Beiträge von lapatipi

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)

    enis hocam, yazdıklarınızın gerçekte olabilmesi için ışık hızıyla demokrasiye ve hukuk devleti ilkelerine dönüş yapmamız gerekiyor öyle bir ihtimal varsa dediklerinize katilmamak elde değil, Turkiyenin batililasma ve Batı normlarinda hukuk ve demokrasi mücadelesi yaklasik 300 yıldır devam ediyor son 20 yılda sekteye ugratilmis olsa bile bizi Pakistan,İran ve Körfez ülkelerinden ayıran bir özelliğimiz var biz farklıyız işte o farklılığı hedef alan bir demografik saldırının içine tutulmus durumdayız.

    Belki de "batılılaşmak, batı normlarına uymak" stratejisi olduğu gibi hatalıdır? Ayrıca her batılılaşma karşıtı, Pakistan,İran istemek zorunda değil. Ne batı ne doğu, biz bambaska bir ülkeyiz. İster genetik pota, ister kültür, ister tarih biz ikisi de değiliz. Neden ikisinden birini tercih etmek zorundayız gibi öğretiliyor bunu da anlamam. Benim kültürüme uymayan hiçbir batı normu hukuku bana fayda getirmez. Getirmedi, getirmiyor da.. bizim ve gelecek neslin sorumluluğu, gereksiz batı hayranlığı, peşin doğu mide bulantısı hastalığından, biz bir şey bilmeyiz yapamayız kompleksinden kurtulup, tamamen bizden çıkmış, bizi yansıtan ve aynı zamanda "insan" odaklı hukuk, kültür, eğitim sistemine geçmemiz.

    Kusura bakmayın lütfen, batı normu, batı hukuku gibi şeyler fevkalade boş ve bugünkü bozuk halimizin temelidir. Ayrıca dediğim gibi batı olmuyorsa İran,Pakistan, Suudi Arabistan vs olsun demek veya dedirtmek de büyük tuzak. Bu ülkeler kim ki, tarihleri ne ki bugün ne olsunlar ki ben onlara özlem duyayım. Benim binlerce yıllık köklü tarihim, kültürüm var.. bugün ABD nin ABD rüyası diye sattığı şey Roma ve Osmanlı'da vardı, biz hem Roma (son resmi doğu Roma imparatoru Fatih Sultan Mehmet tır) hem Osmanlı mirasciyiz. Ne olduğumuzun kim olduğumuzun farkına lütfen varalım, unutturulani hatirayalim lütfen. Bunu tartışmak için değil, gerçek bu olduğu için söylüyorum.

    İlerde bu yalan yanlış gösteren sürekli değişen tüik başkanlarının başı büyük belaya girer gibi duruyor. Yargılanma durumları bile olabilir.

    TÜİK te çok ciddi bir oynama yapılabileceğini sanmıyorum. Çünkü verilerin bir çoğu direk TÜİK tarafindan olusturulmaz, TÜİK in görevi her yerden gelen rakamları organize edip derlemek. Yani demem o ki, biri kafasına göre bir oynama yapsa bile bu gizli kalmaz. Bunu da kimse göze alamaz. Bu sebeple siyasi aktörlerin (kim olursa olsun) geçici kapışmalarından dökülen kirli bilgi kırıntılarına itibar etmeyin. TÜİK e bambaşka bir alanda kendi sektorumle ilgili bilgi paylaşmak zorunda olan biri olarak yazıyorum bunları. İşleyiş, oyle çok hileye izin verecek bir durumda değil. Ayrıca TÜİK dünyadaki en iyi resmi istatistik kurumlarından biridir ilk kuruldugu günden beridir. Osmanlı imparatorluğu döneminde devlet hafızasına işlenmiş ve cumhuriyetimizde de bu hafıza ve refleks devam ettirilmiştir, sebebi bu.

    Bu yüzden organize sanayi bölgelerine elektrik kısıtlaması getireceklerine önce şu AVM lere kısıtlama getirselerdi daha mantıklı bir hamle olurdu.

    Bu arada böyle durumlar için bir kriz planımızın olmayışı da ayrı bir konu..

    AVM ler de önemli, küçük bir AVM günlük 3000-5000 arası misafir ağırlar, buradan hem o dukkandakiler kazanir, hem o dükkanlara ürün tedarik edenler. Yani ikisi de lazım, sanayi bölgesinde ihtiyaç duyulan enerji ile AVM deki bir değil. İki forkliftli bir motor tamir atölyesi neredeyse 10 orta ölçekli mağazaya es deger enerji kullanıyor, sonuçta o mağazaların çoğunda tasarruflu ampuller, bir bilgisayar, bir pos makinesi çalışıyor.

    Kriz planı demişsiniz, enerjiyi dışarıdan alan hiçbir ülke böyle bir kriz planı kuramaz. En önde gelen ülkelerden Almanya bile bunu kuramıyor ki, Rusya gazı keser diye Ukrayna nin işgaline bırakalım karşı çıkmayı, neredeyse alkışlayarak konuma düştü. Dediğiniz tarzda bir plan ancak tuz gölü deposu (2,7 milyar dolar) gibi 10 tane daha yaparsınız, gaz ucuzken depolarsiniz, kesintide kullanırsınız, yada aynı paraya 20 milyar dolara bir Akkuyu nükleer santrali daha yaparsınız.. Peki ya kesinti olmazsa, kış çok çok sert geçmezse, boşuna aşırı ciddi bir harcama yapmış olursunuz.

    Sözün özü: ya enerjini kendin uretirsin yada bu durumlarda böyle sıkıntı yaşarsın. Yapacak pek bir şey yok.

    O yüzden nükleer santraller, güneş enerjisi tarlaları ve rüzgar tribünlerinde sürekli verim artırıcı teknolojiler geliştirip yayginlastirmaliyiz, ülkemizin başka çaresi yok.

    Doğa dışında başka bir husus var, o da ülkemizin güney, güney doğu sınırları altında süregelen şiddetli savaşlar. Merak ediyorum acaba orada her gün yapılan yüzlerce jet sortisi, çok ciddi ve yoğun bombardımanlar yerel veya genel olarak hava durumuna bir etki edebilir mi? Geçmişte Ruslar bir kutlama içindi sanıyorum, hava basıncını değiştirecek şekilde füze kullanıp kapalı havayı açmışlardı. İşin manevi boyutuna girmiyorum orasını Allah bilir, teknik ve fiziksel olarak yer yüzündeki savaşların böyle bir etki ortaya çıkarması mümkün mü sizce?

    Bazı yaşlı köylülere sordum bu sene nasıl bir kış olur diye, cevabı aynen aktarıyorum " oğlum bu sene sert olur desek de son yıllarda ne desek olmadığından biz de şaşırdık, küre ısınması mı ne varmış ondan zaar " :hfyeni (18): köydeki yaşlılar bile küresel ısınmaya suç atıyorsa var bir şeyler. :)

    iki kere 10 15 cm 2 kerede havada kotu deil. biz istanbullular 90 li yillarda yerde kar zor goruyoduk. hatta gece tutmaya baslar sabah 3 5 cm olur oda oglene biterdi. ben sabah 6 gibi kalkardimki erimeden yetiseyim diye:)

    Semih Hocam, Diyarbakır ın efsane kışları, sağlam kar yağışları düşünüldüğünde çok da iyi değil buranın yerlileri için. Kısmet artık :D

    Ön tahminlere göre G.Doğu Anadolu , ki özellikle Diyarbakır yine boş bir kış geçirecek anlaşılan. Ikı kere 10-15 cm örtü , 2 kere de havada uçuşan kar görürüz yine. Semih Bey de ne yazık ki pek yanılmıyor, %80 kış beklentimiz bu şekilde artık.. Emeğinize sağlık :)

    Efsane Semih hoca örtü bekliyorum, Diyarbakır da tahminime dahil diye belirtmişti. Bu Diyarbakır öyle bir şehir ki Efsane Semih in bütün yurt tahminleri gerceklesirken burası gerçekleşmiyor . Ne model, Ne veri, Ne tahmin hepsine ters bu şehir. Şuan 11 derece Kayapınar, parçalı bulutlu tatlı tatlı rüzgar esiyor bildiğin bahar başlangıcı. Bari böyle kalsın bu kış, En azından boş soğuk çekmeyiz.

    diyarbakır için umut ndir

    Neredeyse bütün ülke kara gömülürken, Diyarbakır için yine ve tekrar her zaman olduğu gibi, kky ve az kar sınırında günler var gibi görünüyor ne yazık ki. Artık ciddi yorumculara da sormaktan vazgeçtim, G.Doğu Anadolu vebalı gibi, bu başlık haricinde sorular bile cevaplanmıyor, az biraz anladığım kadarıyla Diyarbakır kestane bu kış. Hayırlısı.

    Semih Bey, biz Diyarbakır'ı artık G.Doğu genel yorumlarıyla bir tutamayacagimizi bu kış acı biçimde öğrendik. Hala kat görmedik burada etrafımız kara gömülürken. Diyarbakır hariç mi dahil mi bu yorumunuza acaba?

    Bütün Diyarbakırlı üyeler adına soru güncel. Teşekkür ederiz.

    Diyarbakır Şubat'a kadar kayda değer bir şey yok. 4-5 cm lik kar bu şehir için bir kar değil zira 4-5 cm demek, saf beyaz örtü ömrü bir kaç saat demektir burada onu da belirteyim. Şubat'ta da ne olacağı belli değil. Anlıyoruz ki, bu sene Kırım'dan direk aşağı balyoz gibi inen bir sistem olmadıkça Diyarbakır hiçbir şey alamayacak. Ha bunun için de, Diyarbakır Kuzeyi ciddi ciddi felç olacak ki biz burada ciddi bir yağış görelim. Yani diğer şehirlerde hayat duracak kadar yağacak biz belki o zaman güzel kar göreceğiz. Bu kış etrafımızda dize kadar kar yağdı kaç kere, Diyarbakır havada bile göremedi bir iki semt dışında. Diyarbakır iklimi %100 değişmiş bunu anlıyoruz.
    Şu anki verilere bakarak da rica ediyorum insanlara ümit vermeyin. Uzun vadede görünenler dahi bir kaç saatte çamura dönüşecek şeyler gösteriyor.

    Diyarbakır boşuna heyecan yapmasın henüz ciddi bir şey yok. Diyarbakır yine harita üstüne yuvarlak para konmuş gibi boş, etraf alıyor gibi görünüyor yine. Bu kış diğer kışları düşününce belki iki kere örtülü kar görür bu şehir. Ülke baştan sona kar alsa da Diyarbakır için yine üzgünüm. Daha değişir modeller mutlaka ama şimdilik kimse kimseye umut vermesin, zira sinekten yağ çıkarmaya çalışmak olur şimdiki veriler ışığında.