İstanbul'un Köyleri

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • Her ne kadar koskoca 20 milyonluk şehir desek, burası şehir değil ülke desek, Birleşmiş Milletler sanki burada birleşmiş desekte İstanbul'un da canının olduğu, hala bilinmeyenlerinin çok olduğu, saklı cennetlerin ve yerleşim alanlarının olduğu dünya başkenti, medeniyetlerin başkenti artık her nederseniz deyin :) İnanması güç ama İstanbul'un da köyleri var.


    İçine girdiğinizde kaybolduğunuzu düşünürsünüz çok geçmeden alışırsınız ama bu şehrin koşuşturmasına, temposuna... Yarımada şeklinnde olan İstanbul'u göremeyenler var. Yani denizi görmeyen birçok insan varken köylerini görmeyi kimse beklemesin. 4 senedir İstanbul'da bulunmama rağmen Beykoz'a bile gitmişliğim yok Çamlıca'ya çıkmışlığım yok ama tarihi yerlerin hepsine de gittiğimi söyleyebilirim bunların dışında :)


    Neyse lafı fazla uzatmadan konuya geçelim. Her mesajımda bir köyün tanıtım olacak kaynak ise köyün tanıtımının başında olacak. Hadi bakalım İstanbul'da görünmeyenlerin yolculuğuna var mısınız?



    http://www.istanbulajansi.ist/…iller-koyu-gokmasli/63063


    Asırlık evleriyle yeşiller köyü: Gökmaslı



    Şile'de geçmişi 600 sene öncesine dayanan Gökmaslı Köyü, asırlık evleri, yeşil vadileri ve tüm heybetiyle karşısında duran Fakradağı gelenleri kendine hayran bırakıyor.
    Birçok köyün ortasında yer alan; tarihi köy evleri, mesire alanı, köy pazarı ve yemyeşil ormanlarıyla bir soluk alabileceğiniz Şile'nin en güzel yeri; Gökmaslı Köyü. 150-200 yıllık tarihi evleri ve ağaçların dallarının etrafına döküldüğü harikulâde bir sanat oluşturan deresiyle Gökmaslı Köyü kendine hayran bırakıyor gelenleri.

    Şile'de bulunan bu köyün geçmişi 600 sene öncesine dayanıyor. İsmi Göktürklerden gelen köy, Şile'nin ilk köylerinden... Köy halkının tamamı ise Konya'dan göç eden Manavlı... Şile'nin içine girdiğimiz zaman sıra sıra köyler karşılıyor bizi. Diğer köylere nazaran yamaçta duran Gökmaslı'ya asıl resmi veren ise tüm heybetiyle bakan Fakradağı.

    Kısa aralıklarla yan yana yapılmış bir asırlık ahşap evler köyün tarihi olduğuna tanıklık ediyor. Ahşap evlerden birinde 70 yaşındaki Cemalettin dedeyle karşılaşıyoruz. Camdan etrafı izleyen Cemalettin dede bizlere "Bu vatan, toprağın kara bağrında/ Sıradağlar gibi duranlarındır" şiirini makamlı okuyor. Ardından bahçesinden dışarıya doğru sarkan üzüm ağacını göstererek, "Babam derdi ki, evladım dikeceğin ağacı yol kenarına dik ki, gelip geçen insanlar faydalansın" diyerek bizlere ikramda bulunuyor.

    Senelik 40 ton fındık üretiliyor
    Zengin verimiyle birçok bitki de yetişiyor Gökmaslı'da. Her adımda bir meyve ağacı göze çarpıyor. Elma, ayva, üzüm, ceviz ve fındık ağaçları aynı zamanda köy halkının da geçim kaynağı. Senelik 40 tona yakın fındık üretilen köyün bir de köy pazarı bulunuyor. Köy pazarında el yapımı reçellerden fındığa, karpuzdan üzüm ve elmaya kadar her şey organik.

    Köyün bir de camisi var. Genç imam ezanı okurken Emin Dönmez dede oduna vurduğu baltayı kenara koyuyor. O da Manavlardan biri. 1967'de muhtarlık yapmış bu köyde. 67'de köye ilk suyu 10 km'den getirmiş. Şimdi emekliliğinin tadını çıkarıyor. Karşı dağa bakarak maziden bahsediyor Emin dede. Köyün insana insan olduğunu hatırlattığını söylüyor bize.

    8 senedir köyün muhtarlığını yapan Mehmet Emin Şentürk, bize köyü gezdiriyor. Köyde iki okul varken depremde biri zarar görmüş. Diğeri ise atıl durumda. Öğrenciler taşımalı sistemle Ağva'daki okula gidiyor. Muhtar, köyde Şile, Ağva, Üsküdar olarak günde 12 otobüsün işlediğini söylüyor. Şile Ağva yolundan da Yalova, Bursa ve Gebze yolu kullanılıyor. Muhtar Şentürk, "Başkan Topbaş'ın sayesinde 7 otobüsümüz daha oldu" diyor.

    Geçim kaynağı ormancılık ve hayvancılık
    120 haneli Gökmaslı Köyü'nün nüfusu bin 300 fakat oy kullanan sadece 200 kişi. Köyde 40 sene önce alınan karara göre köyden kimseye yer satılmıyor. Köyde ağırlıklı yaşlılar yaşıyor. Gençler ise baraj havzasından dolayı İstanbul'a göç etmişler. Baraj havzası probleminin çözülememesinden dolayı tarım yapmakta da güçlük çekiyor köy halkı. Hatta Gökmaslı Köyü önceleri İstanbul'a meyve sevkiyatları yapmasıyla tanınıyordu. Halk geçimini sağlamak için hem ormancılıkla hem de hayvancılıkla uğraşıyor. Kestane balı üretimi ve arı işi de hem köyün yaşlıları hem de gençleri tarafından yapılıyor. Uzun süre seracılık yapıldığını hatırlatan köyün muhtarı, seracılığın da bittiğini söylüyor. Köyde eskiden mantar, mısır ve buğday da geçim kaynağı olmuş. Köyde aynı zamanda kestane balı da üretiliyormuş.

    Köy halkı İSMEK'ten eğitim alıyor
    Köy halkı ihtiyaçlarını bahçelerinden ve köyün marketinden karşılıyor. Burada bulamadıklarını ise Ağva'dan getiriyor. Muhtar Şentürk, köy halkının çeşitli aktivitelerden faydalanması için de dokumacılık üzerinde çalışmalar yapmış. Kadınlar Ağva'ya inip İSMEK'ten eğitim alıyor. Aldıkları eğitimi ise Şile bezi dokumacılığı üzerinde gösteriyorlar. Şile Halk Eğitim Merkezi’ne bağlı olarak çalışan kadınlar çeşitli bez dokuyor. Talep artıkça ilgi de artmaya başlamış Şile bezi dokumacılığına.


    Kışın çok sessiz ve sakin geçen köy, yazın kalabalıklaşıyor. Çocuklar için yapılmış oyun parkları da gelen çocuklar için neşe kaynağı. Yazları Ankara'dan ve birçok şehirlerden izciler kamp yapmaya geliyor. Su değirmeninin olması da su sorununu çözmüş durumda. İki koldan gelen içme suyunun biri Teksen dağından, diğeri ise Sarnıç kaynak suyundan geliyor. Gökmaslı Köyü'nü güzelleştiren nedenlerden biri de Göksu Deresi. Köyün sınırından diğer köylere doğru uzanıyor. Köyün bir de mağarası bulunuyor fakat bakımı yapılmadığından dolayı atıl durumda.

    Alınan hizmetler İBB'den
    Muhtar Şentürk, alınan hizmetlerin tamamına yakınını İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden geldiğini söylüyor. Köyün bir de saha projesi var. Şile Belediyesi'nin tahsis ettiği bir temizlikçi İbrahim Çelebi etrafı temizlerken durdurup konuşmak istiyoruz. "Şu an çalışıyorum, oturamam. Ancak iş yaparken konuşabiliriz" diyor. Gökmaslı Köyü'nü çok sevdiğini söyleyen Çelebi şirin ve tarihi kokusunun hiç gitmediğini dile getiriyor.


    Doğal güzelliklerin hiç bitmediği bu köyde Şile bezi imalatından büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığa ve köy pazarında bulunan organik ürünlere kadar Gökmaslı Köyü, gelen herkesi eşsiz güzelliğiyle ağırlıyor.
    Haber: M. Taha İnci
    Fotoğraflar: Onur Şerecioğlu
    İstanbul Ajansı

  • http://www.sileport.com/mekan/?gid=6


    AVCIKORU KÖYÜ

    İlçe merkezine 23 km uzaklıkta bulunan Avcıkoru köyünde 33 hane


    bulunmaktadır. Köyde 130 kişi yaşamaktadır. Bu sayı yaz aylarında
    köyde yaşayanların yakınlarının tatil amaçlı gelmesi ile artmaktadır.
    Köy halkı Kafkas kökenli (Abaza) olup köyde yaşlı nüfus genç nüfustan
    çok daha fazladır. Çalışmak için İstanbul'a göç eden nüfus emekli olup
    tekrar köye yerleşmiştir. Hafta sonları köyde yaşayanların yakınları ve
    piknikçiler köy nüfusunu artırmaktadır.
    Köyün genel nüfus yapısını emekliler oluştururken, 20 kişi ormancılık
    yapmaktadır. Köy Kafkas kökenli olduğu için Çerkez yemekleri
    meşhurdur. Yerleşimsınırları içinde Avcıkoru Mesire Yeri
    bulunmaktadır. Köyde ihtiyacı olan toprağını satmaktadır. Ekilebilir ya
    da imara açılabilecek arazi orman alanlarından dolayı kısıtlıdır.
    Avcıkoru Mesire Yeri, Ömerli mevkii civarında zengin ağaç örtüsüne
    sahip mesire yerlerindendir. İçinde yer yer maden ocakları bulunan
    6520 dönümlük sahada bulunan bitki türleri de dikkat çekmektedir.
    Oturma alanları bulunmamasına rağmen genişliğiyle kalabalık grupları
    ağırlamakta ve dinlenme imkanı sunmaktadır. Patika yollarla ormanın
    içleri gezilip farklı bitki ve böcek türleri keşfedilebilir. Koşu ve kros
    imkanıyla sportif aktiviteler için de oldukça uygundur. Denetim
    olmadığından köy halkı piknik yapanların arkasında bıraktığı çöpten
    şikayetçidir.
    Melen Suyu projesi kapsamında baraj yapımı söz konusu olduğundan
    köydeki arazilerin kullanımı konusunda belirsizlik yaşanmaktadır. Buna
    rağmen sunduğu doğal kaynaklar açısından dışardan gelenlerin
    burada ikinci konut yapma baskıları bulunmaktadır.
    Köyün en büyük sorunu kanalizasyon şebekesinin bulunmamasıdır.
    yaz aylarında nüfus arttığından kullanma suyu yetersiz kalmaktadır.

  • Çatalca-İnceğiz Köyü


    873 Nüfusa sahip İnceğiz’in tarihi, Padişah Yıldırım Beyazıt zamanından daha eski olup sancak kalemliği olarak varlığının uzun süre devam ettirmiştir. Mahalle adını güneyindeki Karasu Deresi kenarında bulunan tarihi inlerden (mağaralardan)almıştır. Mahalleye adını veren mağaraların,Cevizlilerden kalma barınak amacı ile yapıldığı ve daha sonraları kilise olarak da kullanıldığı mağara tabanında bulunan haç işaretlerinden anlaşılmaktadır. Bu tip mağaralardan mahalle sınırları içerisinde ve Tekke Dere mevkiinde dört adet daha vardır. Köyün kurulduğu yer çevreye göre çukurda kalmaktadır. Güneyinde kayalık yamaç ve tepelikler yer alır. Kuzey ve kuzeybatısı düzlüktür. Kuzeyinde meşe ve gürgen cinsi ağaçlardan oluşan baltalı orman alanları bulunmaktadır. İnceğiz Çatalca’ya 4 km uzaklıkta olup ulaşım karayolu ve demiryolu ile ulaşım sağlanmaktadır. Mahalle halkı geçimini ağırlıklı olarak tarla ziraati ve iyi cins süt inekçiliği ile sağlamaktadır.

  • ÇATAKLI KÖYÜ



    Çataklı Köyü Şile ilçe merkezine yaklaşık 30 km. uzaklıktadır. Hane
    sayısı 74 olan köyde yazlık konut bulunmamaktadır ve nufusu 400
    kişidir. Genç nufus yerleşim içinde baskın olsa da, yerleşim dışına
    buyuk merkezlere çalışma amacıyla gidenler olmuştur.
    Köy içinden Çataklı Deresi geçmektedir. Büyükşehir Belediyesi'nin bir iki
    hanede başlatmış olduğu Şile bezi dokumacılığı teşvik kampanyası
    kapsamında dağıtılan dokuma tezgahları için başvuru gerçekleşmiştir.
    Köyun geçim kaynağı genel olarak ormancılıktır. Bunun dışında
    kömürcülük köy içinde on hanede hayvancılık ve iki hanede de arıcılık
    yapılmaktadır. Tarım onemli geçim kaynaklarındandır; tahıl ve fındık
    yetiştirilmektedir.
    Eski köy evleri, yerleşim içinde farklı yapı tipolojileriyle dikkat
    çekmektedir. Köy halkı tarafından çubuk örme olarak adlandırılan dış
    cephe kaplamasının üstünün toprakla örtüldüğü yapılarda özgün bir
    doku görülmektedir.Köy
    içinden geçen dereyi geçmek
    için köprüye ihtiyaç
    duyulmaktadır. Bu konuyla
    ilgili olarak belediyeye talepte
    bulunulmuştur. Kanalizasyon
    ve arıtma sisteminin
    olmaması köyün en önemli
    problemleri olarak ifade edilmiştir. Koy yerleşik alanı Yeşilçay Projesi kapsamındaki İsakoy Barajı ile su altında kalma tehlikesi ile karşı karşıyadır.