Meteoroloji Nedir?
Meteoroloji; kısaca atmosfer bilimidir. Yunanca "meteoron" kelimesinden adını almıştır ve gökyüzünde olan olaylar anlamına gelmektedir. Eski yunanlılar bulutları, rüzgarları ve yağmuru anlamak vebirbirleriyle ilişkilerini tespit etmek için rasat yapmışlardır. Onlar için hava durumu önemliydi, çünkü hava çiftçilerin ürün yetiştirmesini, denizcileri ve denizde seyahat edenleri etkiliyordu. Bugün çevremizde, atmosferdeki değişim ve olaylardan dolayı bizleri etkileyen daha ciddi ve önemli hava olayları vardır. Gezegenimizdeki atmosferin davranışları ve etkisi gibi, zor ve karmaşık konulara çözüm bulmalıyız.
Eski Bir Bilim Dalı
Aristo'nun meteorolojinin babası olduğuna inanılmaktadır. Aristo "meteorologica" adlı eserini M.Ö. 340 yılında yazmıştır. Aristo'nun yağmur, dolu fırtınası ve bazı hava parametrelerine ait görüşlerinin birkısmı doğru, çoğu ise yanlıştır. Bu zamandaki diğer düşünürler gibi Aristo da mantık ve sebep yoluyla doğruya ulaşacağına inanıyor ve dünyadaki doğal olayları anlamak için rasat yapılmasına ihtiyaçolmadığını düşünüyordu.
Yüzyıllarca sonra, modern bilimin ilk yıllarında, bilim adamı olarak bilinen doğa filozofları, doğayı gerçekten anlamanın yalnızca spekülasyon ve mantıksal tartışmalarla olamayacağını farketmişlerdir. Dünyadaki olayları anlamak için, bunları ölçmek, kaydetmek ve analiz etmek gerekir. Ancak, hava parametrelerinden rüzgar yönü ve yağış miktarını ölçebilmek bile uzun zaman almıştır. Termometrenin icadı M.S. 1600’lü yıllarda, atmosfer basıncını ölçen barometrenin keşfi ise bundanbirkaç yıl sonra olmuştur. Sonraki gelen 200 yılda, nem ve rüzgar hızı ve atmosferdeki diğer önemli parametreleri ölçmek için meteorolojik aletler geliştirilmiştir. Bilim adamları bu sistemleri kullanarak iklim olarak bilinen uzun dönemli değişimleri kaydetmişlerdir. Bununla birlikte, fırtına, harekeyn, tornedo ve diğer atmosferik olayların günden güne değişen davranışlarını anlayamamışlardır.
Meteorolojinin Gelişimi
1800’lü yılların ortalarında meteorolojistler, geniş alanları etkileyen hava sistemlerinin (gelişimi, değişimi ile birlikte bunların yeryüzeyindeki hareketleri sonucunda) bulutları, rüzgarları ve yağmuru oluşturduğunun farkına varmaya başladılar. Bununla birlikte elde edilen bu bilgilerin dağıtımı, hava sistemlerinden daha yavaş olduğu için kullanışlı olmuyordu. Sonra telgraf icat edildi, hazırlanan raporlar başka merkezlere gönderilmeye başlandı. Amerika ve Avrupa üzerine gelecek hava ve fırtınalar, hareketlerin doğuya olacağı esası ile tahminedilmeye başlandı. 1900’lü yılların başlarında Norveçli bir grup bilim adamı atmosferik hareketleri temel fizik kurallarına uygulama çalışmasına başladılar. Onlar, kütlesel olarak hareket eden büyük soğuk ve sıcak hava kütlelerinin karşılaşmasını cephe olarak tanımladılar. Bu durum modern hava tahminlerinin başlangıcıdır.
1940’lı yılların başlarında, ikinci Dünya Savaşı meteorolojiye büyük ilerlemeler getirdi. Geniş ölçekli kara ve deniz alanlarındaki hava hareketleri, Kuzey Atlantik ve Güneydoğu Pasifik üzerindeki geniş alanlar hava durumuna olan bağımlılığı arttırdı. Üniversitelerin meteoroloji bölümleri hızla askeri servislerde yetiştirdikleri genç elemanları hava tahmin uzmanı olarak gönderdiler. Askerler aynı zamanda hava veiklim konusundaki bilimsel araştırmalara destek sağladılar. Radar gibi önemli meteorolojik sistemlerin teknolojik gelişimi savaş zamanında sağlandı.
İkinci Dünya Savaşından bu yana, meteorolojistler atmosfer ve rasat konularında birçok yeni teknik ve alet geliştirdiler. Onlar temel hava sistemlerini ve harekeynleri, uyduları kullanak, şiddetli oraj merkezlerini, radar ve yüksek kapasiteli uçakları kullanarak tespit ve tahmin ettiler. Ayrıca sayısal hava tahmin modellerini geliştirerek, atmosferik işlemleri süper bilgisayarlarda çalıştırarak atmosferin genelsirkülasyonunu ve davranışlarını analiz ederek her ölçekte yağış bilgilerini elde ettiler.
Bundan 2000 yıl önce Yunan filozoflar gökyüzüne bakarak neler olduğunu anlamaya çalışırlardı. Bu gün en eski bilim dalı olan meteoroloji olgunlaşmıştır. Araştırmaların hedefi; biz, çocuklarımız ve torunlarımız için yaşamsal öncelikler arz eden konularda, temel sorularacevap aramaktır.
Meteorolojist Kimdir?
Meteorlojist kelimesini duyduğumuzda, genellikle aklımıza her akşam televizyonlarda yarınki hava durumu ile en yüksek ve en düşük sıcaklıkları söyleyen kişi aklımıza gelir. Birçok radyo ve televizyondaki hava durumu sunucuları profesyonel meteorolojistlerdir, bazıları ise Milli Meteorloji Merkezinden aldığı özel bilgileri aktaran sunuculardır. Amerikan Meteoroloji Kurumu (AMS) Meteorolojisti özel eğitim almış bir kişi olarak şöyle tanımlamaktadır: ”Atmosferin yeryüzünü ve yaşamı nasıl etkilediğini, atmosferdeki parametreleri ve rasatları bilimsel ilkeleri kullanarak açıklayan ve anlatan kişidir”. Bugenellikle lisans ve lisansüstü eğitim şeklinde lise ve üniversitelerdeverilir. Birçok meteorolojist lisans öğrenimlerini fizik, kimya, matematik ve diğer alanlarda yapmışlardır. Atmosfer bilimi ise meteorolojik bileşenlerin tanımlanmasında ve diğer atmosfer çalışmalardakullanılır.
*Dünya Meteoroloji Teşkilatı 1998 yılındaki konsey toplantısında meteoroloji personelini iki sınıfa ayırmıştır.
Meteorlojist ve Meteoroloji Teknisyeni. Bu konuda ayrıntılı bilgi “Guidelines for The Education and Training of Personel in Meteorology and Operational Hydrology”WMO-N 258,Vol.1-Meteorology June 2000, alınabilir.
Meteorolojist Olabilmek İçin Ne Tür Eğitimlere İhtiyaç Vardır ?
Lise: Meteorolojide kariyer için ilk adım, lisede (iyi dengelenmiş kolej) hazırlık programına katılmaktır. Gerekli bilimsel dersler fizik ve kimya konularını içerir. Yer bilimi kursları, atmosferik çevreye bakış için kıymetli bir başlangıç sağlar. Günümüzde matematiksel yeterlilik, fiziksel bilimlerin her branşında önemlidir ve bilgisayar temel bilimsel araçtır. Meteorolojist olmak istiyorsanız, mümkün olan her çeşit matematik ve bilgisayar bilimleri kurslarını almalısınız. İngilizceyi iyi konuşabilme ve yazma, bilimsel bilgiyi etkin olarak paylaşmada önemlidir. Rusça, Almanca ve Fransızca gibi yabancı diller deatmosfer bilimlerindeki uluslar arası gelişmeleri takip etmede yararlı olabilir.
Kolej ve Üniversite: Meteorolojide kariyer için en doğru yol, meteoroloji veya atmosfer bilimlerinde diploma veren bir lisans programına katılmaktır. Birçok ülkede bu tür eğitim veren kolej ve üniversite vardır. Bazıları, çok yönlü meteorolojik çalışmalar sunarken,diğerleri zirai meteoroloji gibi özel alanlarda odaklanır. Özel bir alan ile ilgileniyorsanız, size atmosfer bilimlerinde geniş ve yoğun temelleri deverecek bir lisans programını seçmelisiniz. Araştırma alanında bir kariyer sahibi olmak istiyorsanız, fizik, kimya, mühendislik veya matematik alanındaki lisans programı sizi, atmosfer
bilimlerinde lisanüstü programda çalışmaya hazırlayacaktır. Meteorolojide kariyer için kolejden lisans diplaması almak yeterli olmasına rağmen, lisansüstü eğitim daha fazla profesyonel fırsatlar içinkapıları açar. Atmosferik araştırmalara girmek istiyorsanız bir master veya doktora derecesi çok önemlidir. Küresel değişim araştırmaları alanınına girmek istiyorsanız, meteoroloji ve temel fizik bilimlerine ilave olarak oşinoğrafi, jeofizik, biyoloji ve ekoloji gibi konularda dakurslar almalısınız.
Meteorolojist Ne İş Yapar?
Meteorolojistlerin yaptığı işlerden bazıları sizin için sürpriz
olabilir. Meteorolojistler atmosferik araştırmalar, öğretmenlik, hava
tahmini ve meteorolojik uygulamalar gibi birçok konuda çalışırlar.
Atmosferik araştırmalar:
- Dünya genelinde, geçmiş ve halihazır dataları toplayarak
sıcaklık trendlerine (değişim) göre GLOBAL ISINMA konusunda görüş
belirleme konusunda çalışırlar. İklimdeki geçmiş değişimleri
araştırırken mümkün olduğunca, atmosferik işlemlerle bugünkü görünümü
yakalamak için en yüksek ve en hızlı bilgisayarları kullanırlar. Su
buharı, bulutlar ve kardaki değişimleri ve geri dönüşleri inceleyerek,
sera etkisi ve global ısınma trendindeki değişiklikleri ortaya çıkarmaya
çalışırlar. Atmosfer-okyanus ilişkileri, buzullar yeryüzündeki bitkiler
ve hayvanlarla da ilgili çalışma yaparlar. Bu çalışmalar global değişim
araştırmaları ve yer sistemleri bilimi adı altında yapılmaktadır. - Birçok araştırma grubu, radarlarla mikrobörst alanında, uçak
parçaları ve diğer aletlerin araştırmalarında çalışırlar. Uçuş
emniyetini sağlamak için, hava alanlarına otomatik rüzgar-sheari
dedektörleri ve ikaz sistemleri yerleştirmişlerdir. - Meteorolojistler, kirleticilerin kimyasal değişimi,
taşınımı, kaynakları ve modelleme konusunda atmosfer kimyacıları ile
işbirliği yaparlar. - Birçok bilim adamı küresel ısınmanın başlangıcının 1988
yılında görülen kuraklık olarak düşünmektedir. Kuraklık, tarımsal
üretimi doğrudan etkilemektedir. Hava modellerindeki kısa dönemli
değişiklikler, Dünya gıda üretimini etkileyen sel ve kuraklıklara neden
olmaktadır. - Araştırmacılar harekeyn ve onların anlaşılması ve doğru tahmin edilmesi konusunda da çalışırlar
- Meteorlojistler 1980’li yıllardan itibaren yeni radar
sistemlerini kullanarak kuvvetli fırtına ve tornado olayını da büyük bir
doğrulukla tahmin etmeye çalışırlar. Bu sistemlerden gelen yüksek
çözünürlüklü datalar, tehlikeli hava sistemleri hakkında iyi tahmin
(Meteorolojik Uyarı) yapmayı sağlar.
Araştırmacı meteorlojistler; diğer temel fizik disiplinlerindeki
bilim adamları, kimyacılar, fizikçiler, matematikçiler, okyanus
bilimcileri, hidrolojistler ve çevrebilimi branşındaki diğer bilim
damları ile çok yakın çalışırlar. Matematikçiler ve bilgisayar uzmanları
atmosferik işlemlerdeki modellerin bilgisayarda dizayn edilmesinde
meteorolojistlere yardım ederler. Meteorolojistler ve okyanus
bilimcileri okyanus-atmosfer etkileşimi konusunda; Araştırmacı
meteorolojistler ise bitki ve hayvanların atmosfer içerisindeki
birbirlerine olan etkilerini anlamak için biyolojistlerle, global
ısınmanın etkileri ve sonuçları için politikacılar ve ekonomistlerle
birlikte çalışırlar.
Diğer Uygulamalar
Meteorolojistler birçok sektöre hizmet sunmaktadır. Meteorolojistler
havaalanlarının yer seçimi, planlanması ve yapımı ile fabrikalar ve
inşaat projelerine yardımcı olurlar. Isıtma ve soğutma sistemlerinin
ihtiyaç duyduğu klimatolojik bilgiler ile mahkemelerin ihtiyaç duyduğu
hava durumu ile ilgili bilgileri sağlarlar.
Meteoroljistler Hangi Aletleri Kullanırlar?
Yüzyıllardır, havanın anlaşılması ve tahmin edilmesi için atmosfer
rasatları kullanılmıştır. En önemli rasatlar yer istasyonlarındaki
aletler vasıtasıyla ölçülen sıcaklık, barometrik basınç, nem, rüzgar
hızı ve yönüdür. Sonraları “rawinsonde” sistemi geliştirildi. Bu
sistemle atmosferin yukarı sevilerinde bulunan sıcaklık, basınç ve nem
değerleri ölçüldü. Balonun yer sistemi ile yaptığı açı takip edilerek
yüksek atmosferdeki rüzgar yön ve şiddeti ölçüldü. Bu (temel) ölçümler,
meteorolojistlere sadece yeryüzünde değil, atmosferin değişik
seviyelerindeki temel bilgiler ve neler olduğunu hakkında veri sağlar.
Son yıllarda uzaktan algılama yöntemi ile yerden rawinsonde rasatlarının
yapılabileceği konusunda çalışmalar yapılmasına rağmen, rawinsonde
sistemleri halen meteorolojideki temel aletlerdir.
Uçaklar, radarlar, uydular ve bilgisayarlar meteorolojistlere bilgi
ve kolaylık sağlayan en önemli sistemlerdir. Dünyadaki en büyük ve hızlı
bilgisayarlar atmosferik araştırmalar ve hava tahminleri için
kullanılmaktadır.
Temel Meteoroloji Disiplinleri ve Uygulama Alanları
Meteorolojinin özel uygulamaları:
- Aeronotikal (havacılık) Meteoroloji,
- Tarımsal Meteoroloji,
- Atmosferik Kimya ve Hava Kirliliği Meteorolojisi,
- Atmosferik Türbülans,
- Bio Meteoroloji,
- Boundary layer(sınır tabakası) Meteoroloji,
- Bulut ve yağış fiziği,
- Sayısal Meteoroloji,
- Dinamik Meteoroloji,
- Çevre uygulamaları Meteorolojisi,
- Hidrometeoroloji,
- Deniz Meteorolojisi,
- Meteorolojik pazarlama,
- Meteorolojik ölçü aletleri,
- Mezometeoroloji,
- Mikrometeoroloji,
- Sayısal Hava Tahmini,
- Radar Meteorolojisi,
- Uzaktan Algılama,
- Uydu Meteorolojisi,
- Uzay havası,
- Tropikal Meteoroloji,
- Şehircilik Meteorolojisi,
- Hava Tahmini,
- Şiddetli hava olayları ihbarı,
- Hava Modifikasyonu
Hava Tahmini İçin Meteorolojiye Giriş
Eski zamanlarda atmosferde meydana gelen olaylar insan anlayışının
dışındaydı. Fakat şimdi onların tamamen fizik kanunları sonucu olduğunu
biliyoruz.
Hava şartları atmosferin ısınma ve soğumasına olduğu kadar bunların
sonucu olarak meydana gelen hareketlere de bağlıdır. Hava şartları
değişiklik gösterir. Sıcak hava yerini soğuk havaya, güneş yerini yağmur
veya kar yağışına, hafif bir rüzgar yerini fırtınaya bırakabilir.
Tüm bu değişikliklerde buharlaşma ve yoğunlaşma ile atmosferdeki
farklı 151 dağılımı önemli rol oynar. Hidrodinamik ve termodinamik
prensipler havanın niçin böyle olduğunu açıklamada ve gelecekte nasıl
olacağını tahmin etmede iyi bir şekilde kullanılmaktadır.
Bugünün bilimsel hava tahmini, hava haritaları kullanılarak ileriye
dönük tahminler yapmayı amaç edinen sinoptik meteoroloji kavramının
temel esasları üzerinde gelişti.
Yer ve yüksek hava haritaları atmosferin fiziksel elementlerinin
uzaydaki dağılımını gösterir. Bu dağılımın olduğu yer, atmosferik alan
diye isimlendirilir. Atmosferik alan yerçekimi ve dünyanın dönüşünden
etkilendiği gibi hassas termal hareketleri de yansıtır. Teorik olarak
gelecekteki hava şartları dinamiğin kullanımıyla doğrudan tahmin
edilebilir. Yani atmosferin halihazır şartları verildiğinde gelecekteki
bir durumu belirlemek için tahmin yapmanın en bilimsel yolu, atmosferik
hareketleri açıklayan termodinamik ve hidrodinamik denklem sistemlerinin
uygulanmasıdır.
Fakat bu denklemlerin yapısı ve açıkladığı işlemlerin karmaşıklığı
net bir analitik çözüm elde edilmesini zorlaştırır. Bu nedenle hava
tahmini yapılırken bazı detaylı teknikler uygulanır. Bu teknikler
atmosferik faaliyetin teorik ve deneysel karakteristiklerinin bir
modellenmesidir.
Hava tahmininin hazırlanmasında teknik olarak üç aşama vardır:
- Birincisi, bir sonraki günün atmosferik durumuna karar
verilmesi, yani yer ve yüksek seviyeler için prognostik haritaların
hazırlanmasıdır. - İkincisi, prognostik haritalarda gözüken şartların ne tip bir havayı temsil ettiğini yorumlamaktadır.
- Üçüncüsü, beklenen sinopik şartlara göre yerel havanın belirlenmesidir.
Bu üç aşamayla sinotik haritalar ve bunlara bağlı hava olayları
arasında sayısal ilişkiler kurmak önemlidir. Bu ilişkilerin
çıkartılmasında atmosferik faaliyetlerin sinoptik, dinamik ve lokal
modelleri önemli rol oynar.
Hava Tahmini
Hava tahmini meteorolojinin kalbinde yer alır, bu işle yoğrulan
birçok genç insan, milyonlarca insanın yaşamı etkileyen hava olaylarını
doğru tahmin etmeye ve açıklamaya çalışırlar. Meteorlojistler bu alanda
yaptığı çalışmalarla özellikle son 30 yılda hava tahmininde önemli
ilerlemeler kaydettiler. Beş günlük tahminler Kuzey Amerika ve Avrupa’yı
içermektedir. 1970’li yıllardan beri üç günlük tahminler büyük bir
doğrulukla yapılmaktadır. Genel olarak yağış ve sıcaklık tahminleri yedi
gün ve daha fazla sürelerde kullanılabilir doğrulukta yapılmaktadır.
Bazı meteorolojistlar iki haftalık hatta daha uzun sürede tahminlerin
yapılabileceğine inanmaktadır. Tropik okyanuslar ve atmosfer arasındaki
ilişkilere ait yeni bilgiler, bölgesel iklim modellerinin aylık tahmin
edilebilmesini mümkün kılacaktır.
Hava tahminleri birçok insanı ve birçok ülkeyi etkiler. Bizim
üzerimize gelen hava yüzlerce km. uzunluğunda ve birçok büyük alanların
üzerinden (değişim ve gelişimle) geçerek gelirler.
Her gün televizyonda görülen tahminler, dünya üzerindeki birçok ülke
ve milli meteoroloji merkezinin ve milyonlarca meteorolojistin emeğinin
ve çalışmasının son ürünüdür. Günde dört kez 10.000’e yakın istasyondan
yer rasat bilgileri ve denizlerden milyonlarca deniz rasadı
toplanmaktadır. 500 den fazla rawinsonde rasadı yüksek atmosfer
bilgilerini elde etmek için yapılmaktadır. Atmosferde neler olduğunu
anlamak için ayrıca radar, uçak ve uydulardan bilgiler alınmaktadır. Bu
bilgiler Amerika, Rusya ve Avustralya’da bulunan Dünya Hava Merkezlerine
ulaştırılmaktadır ve bilgisayarlarda işlenerek küresel analiz ve tahmin
ürünleri ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda bu bilgiler Milli Meteoroloji
merkezlerine ulaşarak oradaki tahminciler tarafından bölgesel, şehir ve
kasabaların tahmini yapılmaktadır. Onlar aynı zamanda hazırladıkları
milli ve bölgesel tahminleri yayıncı meteorolojistler vasıtasıyla radyo
ve televizyonlarda yayınlarlar. Milli Meteoroloji Merkezinde bulunan
tahminciler havacılık ve tarım endüstrisi gibi geniş halk kitlelerini
ilgilendiren alanlarda yardımcı olurlar. Ayrıca küçük ölçekli ve
ayrıntılı tahminler (belediyelerin kar, tuzlama vb.) özel tahmin
grupları tarafından hazırlanır. Özel tahminciler bazı tarımsal ürünler,
fiyatlar ve bunları etkileyen hava şartları ile ilgili çalışırlar.
Atletizm, futbol ve golf turnuvalarını ilgilendiren hava tahminleri de
bu ekipler tarafından yapılmaktadır. Gaz ve elektrik şirketlerin üretim,
iletim ve planlamaları için soğuk ve sıcak havalarla ilgili bilgi
verirler. Ayrıca milli ve lokal radyo ve televizyonları kullanarak,
kendi meteoroljistlerini meşgul etmeden kamuoyuna bilgi ulaştırırlar.
Hava tahminleri ve uyarıları Meteoroloji Teşkilatları tarafından
sağlanan en önemli hizmetlerdir. Tahminler; devlet ve endüstri kesimi
tarafından can ve malı korumak ve operasyonların etkinliğini artırmak
için, bireyler tarafından ise günlük aktivitelerini geniş ölçekte
planlamak için kullanılmaktadır .
Profesyonel olarak eğitilmiş meteorolojistler tarafından uygulandığı
gibi; günümüzde hava tahmini gelişmiş teknolojik araçların kullanımı ve
bilimsel prensip ve yöntemlere bağlı olarak oldukça gelişmiştir. Tahmin
tutarlılığında 1950’li yıllardan beri erişilen dikkate değer gelişme,
teknolojik gelişmeler, temel ve uygulamalı araştırmalar, yeni bilgi ve
yöntemlerin hava tahmincileri tarafından uygulanmasının doğal sonucudur.
Yüksek hızlı bilgisayarlar, meteorolojik uydular ve hava radarları hava
tahmininin geliştirilmesinde önemli rol oynayan araçlardır.
Geçmiş yıllarda tahmin tutarlılığındaki en önemli kazanım, 1-5 gün
aralığındaki tahminde olmuştur. Tahmin tutarlılığının (doğruluğunun)
yükseltilmesine birkaç faktör katkıda bulunmuştur. Bu faktörlerin
arasında en önemli olanı fizik kanunlarına dayanan Sayısal Hava Tahmin
Modellerindeki daha fazla gelişmedir ki bu modeller, orta ve yüksek
enlemlerde hava değişimini günden güne etkileyen yüksek ve alçak basınç
merkezlerinin oluşumunu ve gelişimini tahmin edebilmektedir. Bu
modeller, ilk uygulamaya girdiği çeyrek yüzyılı aşkın zamandan bu yana
sürekli gelişmiştir. Bir sayısal tahminde çözümlenen çok büyük sayıdaki
hesaplamaların yapılabilmesi için gerekli olan bilgisayarların
kapasitelerinin artmasıyla, modeldeki gelişme geniş ölçekte çalışmayı
mümkün hale getirmiştir.
Diğer birkaç faktör tahmin tutarlılığının yükseltilmesine önemli
ölçüde katkıda bulunmuştur. Bu faktörlerden biri, model tahminlerinin
alan ve doğruluğunun arttırılması için istatistiksel geliştirilmesidir.
Diğeri, meteorolojik uydular tarafından sağlanan gelişmiş gözlemsel
olanaklardır. Tahmin tutarlılığındaki artış için üçüncü ana neden,
tahmin modelleri için hazırlanan başlangıç durumlarındaki devam eden
gelişmedir. İstatistiksel yöntemler, bir modelin tek başına
yapabileceğinden daha çok meteorolojik parametre çeşidinin tahmin
edilmesine olanak verir ve istatistiksel yöntemler, özel alanlarda
coğrafik bakımdan daha az doğru model tahminlerine yeni bir şekil
verirler. Günümüzde uydular, atmosferin küresel ölçekte ve sürekliye
yakın bir sıklıkta izlenmesi ve uzaktan algılanması olanağını sağlar.
Başlangıç koşullarındaki gelişme, gözlem sayısının artması ve hesaplama
tekniklerinin daha iyi kullanımının bir sonucudur.
1-5 günlük tahminde, sağlaması başarıyla yapılan sayısal hava tahmin
modelleri günümüzde sınırlıdır ve 10-14 günlük periyot için tahmin yapma
yeteneği henüz kanıtlanamamıştır. Aylık tahmin açısından bakılırsa,
tahmin yöntemleri ve araçları dinamiksel ve istatistiksel tekniklerin
bir karışımıdır. Sayısal hava tahmin modellerindeki son gelişmeler,
özellikle ayın ilk 10 günü için, tahmin girdisinin dinamik kısmının daha
büyük bir önemi olduğunu göstermektedir. Mevsimsel açıdan bakıldığında,
kullanılan herhangi bir dinamik teknik yoktur ve tahmin tamamıyla
istatistiksel araçlara dayanmaktadır. Aylık ve mevsimlik aralıklarda, ne
teoride ne de pratikte günlük hava değişimleri tahmin edilebilir
değildir (tahmin edilemez) ve bunun yerine tahmin, bir ay veya bir
mevsimlik tahmin periyodu için normallerinin altında veya üzerinde
olabilecek ortalama sıcaklık veya toplam yağışın olasılığı ile
ilgilidir. İstatistiksel tahmin yöntemlerindeki gelişmeler, aylık ve
mevsimsel tahmindeki bazı deneyimlerin sonucudur, bu da bilgiyi gerçek
kullanıcılar için daha güçlü hale getirir. Hem sıcaklık hem de yağış
tahminlerindeki deneyim, mevsim, yer ve durumla da değişim
göstermektedir. Bazı bölgelerde mevsimsel tahminler, mevsimin
başlangıcında gözlemlenen havanın devamlılığına dayalı tahmin veya
ortalama koşullara dayalı tahminden daha iyi değildir.
Anormal ısınma, soğuma, nemlilik ve kuraklığın ısrarlı modellerini
meydana getiren geniş sirkülasyon anomalilerinin sebebi iyi
anlaşılamamıştır. Buna rağmen, bu anomalilerde yer şartlarının (örneğin;
kar, buz tabakası, deniz yüzey sıcaklığı ve toprak nemi gibi) önemli
rol oynadığı konusunda kanıtlar vardır. Günümüzde geliştirilmekte olan
modeller, uzun vadeli hava tahminlerinde geliştirilmiş bir anlayış ve
bunları tahmin etmede geliştirilmiş bir yetenek için temelleri sağlar.
Çok kısa tahmin periyotları için (0-6 saat) temel ilgi, küçük
ölçekte, kısa süreli, orajlar, tornadolar, taşkınlar gibi genellikle
şiddetli olaylarda ve kuvvetli sis, donan yağmur gibi tehlikeli olmayan
lokal hava olaylarında odaklanır. Küçük ölçekli hava sistemlerinin
matematiksel modellemesi için gelişen olanaklar olmasına rağmen,
spesifik olayların tahmininde modellerin pratik olarak uygulanması,
atmosferin gerekli detayda gözlenmesindeki güçlük ve maliyet sebebiyle
henüz olanaklı (makul) değildir. Bu duruma bir istisna, topoğrafik
özelliklerin sebep olduğu deniz meltemleri ve dağ dalgaları gibi lokal
rüzgar sistemlerinin tahminidir. Böyle sistemlerin sayısal tahminini
yapmak olanaklıdır ve günümüzde geliştirilmektedir.
Küçük ölçekli hava tahmininde fiziksel yöntemlerin uygulanmasındaki
güçlük açısından şu an önemli olan, bu havanın küçük aralıklarla
gelecekteki gelişimi ve hareketinin tahminciler tarafından belirlenmesi,
izlenmesi ve tanımlanmasıdır. Hava radarları ve sabit yörüngeli
meteorolojik uydular bu amaç için özellikle önemlidir ve bu araçların
kapasiteleri ve yararlanabilirlikleri sürekli olarak geliştirilmektedir.
Uyarıların hızlı iletimi ve yeterli uyarı şebekesinin kurulması da çok
kısa vadeli tahminde önemli elemanlardır. Bu alandaki gelişmeler de
devam etmektedir.
Tropikal fırtına veya harekeyn kısa vadeli tahminde özel önemi olan
olaylardır. Günümüzde meteorolojik uyduların yardımıyla bu sistemler,
seyrek datanın bulunduğu okyanus alanları üzerinde belirlenebilmekte ve
izlenebilmektedir ve bunların şiddet tahmini yapılabilmektedir. Uçak
keşifleri ve yer radarları, kıyı bölgelerde yaşayanlar için,
fırtınaların doğru bir şekilde izlenmesine ve şiddetlerinin güvenilir
olarak belirlenmesini sağlamaktadırlar.
Geçmiş yıllarda istatistiksel ve sayısal tahmin modellerinin birlikte
kullanılması ile tahmin tecrübelerinde bir artışın başlamasına rağmen,
ekstratropikal siklonların davranışlarının tahmin edilmesinde yapılan
gelişmelerle tropikal siklonların şiddetindeki değişimler ve hareketinin
tahmin edilmesindeki gelişmelerde hız alınamamıştır. Bu yavaş ilerleme
için ana neden sayısal tahmin modellerinde kullanılmak üzere yeterli
datanın olmayışıdır. Bu modellerin sınırlı uygulaması sebebiyle harekeyn
tahmininde insan kanaatleri ağırlığını koymuştur.
Şu anda uygulanan yöntem, bir veya iki gün önceden fırtına tehlikesi
uyarısı vermektedir. Yöntem hangi bölgelerde en büyük hasarın olma
ihtimali olduğunu ve özel önlemlerin hangi bölgede alınması gerektiği
hususunda zamanında uyarı vermekte daha az başarılıdır.
Mevcut hatalı tahminlerin yararlılığı, değişik hazırlık çalışmalarını
değerlendirirken karar vermeye yardım etmede sofistike (karmaşık)
istatistiksel modellerin uygulanmasıyla artırılmıştır.
Yukarıdaki değerlendirme, tahmin pratiklerinin günümüzdeki durumu ve
geçmiş yıllardaki önemli bazı başarılı sonuçların en önemlilerinin özet
bir raporunu sunmaktadır.Tutarlılık ve becerinin şu anki seviyesinin tam
anlamıyla ne olduğunun açıklanması arzulanmaktadır. Bundan sonraki
ifadeler ılıman kara alanları ve Kuzey yarımkürenin yüksek enlemleriyle
ilgilidir. Deneyim (beceri) seviyeleri, Kuzey Yarımküredeki okyanuslar
ve Güney Yarımkürede bu bölgelerdeki gözlem sayısının azalmasına bağlı
olarak daha düşüktür. Tahmin becerisi objektif olarak, verilen tahmin
setinin doğruluğu ile havanın değişmeyeceğinin tahmini (ısrar veya
havanın ortalama şartlarda seyredeceğini farz etmek (klimatolojik
tahmin)) gibi basit prosedürlerle elde edilen benzer tahmin setinin
doğruluğunun karşılaştırılması ile belirlenebilir. Tahmin doğruluğu
seviyesi bu basit yöntemlerle erişilen doğruluk seviyesinden yüksek
olmaz ise tahmin başarısından söz edilemez.
- 0-12 saatlik periyot için: Bu zaman diliminde hava
tahmininin doğruluğu, daha çok tahminde istenilen gerekliliklere
bağlıdır ve hava durumu ile değişkenlik gösterir. Bu zaman aralığında,
genel hava durumu ve trendlerinin tahmini önemli ölçüde ustalık
gerektirir. Bununla beraber periyodun artmasıyla tahminde yer alan
alansal ve zamansal detaylar azalır. Küçük, kısa süreli, şiddetli lokal
fırtınaların davranışları yalnızca birkaç dakikadan 1 saate kadar olan
periyotlar için tahmin edilebilir. Mezoölçekli (orta ölçekli)
sistemlerin (yatay yönde yaklaşık 1-100 km. uzanan sistemler) sayısal
similasyonu ile birleştirilmiş kuvvetli konvektif fırtınaların son
günlerdeki gözlemsel çalışmaları, tahmincilere oraj gelişim tahmini ve
konvektif sistem gelişiminin çok kısa vadeli tahminini yapmak için büyük
katkı sağlamaktadır. Squall hattı, cepheler ve kuvvetli yağış alanları
gibi geniş ölçekli olayların davranışları 6-12 saate varan zaman aralığı
için genellikle tahmin edilebilirdir. Büyük siklonik fırtınalara bağlı
hava değişimleri, bu zaman aralığında iyi tahmin edilebilir. Düzgün
olmayan arazi ve yer düzensizliklerinin sebep olduğu aşağı doğru
kuvvetli rüzgarlar, boğaz rüzgarları ve diğer özellikler birkaç saat
sonrası veya daha uzun bir periyot için genellikle tahmin edilebilir.
Yeni keşifler ve sürekli artan kapsamlı veri işleme sistemlerinin bir
sonucu olarak bu zaman aralığında tahmin tutarlılığında önemli
gelişmeler beklenmektedir. - 12-48 saatlik periyot için: Büyük ekstratropikal hava
sistemlerinin sıcaklık, yağış, bulutluluk ve hava kalitesi yönünden
günlük değişimleri ile gelişme ve hareketlerinin başarılı bir şekilde
tahmini bu zaman aralığında yapılabilmektedir. Sayısal hava tahminindeki
tutarlılık 1980’li yıllar boyunca gelişmeye devam etmiştir. Örneğin,
1987 yılında 48 saatlik deniz seviyesi basınç tahminindeki tutarlılık
1977 yılındaki 24 saatlik tahmindeki tutarlılık ile aynıdır. Yıkıcı
potansiyellerdeki hızlı değişimlerin iyi tahmin edilememesine rağmen,
tropikal fırtınalar tahmini yararlı olacak şekilde yapılabilmektedir. Ek
olarak, kuvvetli fırtınalar içerisindeki genel alanlar ve bu alanlarda
oluşması muhtemel orajlar önceden 48 saate varan zaman dilimi için
açıkça belirtilebilmektedir. Buna rağmen yukarıda belirtildiği gibi,
bireysel lokal fırtınaları oluşum zamanı ve yeri tam olarak bu aralıkta
tahmin edilememektedir. - 3-5 günlük periyot için: Büyük fırtınalar ve soğuk dalgalar
gibi büyük-ölçekli sirkülasyon olayları genellikle 3-5 gün öncesinden
tahmin edilebilmektedir. Günlük sıcaklık tahminleri, deneyimde
klimatolojik tahmine oranla 3 günde iyi olmasına rağmen 5 günde daha
düşüktür. Yağış oluşum tutarlılığının, 3 günlük ve en fazla 5 günlükte,
deneyimde zayıf olduğu görülür. Sayısal hava tahmin tutarlılığı da bu
periyot için gelişmeye devam etmektedir. Günümüzde 5 günlük tahminler,
10 yıl öncesinin( yaklaşık olarak) 3 günlük tahminleri kadar tutarlıdır.
Tutarlılıktaki benzer artış, orta-seviye atmosferik sirkülasyon
modellerinin ve büyük oranda da sayısal model tahminlerinden elde edilen
sıcaklık tahminlerinde de oluşmuştur. - 6-10 günlük periyot için: Bu periyot için ortalama sıcaklık
ve yağış bazı deneyimlerle tahmin edilebilir. Sıcaklık, genellikle
yağışa göre daha iyi tahmin edilebilir. Günlük maksimum sıcaklıklar
periyodun ilk iki günü için makul seviyede tahmin edilebilmektedir. - Aylık ve mevsimsel tahminler: Ay veya mevsim için ortalama
sıcaklıklar ve yağış için zayıf bir beceri mevcuttur. Ortalama sıcaklığı
tahmin etmedeki ustalık, ortalama yağışı tahmin etmedekinden daha
yüksektir. Bir ay ya da mevsimdeki günlük hava değişimlerinin önceden
tahmin edilmesinde kanıtlanabilir bir beceri yoktur.
Bir tahminin yararı, yapılanlar gibi, bir olayın tahmin edilmesi veya
başka bir deyişle oluşum olasılığının belirlenmesinin kullanıcıları
bilgilendirilmesi ile artar, örneğin; günlük sıcaklık tahmini ve bazı
aylık ve mevsimlik bakış açısından olasılık hesapları, havaya duyarlı
işlerle meşgul olanlara, eğer havayla ilgili maliyet ve kayıplar
değerlendirilebilirse, potansiyel faydalar sunmaktadır.
Bütün bu zaman aralıklarında tahmin tutarlılığı ve yeteneklerini
artırmak için fırsatlar vardır. Teorik çalışmalar sonucu bilinir ki, her
bir günün yararlı tahmini için sınır 10-14 gün ilerisidir. Bu teorik
limit, 5-7 gün olan mevcut pratik sınırı önemli ölçüde aşmaktadır.
Aradaki bu boşluğu kapatmak için neler başarılmalıdır ve neler
gereklidir:
- Uydu, uçak ve şamandıra sistemlerinin yararlılığının artırılmasıyla küresel gözlem şebekesindeki gelişmeler;
- Özel alan deneylerinden elde edilen data setlerinin yorumlanması ve diğer teorik yaklaşımlar ile model fiziğinde gelişmeler; ve
- Modellerde koşturulan hesaplama prosedürlerinde ve
bilgisayarların hız ve bellek kapasitesindeki gelişmeler. Çok kısa
süreli tahminle ilgilenildiğinde; eğer tamamen işletilebilirse, şiddetli
hava olaylarının tahmin ve uyarısında başarıda önemli gelişmelere
ulaştıracak birkaç son teknolojik gelişme vardır. Bu gelişmeler
şunlardır:- Diğer şeyler arasında, tornado oluşturan ana
mezosiklonları ve ölümcül uçak kazalarına neden olan oraj
mikroburstlerini belirleme yeteneğine, ve daha yerel ve zamanında
uyarılarını değerlendirmek, tahmincilere yardımcı olmak için detaylı
yağış bilgisi sağlama kapasitesine sahip Doppler Radarlar, - Kuvvetli fırtına bölgesinin hemen hemen devamlı
gözetimini sağlayan, belirleyen ve kendi başlarına fırtınaları izleyen
uydu görüntüleri ve sondaj sistemleri, - Eşi görülmemiş zamansal çözünürlükte rüzgar, sıcaklık ve nem ölçümlerini sağlayan gelişmiş yer tabanlı sondaj sistemleri,
- Tahminciler için ekranda gösterim, yönetim ve şiddetli
fırtına analizi için zorunlu olan büyük miktar ve çeşitlilikteki datayı
hızlı kavramayı olanaklı kılan etkileşimli bilgisayarlar, - Datanın hızlı iletimi ve uyarıların zamanında dağıtımı için gerekli cihaz ve sistemler.
- Diğer şeyler arasında, tornado oluşturan ana
Çok kısa vadeli tahminde, son zamanlarda tamamlanan ve gelecek için
önerilen, şiddetli fırtınaların alan araştırmaları ve tropikal
siklonlar, squall hatları ve geniş oraj kompleksleri gibi orta veya
mezo-ölçekli hava sistemlerinin sayısal modellemesindeki son
zamanlardaki gelişmelerin bir sonucu olarak çok kısa vadeli tahminde de
gelişmeler beklenmektedir. Kış fırtınaları gibi, geniş ölçekli
sirkülasyonların iyice içine sokulmuş mezo-ölçekli özelliklerin daha iyi
kavranması son yıllarda kazanılmıştır. Bu araştırma alanı, atmosferdeki
değişik ölçekteki hareketler arasındaki etkileşimi kapsamakta ve tahmin
yeteneklerinin geliştirilmesi için önemli bir fırsat sunmaktadır.
Uzun vadeli tahminle ilgili olarak; aylık ve mevsimsel ortalamaları
tahmin etmede, geniş-ölçekli, okyanus-atmosfer etkileşimi ve ilgili
konular hakkındaki mevcut araştırmalardan, genişleme, okyanus-atmosfer
sistemlerinin küresel gözlemlerinden ve uygun sayısal tahmin model
uygulanmasından ortaya çıkacak bazı gelişme sinyalleri vardır. Bunun
yanında, bu aralıklarda tahmin yetenekleri teorik olarak daha iyi
kanıtlanabilene kadar sadece makul beklentiler garanti edilebilir. Küçük
gelişmelerin bile önemli ekonomik faydası olmalıdır.
Hava tahmini düzenli bir iş olarak meteorolojinin bir uygulamasıdır.
Matematiksel eşitliklerin kullanımındaki tecrübe kadar çok tecrübe
ister. istidlalciler sapma derecesini anlamak için daima atmosferin
tahmin edildiği gibi davranıp davranmadığını izleyerek aşamalar üzerinde
dururlar. Bu sapma derecesi görüldüğünde daha uygun alternatifler
derhal ortaya çıkarılmalıdır. Böylece istidlalciler genellikle hava
olaylarının gelişimine çalışmalı ve onları doğru tecrübeleri ile
formüllerine yerleştirmelidirler.
Analiz
Rasat istasyonları geniş alanlara yayılmışlardır ve raporlarda hava
durumlarının birçok safhası açık olmayabilir. Bu, özellikle oraj, hortum
vs. gibi küçük ölçekli sistemler için geçerlidir. Yerel ve genel
durumları birbirinden ayırmak zordur. Bu nedenle analizdeki ilk amaç
yerel olayı genel etkilerden ayırmak, yanlış ayrıntılardan kurtarmak,
hatalı ve uygun olmayan rasatların etkisini ortadan kaldırmaktır.
Atmosferin durumunu tasvir eden bir özet vardır ve rasatların mümkün
olduğunca sağlaması gereken duruma yaklaştırılması gerekir. Harita
üzerinde gösterilen tasvir sinoptik harita ya da hava haritasıdır.
Analizin ikinci amacı hava sistemlerinin elemanlarını temel fizik
yöntemleriyle isimlendirerek tasnif etmektir. Elemanlar; hava kütleleri,
cepheler, siklonlar, antisiklonlar, türbülans vs birleşik hava
modellerinin çalışan sistemleri şeklinde tertiplenmiştir.
Halihazır ve önceki haritalar mantıksal olarak sürekliliğini
korurlar. O, geçmişten geleceğe hava durumunu birleştirir. Analiz işlemi
bilimsel kıstasta ve uzun süre pratiklere dayalı tecrübeye gereksinim
duyar. Çünkü analiz teşhisten tahmine doğru gelişir. Ayrıca henüz
bahsedildiği üzere analiz, gerçek atmosferik olayların tahmininden doğan
sapma miktarlarını bulmayı sağlar.
Hava Tahmin Metotları
Bugünkü hava tahmin metotları geniş bir sahada değişir. Bir taraftan
dinamik ve istatiksel metotlar kullanılır ki bunlar çok karışıktır ve
yüksek kapasiteli bilgisayarlar kullanılmalıdır. Diğer taraftan
tecrübeyi bilgisayar çıktısına ilave etmek pratikte önemli bir rol
oynayacaktır.
I-Fizik eşitliğine dayalı tahminler:
Eğer halihazır durum tam olarak biliniyor ve halihazır durum ile bu
durumun değişme oranı arasında dinamik bir ilişki ortaya konulabiliyorsa
gelecek durumu tahmin etmek ve hesaplamakta mümkündür. Bu, nümerik hava
tahmini olarak ta bilinir ve pratikte kullanılır. Bu metotla ortaya
çıkan ürünler bütün dünyadaki hava tahminleri için esas teşkil eder.
II-Istatistiklere dayanan tahminler:
Geçmişteki bilgi ve tecrübeler belli olayların davranışı hakkında
çokça bilgi sağlamaktadır. Geçmişle geleceğin ilişkilendirilebileceği
istatiksel tarzda bu tecrübeler formüle edilebilir. Yani "dün ve bugün
ne oldu" ve "yarın ne olacak" arasındaki bağ, geçmişteki benzer
olaylardan istatiksel olarak elde edilebilir. Istatiksel olarak elde
edilen tahminler bir olasılık ifade ederler. Bu tip bir tahmin aşağıdaki
gibi olacaktır:
Yarınki en olası azami sıcaklık 25 °C dir: Aktüel azami sıcaklığın 23
°C ile 27 °C arasında olma şansı %90 dır. Bu tip olasılık tahmini NWP
(Sayısal Hava Tahmini) bilgileri kullanılarak yapılır.
III-Tecrübeler:
İç içe girmiş işlemlerle uğraşırken, genelde her olaya değer tahsis
etmenin hiç bir yolu yoktur. Bununla beraber geçmiş tecrübelerden ve
yerel etkileri hesaba katarak her olaya bir değer tahsis edilebilir. Az
önce anlatıldığı gibi tecrübelerden elde edilen bilgilerin çoğu
tahmincinin kendi formulasyonunda bir araya getirilmelidir. NWP rehber
materyallerin etkili kullanımı için bu bilgiler, bu formulasyonda güncel
hale getirilir.
Hava Tahmin Prensipleri
Hava tahmini "süreklilik prensipleri" ne dayanır. Bunlar 5 sınıfa ayrılmışlardır.
1- Süreklilik:
Burada varolan durumun belli bir zaman için devam edeceği
varsayılmaktadır. Bu varsayım başka herhangi bir tahmin tekniği için
minimum seviye olarak kabul edilmektedir. Bu tekniğin yeteneği,
sürekliliğin yeteneğinden daha az ise bu teknik kullanışsızdır. Bununla
beraber çok kısa vadeli tahmin için süreklilik bazen kullanılmaktadır.
2- Tandans Sürekliliği:
Burada varolan tandansın belli bir zaman için devam edeceği
varsayılmaktadır. Bu varsayım çok kısa vadeli tahmin için bazen
kullanılmaktadır.
3- Periyodikliğin Sürekliliği:
Burada varolan periyodikliğin belli bir zaman içinde devam edeceği
varsayılmaktadır. Bu varsayım daha çok uzun vadede olayların yarı
periyodik oluşumlarını tahmin için bazen kullanılmaktadır.
4- Geri Kalma Zamanı Sürekliliği:
Burada, biri daha önce gerçekleşen iki olay arasındaki geri kalma
zamanının varlığı varsayılmaktadır. Bu iki olay aynı veya farklı
yerlerde olabilir. Bu teknik en muhafazakar teknik olarak bilinmekte ve
şimdi sinoptik veya yerel olarak kullanılmaktadır.
5- Modelleme:
Burada modelin ileri gideceği varsayılmaktadır. Son olarak modelleme
tekniği, bilgisayar teknolojisi kullanılarak nümerik simulasyonda
görüldüğü gibi tahminin tüm branşlarında ünlü olmuştur. Meteorolojide
atmosferik hareketin dinamik modeli, Nümerik Hava Tahmini Operasyonel
Modeli (NWPOM) gibi rutin kullanıma konulmuştur.
NWPOM; kısa vadeli tahminler (12-48 saatlik) için, sinoptik kartlarda
görülen sinoptik ölçekli atmosferik olaylar dikkate alındığında
neredeyse tam isabet seviyesine ulaşmıştır. Bu model orta vadeli
tahminler (3-5 günlük) için hatırı sayılır bir başarı seviyesini de
göstermektedir.
Tahminlerin çeşitli sınıfları için ve ayrıca hareketleri de değişik
ölçekleri için kullanılan nümerik modelleme teknikleri yakın gelecekte
yenilenecek ve geliştirilecektir.
Genel Sirkülasyon Modeli ve Iklim Modeli (yerel modelin yanında) şu anda çok detaylı bir şekilde gözden geçirilmektedir.
Meteorolojist ile bir doktor arasında birçok ortak nokta vardır.
ikisi de kendi alanlarında iyi eğitim almışlardır. Ancak eğitim ve
araştırmadan elde edilen bilgiler, sıkça rastlanan kompleks durumlarla
karşılaşıldığında yeterli olmamaktadır. Bununla beraber şu açık bir
gerçektir ki nümerik modelleme ürünleri tahmincinin yükünü
hafifletmektedir. O ayrıca kendi formülasyonunu yeni devirler için
gözden geçirmeli ve daha ileriye götürmelidir. Bu tip karşılıklı
etkileşim sayesinde gelişme ve ilerleme beklenecektir.
Kaynaklar
- Bull. Amer. Meteor. Soc., 66,67,72
- Hava tahminin temelleri(basılmamış çeviri)
- Guidelines for The Education and Training of Personel in Meteorology and Operational Hydrology”WMO-N 258,Vol.1-Meteorology
ALINTI