Beiträge von O Sistem Buraya Gelecek!

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)

    İzlanda'daki patlama geçen ay tahmin edildiği gibi kırmızı hat üzerinde ve bu hat üzerindeki neredeyse en iyi ihtimalin olduğu yerde (yani kasabaya çok yakın değil veya denizin içinde değil) meydana geldi.



    Birkaç saat önce, İzlanda'daki geçen ay yaşanan patlamadan sonra yine tahmin edilen kırmızı hat üzerinde ve bu sefer daha güneyde Grindavik kasabasına çok yakın bir yerde çatlak açıldı ve lavlar tekrar yeryüzüne çıkmaya başladı.


    Maalesef korkulan senaryo oldu gibi gözüküyor. Kasaba zaten tahliye edilmişti.

    Eğer çatlak genişlemeye devam ederse kasabanın büyük bir kısmının yok oluşuna şahit olacağız gibi duruyor. Lavlar kasabadaki evlere ulaştı bile.





    Image

    6 modelinde bu sabah (00z) güncellemelerine göre İstanbul Meteogramı: (1. Görsel)


    Sabah güncellemelerine göre GFS ve ICON modelleri 21-22 Ocak'ta bambaşka tahmin sunarken, ECMWF ve GEM modelleri de bambaşka bir tahmin sunuyor. (GFS öğle güncellemesinde iyileşme mevcut.)


    Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki, GFS modeli şuan yaşadığımız sistemi bozan "AB'yi" ilk gören model olsa da, Ocağın ilk haftası çok çok kötü başarı oranına sahipti, normalde başarı oranında hep 2. olan GFS modeli 4. sıradaydı.


    12 Ocak verisiyle modellerin başarı oranını konuşursak en başarılı model ECMWF. İlk sırada ECMWF, ikinci sırada GEM ve üçüncü sırada da GFS bulunuyor. (2. Görsel)


    Bu yüzden önümüzdeki haftadaki sistemi sabırla takibe devam.







    Grönland'ın doğusu çok çok sağlam kar yağışı alacak bugün ve yarın. Çok kısa süre içerisinde 2 metre kar kalınlığına ulaşan yerler olabilir. Bu kar yağışının yaşanacağı civar bölgedeki ama kıyıdaki yerleşim yerinin canlı linkini bırakıyorum, bu kıyıdaki yerleşim yerlerinde az bir farkla sıcaklık sıkıntısı yaşanacağı için çoğunlukla yağmur etkili olsa da, canlı videoda kar yağışının belli olacağını tahmin ediyorum.






    ECMWF, GFS, UKMO, GEM, ICON ve JMA modellerinin bu sabahki (0Z) güncellemelerine göre hepsinin bir arada bulunduğu İstanbul Meteogramı: (3. Görsel)


    Karşılaştırılması açısından dün akşamki (12Z) güncellemelere göre olan meteogramı da atıyorum. (4. Görsel)


    Özellikle UKMO, ICON ve GEM modellerinde vade 108 h (12 Ocak 12Z) için 12 saatte ciddi bir değişim var. Bu 3 modelde dün akşam 108 h (12 Ocak 12Z) vadesi için İstanbul'da 1008-1014 hpa arasında tahmin yaparken bu sabah 1016-1022 hpa tahmin sunmuşlar. 14 mb bile değişim olabiliyor 12 saatte. Buradaki 108. saatteki bu denli değişiminin olmasının nedenlerinden biri ve Akdeniz'deki AB'nin derinleşememesinin en önemli nedenlerinden biri Azorun kuzeye tırmanmasını engelleyen İskandinavya'daki Norveç Denizi'ndeki AB ya da buna 'parazit' diyebiliriz. ECMWF ve GFS modellerinin bu sabah güncellemelerinde buradaki 'parazit' ortalamalara göre çok daha derin çıkmış yani bu 'parazit' balon gibi duruyor. (1. ve 2. Görsel) Düne göre kötü çıkan UKMO modelinin İstanbul diyagramınıda atıyorum. UKMO modeli için konuşursak dün akşamki güncellemesinde 12 Ocak 12Z tahmininde 1012 hpa varken bu sabahki güncellemesinde 1020 hpa bulunuyor. Bu UKMO modelinin değişimin sebebi. (GEM ve ICON modellerinde yukarıda yazdığım gibi bu değişim var.) Şunu da belirtmek isterim Meteociel'de UKMO modelinin diyagramlarına sadece Fransa ve çevresine bakılabiliyor, fakat Meteocentre sitesinde Avrupa'daki çoğu şehirdeki UKMO diyagramlarına bakabilirsiniz bende sadece bununla kalmadım (yazının ve görsellerin çok uzun olmaması amacıyla buraya atmıyorum) yine tüm modellerin bir arada bulunduğu Norveç / Bergen meteogramına baktığım zaman oradaki AB'yi en hızlı derinleştiren UKMO modeli olmuş.


    Önceki sayfalarda da Berkeeldek hocamında belirttiği gibi bu değişim balonda olabilir, ya da hakikaten bu ufak değişim sistemi bozuyor. Bunu anlamamız için önümüzdeki kritik güncellemeleri sabırla takip etmemiz gerekiyor.



    ECMWF bu sabah güncellemesi İskandinavya'daki Norveç Denizi'ndeki AB (parazit)




    GEFS bu sabah güncellemesi İskandinavya'daki Norveç Denizi'ndeki AB




    Bu sabah



    Dün akşam




    UKMO İstanbul Diyagramı bu sabah




    UKMO İstanbul diyagramı dün akşam


    ICON vasat bir sisteme döndürmüş sistemi. Sabaha bakın farkı anlarsınız. Ben 130h dan sonra güzel olan bir şey göremedim.

    120h güncellemesine göre bu yazıyı yazmıştım ki bu 120h'dan sonra soğukların bir tık daha doğulaması ve AB'nin tüm soğukları çekmesi gerekirdi, haklısınız, fakat yine de bir sistemde iyi bir potansiyel olabileceğini gösteriyor.

    ICON akşam güncellemesinde (12Z) gayet iyi gidiyor. İyi bir kar örtüsü verdiğini görebiliriz.

    Aynı zamanda modellerin bu sabah (00Z) güncellemelerine göre İstanbul meteogramına baktığımız zaman sabah güncellemesinde 13-14 Ocak sistemi için en iyi veren modeldi ICON. İstikrarını sürdürmesi gayet iyi. 9-10 Ocak'tan potansiyeli daha çok olan bir haftasonu yaşayacağız gibi duruyor.





    Gefs’te 2 senaryo çok iddialı

    Model gösteriyorsa elbette matematik ihtimal vardır , normalde teknik olarak % 6 ihtimal vermem gerekiyor ama ben hiç utanmadan sıkılmadan -13/-15 için % 1 ihtimal veriyorum , Allah affetsin :hfyeni (18):






    14. senaryo öyle rastgele bir senaryo değil hocam.

    GEFS senaryolarında 14. senaryonunda içinde bulunduğu : 14. - 16. - 17. - 18. - 28. senaryolar, sapma miktarı en yüksek olan senaryolardır, bu yüzden bu 5 senaryo dikkatle takip edilmeli ve bu 5 senaryo mutabakata varırsa sistem neredeyse kesin hale gelecektir.



    ECMWF modelinde de : 14. - 15. - 16. - 17. senaryolar, sapma miktarı en yüksek olan senaryolardır, bu yüzden bu 4 senaryo dikkatle takip edilmeli ve bu 4 senaryo mutabakata varırsa sistem neredeyse kesin hale gelecektir.



    Bu bilgiler için internetteki kaynakları müsait olduğum ve bulduğum zaman buraya atacağım, Bünyamin hocanın canlı yayınlarında yanında bulunan Kutay hoca da bu bilgileri doğrulamıştı. Zaten genellikle de diyagramlarda en yüksek veya en düşük değerleri veren senaryolarda, bu senaryolar olduğunu görürüz. Her iki modelde de bu senaryoların birbirlerinden çok farklı çıktılar sunduğunu görebiliriz. İki senaryo en yüksek sıcaklıkları verirken, diğer ikisi de en düşük sıcaklıkları verebilir. Bu yüzden yukarıda yazdığım bu senaryoların mutabakatı önemli.

    Bugünün tarihi, hayatınızda sadece 1 kere görebileceğiniz bir tarih ve sadece 100 senede bir gerçekleşen tarih;


    Ay / Gün / Sene şeklinde bugünün tarihini yazarsak sırasıyla ardışık şeklinde artan bir tarih ortaya çıkıyor:


    123123



    2024 senesinde sağlıklı, huzurlu, barış dolu ve bereketli bir yıl temenni ediyorum.

    Geçtiğimiz hafta (14 - 15 Aralık) Perşembe ve Cuma günleri, en son 2017 yılında yapılan ve geçtiğimiz Kasım ayında kaybettiğimiz Prof. Dr. Aral Okay hocamızın anısına düzenlenen bu sene 6.'sı yapılan "İstanbul'un Jeolojisi Sempozyumu"na katıldım. Her iki günde bu sempozyuma gittim. Aynı yerde ama iki farklı salonlarda oturumlar düzenlediği için tüm oturumlara haliyle katılamadım. Bu sempozyum tüm herkese açık olmasına rağmen benim girdiğim tüm oturumlarda salonun en fazla %20'si doluydu.

    Bu oturumlarda haliyle jeolojik terimler olsa da genel olarak halkın anlayacağı dilden sunumlar yapıldı.

    Prof. Dr. Ziyadin Çakır, Prof. Dr. Hasan Nüzhet Dalfes, Prof. Dr. Naci Görür, Prof. Dr. Okan Tüysüz ve daha sayısız profesör, yüksek lisans ve doktora yapan öğrenciler sunumlarını yaptılar. Şimdi bende katıldığım oturumlardaki önemli noktaları sizlere anlatmaya çalışacağım.




    İlk olarak Prof. Dr. Ziyadin Çakır'ın "İstanbul’da Meydana Gelen Yüzey Deformasyonlarının InSAR Yöntemiyle Takibi" başlıklı sunumundaki önemli noktaları açıklamaya çalışırsam : (1. ve 2. Görseller)


    Büyükçekmece ve Küçükçekmece göllerin çevresi ve bu iki göl arasında kalan bölgelerde (yani Büyükçekmece, Beylikdüzü, Esenyurt, Avcılar, Küçükçekmece gibi ilçelerde) özellikle yamaçlarda yani Küçükçekmece Gölüne doğru bakan yamaç göle doğru, diğer tarafta da bildiğimiz dere olan Haramidere tarafına doğru olan her iki yamaçta dereye doğru kayıyor. Sadece burası da değil Büyükçekmece Gölüne bakan yamaçta göle doğru kayıyor. Bu kaymalar InSAR verilerine göre milim milim olsa da Ziyadin hocaya göre bunların yanılma paylarını eklersek senede santimetre cinsinden deformasyon yaşanıyor. Bu ciddi bir değer. Hatta Büyükçekmece ve Küçükçekmece Gölü etrafında senede 4-5 cm'ye kayan zemin deformasyonu yaşanıyor. Buralarda kesinlikle imar izni verilmemesi gerekirken üstlerinde yerleşimler var. Sempozyumda hoca da bahsetmişti buralarda depremden de önce, toprak kayması/heyelan ve kütle hareketini tetikleyen olaylarda yani kısa sürede gerçekleşebilecek aşırı yağış miktarlarında buralarda yıkım haberleri bile alabiliriz.

    Sadece Haramidere bölgesi değil, Ayamama Deresi, Kadıköy Kurbağalıdere, Zeytinburnu’nda Çırpıcı Deresi, Kağıthane, Alibeyköy, bütün deniz kenarları, Yenikapı ve Maltepe de dahil dolgu alanlarda düşey deformasyon gözlendiğini belirtti. Başta Büyükçekmece ve Küçükçekmece olmak üzere, Avcılar, Haliç, Alibeyköy, Kurbağalıdere gibi bölgelerdeki yüzey deformasyonlarına dikkat çekti ve özellikle dere yatakları ve dolgu zeminlerin riskler taşıdığını da söyledi. Sadece dere yatakları ve deniz kenarlarında değil, metro hatlarında bile deformasyon yaşanıyor.

    Göztepe-Dudullu Metro Hattı'nda da zemin deformasyonu yaşanıyor. (2. Görsel)

    İstanbul Yeni Havalimanı'da 66 tane göl üzerine kurulduğu için havalimanında yem yükselme hem de çökme gibi ciddi zemin deformasyonu yaşanıyor.

    Zaten bildiğimiz gibi Küçükçekmece ve Büyükçekmece çevresi ve özellikle Avcılar'ın zeminin çok kötü olduğunu biliyorduk bunla birlikte senede 4-5 cm'lik zemin deformasyonu depremde özellikle altyapı olmak üzere çok ciddi hasarlar meydana getirecek.





    İkinci olarak Tohd Nozadkhalil'in "Trakya Havzasındaki Doğalgaz Üretimi Sebebiyle Meydana Gelen Geniş Çaplı Zemin Deformasyonunun Kuzey Anadolu Fayı Üzerindeki Etkisi" başlıklı sunumundaki önemli noktaları açıklamaya çalışırsam: (3. Görsel)


    Trakya'da doğalgaz üretilen, çıkarılan yerlerde geniş çaplı zemin deformasyonu yaşanıyor ve bununda Kuzey Anadolu Fayına da önemsiz de olsa etkisi var.

    Trakya'da geniş çaplı bir zemin deformasyonu yaşanıyor ve senede yaklaşık maksimum 10 ± 1,5 mm çökme yaşanıyor. 2014-2020 seneleri arasında yani toplam 6 senede 50 ± 10 mm'ye kadar toplam deformasyona neden oldu. Gözlenen çökme kısmen aşırı yeraltı suyu çekilmesinden kaynaklandığını da belirtelim. Çöken bölgenin içinde yer alan doğal gaz sahasında üretim hızı arttığı zamanda gözlenen çökme buna bağlı olarak artıyor. Yani burada doğalgaz üretim hızı ile zemin deformasyon arasında bir korelasyon var.

    Bu deformasyon nedeniyle Coulomb Stres/Gerilme değişikliğine bakıldığında ihmal edilebilir yani önemsizde olsa Kuzey Anadolu Fay'ına (KAF) bir etkisi var.

    Ayrıca uzun vadeye bakarsak bu zemin deformasyonunun Trakya'daki sanayi bölgesinde, binalarda, yapılarda ve özellikle altyapı da bir etkisi olacaktır.





    Üçüncü olarak Nurettin Yakupoğlu'nun "Sismotürbidit Birimlerinin Çökelimini Etkileyen Faktörler; Kumburgaz Havzası, Marmara Denizi" başlıklı sunumundaki önemli noktaları açıklamaya çalışırsam:


    Öncelikle Türbidit akıntıları açıklayacak olursam: Türbidit akıntıları, kıtasal şelf (Marmara Denizin'deki yamaca kadar olan düzlük kısım) ve yamaçtaki, kum ve çamurun yerinden oynatılarak ve bir süspansiyon (karışım) içine alınarak oluşur ve bu çamur yüklü su, normal deniz suyundan çok daha yoğun olduğu için daha fazla sedimenti aşındırarak ve biriktirerek yamaç aşağı akan akıntılara denir. Sismotürbidit ise sismik aktiviteden yani depremden kaynaklı olanlara deniliyor. Bu akıntılarla depolanan tabaklarada türbidit deniliyor. Türbidit birimlerine bakılarak çökelimlerdeki alınan karot örneklerinde de muhtemel deprem verilerine ulaşabiliyoruz.

    Bizler Marmara Denizi'nde depremleri özellikle Bizans İmparatorluğu sayesinde 1600 yıllık bir tarihsel geçmişe sahip olduğumuzdan deprem tarihlerini ve yine özellikle en doğru harita olduğunu düşündüğümüz Prof. Dr. Cenk Yaltırak hocanın Marmara Denizi çoklu segment senaryosunda deprem tarihlerini ve segmentleri yerlerine koyduğumuzda birbirleriyle gayet örtüştüğünü biliyoruz.

    Bu sunumda da, Marmara Denizi'nde Karot örnekleri alınıp Göl olduğu tarihlere kadar yani yaklaşık 15.000 sene öncesine kadar Karot örneklerinde çökelti birikiminde değişimlerinin 200-250 senede bir değişiklik yaşandığı görülüyor. Bu aslında bilinen bir durum Kuzey Anadolu Fay'ının ve tabii Marmara Denizi'nde de yaklaşık 250 sene aralıklarla tekrarlanan depremleri gösteriyor. Türbidit akıntıları, iklim koşullarına göre gelişebilen olaylardır. Fakat Marmara Denizi'nde kıtasal şelf sel gibi olaylara bağlı olarak gelişebilen türbiditler için çok uzun ve alınan karot örnekleride en az 21 metreden alındığı için ve Marmara Denizinde en fazla 20 metre dalga geldiği için bu türbidit birikimleri rüzgar, yağış ve sel gibi olaylardan meydana gelmiyor, buradaki türbidit birikimleri daha doğrusu sismotürbidit birikimleri adı üzerinde depremlerden, sismik aktiviteden meydana geliyor.

    Fakat benim bu sunumda önemli bulduğum noktalardan biri, Marmara Denizi'nden daha çok karot örnekleri alınıp ve buradaki sediman analizlerinin çok daha çoğaltılıp gerekli yerlerde yapılması ve doğru teknolojiyle doğru veriler sağlanması artık belki de yer bilimleri dünyasında Cenk Yaltırak hocanın Marmara Denizi'nin fay haritasının daha çok kabul görmeye başlayacağını düşünüyorum ve bununla birlikte artık Marmara'da 1 tane 7 ve 7 üstü büyüklüğündeki deprem değil, bir kaç tane olması muhtemel olan 7 ve 7 üstü büyüklüğündeki depremlerin olacağının geçte olsa anlaşılacağını düşünüyorum. (4. Görsel)





    İstanbul'da 2019-2023 seneleri arasında yaşanan zemin deformasyonlarının InSAR verilerine dayanan ortalama hızına bakacak olursak renk kırmızıya doğru giden yerlerde ciddi bir çökme söz konusu:





    Trakya'da doğalgaz üretimi nedeniyle yaşanan geniş çaplı zemin deformasyonu:




    Cenk Yaltırak hocanın Marmara Denizi Fay Haritası:


    Eline emeğine sağlık Enes Güleç(17) hocam.

    Bende 1 ay önce ihtimalleri başlayan displacement şeklindeki SSW olaylarına bakarken, gayet iyi bir şekilde hazırlanmış bir veri çalışmasına ulaşmıştım, 1958'den beri tüm kış mevsimlerindeki ENSO ve QBO (ve tweette MJO'da dahil) ile gerçekleşen SSW olaylarında displacement yoksa split olayı mı yaşanmış şeklinde ele alınarak hazırlanmış veri çalışmasının linkini bırakıyorum. Aşağıdaki tabloyu da bu veriye göre hazırladım.

    1958'den itibaren baktığımızda (Downward response yaşanmış ya da yaşanmamış) toplamda doğulu QBO ve El Nino şeklinde 9 tane SSW karşımıza çıkıyor. Bu 9 SSW olayını da aşağıdaki tabloda gösteriyorum. (S: Split, D: Displacement, dSSW: Downward Response, nSSW: No Downward Response, ENSO-E: El Nino, QBO-E :easterly anlamlarına gelmektedir.)

    Aşağıya doğru yayılımı / etkisi olan ya da olmayan (dSSW: Asağıya doğru etkisi olan, Downward Response / nSSW: Aşağıya doğru etkisi olmayan, No Downward Response) SSW olaylarına ayrı ayrı bakacak olursak:

    1958-1965-1968-1980 senelerinde aşağıya doğru etkisi olan 4 tane Displacement yaşanmış. 1969 senesinde de aşağıya doğru etkisi olmayan Displacement yaşanmış.

    1966-1973-2019 senelerinde aşağıya doğru etkisi olmayan 3 tane Split yaşanmış. 1977 senesinde de aşağıya doğru etkisi olan Split yaşanmış.

    Özellikle son günlerde Tahminler çark etmeye yani bölünmeye (split) doğru dönmeseydi, yer değiştirme (displacement) olarak kalsaydı yine içinde bulunduğumuz süreç gibi Doğulu QBO ve El Nino zamanında Displacement şeklinde SSW yaşanan güzel bir kış vardı 1968-1969 kış mevsimi. Fakat buradaki displacement şeklindeki SSW 1968 Kasım ayında meydana geliyor. Fakat bu kış mevsiminde 2 tane SSW var biri Kasım ayının sonunda biri de Mart ayında. 1968 Kasım ayında (downward response) displacement şeklinde gerçekleşen SSW olayından sonra 1969 kışının arşivlerini paylaşmıştım o yüzden yazının çok uzun olmaması için yazımın sonunda alıntıladığım yazıda 1969 kışı arşivlerine ulaşabilirsiniz.



    SSW dateSplit/DisplaceddSSW/nSSWENSOQBO 50mb
    November 30, 1958DdSSWEE
    December 16, 1965DdSSWEE
    February 23, 1966SnSSWEE
    November 28, 1968DdSSWEE
    March 13, 1969DnSSWEE
    January 31, 1973SnSSWEE
    January 9, 1977SdSSWEE
    February 29, 1980DdSSWEE
    January 2, 2019SnSSWEE




    SSW.xlsx
    Foglio1 SSW date,Split/Displaced,dSSW/nSSW,ENSO,QBO 50mb,LEGEND ENSO,LEGEND QBO,LEGEND dSSW/nSSW January 31, 1958,S,dSSW,E,W November 30, 1958,D,dSSW,E,E,E =…
    docs.google.com




    İzlanda'daki patlama geçen ay tahmin edildiği gibi kırmızı hat üzerinde ve bu hat üzerindeki neredeyse en iyi ihtimalin olduğu yerde (yani kasabaya çok yakın değil veya denizin içinde değil) meydana geldi. Dün geceki patlama, son 3 senede yine aynı Reykjanes yarımadasında gördüğümüz patlamalara göre daha büyüktü. Patlamanın ilk saatlerinde dikey yüksekliği yaklaşık 150 metreye kadar ulaşan lav çeşmeleri gördük ve saniyede 100-200 metreküp lav çıkıyordu fakat bu saatlerde ise lav çıkışı saniyede 20 metreküpe kadar azaldı. Yine bu saatlerde ise aktif olan, lav çıkan çatlağın uzunluğu da 500 metreye kadar geriledi.



    Aynı zamanda patlama meydana gelen bölgedeki canlı kamera tam patlamanın başladığı anda kayıttaydı: (Videonun 0.13 saniyesine bakınız.)