Ağrı 1840, Nemrut ise 1692 Yılında Patlamıştı

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)
  • Türkiye'de bilinen en büyük yanlışlardan biri anadolu'daki tüm volkanik dağların artık sönmüş olduğu bundan sonra patlama olmayacağıdır. Oysaki Anadolu coğrafyasındaki volkanik dağlar hala aktif ancak derin bir uykudalar. Volkanların aktif olduğunun keşfi ise 2003 yılında olmuştur. http://www.gezegenimiz.com/New…54&KategoriAdi=Yanarda%F0

    Bu demek değildir ki her an patlama olabilir ancak kulağınıza küpe olsun nasıl olur da volkan patlar Türkiye'de demeyin :) Sabah TGRT Bekgesel Tv'de Bitlis/Tatvan'ın tanıtımı yapılıyordu, köylüler bazı yemeklerini kayaların arasından çıkan buharda pişiriyorlarmış :)


    Aşağıdaki yazı linki ise http://www.hurriyet.com.tr/agr…linda-patlamisti-38739262


    Anadolu volkanik bir bölge. Binlerce yıl öncesinden beri volkanlar Anadolu’yu, özellikle Van Gölü çevresini ve Kapadokya bölgesini yakıp yıkmıştı. İşte size Anadolu volkanları ve en son faaliyetleri ile ilgili kısa bilgiler.


    Akdeniz’deki aktif volkanların bilinen tarihi binlerce yıl öncesine kadar gider. Anadolu’da kayıtlara geçen ilk volkan MÖ’den 6200 yıl öncesine tarihlenir. Bu volkan, o zamanki Anadolu uygarlıklarınca duvarlara resmedilmiştir. Bu volkanın Kapadokya bölgesinde Hasan Dağı olduğu sanılmaktadır. İtalya’da Etna’nın bilinen ilk büyük patlaması MÖ 1500’de, Vezüv’un katasatrofik bir şekilde patlayarak Pompei’yi mahvetmesinin tarihi ise MS 79. Ege’de Santorini adasının havaya uçuşu 1538 yılında gerçekleşti.Anadolu, İspanya’dan kafkasya’ya, yani Avrasya levhası ile Afrika levhasının arasında kalan geniş volkanik alanda bulunuyor. Bu bölgenin jeolojisi çok karmaşık. Küçük levhaların varlığı, genel bir tektonik değerlendirmeyi zorlaştırıyor. Anadolu’nun özellikle Kapadokya bölgesi, bir zamanların volkan patlamalarının yoğun yaşandığı bölgeydi. Aynı zamanda Doğu ve Kuzeydoğu Anadolu da volkanik dağlarla kaplı. Nemrut Dağı örneğin Van-Tatvan yakınlarındaki, 2935 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı en son 1692 yılında faaliyete geçmişti. Yani 313 yıl önce! Dünya volkanolojisinde, şimdilik uykuda ancak yeniden patlayabilir olarak sınıflandırılıyor. O zamanki patlamasında lavları Van Gölü’de aktı. Tarihsel zamanda Anadolu’da tehlikeli olarak aktifleşen tek volkan olduğu biliniyor. Volkanik patlama kuzey bölgesinde olmuştu. Holosen dönemindeki patlamadan Van Gölü’ne akan maddeler bulunmuştur.


    Aslında Nemrut Dağından daha yakın zamanda hareketlenen volkan, Tendürek Dağı’dır. Doğubeyazıt’a yakın İran sınırında olan bu dağ, 1855 yılında gaz ve kül püskürttü. Fakat büyük patlama gerçekleşmedi. İki krateri ve gölü vardır. Doğudaki krateri sıcak suya sahip.Ülkemizin ikinci yüksek dağı olan (4158 m) ve Van Gölü’nün kuzeyinde bulunan Süphan Dağı da volkaniktir. Tepesi buzullarla kaplıdır. Son bazaltik püskürme, burada, 10 bin yıl önce gerçekleşti. Fotoğrafta Space Shuttle tarafından Van Gölü yönünden alınmış bir fotoğrafını görüyorsunuz.Volkanik alanKarapınar volkanik bölgesi de ülkemizin bir çok volkanını barındırıyor. Burada örneğin Kula volkanik alanı, Anadolu’nun genç volkanizmasının ürünüdür. Kula alanı, günümüzden 10.000 ile- 1.100.000 yıl öncesi, yani Pleistosen döneminde faaliyetteydi. Kula’da son patlamaların ne zaman olduğu bilinmiyor. Karapınar bazaltik Volkanik alanı Konya Ereğlisi’ne yakındır. 300 metre yüksekliğindeki, düzlükte bulunan Meke Dağı buradadır. Dağın krateri ve gölü herkes tarafından görülebilmektedir... Erciyes Dağı Orta Anadolu’da en yüksek volkanik dağdır. Uykuda, ama büyük olasılıkla etkinliğini yitirdiği sanılıyor. En son 100 bin yıl önce patladığı sanılıyor. Karacadağ, 1957 metre yüksekliğinde Suriye sınırına yakındır. Hasan Dağı, 3268 metre yüksekliğinde Kapadokya’da uykuda volkanik dağdır. En son MÖ 6200 yılında patladığı sanılıyor. Kalderası 4-5 km kadardır. Kapadokya bölgesinde yaşayan taş devri insanları, bu patlamayı duvara resmetmişlerdir. Ağrı, 1840’da Göllü Dağı yine orta Anadolu’da 2143 metre yüksekliğinde Hasan dağı ile Nevşehir volkanik kompleksinin arasında bulunuyor. En son ne zaman faaliyetini durdurduğu henüz bilinmiyor. Acıgöl- Nevşehir kalderası 7x8 km genişliğinde bir platoda bulunur. Günümüzden 180 bin yıl kadar önce oluştuğu tahmin ediliyor. En son 11.000- 4.300 yıl arasında faaliyet gösterdi.Kars Platosu da volkanik bir alandır. Burada en son faaliyetin ne zaman olduğu bilinmiyor. Ancak en son aktivitesinin Holosen döneminde, Anadolu’da yerleşimler başladığı zaman olduğu sanılıyor.Ağrı Dağı 5165 metre yüksekliğiyle ülkenin en yüksek volkanik dağıdır. En son 1840 yılında deprem sırasında, Ağrı Dağı’ndan çok büyük olmayan bir patlamanın gerçekleştiği ve piroklastik madde püskürdüğü biliniyor.

  • Santorini Volkanik Patlamasi Nedir ?


    Minos Patlaması ya da adanın Yunanca adı olan Thera patlaması diye de bilinen tarihin ünlü yanardağ patlaması, Minos Uygarlığı da dahil Ege havzasında yaklaşık 73 kilometrekarelik alanı deniz altında bırakmıştır.


    Doğu Akdeniz kültürlerinin doğrulanmış krolonolojisi için önem arz eden Minos Patlaması (Santorini patlaması) Arkeolojik buluntular radyokarbon tarihlemeleri ile doğrulanmaktadır.

    Tunç Çağında Ege ve Doğu Akdeniz'in, özellikle M.Ö tüm kronolojisinin hizalanması için sabit nokta kabul edilmektedir.

    Eldeki kanıtlara rağmen patlamanın kesin tarihini belirlemek zordur, arkeolojik buluntular M.Ö 1500'leri işaret ederken; arkeolog Kevin Walsh, radyokarbon delilleri ile patlamanın muhtemelen M.Ö. 1628 yılında olduğunu savunmuştur.

    Buna göre; M.Ö 1650-1500 yılları arasında olduğu düşünülen çok güçlü patlama ile etkinleşen Santorini volkanı atmosferin üst katlarına kadar büyük miktarda piroklastik materyal püskürtmüştür.

    Bu materyalin içindeki kül boyutundaki unsurlar Anadolu ve Doğu Akdeniz’de oldukça genişbir alanda çökelmiştir. Atmosferin yüksek kesimlerine ulaşan daha küçük maddeler ise hava akımlarıyla tüm atmosfere yayılmış ve iklimde küresel bir soğumaya neden olmuştur. Bu soğumanın izleri değişik ülkelerden alınan ve oyıllarda yaşamış olan ağaçların halkalarında belirgin olarak görülmektedir.

    Santorini yakınındaki diğer adalarda bu materyale karasal ortamlarda rastlanmaktadır ancak daha uzak mesafelere gidildikçe piroklastik materyale deniz veya göl dibi tortullarında rastlanmaya başlanmaktadır. Bu nedenle Anadolu’nun özellikle batıkesimindeki göllerin pek çığunun tortullarında Santorini’nin küllerinden oluşan bir tabaka bulunması normaldir. Göl tortulları Kuaterner ve özellikle Holosen’deki çevresel koşulların değişimleri kaydedip, bugüne kadar saklayan maddelerdir. Bu tortulların sondaj yoluyla çıkarılıp analizinin yapılmasıile geçmişte oluşan pek çok olayın kanıtları bulunmaktadır. Santorini’nin Minoan püskürmesine ait tefra tabakasının batı Anadolu göllerinde bulunması bunun güzel bir örneğidir.

    Türkiye’de bulunan ve Santorini’nin Minoan püskürmesine ait olan örnekler çoğunlukla bir turba tabakasının üzerinde yer almaktadır, bu durum piroklastik materyalin göl kıyısındaki çok sığ bataklık alanlarda tortulanarak bir tabaka oluşturduğunu göstermektedir.

    Ülkemizde son yıllarda gelişen Kuaterner araştırmaları ve buna bağlı olarak değişik sondaj yöntemlerinin kullanılmasıyla çok sayıda gölün tortullarında da Santorini’nin Minoan püskürmesine ait tefra tabakası bulunabileceği açıktır.

    Santorini (Yunanca adı: Thera), Ege Denizi’ndeki Kiklad takım adaları içinde yer alan volkanik adalardan biridir. Adayı, Santorini kalderasının su üstünde kalan yarım ay şeklindeki bölümü oluşturmaktadır. 75.8 kilometrekare yüzölçümüne sahip adanın en yüksek yeri 564 metredir.

    Santorini volkanının da içinde yeraldığı Kiklad takımadalarında çok sayıda volkanik ada bulunmaktadır. Bu volkanik etkinlik kuzeye doğru ilerleyen Afrika levhasının Girit’in güneyinde Ege Anadolu levhasının altına dalmasıyla oluşmuştur. Yılda 2,5-2,7 cm hızla dalan Afrika levhasının hareketi nedeni ile Ege Denizi’nde tipik bir adayayı volkanizması meydana gelmiştir. Bu ada yayıiç ve dış olmak üzere iki bölüme sahiptir. Santorini bunlardan güneyde yer alan dış ada yayı üzerinde yer almaktadır. Yaklaşık olarak 12 milyon yıl önce oluş

    maya başlayan yok olma zonu 3 milyon yıl kadar öncesinde ilk volkanik etkinlikleri oluşturmaya başlayarak ada yayını meydana getirmiş ve faaliyetlerini günümüze kadar sürdürmüştür...

  • Gréy hocam yanlış hatırlamıyorsam ülkemiz sınırlarında olan ve en son patlayan volkan Nemrut volkanı. Daha sonra zaman zaman kül ve gaz çıkışı olmuş ama patlama olmadı diye biliyorum.

  • Hasan Dağı (Volkanik Dağ)

    Niğde-Aksaray il sınırı üzerinde bulunan Hasan Dağı volkanik ikizleri oldukça tipik volkan konisi yapılarıyla İç Anadolu Bölgesi'nin Erciyes Dağı'ndan (3917 m.) sonra en yüksek ikinci volkan dağı ünitesidir. Özellikle ana volkan konisini oluşturan Büyük Hasan Dağı (3268 m.); kuzeybatısındaki Aksaray Ovası batısındaki Obruk Platosu ve güneyindeki Bor Ovası düzlüklerinden aniden yükselerek kasvetli bir doğal abide görüntüsü sunmaktadır. Bu ana volkan konisinin doruğu tipik bir kraterden oluşmakta ve kraterin tabanında bir krater gölü bulunmaktadır. Ana koninin hemen güneydoğusundaki daha küçük boyutlu ve yükseltisi daha az olan ikiz koni ise Küçük Hasan Dağı (2844 m.) olarak anılmaktadır. Bu volkan konisinin de doruğu tipik bir krater halindedir. Oldukça taze ve karakteristik volkan şekilleriyle ülkemizin en genç volkan dağları arasında bulunan Hasan Dağı volkanik ünitesi tarihi çağlardan bu yana daldığı uykusuna devam etmektedir.

    Hasan Dağı'nda günümüzde yöre halkının geleneksel yaylacılık faaliyetlerini sürdürmek için yayla mevsiminde çıktığı bir çok yayla bulunmaktadır. Bunların arasında en büyüğü ve en ünlüsü Altunhisar İlçesi'ne bağlı Hasan Dağı Ulukışlası yaylasıdır. Küçük Hasan Dağı ile Keçiboyduran Dağı arasındaki dağ geçidi üzerinde bulunan bu yayla sahası geniş düzlükleri ve otlakları bol su kaynakları ile benzersiz bir doğal potansiyele sahiptir. 2000 Yılında birincisi yapılan yayla şenlikleri her yıldüzenli olarak yapılmaya devam etmektedir. Bu yayla şenlikleri her yıl artan bir katılıma sahne olmakta ve Niğde'nin gelişen yayla turizmine öncülük etmektedir.

    Özellikle Büyük Hasan Dağı dağcılık ve doğa sporları açısından da önemli bir potansiyele sahiptir. Gerek yerli ve gerekse yabancı doğa sporcuları yılın her mevsimi tırmanışlar gerçekleştirmektedir. Daha ziyade kış mevsiminde kış tırmanışlarına sahne olan Büyük Hasan Dağı'na yaz mevsiminde su kaynaklarının yetersizliği nedeniyle daha seyrek tırmanış yapılmaktadır. Günümüzde herhangi bir planlı koruma uygulamasının olmadığı Hasan Dağı'nda koruma-kullanma dengelerinin oluşturulup doğal potansiyelinin geliştirileceği projelere gereksinim vardır.