SARS-CoV-2 - B.1.1.7 İngiltere mutasyonu ile alakalı saygın bilim kuruluşları ve üniversitelerden gelen verilerden de faydalanarak yazmaya çalıştığım bir bilgilendirme yazısını paylaşıyorum.
VUI – 202012/01 – B.1.1.7 SARS-CoV-2 Varyantı
B.1.1.7 Varyantı (kent varyantı) Birleşik Krallık’ta ilk olarak Eylül ayında alınmış bir örnekte tespit edilmiştir.
Varyantı farklı ve tehlikeli kılan özellik, diğer mutasyonlardan özellikle spike proteininde olmak üzere daha fazla mutasyon içermesi ve; daha bulaşıcı ve daha ciddi rahatsızlıklara yol açan daha vahşi(agresif) bir tür olmasıdır.
Bilimsel kullanımda adı ilk olarak Aralık ayında varyant üzerinde incelemelerde bulunan Public Health England (PHE) tarafından VUI - 202012/01 şeklinde konmuştu. Daha sonra SARS-CoV-2 varyantlarını adlandırmak amacıyla geliştirilen Phylogenetic Assignment of Named Global Outbreak Lineages yazılımı tarafından, mutasyonların virüs üzerinde gerçekleştiği yerlere dayanarak B.1.1.7 adı verilmiştir.
İlk olarak 20 Eylül 2020 tarihinde alınan bir örnekte varlığı saptanan mutant türün, Kasım ayında kadar düşük seviyede dolaşımda olduğu; ancak Kasım ayında karantinaya rağmen Kent’te bir türlü düşmeyen enfeksiyon oranlarının, neden düşmediğinin incelemeye alınması ile burada artışa geçtiği tespit edilmiştir.
VOC-202012/01 - B.1.1.7 mutant türünde 23 farklı mutasyon vardır. Bunlardan 17’si proteinlerini değiştiren mutasyonlardır.
2 Şubat 2021 tarihinde Pulic Health England tarafından, Güney Afrika ve Brezilya mutasyonlarında da var olan ve aşı etkinliğini düşüren E-484K mutasyonunun B.1.1.7 varyantında da tespit edildiği bildirildi.
BULAŞICILIĞI
B.1.1.7 varyantının bulaşıcılığı ile alakalı bir çok çalışma yapılmıştır. London School of Hygiene & Tropical Medicine’deki Bulaşıcı Hastalıkların Matematiksel Modellemesi Merkezi varyantın 56% - 74% arasında daha fazla bulaşıcı olduğunu bildirdi. Aralık 2020’de İngiltere’nin üç farklı bölgesinde (Güney İngiltere, Güney Doğu İngiltere ve Londra) yapılan çalışmalar sonucunda, onaylı bir makale ile bu bulaşıclılık oranının 70% - 80% arasında olduğu bildirildi.
Netherlands Ministry of Health, Welfare and Sport, pozitif vakaların genom dizilimlerini tespit ederek; her hafta varyantın bulaşıcılık oranını, yerel SARS-CoV-2 ile kıyasladı ve ilk altı haftalık çalışma sonucunda 28% - 47% arasında daha fazla bulaşa neden olduğunu ortaya çıkardı.
Swiss Tropical and Public Health Institute, tüm pandemi sırasında tüm Covid-19 pozitiflerinin gözlemlenen fraksiyonunun haftalık gelişimine dayalı olarak B.1.1.7'nin bulaşabilirliğini hesapladı ve; vahşi tip üreme sayısı Rw≈1, bir günlük üssel olarak üretme süresini 5,2 olarak tespit etti. Bu oran Danimarka’daki 50% daha falza bulaşma oranına sahip olan türden 52% daha fazladır.
Ayrıca 18 Aralık 2020’de New and Emerging Respiratory Virus Threats Advisory Group (NERVTAG), VOC-202012 / 01'in diğer varyantlardan önemli ölçüde daha bulaşıcı olduğunu doğrulamıştır. NERVTAG tarafından sunulan veriler B.1.1.7 varyantının 74% daha fazla bulaş yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor.
B.1.1.7 varyantının en önemli özelliklerinden birisi N501Y mutasyonunu içermesidir. Asparajin (N), Tirosin (Y) aminoasitlerinde 501. Proteinde gözlenen bu mutasyonlar, Reseptör Bağlanma Alanı ve Reseptör Bağlanma Motifinde bulunan bu mutasyonlar antikorların tanımasını zorlaştırır ve ACE II proteinine tutunma yeteneğini artırarak virüsün bulaş yeteneğini yükseltir.
VIRULANSI ve ÖLDÜRÜCÜLÜĞÜ
18 Aralık 2020’de NERVTAG henüz virulans ve öldürücülük için elde yeterli verinin olmadığı sonucuna vardı.
NHS Test and Trace ve PHE ortak tıbbi danışmanı Susan Hopkins Aralık 220 ortalarında yaptığı açıklamada: " u anda bu mutant tür tespit edilmesine rağmen bu türün daha ciddi hastalığa neden olduğuna dair kanıtı sunacak yeterli veri yok. "
Bir ay sonra Başbakan Johnson: "Elde edilen veriler ve kanıtlar, mutant türün mortalite oranının daha yüksek olduğunu gösteriyor olabilir." demesine rağmen; Baş Bilim Danışmanı Sir Patrick Vallance henüz bundan tam emin olmak için yeterli kanıt olmadığını vurgulamıştır.
Yerel SARS-CoV-2, B.1.1.7 ve B.1.1.7 olmayan türlerin ölüm oranının kıyaslandığı 12 farklı çalışmanın birleştirilerek analiz edildiği makalede, B.1.1.7 mutantının daha yüksek ölüm oranına sahip olduğu kesinleşmiştir.
B.1.1.7 varyantının;
- LSHTM'ye göre 71%,
- Exeter Üniversitesi’ne göre 70%,
- PHE’a göre 65%,
- Imperial College London’a göre 36% daha ölümcül olduğu açıklanmıştır.
1 Ekim 2020 ile 29 Ocak 2021 tarihleri arasında İngiltere’de SARS-CoV-2 pozitif sonucu lan 54.906 katılımcı ile yapılan Birleşik Krallık vaka kontrol çalışmasında (Bakım merkezlerindeki ve diğer kamu kurumlarındaki savunmasız kişiler hariç), B.1.1.7 varyantının yerel SARS-CoV-2 ve diğer varyantlara göre yaklaşık 64% daha yüksek ölüm oranına sahip olduğu tespit edildi.
Danimarka’da Statens Serum Institut’un yaptığı çalışma; B.1.1.7 varyantı ile enfekte olan kişilerin, B.1.1.7 ile varyantı ile enfekte olmamış diğer SARS-CoV-2 pozitif kişilere göre hastaneye yatış oranlarının 64% daha fazla olduğunu ortaya çıkardı.