Geçenlerde bir yorumumda bahsettiğim Avrasyab basınç sistemi. Kuzey buz denizinden dikey karışımlarla orta asyaya sokulan siklon, hazar-doğu akdeniz alçak basıncını besliyor. Bu arada hetorojen karışımı desteklemek için kuzeydoğu afrikadanda toz katkısı sağlanıyor. Ancak ilerleyen saatlerde teoriye göre Sahra ve Libya civarında toz yoğunluğu artacak ve karışım orada kuvvetlenecek gibi duruyor. İtalyanın kendi şeytan üçgeni olan bölgede adriyatik, sicilya, sardunya arasında hapsolacak hafif hava, alçak basıncı kuvvetlendirebilir. Alçak basıncın daimliğini sağlayacak toz konsantrasyonu ve soğuk beslemesi de zaten hazar doğu akdenizden transit olarak sağlanmış durumda gözüküyor.
Hatırlatmakta fayda varki bunlar birer teori. Biliyorsunuz bilimde geleceği göremeyen her tahmin muhammen teori olarak adlandırılır. Geleceğe yolculuk mümkün olmadığı için yakın geleceği çok güçlü bir astronomik teoriyle öngörebiliyoruz. Fakat tam olarak bilemiyoruz, herşey bilinmiş olsa zaten bilim diye bir sektör olmazdı. Ancak biz geçmişte Evengelista Torricelli önderliğinde çok önemli bir gelişmeye vakıf olduk bu da şuydu, 45 derece enleminde ve deniz seviyesinde su 100 derecede kaynar, basınçta 1013.3 mb dır. O zaman dedikki 100 derecelik ısıda buharlaşan su yani yükselen hava= 1013.3 mb. Ama bunun şartları var. Dünyanın yarı enleminde olacaksın. 90 derece yani 1.5 saatlik enlemin 45. dakikasında bulunacaksın. Bunun yarısında olursan 22.5 da hava çökmeye başlıyor. Şimdi biz bunları bilebiliyoruz. Henüz bilemediğimiz şeylerde var. Gelecek gibi. Mesela güneşte bir rüzgar meydana geliyor, kutuplara kadar uzanıyor. Bu rüzgarlardan ilginç gazlar çıkıyor, kutuplardaki statik yüksek basıncı bir kuvvetlendiriyor bu gazlar ondan sonra kutup rüzgarlarına bağlı olarak oluşan tüm döngü sapmaya uğruyor. Bu sefer Ao, Nao, Enso, Pdo, Ndpo hepsi gümlüyor. Tüm basınç örüntüsü bir anda değişiyor. sapıyor daha doğrusu. Çünkü zaman batıdan doğuya doğru akar basınç örüntüsünün izleyeceği rota bellidir, fakat birtakım ağır gazlar hava dediğimiz renksiz kokusuz gazı ağırlaştırabiliyor. Biliyorsunuz hava akımı ağır olan havadan hafif havaya, bir diğer deyişle yüksek basınçtan alçak basınca doğrudur. İşte bu durmlarda yer değiştiren hava dediğimiz rüzgar yönlerinde sapmalar oluyor ve taşıdığı hava başka yönlere sapabiliyor.
Bununda çaresi için Newton, Kepler, Einstein, Hawking gibi adamlar düşünmüşler ve birbirlerinin yöntemlerinden yola çıkarak Karmaşa teorisi diye bir teori ortaya çıkarmışlar. Astronomik anlamda yörüngesinden şaşan gezegen yada cisimler için yada az da olsa Atmosferde yolundan şaşan cisimler için ☺ kütleler için bu teoriyi üretmişler. Tüm fizik ve matematik bilimi bu teoriden yararlanır. Gefs yani Global topluluk hava sistemide bundan yararlanır, Ecmwf topluluğuda. Burdaki yanılmaların olabildiğince önüne geçilmeye çalışılır ancak geleceğe vakıf olamadığımız için her zaman sapmalar olabiliyor. Bunu önlemenin tek yolu uzun yıllar gözlemleriyle hareket etmek fakat artık fazlasıyla yapay koşulların etkisine girdiğimiz için geçmişteki doğal örüntüleri bugünle bağdaşlaştıramıyoruz. O yüzdende özellikle gelişmemiş ülkelerin yada gelişmekte olduğunu sanıp gelişmemiş ülkelerin ne çıkarsa bahtına diyebiliyoruz.