Doğa ve Balıkçılık

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • Sazan avı nasıl yapılır ?


    SAZAN tatlı suda yaşayan en dikkatli ve uyanık balıklardan biridir.sanılanın aksine avcılığı zor ve zahmet gerektiren bir avdır.Ülkemiz iç sularında sazan balığı pullu ve pulsuz olmak üzer iki ana tür altında bir çok farklı çeşidi vardır.
    Sazan dipte yaşayan ve dipte avlanmayı seven bir balıktır.Suyun dibinde solucan, larva böcek ve bitki parçaları ile beslenir.
    Genel olarak uygun şartlar altında sazanların yarım asır kadar yaşayabildikleri 1.5m uzunluğa ve 35 kg ağırlığa kadar ulaşabildikleri görülmektedir.
    Ükemizde de bir çok göl ve barajlarda 30 kg mı bulan balıklar tespit edilmişitr.
    Fakat aşırı ve biliçsiz avlanma sonucu ülkemizde bir çok bölgede balık popülasyonu hızla azalmaktadır.

    Gelelim sazan avı hakkında faydalı olabilecek bilgileri anlatmaya.


    DİP OLTASI İLE SAZAN AVI



    Sazan dipte avlanmayı sevdiği için dip oltası büyük ve iri bir balık yakalamak isteyenler için ilk tercih olmalıdır.sazan avı evde hamur hazırlamak ile başlar.
    Avlanacağımız bölgeyi iyice yemlemek için ve oltamızda kullanmak için hazırladığımız hamurun içine vanilya, meyve esansları , mısır unu ve tatlandırıcılar ekleyerek suyun içinde hamurun erimesiyle kokular dağılacak balıklar oltanızın çevresinde toplanmaya başlayacaktır. Hamur ile avlanacak isek sazan yayı kullanmamız gerekir. Hamuru yay görünmeyecek şekilde iyice sıkmalıyız ki oltamızı atarken yemimiz bozulmasın ve suyun içinde balık tel parçasını ilk aşamada görerek ürkmesin. İğnelere isteğe kalmış şekilde mısır, solucan yada hamur takılabilir tabiki. Avlanacağınız bölgede doğal yöntemler ile balıklar tahılla buluşup tahıl ile besleniyorlarsa solucan kullanarak balık yakalama şansınız azalacaktır.Tahıla alışan balıklar için mısır en ideal seçenek olacaktır. Sazan yayımızı hazırlayıp atacağımız uzaklığa göre ağırlıkta bir gezer kurşun takıp oltayı atabildiğimiz kadar uzağa atıp artık bize beklemek kalıyor.Bir kamış yada tahta oltasına misinamızı sabitleyip zilimiz takıp balığın oltaya takılmasını bekleyeceğiz artık.



    Sazan ürkek bir balık olduğu için oltaya vurduğu anda misinayı çekmemek gerekir. Sazan önce yem etrafında dolaşır, tehlike olmadığını inandığı anda yemi ağzına alıp yutmaya çalışacaktır. Hareket eden olta balığı huylandıracak balık yemi ağzına almış olsa bile geri kusacaktır. Oltayı bırakıp balığın iyice yemi yutmasını beklemek en doğru yöntemdir.


    BOİLİ TOPU İLE SAZAN AVI
    İlk olarak yurtdışında uzun yıllardır kullanılan ve ülkemizde de henüz yeni kullanılmaya başlandığını söyleyebileceğimiz boili nedir.Boili kaynatılmış ve göneş altında kurutulmuş küçük hamur topçuklarıdır.İlk başlarda evde hazırladığımız hazır olarak bulunan bu topçukları artık balıkçılardanda temin edebilmektesiniz. Bir çok çeşidi meyve aromalısı olan bu topçukları kullanırken seçim artık size kalıyor.
    Peki normal hamurdan nefarkı var bu boili toplarının ? Sazan dipte avlanırken sürekli bir çamuru al ver şeklinde ağzında devir dayım olarak çevirir.Bunu için yemin sağlam olması ve hemen dağılmaması gerekir ki sazanın bu ağız hareketi ile yemimiz iğneden düşmesin. en önemli özelliliği daha ise küçük balıkların bu sert topçukları didikleyip iğneden düşüremedikleri için bu teknik ile büyük avlar yakalama şansınız çok daha fazla olacaktır.


    Resimlerde gördüğünüz şekilde boili topları her renkte olabiliyor.Atacağınız uzaklığa uygun bir kurşun ile tekli siyah iğne ve tekli yada daha çok boili topunu iğnenize sabitleyerek büyük avlar yakalamaya başlayabilirsiniz.



    Sazan su altında yeme nasıl atlar ve yakalanır



    sazan avı örnekleri ...



  • Hazır ŞAban kardeşim bu konuyu açmış ken ;
    Yivsiz av tüfeklerinden bahsetmek istedim... Yivsiz Av Tüfekleri : içerisinde ve namlu kısmında yiv ve set bulunmayan ,otomatik ve yarı otomatik ,tek kırma ve pompalı çeşitleri vardır .2521 sayılı Avda ve sporda kullanılan silahlara ait kanunda ki gibi kullanımı olan bu ruhsatların yenileme süreleri 5 yıldır. 5 yıl bitiminde 6 aylık süre tanınır yenilemesi için yivli Av tüfeklerinde de bu geçerlidir ;Şayet bu sürede de yenilenemeyen yani 6(altı) ay içinde yenilenmeyin diğer 6 ay içine sarkan silahlar devlete veya bir başka kişiye hibe edilmek sureti ile ruhsatı iptal edilir ...Taşıma ruhsatlı ve bulundurma ruhsatlı silahlarda da bu süreler aynı şekilde geçerlidir . Yani 5 yıl teskere süresi ve sürenin bitiminden itibaren ilk 6 ayda yenileme süresi ve diğer 6 aylık sürede devlete ve bir başka şahsa veya tüzel kişiye devir ve hibe edilmek sureti ile iptali sağlanır ..umarım açıklayıcı olmuştur kısa ve öz anlatım sağladım .. Kaçak avcılığa ve ruhsatsız ve KAçak Av tüfekleri bulundurmanın cezaları da oldukça ağır ..Uzmanlık alanım olan bu konularda soruları olan arkadaşlar bu bloktan sorularını sorabilirler !!! Teşekkürler hayırlı geceler ...

  • MANYAS KUŞ CENNETİ - MİLLİ PARK




    Göl türü Tatlı su gölü
    Uzunluk 20 km
    Genişlik 14 km
    Ortalama derinlik 1-2 metre
    En büyük derinlik 4 metre
    Noktasal Koordinat 40°13’55.02”K – 28°02’24.15”D
    Bölge Müdürlüğü 3.Bölge (Çanakkale)



    forum.havaforum.com/attachment/1019/forum.havaforum.com/attachment/1021/forum.havaforum.com/attachment/1022/forum.havaforum.com/attachment/1023/


    Marmara Bölgesi’nde, Balıkesir ili sınırları içindedir. 1959 yılında ilan edilmiştir. Orman rejiminde olmadığı için önce Bakanlar Kurulu Kararı ile orman rejimine alınmış, bilahare milli park statüsü verilmiştir. Yüz ölçümü 17.058 hektardır. Anadolu'dan Avrupa'ya geçen kuş göç yolu üzerinde bulunan Kuşcenneti, pelikan, balıkçıl, kaşıkçı, karabatak, yaban kazı, yaban ördeği ve ötücülerden oluşan binlerce kuşun ağaçlar ve sazlar üzerine yuva yaptığı büyük kuluçka kolonilerini barındırmaktadır. Kuşcenneti Milli Parkı, Avrupa Konseyi tarafından çok iyi korunan ve kıta ölçeğinde değer taşıyan doğal alanlara verilen “Avrupa Diploması”nın en üst kategorisi olan A sınıfı Diplomayla 1976 yılında ödüllendirilmiştir.


    Manyas Kuş Gölü, ortalama 3 m derinliğinde, geniş ve sığ bir tatlı su gölüdür. Koloidal kil içerdiği için suyu sürekli bulanıktır. Planktonlar ve dip canlıları açısından oldukça zengin olan Manyas, yaban hayatının gelişmesine imkan sağlamıştır. Manyas, Türkiye’de ‘kuş cenneti’ olarak tanınan ilk alandır; bu yüzden kuşların, sulak alanların ve doğanın tanınmasına öncülük etmiştir.
    Kocasu ( Madra) Çayı, Sığırcı, Mürvetler, Dutlu dereleri ve yeraltı sularıyla beslenir. Göle giren suyun % 70’ini Kocasu taşır. Gölün çıkışı sonradan Kocaçay’a (Susurluk ya da Simav) karışan Karadere’dir. Kocasu, Mürvetler ve Sığırcı derelerinin göle karıştığı bölgede, toplam alanı 3000 hektarı bulan, bataklık ve ağaçlıklarla kaplı küçük deltalar vardır. Göl kıyıları sazlıklarla kaplıdır.
    Resmi Gazete ile sınırları genişletilerek 24047 ha ulaşmıştır.Kuşcenneti’nin “Milli Park” olarak ayrılmasının tek nedeni, barındırdığı kuş topluluklarıdır. Kuşcenneti Ülkemizdeki milli parklar içinde en küçük olanıdır. Küçüklüğüne rağmen,Kuşcenneti en çok ziyaretçi çeken milli parklarımızdan birisidir. Bandırma Kuşcenneti’nin bugünkü yeri Prof.Dr. Curt Kosswig ve eşi Leonore tarafından 1 Nisan 1938 tarihinde keşfedilmiştir. Buraya “Kuşcenneti” adını veren Kosswing’in çalışmaları sonucunda doğayı sevenler arasında bu güzel cennetin değeri kısa zaamanda anlaşılmış, 1952 yılında ise İ.Ü. Hidrobiyoloji Enstitüsü tarafından buraya bir inceleme istasyonu kurulmuştur.
    Kuşcennetinde kuş yaşamının ilgi çekici dönemlerini izleme imkanı, Mart-Temmuz ve Eylül-Ekim ayları arasındadır.Gözetleme kulesinden geniş bir çevre gözetlenebilir.


    Mevcut Hizmetler ve Konaklama: Milli Parkta bulunan müze ve idare merkezinde parkta başta kuşlar hakkında geniş bilgi verilmektedir. Milli Parkta bilimsel araştırmalar yapmak park yönetiminin iznine bağlıdır. Tanıtım vitrinleri vardır. 2001 yılında yeniden yapılmış olan kuş gözetleme kulesi dünyadaki benzerleri arasında en büyük olanıdır. Yüksekliği 17,5 mt olup platformu 40 kişi alabilen kulede ziyaretçilere dürbün verilmektedir.
    Parkta konaklama ve yiyecek hizmetleri yoktur. 1 kilometre uzaklıkta ki Sığırcıatik köyündeki pansiyonlar ya da Bandırma, Erdek ve Gönen’deki otellerde konaklama imkanı bulunabilir.



    forum.havaforum.com/attachment/1024/Screenshot_2017-09-02-07-07-49-1.pngforum.havaforum.com/attachment/1026/





  • YEŞİLBAŞ ÖRDEK


    Dünyanın bir çok yerinde görülürler. Asya, Afrika, Güney Amerika, Okyanusya, Avrupa ve birçok adada ve bütün Türkiye’de yaygın yerli kuşlardır.


    forum.havaforum.com/attachment/1029/forum.havaforum.com/attachment/1030/
    Böcekler, solucanlar, kurtlar, karından bacaklılar, eklem bacaklılar, dane ve tohumlar ile beslenirler.


    Yeşilbaş ördekler nemli olan bölgeleri, beslenmeleri açısından zengin olan, durgun suları tercih ederler. Yağmur ormanları, tropik yağmur ormanları, tropik savanlar, tatlı su gölleri, nehirler, sazlık durgun sular, çalılık fundalık bölgeler, ılık ve tropik deniz kenarları habitatlarını oluşturur.
    forum.havaforum.com/attachment/1035/Yeşilbaşın suda beslenmesi




    Dünyada en çok tanınan su kuşudur. Erkekte baş ve boyun üstü yeşil, sonunda beyaz bir halka vardır. Karın açık renkli, koyu renkli, kanat üzerinde parlak mavimsi bir ayna vardır. Dişiler sarımsı, kurşuni, kahverenktedir. Kuyruk üzerinde 4 tane yukarıya kıvrık tüy bulunur. Tüylerin hemen hepsinde “U “ ya da “V” şeklinde benekler bulunur.


    forum.havaforum.com/attachment/1036/forum.havaforum.com/attachment/1034/


    Yeşilbaş ördekler, eşeysel olgunluğa ilk yılın sonunda ulaşırlar. Dişi kuluçka bölgesine bağımlıdır, yuvayı sadece kendisi yapar. İlk yıl yavru çıkış oranı düşüktür, yaş ilerledikçe yavru çıkış oranı artar.
    forum.havaforum.com/attachment/1037/forum.havaforum.com/attachment/1038/


    Üreme dönemi Mart'tan Ekim'e kadar devam eder. Erkek ördekler, üreme dönemi sonunda dişileri terk ederler. Dişi yeşilbaş ördekler 57x40 mm ebatlarında 9-13 adet yumurta yumurtlarlar. Dişiler, yuvalarını suya yakın bir yere yaparlar. Yuvalar çeşitli malzeme ve kuş tüyü ile kaplanır. Kuluçka süresi 26-28 gündür. Anne, yavruları çıkınca onları suya yönlendirir, kılavuzluk eder ve bir daha yuvaya dönmez.
    forum.havaforum.com/attachment/1033/13.hafta sonunda toplam puan durumu.png
    Göçmen kuşlardır. Üreme sezonundan sonra kuzey bölgelerinden sıcak güney bölgelerine göç ederler. Bazıları ise bol miktarda yiyecek ve kendileri için korunaklı bir bölge söz konusu ise göç etmez ve o yerde ikamet ederler.


    Av hayvanı olarak avlanmaktadırlar. Yaşam alanlarının ve popülasyonlarının korunması önemlidir.


    forum.havaforum.com/attachment/1031/


    YEŞİLBAŞ ÖRDEK DETAYLI ANLATIM ...


    Yeşilbaş örneklerinin hepsindeki ortak nokta ördeğin yeşilbaşlı yani gövel olmasıdır.Gövel kelimesi bugün Anadolu'da sadece gövel ördek tamlamasında ve yeşlibaşlı anlamında kullanılır.Kelimenin kökü 'gök' tür. Zamanla gökel -> göğel ->gövel olarak dönüşüme uğramıştır.
    Yeşilbaş evcil ördeğin atasıdır.Bu sebeple Türkiye'deki yerli evcil ördeklerinde yeşilbaş ördeğin renkleri görülür.Yaban ördeklerinin arasında en yaygını olması sebebiyle yeşilbaş ördeğin görüntüsü tanıdıktır.Erkek ördeğin başı parlak,koyu yeşil,göğsü mora çalan kızıl kestanedir.Boynunda yeşil ve kızıl kestane bölgeleri ayıran ince bir beyaz halka vardır.Yanları kanat üstleri gri;sırtı,kuyruğu ve kuyruk çevresi siyah, kuyruk ucu beyazdır.Kuyruk üstündeki siyah tüylerin uçları yukarı doğru kıvrıktır.Ördekler arasında yalnızca erkek yeşilbaşta görülen bu kıvrık kuyruk demetine 'eğrice' denir.Ördek türlerinin çoğu kanadını açtığında kol teleklerinin kanadın geri kalanından farklı ve parlak bir renkte dörtgen meydana getirdiği görülür.Bu parlak renkli dörtgene 'ayna' denir.Kanat aynası yaban ördeklerinin uçarken ayırt edilmesinde önemli bir rol oynar.Yeşilbaş ördek ülkemizdeki ördek türleri arasında kanat aynası mavi olan tek türdür.Uçarken özellikle dişilerin tanımlanmasında mavi ayna başlıca ayrım noktasıdır.Yeşilbaşın gagası sarı,ayakları turuncudur.


    Dişi yeşilbaş ördeğin rengi erkekten o kadar farklıdır ki avcılar yeşilbaşın dişisine 'tekir' adını vermişlerdir.Bu ad dişi yeşilbaşa kahverengi-boz zemin üzerine nakışlı tüylerinin kabaca kaplan postunu andırmasından dolayı verilmiştir.Adının açıklamasından da anlaşılabileceği gibi kanat aynası dışında renk olarak benzer nokta yoktur.Baştan başa kahverengi ve boz tonlarındadır.
    Yeşilbaş çok iyi uçar.Akrabaları kaz ve kuğu kadar ağır olmadığı için havalanmak için su üstünde koşmaya gerek duymaz,su yüzeyinden hemen kalkar.Kanat çırpması derin değil,fakat güçlü ve oldukça hızlıdır.Uçarken saatte 96 km. hıza ulaşır,ortalama hızı saatte 50-60 km. civarındadır.Yeşilbaşın yürüyüşü de diğer ördek türlerine göre hızlıdır.
    Yeşilbaş su yüzeyinden beslendiği için normal şartlarda suya dalmaz.Ancak tüy dökümü döneminde uçamadığı için tehlike karşısında suya dalar.Bir dalışta su altında 30 m.ye kadar yol alabilir.Dişi yeşilbaş vak-vak-vak şeklinde, erkek yeşilbaş ise reeb-reeb-reeb şeklinde daha gevrek ve uzun heceli olarak öter.
    Yeşilbaş en çok su böcekleri ve çeşitli bitkilerle beslense de aşağı yukarı herşeyi yiyebilir.Gaga kenarında kıl benzeri lameller bulunur.Gagasını suya sokarak ilerletir, bu arada dili ile içeri giren suyu dışarı iter.Lameller arasından geçen sudaki gıda parçaları süzülür.Büyük gıda parçalarını gagasıyla tutup kavrayarak yer,gagasının kenarıyla otları keser veya gaga ucuyla yeri eşerek kökleri çıkarır.
    Yeşilbaş ördeğin yaşama alanı çok geniştir.Çok derin,dalgalı veya çok akıntılı olmamak şartıyla her türlü sulak alanda ve korunaklı deniz kıyılarında bulunabilir.Özellikle üreme döneminde çok küçük gölet ve bataklıklarda bile bulunabilir.İnsan varlığından çok fazla ürkmediği için Avrupa ve Amerika'daki büyük şehir parklarında kışlayan ve üreyen yeşilbaşlara rastlanabilir.
    Yeşilbaş ördeğin üreme biyolojisi yüksek uyum sağlama yeteneğini yansıtır.Yuvası karada toprağın üstünde,saz adalarında,sazlıklarda,bir ağacın veya kayanın dibinde,ağaç kovuğu veya ağaç dalı üstünde olabilir.Koloni halinde üremez,ama genellikle yuvaları birbirine yakındır.Ortalama kuluçka süresi 28 gündür.Yumurtadan çıkan ördek palazları 6-12 saat içinde yuvayı terk edebilir.Bir süre geceleri analarının altında uyurlar.Erkek ömür boyu eşine sadık kalmaz,palazlar büyüyünce aileden kopar.
    Yaz sonunda iyice büyümüş olan palazlar analarından ayrılır.,büyüdükleri yöreyi terk ederek çevreye dağılırlar.Güz gelince ördekler göllerde sürüler halinde toplanmaya başlar.Kışı sert geçen bölgelerde bu toplanma ördekler için göç hazırlığıdır.Ördeklerin göçü belli bir zamanda ve hep aynı rotada gerçekleşmez. Hava şartlarına bağlı olarak güz başından Ocak ayına uzanan çok geniş bir döneme yayılabilir.Ördeğin kışlaklarda aradığı ilk şart suyun donmamasıdır.Çünkü su donduğunda beslenme ve barınma imkan ortadan kalkar.
    Yeşilbaş ördek yazın Türkiye'de uygun yaşama ortamı bulunan her yerde görülebilir. Havanın kışlamasıyla sahil kesimlei,İç Anadolu'da ise Sivas'ın batısındaki büyük sulak alanlarda toplanmaya başlar.Kasımdan itibaren bunlara Karadeniz üzerinden Doğu Avrupa ve Rusya'nın kuşları katılmaya başlar.Böylece büyük göllerdeki sürüler 8-10 bine kadar yükselir.
    Karadeniz'de Kızılırmak Deltası,Trakya'da Meriç Deltası,Batı Anadolu'da Ulubat,Manyas Gölü,Çivril Gölü,Acıgöl,Akşehir-Eber Gölleri, Büyük Menderes Deltası,Orta Anadolu'da Balıkdamı,Ereğli sazlığı,Sultan sazlığı,Seyfe Gölü,Güneyde Göksu ve Çukurove Deltaları kışın çok ördek tutan sulak alanlardır.
    Ördek sürülerinin göllerde toplanmasıyla ördek avı başlar.Ördek avı geleneksel olarak kasık veya boy çizmesiyle yürüyerek veya bir kayıkla sazların arasından gezerek ürküp kalkan ördekleri vurmak şeklinde yapılır.Zahmetli olan ve avcının oldukça çevik ve tetik olmasını gerektiren bu usule 'parlama avı' adı verilir.
    Başka bir ördek avlama yöntemi ise gümeciliktir.Güme göl kenarında avcıların gizlenerek av yapmasına yarayan, çırpı ve kamıştan oluşan bir odacıktır. .Gümede ancak eğilerek ayakta durmak mümkündür.Güme avının diğer önemli unsuru da mühredir.Gümenin hemen önüne 5-6 m. arayla iki kazık,kazıkların hizasında 10 m. ileriye suyun içine iki kazık daha çakılır.Sudaki ve sahildeki kazıklar arasına birer ip bağlanır. Plastik mühreler yerleştirilir.Düdük ile ördek sesi verilir. civarda uçarken mühreleri gören ördekler gümeye doğru alçalırlar ve avcı menzile giren ördeklerin suya konmasına fırsat vermeden avlar .

  • MEVSİMİNE GÖRE SEBZE MEYVE TAKVİMİ


    Eylül Ayı
    Tam zamanı : Taze ceviz, taze fındık, bamya, mantar, biberiye
    Yakında tezgahta : Kestane, pırasa, nar, karnabahar, ayva
    Zamanı geçmek üzere : Domates, bamya, börülce, karpuz



    Ekim Ayı
    Tam Zamanı : Armut, pırasa, karnabahar, nar, yer elması
    Yakında tezgahta : Elma, kereviz, ıspanak, lahana, mandalina
    Zamanı geçmek üzere : Taze ceviz, kabak, biber, incir, patlıcan, üzüm



    Kasım Ayı
    Tam Zamanı : Lahana, portakal, mandalina, ayva
    Yakında tezgahta : Balkabağı, brüksellahanası
    Zamanı geçmek üzere : Fındık turbu



    Aralık Ayı
    Tam Zamanı : Kestane, balkabağı, kivi, kara lahana, Trabzon hurması
    Yakında tezgahta : Pazı, pırasa, kereviz
    Zamanı geçmek üzere : Armut, roka



    Ocak Ayı
    Tam Zamanı : Brüksel lahanası, pırasa, kereviz, greyfurt
    Yakında tezgahta : Muz, pazı
    Zamanı geçmek üzere : Nar, semizotu



    Şubat Ayı
    Tam Zamanı : Pırasa, kırmızı turp, mandalina, muz, kereviz, pazı, hindibağ, frenk soğanı, defneyaprağı
    Yakında tezgahta : Çağla, kuşkonmaz, fındık turp, roka
    Zamanı geçmek üzere : Kestane, soğan, lahana



    Mart Ayı
    Tam Zamanı : Pancar, limon, kuşkonmaz, turp, bakla
    Yakında tezgahta : Bebe havucu, çilek, barbunya
    Zamanı geçmek üzere : Karnabahar, pırasa, mandalina, ıspanak



    Nisan Ayı
    Tam Zamanı : Enginar, havuç, bezelye, çağla, bebe havucu, taze sarımsak kuşkonmaz, taze kekik
    Yakında tezgahta : Domates, kiraz, enginar, dolmalık biber
    Zamanı geçmek üzere : Lahana, brokoli, kereviz



    Mayıs Ayı
    Tam Zamanı : Çilek, patlıcan, domates, arpacık, soğanı, erik, barbunya, madımak, ebegümeci
    Yakında tezgahta : Marul, karpuz, kiraz
    Zamanı geçmek üzere : Bebe havucu, beyaz kuşkonmaz



    Haziran Ayı
    Tam Zamanı : Enginar, taze patates, marul, taze fasulye, dolmalık biber, rezene
    Yakında tezgahta : Bamya, vişne, şeftali, tatlı mısır, mürdüm eriği, salatalık
    Zamanı geçmek üzere : Can eriği, çilek, havuç



    Temmuz Ayı
    Tam Zamanı : Kiraz, vişne, karpuz, kayısı, taze sarımsak, mısır, kavun
    Yakında tezgahta : Üzüm, böğürtlen, incir, taze ceviz, dut
    Zamanı geçmek üzere : Enginar, bezelye, kırmızı erik, marul



    Ağustos Ayı
    Tam Zamanı : Mürdüm eriği, üzüm, bamya, dut, iç bakla
    Yakında tezgahta : Taze ceviz, incir, taze fındık, mantar
    Zamanı geçmek üzere : Göbek salata, kiraz

  • Balık Avlarken İnsanlık Dersi (Bangladeşli Müslümanlar)
    Herkes, balık avlama konusunda en çoğunu ister. Oltayı attığı vakit, ortada ki tüm balıkları yakalasa bile çoğu kişi şikayet etmez. Buzluğa kor, sonra yerim der ya da gider satar. Ama Bangladeşli Müslümanlar hiç böyle yapmıyorlar, düşünmüyorlar. Güzel bir şekilde ağlarını atıyorlar, bayağı uğraşıyorlar ama en nihayetinde sadece en büyük olan balıkları ve sadece kendilerine yetecek kadarını alıyorlar. İşte, insanlık dersi tam olarak böyle bir şey olsa gerek.

  • forum.havaforum.com/attachment/1042/


    1 adet kırmızı acı biber (yaklaşık 45 gram) günlük C vitamini ihtiyacının tamamını tek başına karşılar.
    Aynı zamanda A, K, B6 vitaminleri bakımından zengin olan kırmızıbiber iyi bir potasyum, demir, fosfor, kalsiyum ve manganez kaynağıdır. 1 adet kırmızıbiber sadece 18 kalori içerir. -


    Kırmızı biberin sağlığınıza yararları


    • Kırmızı biber kanserle savaşta en büyük yardımcılarınızdan biridir. İçerisinde bulunan likopen kansere karşı oldukça etkilidir. Prostat, pankreas ve rahim kanseri bu kanser çeşitleri arasındadır.
    • Kırmızı biber antioksidan açısından oldukça zengindir ve kalp rahatsızlığı riskini azaltır.
    • Kolayca kilo vermenizi sağlar. bu sebzeler vücut sıcaklığını artırır ve oksijen gereksinimi yaratır. Bu sayede kilo vermek daha kolay bir hale gelmektedir.
    • Kırmızı biber içerisinde bulunan A vitamini gözlere ve bağışıklık sistemine iyi gelir.
    • B vitamini beynin gelişimi için oldukça önemlidir. Vücut metabolizmasını etkiler ve proteinin enerjiye dönüşümüne yardımcı olur.
    • E vitamini hücrelerde hasar görülmesini engeller ve bu sayede kanser potansiyelini azaltır.
    • Kırmızı biberde C vitamini ve potasyum da bol miktarda bulunur. C vitamini bağışıklık sistemini güçlendirirken potasyum kalp krizi riskini azaltır.

  • @KarTutkusu03 hocam denizde avcılık helal kılınmış ama söylediğiniz gibi denizden çıkan herşey helal değildir ..
    hazır konusu açılmış iken


    "Denizde avlanmak ve onları yemek size helâl kılındı ki; hem size hem de yolcu olanlarınıza faydalı olsun." (Mâide, 5/96)


    mealindeki âyet, denizlerin birer ilâhî nimet deposu olduğunu ve onlardan insanların faydalanabileceğini ifade etmektedir.


    Âyet-i kerimelerde, Cenab-ı Hak belirli bir kısmını haramlaştırmadan ve başka hayvanlar gibi boğazlanma şartını koşmadan, bütün deniz hayvanlarının helâl olduğunu bildirmekte, kullarına kolaylığı ve genişliği temin etmektedir. Hattâ mümkün mertebe hayvana eziyet vermekten kaçınılması kaydıyla, onları yakalamak için insana her şeyi kullanabilme müsaadesini vermektedir.


    Bilindiği gibi, yaşadıkları yerler bakımından hayvanlar kara ve deniz hayvanları olmak üzere ikiye ayrılır. Karada yaşayan hayvanların hangilerinin yenip yenmeyeceği fıkıh kitaplarında belirtilmiş, ayrılmıştır. Denizde yaşayan hayvanların hangilerinin yenilmesinin helâl, hangilerinin haram olduğu hususunda ise mezhepler arasında farklı görüşler mevcuttur.


    Yukarıda meallerini verdiğimiz âyet-i kerimeden hareket eden Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezhebi âlimlerine göre, deniz hayvanlarının, yani suyun içinden başka bir yerde yaşayamayan hayvanların hepsi, nerede bulunursa bulunsun, ister balık şeklinde olsun, isterse başka cins ve şekide bulunsun, helâldir, yenebilir. Yine aynı mezheplere göre, bu hayvanların isimlerinin farklı olması, diri veya ölü olması; yakalayanların Müslüman veya gayri müslim olması hükmü değiştirmez.


    Mâlikî mezhebi hiçbir deniz hayvanını istisna kılmazken, Hanbelî mezhebi yılan balığını habis saydığı için; Şâfiî mezhebi de kurbağa, yengeç ve timsah gibi hem denizde, hem de karada yaşayabilen hayvanların etinin yenilmesini haram olarak vasıflandırmaktadır.


    Hanefî mezhebine göre ise, balık sûretinde olmayan deniz hayvanlarının etlerini yemek haramdır. Buna göre, daima suda yaşayan, suda barınan hayvanlardan her çeşit balık eti yenebilir. Kalkan balığı, sazan balığı, yunus balığı, yılan balığı bu kabildendir. Fakat, diğer su hayvanları caiz değildir. Midye, istiridye, istakoz ve yengeç gibi hayvanların yenilmesi helâl olarak kabul edilmemektedir, haram sayılmaktadır. (el-Mezâhibu'l-Erbaa, 2/5)


    Bu esaslara göre, midye, istiridye, kalamar gibi deniz hayvanları Şâfiî, Mâlikî ve Hanbeli mezheplerine göre yenebilirken, Hanefî mezhebine göre yenilmemektedir. Hanefî mezhebinin haram saymasının sebebi, bu çeşit hayvanları gerek görünüş, gerekse yenen kısımları itibariyle hoş olmaması, çirkin ve pis sayılmasıdır.

  • @sistemci5534 badim bugün internet gibi bir nimet varken bilgi sahibi olmamak için hiç bir sebep yok :)


    mantar toplama konusunda balık konusunda kara avcılığı konusunda çoğu bilgiyi internetten okuyarak ve arazide uygulayarak edindim en büyük yardımcım başta internet oldu sonrasında uygulamalarla tecrübe edindim ;) tipide kaldım-zirvelere yürüyüş yaptım-pınardan su içtim meraktan hiç girilmeyen bi dağa girip en son çıkmaza girip 2 saatte ancak yolumu bulabildim çok kaybettim kendimi doğada yolu kaybedip buluyordum kaybedip buluyordum :D :D