iliklerimizde hissetmeye başladık. Sıcacık bir evin penceresinden izlerken ya da şen kahkahalarla kardan adam yapıp, kartopu oynarken güzeldir kar. Ama sokakta yaşayanlar, yakacak bir şeyleri olmayanlar ya da sabahın ayazında işe-okula gitmek zorunda olanlar ve büyük şehirlerde yaşayanlar içinse sadece bir eziyettir. Bütün bunlara rağmen fotoğraflarda ve şiirlerde güzeldir yine de kar, deyip sizler için en güzel “Kar Şiirlerini” derledik bu soğuk havalarda içinizi ısıtsın diye…
1. Kar
Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze, inceden.
Sesin nerde kaldı, her günkü sesin
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan
Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu’dan
Sesin nerde kaldı, kar içindesin!
Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam…
Uyandırmayın beni, uyanamam.
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
Yağsın kar üstümüze buram buram…
Buğulandıkça yüzü her aynanın
Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
Göğe uzanır – tek, tenha – bir kamış
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
Büyük yalnızlığını dünyanın.
Ahmet Muhip DRANAS
2. Kar Şiiri
Karın yağdığını görünce
Kar tutan toprağı anlayacaksın
Toprakta bir karış karı görünce
Kar içinde yanan karı anlayacaksın
Allah kar gibi gökten yağınca
Karlar sıcak sıcak saçlarına değince
Başını önüne eğince
Benim bu şiirimi anlayacaksın
Bu adam o adam gelip gider
Senin ellerinde rüyam gelip geçer
Her affın içinde bir intikam gelir gider
Bu şiirimi anlayınca beni anlayacaksın
Ben bu şiiri yazdım aşık çeşidi
Öyle kar yağdı ki elim üşüdü
Ruhum seni düşününce ışıdı
Her şeyi beni anlayınca anlayacaksın
Sezai KARAKOÇ
3. Kar
Kar yağdı durmadan üç gün üç gece,
Tıkandı geçitler yollar kapandı.
Yalnızlığın buzdan çetelesinde
Kimseler umursamadı karı.
Yüzlerinde iğreti bir kibirle
Hep düşürmekten korktukları,
Dalıp gittiler günlük işlerine.
Diz boyu birikmiş kar içinde
Yürürdük uzatarak açtığımız kanalı,
İki kar güvesi gibi sokaklarda seninle
Anardık bütün yitik aşkları
Bu karlı kış gününde…
Güngörmüş dağlara karşı
Sımsıcak öpüşürdük sarılıp birbirimize.
-Sevgilim, yanımda olsaydın keşke!
Şölensiz, sevinçsiz yaşıyoruz şimdilerde,
Bir iğdiş ve buruşuk zamanı.
Kimsenin türküsü yok dilinde
Karşılayacak yağan karı
Coşkulu ve sarhoş sesiyle.
Bıçak açmıyor ağızları;
Acı, yalnız acı var yüreklerde.
Kar yağdı durmadan, üç gün üç gece…
Yaslandı duvarlara, kapıları zorladı,
Pencerelerden baktı ev içlerine.
Kar hiç böyle kimsesiz kalmadı
Kendi özgül tarihinde.
Çıngırakların, kızakların karı
Yağdı her şeyin üstüne sessiz bir öfkeyle.
Birikti bir çamaşır ipine bile.
Saçaklardan sarktı,
Attı kendini gürültüyle yere,
Kimse sahip çıkmadı;
Yığıldı kaldı duvar diplerine.
Yalnız kuş ayakları
Bastılar incelikle göğsüne.
-Sevgilim, yanımda olsaydın keşke!
Kar var yaşadığımız günlerde.
Umutsuzluk çevremizi kuşattı,
Kıtlık kıran gündemde.
Yine de ele güne karşı,
Özenle saklıyorum yüreğimde
Sana duyduğum aşkı,
Dört yanım kar içinde.
Metin ALTIOK
4. Elhan-ı Şita (Kış Ezgileri)
Bir beyaz titreyiş, bir dumanlı uçuş,
Eşini kaybeden bir kuş
Gibi kar
Geçen ilkbahar günlerini arar…
Ey kalplerin çılgın aşk şarkıları,
Ey güvercinlerin ilahileri,
O baharın işte yarını bu:
Kapladı derin bir sessizliğe yeri
Karlar
Ki sessizce sürekli ağlarlar.
Ey uçarken düşüp ölen kelebek,
Bir beyaz melek kanadının tüyü
Gibi kar
Seni solgun bahçelerde arar;
Sen açarken çiçekler üstünde
Ufacık bir çiçekli yelpaze gibi,
Naaşın üstünde şimdi ey ölü,
Başladı parça parça uçmaya
Karlar
Ki gökten düşer düşer, ağlar!
Uçtunuz, gittiniz siz ey kuşlar!
Küçücük, beyaz başlı baykuşlar
Gibi kar
Sizi dallarda, yuvalarda arar.
Gittiniz, gittiniz ey kuşlar!
Şimdi boş kaldı baştan başa yuvalar;
Yuvalarda -feryatsız yetim gibi!-
Son kalan mavi tüyleri kovalar
Karlar
Ki havada uçar uçar, ağlar!
Cenap ŞAHABETTİN
5. Kar Musikileri
Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu.
Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu.
Bir kuytu manastırda duâlar gibi gamlı,
Yüzlerce ağızdan koro hâlinde devamlı,
Bir erganun âhengi yayılmakta derinden…
Duydumsa da zevk almadım İslav kederinden.
Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta,
Tanbûri Cemil Bey çalıyor eski plâkta.
Birdenbire mes’ûdum işitmek hevesiyle
Gönlüm dolu İstanbul’un en özlü sesiyle.
Sandım ki uzaklaştı yağan kar ve karanlık,
Uykumda bütün bir gece Körfez’deyim artık!
Yahya KEMAL
6. Kar Aydınlığında
Uyandım kar aydınlığında
O küçük kasaba uykuda
Uykusuz bir sıra kavak
Hem gider hem dinlerim
Düş önüme yol göster, derem benim
Kar mıhı atımın nallarında
Cebimde bir şişe konyak
Evlerinin avlusunda ayna nar
Sedirinde acı biber rengi bir kilim
Odan ıslak tahta kokar biraz da toprak
Gözlerim sana değer ısınır
Uzattım mı mangalına ellerimi
Her yanım tane tane mısır
Sanırdım patladı patlayacak
Sen sıcaktın yataklar sıcak
Pencerende aydınlık kar
Ateşim, kömürüm, esmerim benim
O günlerin tadı başka nerde var
Gençtik, âşıktık, deliydik
Seviştikçe ağardı karanlıklar
Bunca dağın karlarını erittik
Necati CUMALI
7. Beyaz İpek Gibi Yağdı Kar
Beyaz ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Düşmanlarımız dışında
Düşmanlarımız çünkü
Sevgiyi yok ettikleri için
Düşmanımız oldular-
Beyaz ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif yüreğiyle
Geçip gitti güvercinleri anımsatarak.
Uzaktaki şehir
Uykuya dalmıştır şimdi.
Düşündüm bir bir
Kardeşlerimin ne yaptıklarını
…………
Ataol BEHRAMOĞLU
8. Dışarda Kar
Kar yağıyor dışarda
Sokak lambasına düşüyor
Ve serçeler
üşüyor
Kenarları hafifçe yanmış
Sayfalarına kan
sıçramış
bir kitapta
Nâzım hikmet
Okuyorum.
Dışarda kar yağıyor
Ve dağ lokantasına
Gidiyor
zengin
kasabalılar.
Kar yağıyor dışarda
Mektubun yeni gelmiş
İstanbul
kokuyor.
Dışarda kar yağıyor
Seni seviyorum… -
son şiirin sahibini eklermisin @Kardelisi86
-
-
Olmuyor albayım
Azor yükselmiyor bir türlü
MJO 7.faza giderken
Ao nao hep aşırı negatifde
Polar vorteks tam parçalanacakken
Tekrar acımasızca kuvvetleniyor
Ama bu böyle gitmez albayım
SSWler pozitif QBO negatif
Dengeler bozuluyor
Bu kararsız diyagramlar
Usul usul yola gelecekler elbet
Havada değil yerde bekliyoruz artık
Sibirya yükseklerine ev kurmasınlar albayım
Arşı arşı memleketlerin kar manzaralarına
Bakmak keyif vermiyor
Kaybetmeyelim bu kışı
Efsane günlerimiz olsun albayım... -
Beklentiye girdi gönül yar için.
Yar olmadı candan girdi kan içeri.
Sevdim gönlü verdim el için.
Var olmadı sensizliğe gönül girdi kan içeri.Taş olsa çatlardı gönül aldırmadı
Varsın sevgin olmasın gözüm sensizliği aramasın.
Sevgin olmasa da yaşardım,seni hep bu gönül için de aradımAŞIK OLUPTA KAVUŞAMAYAN HAVAFORUMLULARA...