Kar ihtimalimiz kalmayınca herkes kabuğuna çekildi
Biz kar yağma ihtimali olmadığındada burdayız buralar değerlenecek 😂
Kar ihtimalimiz kalmayınca herkes kabuğuna çekildi
Biz kar yağma ihtimali olmadığındada burdayız buralar değerlenecek 😂
Ecmwf manisa diyagramı
Oraj olsa yazarım da durgun havalar devam edecek gibi duruyor hiçbir heyecan yok o yüzden
Oraj olsa yazarım da durgun havalar devam edecek gibi duruyor hiçbir heyecan yok o yüzden
Oraj için erken nisan başına kadar sabretmek gerek
Balığa falan çıkmayın fena esiyor ege...
Oraj için erken nisan başına kadar sabretmek gerek
Kıyılarda martta başlar oraj sezonu
80'lerde yaşıyor olsaydık Mart ayında Söke'ye kar yağabileceğini düşünürdüm büyüklerimiz hep söylerdi ama 2021 yılındayız. Benim için "olası" sistemin takip edilecek bir yanı yok. Ben yağmurlu havalara devam etmek istiyorum hatta o da olmazsa bahar havasında gidebilir bu şekilde ama yaz aylarında iç kesimler için ciddi kuraklık demek olur bu, zaten kıyılar hariç kuraklık sürüyor.
Kıyı ege olarak bence kışı kapattık sayılabilir, ben de olası mart sisteminden umutlu olmak isterdim ama her şeyden önce güneşin geliş açısı her gün yükseliyor ki kıyılar için kar görmemiz çok zor olacak. Her geçen gün bizim aleyhimize oluyor.
Nihayet 7 mart’tan itibaren yağışlı bir döneme giriyoruz. Bol orajlı ve bereketli olur inşallah.
Nihayet 7 mart’tan itibaren yağışlı bir döneme giriyoruz. Bol orajlı ve bereketli olur inşallah.
Soğuklarla beraber geliyor
Soğuklarla beraber geliyor
Hayırlısı usta 🙂
Güncellenme: 10:29, 26/02/2021
Dünyada küresel ısınma nedeniyle iklim değişikliğinin birçok olumsuzluğa yol açtığı konuşulurken; DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, asıl tehlikenin sanılan aksine ısınma değil, küresel soğuma olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Doğan Yaşar, şöyle konuştu:
* Soğuma demek, kuraklık demektir. Soğuma demek, kıtlık demektir. Bu nedenle, soğumadan korkacağız. 90’lı yıllardan beri hep şunu söylerim; 2020’lere kadar küresel ısınma artarak devam edecek.
* Tıpkı 900’lü yıllarda olduğu gibi. Ama 2022, 2023 veya 2024 olur. Bu dönemlerde biz, mini soğumaya gireceğiz. Sıcaklık mola verecek. Bu molada, İstanbul Boğazı’nın donduğunu göreceğiz.
* İstanbul Boğazı’ndan karşıdan karşıya yürüyerek geçilecek. En son 1929 yılında geçildi. 2- 3 yıla kadar tekrar bekliyorum.
Küresel soğumanın getireceği sorunlara değinen Prof. Dr. Doğan Yaşar, “En önemli sorun kuraklık olur ve yağışlar çok düşecektir. İkinci olarak tarım ürünlerinde çok ciddi düşüşler olacaktır. Anadolu için bu durum, muhteşem avantajlı bir dönem olabilir. Düzgün bir tarım politikasıyla, biz cari açığımızı kapatırız. Çünkü bu dönemde buzullar, Orta Avrupa’ya kadar inecektir. Kuzey Avrupa’da hiçbir şekilde tarım yapılamayacaktır. Bizde de verimlilik düşecektir. 10 kilogram yerine 3 kilogram alacağız. Ama bizde yine de bir verimlilik olacaktır. Az da olsa alacağız. Ürettiğimiz tarım ürünleri değer kazanacak” dedi.
FOTO: 10 Şub 1929… İstanbul Boğazı ve Haliç’in belirli noktalarını Tuna Nehri'nden koparak gelen buz kütleleri kaplanmıştı…
‘DÜNYA, GIDA İÇİN KAPIMIZDA SIRA OLACAKTIR’
Yağış oranında 2008 yılında yüzde 30 oranında düşüş yaşandığını hatırlatan Prof. Dr. Doğan Yaşar, “Son ciddi kuraklığımız, 2008’di. Bu yağışlar düşünce, bir anda buğday üretimiz yüzde 7 gibi azaldı. Buğday fiyatları dörde katlandı. Şu an Çin aşıları nasıl birinci sırada. Soğuma döneminde dünya, gıda için bizim kapımızda sıra olacaklar. Ege’de dünyanın en verimli topraklarına sahibiz. Küresel soğuma için yapmamız gereken, akıllıca tarım politikası üretmek” diye konuştu.
1954 yılının Şubat ayında Tuna Nehri'nin donmasının ardından kopan buz parçaları İstanbul Boğazı’na sürüklendi. Boğaz'daki vapur seferleri iptal edildi. Günler geçtikçe buzlar ilerledi. Üsküdar, Haydarpaşa derken Marmara Denizi'ne geçmeye başladı. Buzların üstüne çıkmak yasaklandı.
ÖNERİLERİNİ SIRALADI
Prof. Dr. Doğan Yaşar, önerini de şöyle sıraladı:
* Suyu çok dikkatli kullanmamız lazım. Yeraltı sularını biz çok hoyratça kullandık. Kanunlarla bunları bir çerçeveye almak lazım. Uzun zamandır söylerim. Büyükşehirlerde özellikle kanalizasyon ve yağmur suları ayrılmalı. Şu anda yavaş yavaş ayrılıyor. Yağmur suları denize verilmemeli.
* Yağmur suları tekrar barajlara basılmalı. Kurak dönemde yüzde 30 eksik yağacak yağışlar. Çok şiddetli suya ihtiyacımız olacak. 1992 yılındaki kuraklıkta, Amerika rezervuarlarını 1.5 litre küçülttü. Bu şekilde önlemler alabiliriz. En önemli konuda, devletin tarıma kesinlikle el atması gerekir.
* Bu yıl ne üreteceğine, devlet karar verir. ABD, yılda 150 milyar dolarlık bir ihracat yapıyorsa buna borçlu. Önce ne üretecek ona bakıyor. Kendine ne lazım, ona göre üretim planı yapıyor. Arkadan dünyaya ne lazım ona göre üretim yapıyor. (DHA)
Bogaz donsa bile İzmir de yine kar yağmaz bizde bu şans varken son baba sistemde nasıl boş geçtik hala aklım almıyor inşallah bir yerde yine beyaz örtü ile tanışacak bu şehir
Küresel soğuma ile ilgili İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar çok konuşulacak bir iddiada bulunarak ‘2022, 2023 veya 2024 olur. Bu dönemlerde biz, mini soğumaya gireceğiz. Sıcaklık mola verecek. Bu molada, İstanbul Boğazı'nın donduğunu göreceğiz’ ifadelerini kullanmıştı.
CNN Türk Meteoroloji Danışmanı Prof. Dr. Orhan Şen, bu iddiaya canlı yayında cevap verdi. Şen, canlı yayında çıkmadan önce ise sosyal medya hesabından ‘Boğaz donacak saçmalığını Şimdi CNN Türk de açıklayacağım’ dedi.
Çok konuşulacak iddia: Küresel soğumayla İstanbul Boğazı donacak…
İşte Orhan Şen’in canlı yayındaki o açıklamaları:
"Açıklamayı hakikaten hayretle izledim. Endişeyle de izledim bir bakıma tamamen yanlış bilgiler. CNN ekranlarından doğruları vermek için geldik buraya. Yani benim meslektaşım değil kendisi akademisyen olarak meslektaşım Meteoroloji Mühendisi değil. İklimci de değil. Her neyse ben kişilere karşı cevap vermem doğrudan anlatırım.
Bu mini buzul çağı dedikleri nedir? Nereden çıkıyor? Dünyanın güneş etrafından ve kendi etrafında hareketleri var. Çok basit ilkokuldan bu yana öğrendik bunları. Yalpalama hareketi vardır. Şimdiye kadar kimse bunu inkar etmedi ve yalanlamadı. Şimdi buna göre halkın anlayacağı dilde anlatayım. Yani güneşin dünyaya olan yakınlığı uzaklığı pozisyonu eğikliği bununla ilgili bir şey. Eğer dünyanın eğimi 23,5 derece diyoruz ya bu aslında öyle değil 22,5 derece ile 24,5 derece arasında değişiyor bu eğim.
Eriyen buzulların arkasında gizlenen 3 olası felaket
Ne kadar zamanda değişiyor. 40 bin yılda bir değişiyor. Dünyanın güneş etrafındaki hareketi eliptik değil. Bu okulda öğrendiğimiz değil okulda öğrendiğimiz gibi bu eliptiklikten daireselliğe, dairesellikten eliptikliğe döner. Bu da ne kadar 100 bin yıllık. Yalpalama hareketi de 20 bin yıllık yalpalama hareketi. Bu da sürekli değişiyor.
Şimdi buna baktığımızda en son biz buzul çağını günümüzden 11 bin yıl önce tamamladık. Bitti şimdi biz ılıman çağdayız. He bundan sonra buzul çağı tabi ki olacak. Yani periyodik olarak ama bundan yaklaşık 3 milyon sene 2 milyon sene önce artık dünyanın atmosferik iklimi oturdu. Hele hele 250 bin sene öncesinden oturmuş bir iklim var.
Onun için bu kolay kolay değişmeyecek. Yani insan yapısından dolayı sera etkisinden dolayı değişiyor. Bakın bir şey daha söyleyeyim Eliptik olarak daireselliğe geçtiğinde bu dünyanın ortalama sıcaklığını 0,02 derece etkiliyor. Yani çok az etkiliyor. Yani 1 derecenin çok altında. Güneş lekeleri ne kadar etkiliyor. Onlar da 0,12 derece etkiliyor. Küresel ısınmaya bakalım son 10 yılda ne kadar etkili olmuş 0,18 derece. Yani bu soğuma ile küresel ısınmayı topladığımız takdirde bir buzul çağı artık dünyada yok 20 bin sene sonra olma olasılığı var. O da nasıl olur eğer küresel ısınmayı durdurup sera etkisini ortadan kaldırırsak 20 bin sene sonra olur. Hele 2022,2023’te olmaz bu. Akan suda da zaten buz durmaz. İkincisi tuzla suda zaten buz tutmaz."
Bu akşam 22:00 ile Pazar sabah 08:00 arası serverlarımızda şirket kaynaklı lokasyon değişikliği gerçekleşecektir. Bu sebepten dolayı 22:00 - 09:00 saatleri arasında sitemize erişim sağlanamayacaktır. Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Kıyılar için örtü beklentisi artık abes kaçar 87 gibi extrem bir sistem gelmediği sürece. 96 ve 2011deki gibi sert bir sistemle havada görürsek görürüz ki Mart ayında Kıyı Ege için efsane sayılır bu. Ben yine de +500 metre için Nisan ayına kadar kar takibi yapacağım. Ondan sonra da havalar ısınınca ver elini oraj sezonu .