Beiträge von berkeeldek

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)

    ?? ^^

    1218buyuk.PNG

    Hocam ilginç ama tahmin doğru.



    Şu anda karadenizde hemen kuzeyimizde bir AB alanı var ve Kırıma doğru yol alıyor. Dönme açısıyla MGM'nin işaretlediği konuma muhtemelen şuan sprey şekilde yağış bırakıyordur. Zaman zaman bir tık daha etkili hale gelip zayıf yağmur ve kky'ye dönmesi olası.


    Aşağıda da saf kar yağışının rakım değerlerini paylaşıyorum.



    Yağış olduğu taktirde 400-500m üzerinde saf kar yağışı, 200-300m bölgesinde de kky ihtimali mevcut.


    Ekleme: Şuan radara baktığınızda, Istrancalardan çizdiğim ok yönünde ilerleyen mavi-yeşil renkli kütleler görebilirsiniz. Bir kaç saat sonra Binkılıç bölgesinde kar yağışına sebep olabilir.

    Ecmwf'in son 24 saat için bile yağış tahminlerindeki kötü performansı nedense hiç dile getirilmiyor.

    Hocam ben anlayamıyorum bu modellerden tam olarak ne istiyorsunuz, ne bekliyorsunuz?


    Aşağıdaki wx.charts ve weather.us görsellerinde dün akşamki ECMWF modelinin bugün 15:00'a kadar beklediği toplam yağış miktarını görebilirsiniz.



    Şimdi de MGM istasyonlarının dün gece ve bugün gün içerisinde şuana kadar düşen yağışların miktarını paylaşıyorum.



    Görselleri ve tabloyu kıyaslamanızı rica ederim.

    İstanbul, Şile, ŞİLE/DARLIK KÖYÜ 26,3 23,3 49,6
    İstanbul, Şile, ŞİLE/İSAKÖY 21,4 25,6 47
    İstanbul, Beykoz, BEYKOZ 9,4 24,1 33,5
    İstanbul, Şile, ŞİLE 13 19,4 32,4
    İstanbul, Çekmeköy, ÇEKMEKÖY/ÖMERLİ 12,5 18,1 30,6
    İstanbul, Sarıyer, SARIYER 6,6 17,8 24,4
    İstanbul, Sancaktepe, SANCAKTEPE 9,3 12,1 21,4
    İstanbul, Sarıyer, SARIYER/YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ 5,5 15 20,5
    İstanbul, Sarıyer, SARIYER/İTÜ MASLAK YERLEŞKESİ 6,2 13,4 19,6
    İstanbul, Pendik, PENDİK/ÖMERLİ BARAJI 8,3 10 18,3
    İstanbul, Arnavutköy, ARNAVUTKÖY 2,6 15,4 18
    İstanbul, Üsküdar, ÜSKÜDAR 5,6 8,7 14,3
    İstanbul, Ümraniye, ÜMRANİYE 5,6 8,6 14,2
    İstanbul, Sancaktepe, SAMANDIRA HAVALİMANI 6 6,7 12,7
    İstanbul, Şişli, ŞİŞLİ 4,8 7,9 12,7
    İstanbul, Fatih, FATİH/İST.DEN.BİL.ENS. 5 5,8 10,8
    İstanbul, Eyüp, EYÜPSULTAN 3,1 7,6 10,7
    İstanbul, Kadıköy, KADIKÖY GÖZTEPE RIHTIM 4,4 5,4 9,8
    İstanbul, Kadıköy, KADIKÖY/GÖZTEPE 4,2 5,4 9,6
    İstanbul, Kartal, İSTANBUL BÖLGE 4,3 5 9,3
    İstanbul, Tuzla, TUZLA 5,9 3,4 9,3
    İstanbul, Pendik, İSTANBUL SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANI 7,8 7,8
    İstanbul, Çatalca, ÇATALCA RADAR SAHASI 2 4,8 6,8
    İstanbul, Kartal, KARTAL/AYDOS DAĞI 3,5 3,2 6,7
    İstanbul, Arnavutköy, ARNAVUTKÖY/TERKOS BARAJI 0,5 6 6,5
    İstanbul, Güngören, GÜNGÖREN/DAVUTPAŞA MARMARA 2,8 3,6 6,4
    İstanbul, Çatalca, ÇATALCA 2,3 3,9 6,2
    İstanbul, Bakırköy, FLORYA 2,4 2 4,4
    İstanbul, Büyükçekmece, BÜYÜKÇEKMECE 1,3 1,6 2,9
    İstanbul, Silivri, SİLİVRİ ORMAN SAHASI 1,1 0,9 2
    İstanbul, Bakırköy, İSTANBUL ATATÜRK HAVALİMANI 1,8 1,8
    İstanbul, Arnavutköy, İSTANBUL HAVALİMANI 1,4 1,4
    İstanbul, Beylikdüzü, BEYLİKDÜZÜ 0,7 0,6 1,3
    İstanbul, Silivri, SİLİVRİ 0,3 0,3 0,6


    %30 hiç az değil. Açıkçası her gün bu ihtimali takip ediyorum. Geçmişte örümcek ağlarının hakim olduğu ama aynı zamanda Kutup Y.B nında devrede olduğu dönemlerde beklemendik sistemler aldık. Şartlar şükür var diyelim. Bu ihtimalde hiç olmayabilirdi. berkeeldek senin düşünce nedir? Hangi tarihlerde bu %30 ihtimal gerçekleşebilir? Diğer konuda bu tarz oluşumlar sanki ansızın 120 saat kala gibi çıkıyor.

    Hocam %30'luk diye bahsettiğim ihtimal bizi etkileme ihtimali değil, o bağlantının kurulup salınım yaratma ihtimali. Şuan zaman tahmini vermek falcılıktan öteye gitmez çünkü aşırı aktif örümcekler ve güneye kaçacak bir AB var. Fikir yürütmek açısından kutuptaki YB orda olduğu sürece, bir anda diyagramda hamak kurulma ihtimali var. Ancak şuan kale alınacak kadar ihtimalli değil.


    Tarih olarak da şubat 20-22'sinden önce bağlantı kurulma ihtimali yok. Buradan da ayın 25inden önce kar yapacak bir salınım beklememek lazım :(

    Selamlar arkadaşlar,


    En son duruma göre bir güncelleme yapalım.


    Kutuptan Rusya karasallığına inen YB alanı beklediğimizden de daha güneye doğru genişliyor. Bu sebeple güneydoğusundan süpürmesini beklediğimiz sibirya soğukları yerine Hazar bölgesindeki görece ılık havanın dönüş açısına baskısına giriyoruz. Bu sırada batıda da Azorun kuzeye tırmanmasıyla, aşağıda paylaştığım soldaki görseldeki şekilde yaklaşık 1 hafta blokajda kalacağız. Bu blokaj sürecinde hava sıcaklıkları kış değerlerinde ve bir miktar daha soğuk olacak gibi duruyor. (detayına aşağıda devam edeceğim.)


    Blokajın etkisinden çıktıktan sonra ise kendimizi tekrardan İzlanda Azor savaşı içerisinde bulacağız gibi görünüyor. Bu savaşı kimin kazandığına göre Afrika atağına veya zayıf soğuk eşliğinde yağışlı bir dönem içerisinde geçirebiliriz.. (sağdaki görsel)




    %30'dan bir miktar daha yüksek ihtimal verdiğim bu doğudan gelen salınımı malesef kaybettik. Sonraki süreçte yine %30 ihtimal daha verdiğim başka bir salınımdan bahsetmiştim. Şimdi onun durumuna bakalım.



    Atlantikten Akdenizin güneyine doğru kaçan bir siklon haricinde devasa ölçekte Azor ve Kutup, yine devasa ölçekteki Kanada-Grönland-İzlanda örümceği ile savaş halinde. Bu siklon tüm sinoptiği etkileyebilecek konumda bulunuyor. Muhtemelen örümcekler Azorun geçişine izin vermeyecektir. Ancak azor kendisine koridor bulabildiği durumda kutup ile etkileşime geçme çabasında olacak. Bir bağlantı kurup örümceklerin doğuya ilerlemesini kesebilirlerse, bu sefer kutup YB alanının saat yönündeki dönme açısıyla Sibirya'da biriken soğuklar Avrupaya doğru yönelebilir. Bu ihtimali kovalamak haricinde ciddi soğuklara maruz kalma ihtimalimiz çok çok zayıf duruma geldi.


    Bağlantının kurulup Sibirya'nın bize veya Avrupaya yönelme ihtimalini %30 civarlarında, yöneldiği taktirde bizim etkilenip sistem alma ihtimalimizi de %50 civarlarında görüyorum. Yani Marta kadarki süreçte kıyılara kar yapma potansiyelli bir sistem almamız yaklaşık %15-20 civarlarına gerilemiş gibi duruyor. Oldukça üzgünüm :(


    Son olarak bu haftalık süreci tek görsel ile anlatmaya çalışırsam: Bizi blokajda bırakan güneydeki siklon kuzeye tırmanarak ve boş bıraktığı yerde yeni siklonların türemesine izin vererek bir haftalık süreçte sağdaki görsele benzer miktarda yağışlar almamıza sebep olacak. Bu süreçte bölgemizde don sınırı yaklaşık 1000-1200m civarlarında, kar sınırı da zaman zamana 400-500m bandına kadar gerileyerek genel olarak 800-1000m bantlarında olacak diye tahmin ediyorum. Yarın akşam saatlerinde siklonun batı karadeniz açıklarına geldiği süreçte şehrimizin en kuzey batıdaki tepelik alanlarında havada kar görülebilir. Bunun haricinde de uzun sürece yayılmış güzel miktarda alacağımız yağışlar ile barajlarımız bir miktar daha destek almış olacaklar.




    Bunun yanında bu blokaj, dok kötü sezon geçiren Kartepe ve Uludağ'a da bu süreçte yarım metre civarlarında yeni kar örtü eklemesiyle, önümüzdeki hafta kayak için güzel koşullar sağlayacaktır.


    Kıyılarda kar açısından gerçekten korkunç bir sezon geçiriyoruz :(

    Son diagram ve modellerin çıktıları hakkında ne düşünüyorsunuz? Bana göre Perşembeye kadar daha en azından yolu var ama özelikle diagram korkunç gözüküyor. Son 2-3 gündür iyi bir seyir vardı birden tepe taklak olmasının nedeni nedir sizce?

    Hocam önümüzdeki bir kaç günlük süreçte diyagramların önemli olduğunu düşünmüyorum.


    Neden böyle düşündüğümü şu şekilde açıklayabilirim. Sistemler kuzeyden sarktığında denizlerimiz tepki olarak küçük ölçekli AB alanları üretirler. Bu AB alanlarının bulunduğu konum ve ilerledikleri rotalar ile soğuğun akış yönünde kalabilir veya tersi yönünde kalarak sıcak atağa maruz kalabiliriz. Bu tip durumlarda diyagramlarda da aşağı ve yukarı yönlü sapmalar olur. İşte o sistemlerde her bir senaryonun (farklı AB konumu ihtimalleri ile çok dramatik farklılıklar yaşayabiliriz) takibini önemli görüyorum ve diyagramları sıkı takip ederim.


    Mevcut durumda bizim denizlerimizin ürettiği AB alanlarından çok kıtasal ölçeklerde YB alanları ve neredeyse Avrupayı kaplayan bir atlantik siklonu var. Bu sebeple diyagramlarda aşağı ve yukarı yönlü salınımlardan çok, her bir senaryoda uzun soluklu benzer sıcaklık değerleri görüyoruz.


    Bu dönemde özellikle orta ve yakın vade tahminlerinde modellerin ve model senaryolarının birbirlerine benzer çalıştırmalar sunacağını; değişen balon verileriyle de tüm modellerin benzer şekilde sapma yaparak yeni tahminlerde bulunacağını öngörüyorum.


    Şuan bence diyagram takibinden çok yapılması gerek azor-atlantik-kutup(rusya) ve ural basınç alanlarının takibidir. Meteociel üzerinden modellerin ardışık çalışmalarında ne kadarlık sapma yaptığını basitçe görebiliyoruz. Bu bir kaç günlük süreçte Atlantik siklonu bizim üzerimize doğru ufak bir top attığı taktirde durumuzu lehimize doğru çevirebilir. Kıyasladığım zaman vardığım değişim, bu üzerimize atılan topun 500dam haritalarında görülmeyecek kadar zayıflamış olduğudur.

    Herkese selamlar arkadaşlar,


    Alıntıladığım mesajımdan beri yaklaşık 1 hafta geçmiş, şimdi durumumuzu bir gözden geçirelim. Yukarıdaki gibi İskandinavya'yı kasıp kavuran soğuklar ve etkisi altında kaldığımız Azor YB alanıyla bu haftayı tamamladık. Bu süreçte atlantikten kopup gelen (siyah) siklon Avrupa'ya dalışını gerçekleştirdi ve Azoru üzerimize doğru yatırarak bahsettiğim lodos fırtınasını bize yaşattı. Kutbun tam göbeğindeki YB alanı da beklenen doğrultuda aynı konumda bulunmaya devam etti. (beni en çok heyecanlandıran şey buydu)


    Buraya kadarki kısımda diyagramlarda da gördüğümüz şekilde oldukça tutarlı bir bekleyiş vardı. Şuandan itibaren ise atlantik siklonlarının etkisiyle farklı oluşumlar ve senaryolar görüyorduk. Alıntıladığım görsellerdeki senaryoda şu sıralar beklenti, Şuanki atlantik AB'si ve bir sonraki (gri) AB alanı arasından yükselecek olan Azor YB alanıydı. Bunun sonucunda kutup ile bağlantı kurup bize kutup üzerinden sistem göndermesi üzerineydi. Bu süreçte değişiklik olabileceğini elbette biliyorduk ve ufak bir sapma günüyle beraber 16-19'u arasında giriş yapan bir sistem beklentim vardı. (Bugün hala aynı beklentideyim, biraz daha açıklamaya devam)



    Mevcut görüntüde siyah ve gri atlantik AB'leri arasında yükselemeyen bir azor görüyoruz. Bunun sebebi ise Grönland'dan İzlandaya doğru kopan soğuk bir parçanın azorun yükseliş istikametine duvar örmesi. Bu soğuk parça Avrupaya doğru dalışa geçerek bu bölgedeki dizilimi değiştirecek gibi görünüyor. Tam şu sıralar bahsettiğim tarihler için diyagramda -13'lere doğru bir kümelenme beklentimden bahsetmiştim. Bunu göremiyoruz çünkü araya bir duvar örüldü.


    Güncel dizilime göre yaklaşık 90-100 saat sonraki beklenti aşağıdaki şekilde. İzlanda'dan kopan soğuk parçası üzerimize doğru akışta. Azor ise hala kutuptaki YB alanına doğru tırmanışa geçmeye çalışıyor. Atlantikten gelen AB'nin desteği ve İzlanda duvarının bize akışı sonrası, Azor kendisine yükselecek bir alan buluyor. Ancak bu sefer de kutup konumunu kaybederek 100 saat boyunca X noktasından işaretlediğim şekilde güneydoğuya doğru yer değiştiriyor.


    Artık Rusya karasallığına ulaşmış bir 1050'lik YB alanımız ve ona doğru ilerlemeye çalışan Azor haricinde Hazar denizi dolaylarından başka bir YB alanı daha var. Bu "Ural YB alanı", Rusyada karasallık kazanan geniş kutup YB alanının dönme açısıyla Sibirya'dan bize doğru akıtacak soğuk deposuna (mor ok yönü) duvar örmeye malesef çok hevesli.


    Muhtemelen yukarıdaki senaryoya üç aşağı beş yukarı bir görüntü ile 15 Şubat'a ulaşacağız. Bu süreçte geçen hafta bahsettiğim şekilde dağlarımızda lodos arkası kar bekliyorum. Istrancalarda hatta İstanbul'daki uzantılarında bile kar görmemiz olası duruyor. Tam yukarıdaki görüntüden sonrasında ise daha önceki beklentimde kutup YB alanının bize kutup kökenli bir sistem yollamasını bekliyordum. Artık kutup YB alanı Rusya karasallığında bulunuyor ve bize yollaması muhtemel sistem Sibirya kökenli olacaktır. Şimdi bu ihtimalleri tartışalım.


    ECMWF modelinin beklentisi Ural YB alanının soğukların akışına duvar öreceği yönünde. (her senaryoda bu duvarın gücü azalıyor) Bu tip dizilimlerde genellikle o Ural YB alanı bizim önümüzü keser ve soğuklar Kazakistan taraflarına doğru yönelir. Ancak daha zayıf ihtimalle de olsa (%20-30) UKMO modelinin gösterdiği gibi bu duvar bize çomak sokmayabilir. Böyle bir durumda Rusyadaki YB alanı, dönme açısıyla kuzeydoğudan tüm sibirya soğuğunu balkanlara doğru süpürebilir.


    Sağ tarafta UKMO'nun bu çalıştırmasını görebilirsiniz. O sırada Romanyada 850hpa'da -20'lik bir soğuk çekirdeği bulunuyor. Modelin vadesi yetmiyor ancak sonraki durumda balkanlarda bize doğru akan -14'lük soğuklar görmemiz kuvvetli muhtemeldi.



    Bu tip bir senaryoda gerçekleşmesi muhtemel durum, geçen hafta bahsettiğim tarihlerde giriş yapan (artık) Sibirya kökenli bir sistem ile kıyılarda dahil kar yapan kuvvetli bir sistem ihtimalidir. Şahsen bu ihtimali hala %30 civarlarında görüyorum.


    Peki Ural YB alanı bize set çeker ve doğudan gelen soğukları engellerse sonrasında ne olur? Hadi vade uzunken bunun üzerinden bir tahmin oluşturalım.


    Yukarıdaki görselin sol tarafında (ECMWF) doğudan gelen soğuğa set çeken Ural YB alanı, İskandinavya kuzeyinden bize doğru bir sistem akışına fırsat veriyor. Bu akış ile Azor YB alanının önü açılıyor ve çizdiğim rotadan bir tırmanış gerçekleşiyor. Aynı sırada Alaskadan kutba doğru uzanan bir sırt ile tekrardan yerleşen bir kutup YB alanı görüyoruz. Evet önü açılan Azorun tırmanışı ise o kutup YB alanına doğru ve bu sefer sinoptik buna çok daha uygun durumda. (soğuklar Sibiryada birikerek kutup bölgesini tamamen boşalttı)


    İşte yukarıdaki senaryonun sonrasındaki dizilime bakalım:



    Azor nihayet kolay bir tırmanış ile kutup yükseği ile bağlantısını kurdu. Kutuptaki yükseğin dönme hareketi ise Sibiryadaki soğukların doğrudan Avrupaya akışı ile sonuçlandı. Bu soğuklar çok geniş ölçekli ve soğuk deposu bakımından inanılmaz kuvvetlidir. 2018 Şubatının sonu ve bir kaç mesaj önce Berkay34 'ın paylaştığı 2012 şubatında bu soğukların kıtaya akışını görmüştük. İkisinde de asıl akış Avrupaya doğru oldu. (bu tip sistemlerin genel rotası kara üzerinden Avrupa şeklinde oluyor) Ancak kırıntıları bile kıyılarımızda net kar yağışlarına sebep oldu.


    En son bir özet yaparsam,


    1 haftalık ısınmamızı lodos fırtınası ile yavaşça uğurluyoruz. Sırada dağlarımıza (hatta belki bölgemizin tepelik alanlarına) lodos arkası kar bırakmasını beklediğimiz yağışlı bir süreç var. Bu süreç bahsettiğim "kış koşullarına dönüyoruz" mesajımın başlangıcı.


    Üzerimizde blokaja gidecek olan AB alanlarına doğru geçen hafta bahsettiğim tarihlerdeki sistem ihtimalini takip edeceğiz. Kutuptaki YB alanının konumunun Rusya'ya doğru kayması ile kökenini Sibirya olarak revize edebileceğim sistemin, Ural tarafından önü kesilmeden bizi etkileyip kar yağışlarına sebep olma ihtimalini %30 civarlarında görüyorum.


    Eğer Ural bize set oluşturur ve doğunun önünü keser ise, kıyılara kar yapmayacak olan bu sürecin (evet hala soğuk taraftayız ve kış koşullarında devam etmemiz muhtemel) sonunda kademe kademe artışa geçen İzlanda-Kutup soğukları ardından Şubatın son haftasında Sibirya'dan kıtaya gelen ciddi ölçekli soğuklar beraberinde, şubatın son haftası içerisinde "efsane" diyebileceğimiz bir sistem alma ihtimalimizi de yine benzer oranlarda görüyorum.


    Yani; şubatı bitirmeden kıyılarda kar yapan bir sistem alma ihtimalimizi %50 civarlarında, aynı süreç içerisinde "gelecek yıllarda hatırlayacağımız türde" bir sistem alma ihtimalimizi ise yaklaşık %30 ihtimallerinde görüyorum :)

    Ocak ayı da sezonun geri kalanına benzer bir sapma değeriyle geldi. İskandinavya bölgesi son derece soğukken, Avrupa'nın geri kalanında mevsim normallerinden daha sıcak bir ocak ayı gerçekleşmiş. Özellikle ülkemizin doğusunda bu sıcaklık sapması ortalamalardan 3 ila 6 derece kadar yüksek değerlere ulaşmış.


    20 Şubattan sonra 2022 harici son 25 yılda bir tane sistem yaşamamışız maksimum olucak olan pastırma soğukları olur bu saatten sonra.

    Hocam kış şartları demek sadece kar yağışı demek değildir, İstanbul'da yaşıyoruz. Hele siz ki Suadiye'de yılda zaten 1 veya 2 kez kar görebiliyorsunuz. Bu açıdan evet zaman kısıtlanmış görünüyor. Ancak tekrarlıyorum ki "muhtemelen nisana kadar kış koşulları devam edecek". Buradan yaz havaları dediğiniz Afrikadan gelen sıcaklara ve bol güneşli günlere elveda anlamı çıkarabilirsiniz.


    Eğer ki kendi konumunuzdan uzaklaşıp davetlerime icap etmeye başlarsanız da "bu sezon içerisinde" de bir çok kez daha kar göreceğiz. Bakın bir üstteki mesajda ECMWF hocam size 15 dakika uzaklıkta ve sadece 230m rakımda, taaa 29 Mart tarihinde bile kar fotoğrafı bırakmış :D

    Bahar aylarından Şubat güzel havalarıyla yüzümüzü güldürüyor.. Mart ayıyla beraber yaz gibi havalara daha da yaklaşarak Mayıs ayında yaz mevsimine geçmiş oluruz.

    Hocam sen yine mevsimsel planlarını bir gözden geçir derim :D


    10 gün keyfine bak sonrasında kış koşulları geri dönecek. Muhtemelen yine nisana kadar uzayacak bir sezon içerisinde kalacağız.

    Yaz mı? Onun için de son yılların trendi olarak haziranda hala gelmemiş olacağını ön görebiliriz :/

    Merhaba arkadaşlar,


    30 ocakta Binkılıç yükseklerine yaptığımız ziyaret ile ilgili yeni bir veri paylaşmak istiyorum. Çok sınırdaki o sistemde bulunduğumuz 350-400m civarı rakımlı bölgede ziyaret ettiğimiz sırada don sıcaklığında değildik ve 15cm civarında bulunan örtü kısmen erimiş haldeydi. Ancak bugün uydu verilerinden görebildiğim kadarıyla, ilimizin tam Tekirdağ sınırında kalan yaklaşık 100m daha yüksek rakıma sahip bölgesinde sıcaklık sınırda kalmamış ve örtü çok daha net bir şekilde yükselmiş. O bölgede aldığımız yaklaşık 50-100mm yağışın büyük bir kısmı örtü oluşturmuş olabilir. Bundan sonra yapacağım yolculuklarda o bölgeye ulaşmaya çalışacağım. Sizlerden de gidecek olanlar bunu dikkate alabilirler :)


    Bu görsel 1 şubat 2024 tarihine ait uydu verisidir. Bizim ziyaretimizden bile 2 gün daha sonrasında hala kar örtüleri duruyor. Yukarıda bahsettiğim 100m daha yüksek bölgede ise kayak merkezlerine benzer bir görüntü var.



    Aşağıdaki görsel de aynı bölgenin topografyasının modellenmiş hali:



    Düzenleme: çember içerisine aldığım konum bizim ziyaret ettiğimiz bölge. Safaalan'ın hemen doğusundan geçen ve en yüksek bölgeyi ortadan kesen kalın çizgi ise İstanbul-Tekirdağ sınırı.

    Çok değerli berkeeldek kardeşim öncelikle emeğine sağlık ,bir şey rica edeceğim sizden,bu güzel analiz ve çalışmalarınızı sadece bölge istanbul konusundan paylaşmak yerine (ki mesela ben her daim istanbul konusuna girmem ) bazen kaçırabiliyoruz .Bunun yerine Veri paylaşım merkezi veya Üyelerin tahminleri gibi genel başlıklara da yaparsanız çok daha güzel olur kanaatindeyim.

    Tekrar emeklerine sağlık .

    Sedat abi güzel yorumun için çok teşekkür ederim. Bugün ve sanırım buna benzer daha öncesinde yazdığım bir iki analiz için önerinize katılıyorum ve sonrakiler için dikkate alacağım. Bu tip genel sistem tahmini dışında ise genel olarak yazdığım mesajlar ve yaptığım çalışmalar Istanbul ile sınırlı kalıyor. Sanıyorum ki o mesajları bu sayfada paylaşmam daha doğru olur :)

    Herkese selamlar,


    Soğukların kuvvetsizliği sebebiyle pek aksiyon yaşayamadan geride bıraktığımız 2 haftalık "soğuk" dönemcikten sonra şimdi benzer bir dönem de sıcak tarafta devam edeceğiz. Sonrası için güzel görüntüler beklediğim için sizinle paylaşmak istiyorum. Ama öncesinde geride bıraktığımız kadarıyla kışın ilk yarısını bir değerlendirelim.


    Bu kışın ilk yarısını; "havaforum gibi biz atmosfer sevdalılarını bir araya toplayan amatör platformlarının" da "mevsimsel tahmin yapan iklim modellerinin" de bizim gibi bu işe "gönül vererek yapan profesyonellerin" de az çok tahmin ettiği şekilde tamamlamış bulunuyoruz.


    Görselliği üzerinden anlatabilmek amacıyla Ozan Mert Göktürk hocanın (Medya peşinde olmaya çalışan yaşlanmış akademisyenlerin yerine genç, dinamik ve bizim gibi atmosfer sevdalısı bir akademisyen) kış tahmini görselini kullanacağım. Moderatör arkadaşların bu konuda müsamağa göstereceğine inanıyorum :) Yine benzer yorumlamalar içeren havaforum tahminine de linke tıklayarak ulaşabilirsiniz. https://www.havaforum.com/2023-2024-kisi-nasil-gececek/




    Kışın ilk yarısı için bolca lodos ve AB beklentisi mevcuttu. Bu süreçte elbette sıcaklıkların da mevsim normallerine göre daha ılık olmasını bekliyorduk. Bu doğrultuda sınırda sistemler ile kısa ancak görselliği güzel kar yağışları ihtimalimiz de vardı. Umduğumuz kadar şanslı olamadık ancak bu ihtimali de belli bir oranda gözlemlemiş olduk. Trakya kesimi ise beklenen doğrultuda, uzun yıllardan sonra siklonik kar yağışlarına kavuşarak hem sistem arşivlerine 2024'ü ekledi hem de en az bizim seviyemizde olan kuraklık sorununu bir süreliğine geride bıraktı. Biz ise yüzde 20'lerin altına gerilemiş olan barajlarımızı henüz daha kışı yarılamışken bile %70'lerin üzerine taşıyabildik. (Bahar ortasında barajların %90 seviyesini geride bırakmasını bekliyorum) Bu yağışlar sadece barajları doldurmakla kalmayarak, toprağımızı suya doygun hale getirip yer altına ciddi miktarda destekte bulundu ve kuraklığı geride bıraktık.


    Kışın ikinci yarısı için genel beklenti ise Azor yüksek basıncının, atlantik siklonlarına set çekmesi ve kuzeydoğu kaynaklı soğukların Avrupa ve ülkemize doğru koridor açması şeklindeydi. Aslında bunu geçtiğimiz 2 haftalık süreçte yaşadık ancak soğuk koridorunun ucunda kuvvetli soğuk deposu kalmamıştı. Şimdi ise Azor yüksek basıncının bize doğru genişlediği bir dönem yaşayacağız. Bu da sürecin bir parçası elbette.


    Son olarak ekim ayından beri geçirdiğimiz dönemi 1990-2010 arasındaki mevsim normalleri ile kıyaslayalım. (ocak verisi 2 gün önce hazırlandı ancak henüz bizimle paylaşılmadı, ulaştığım zaman onu da ekleyeceğim.)



    Kışın şu zamana kadarki döneminde İskandinavya bölgesi, zaman zaman doğudan gelen sibirya soğuklarıyla zaman zaman da atlantikten gelen AB alanlarıyla son yılların en sert kış koşullarını yaşadı. Biz de lodos etkisinde ve yağış bakımından son derece aktiftik. Önümüzdeki 10 günlük süreç de bu doğrultuda devam edecek gibi duruyor. Sonrasında ise bu seriye bir süreliğine elveda diyeceğimizi düşünüyorum.


    Şimdi önümüzdeki süreçteki beklentimi paylaşmak istiyorum.


    Şuan mevcut dizilim üzerinden konuşmaya başlayalım. En kuzeydeki İskandinavya haricinde tüm Avrupayı etkisi altına almış ve bize doğru genişlemeye başlayan Azor yüksek basıncını görüyoruz. İskandinavya'da birikmiş kuvvetli soğukların da kuzeyinde ise kırmızı ile çember içine aldığım kutup yüksek basıncı, tam kutup bölgesinde hazırda bekliyor.

    Atlantik-Amerika taraflarına baktığımızda ise siyah ile çember içine aldığım bir Atlantik siklonu görüyoruz.




    Dizilim şuanda son derece basit ve tahmin edilebilirliği kolay. Bu sebeple özellikle ülkemizi içine alan bölgenin diyagramlarında inanılmaz bir senaryo uyumu var. Şimdi ilk değişimi takip edelim. Üstteki görüntüden yaklaşık 100 saat sonrasındaki görüntüyü aşağıda görüyoruz. Atlantikteki siklon İngiltere'ye kadar gelmiş ve İskandinavya'daki soğukların desteğini alarak Avrupa'yı etkilemeye hazırlanıyor. Eski konumunda gelişen (gri çember) yeni atlantik siklonu ile arasında ise YB alanı yükselmeye başlıyor.

    Avrupada ise ayın 9'unda bize etkileyecek zayıf sistemcik haricinde Azor pide formunda üstünlüğüne devam ediyor.


    Hepsinden önemlisi kutuptaki yüksek basınç alanı orada ve soğukların kutupta toplanmasını engellemeye devam ediyor. Bu görüntüye göre İskandinavya-Sibirya-Japonya-Kanada bölgesine doğru dağılmış soğuklar görüyoruz. Kutup girdabı zayıf durumda.



    100. saatteki bu görüntüden sonra işlerin lehimize döndüğünü anlamaya başlayacağımız döneme geliyoruz. Sistemciğin ardından, AB alanının kıtada yarattığı dönme etkisi ile pide halindeki azor doğrudan üzerimize doğru atağa geçecek ve bu sırada lodos fırtınası ile bir güzel ısınacağız. Bu süreçte diyagramın önce dallanıp budaklanmasını sonra da -13'lere doğru kümelenen bir hamak kurmasını bekliyorum. İşte o görüntünün sebebi bir sonraki görsel:



    Lodostan hemen sonra siyah renkle işaretlediğim ve kıtaya dalan büyük ölçekteki Atlantik siklonu bize doğru genişleyebilir ve bu süreçte muhtemelen dağlarımız lodos arkası kar dediğimiz sistem türünü yaşayabilir. Bu sırada atlantikten gelen ikinci AB alanının ise dönüş açısının etkisiyle hareketlendirdiği Azora, iki AB arasından bir koridor yaratması muhtemel görünüyor. Bu sürede kuzeyde hala dirayetli olarak görünen YB alanımız ile Azor arasında oluşması muhtemel koridor ise soğukların Rusyanın batısından balkanlara doğru uzanıp bizi balyoz gibi vurmasıyla sonuçlanabilir.


    Görseldeki dizilim elbette değişim gösterecektir ve belli konumlarda parazit AB alanları türeyebilir. Ancak genel hattıyla bu temiz sinoptik diziliminden yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi bir salınım bekliyorum. Burada kilit durumda olan parametreyi kutuptaki yüksek basınç olarak görüyorum. Bir süredir orada ve model çalıştırmalarına göre bir süre daha orada olacak gibi görünüyor.


    Bu durağan süreçte, model çalıştırmalarını ve diyagramları çok fazla önemsemeden belli aralıklarla kutup YB alanını takip edeceğim. Yaklaşık 4 gün sonra ilk büyük AB alanı İngiltere'ye geldikten sonra çalıştırmaları sıkı takibe almayı planlıyorum.


    Ayın 16'sı ila 19'u arasında giriş yapmasını beklediğim sistem ile kış koşullarına tekrardan giriş yapacağımız düşüncesindeyim. Bu sistemin kıyılarımızda dahil kar kar yapma ihtimalini daha şimdiden %30'un üzerinde görüyorum :)

    Hocam ellerinize sağlık. Her bir cümlenize katılıyorum. Bu güzel verileri ve yorumlarınızı, herkesin anlayabileceği dilden açık ve akıcı olarak yazdığınız için teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

    Yine ama yine çok fazla AB'lerin gündemde olacağı bir dönem bizi bekliyor. Bu AB'lerin konumu ve gücü her güncellemede değişkenlik göstereceğinden yine modellerin fırıldak gibi döndüğüne şahit olabiliriz.

    Yorumunuza katılıyorum hocam. Biraz önce balon verileri arasında ufak bir kıyaslama yaptım. Bu akşam özellikle ECMWF'nin 6 şubat salınımı daha batılı verebileceğini düşünüyorum. Eğer salınım bahsettiğim gibi bize doğru yakınsayarak indiği taktirde, sizin bahsettiğiniz gibi AB rotalarında ciddi değişimler yapabilir.


    Şuan senaryoların mütabık bir şekilde sıcak çıktılar veriyor olmasındaki anahtar, üzerimize doğru genişleyip kuzeyden salınım gelmesine izin vermeyen azor YB'si.


    Azor üzerimizden biraz çekildiği taktirde, tüm modellerde hızlı bir şekilde "sıcak veya soğuk çıktıların" karmaşıklık yarattığını ve diyagramların çorbaya döndüğünü görebiliriz.


    NOAA ve COPERNIC ürünlerinin mevsimlik tahminlerinde ülkemizin batı kısmı "hala" soğuk ve yağışlı tarafta görünüyor. İki kötü diyagram görüntüsüne hemen burada kış bitirilmiş :)


    Burada "başkalarının tahmini" olarak görmeyerek yönlendirmeye çekinmeyeceğim bir profesyonel olan Ozan Mert Göktürk (havadelisi) hocanın ve havaforumun kış sezonu için yaptığı tahminlere göz gezdirdiğinizde beklenen şartlarda ilerlediğimizi ve özellikle şubat ve martın "polar ataklar ile sağlam kar ihtimali" içerisinde geçeceğini görebilirsiniz

    Kasım ayındaki sistem bundan daha iyiydi, örtü bile oluşmuştu kısa sürede olsa. Takiplik olay da yoktu bence bildiğin yağmur yağdı sistemin %90'nında.

    Kasım ayindaki sistem, harika dizilimin oluşmasıyla çok kisa bir süre için potansiyelinin yuzde 100ünü kullanan kusursuz bir sistemdir. O anı yakalayabilmek için saat sabaha karşı 5'te yola çıkıp, en etkili olacağını düşündüğüm konumlarda gezinip 8'den sonra Berkay34 hocamla Aydos zirvesine çıkmıştım. Her anını değerlendirmeye çalıştığım hizli ve öfkeli bir sistemdi.


    Bu sistem ise -10 -11 olmadan tamamen kırım kökenli bir sistemden kar yakalayabilirmiyiz (kıyılarda kalıcı örtü için -13 bile yeterli olmayabiliyor.) diye heyecanla takip ettigim, her oluşumundan ders çıkarmalık bir sistemdi.


    Ust seviyedeki -37 istanbul için kusursuz konumda olmasına rağmen alt seviyedeki yetersiz soğuk (-6) bu sisteme yetecek mi diye heyecanla merak ettim. Poyraz ve harika DEK şartlarının supriz yapma ihtimalini heyecanla takip ettim. Şaşırtan kismi DEK bantlarinin dramatik düşüş yasatmaması oldu. (muhtemelen çok iyi şartlar sebebiyle kutlelerin asiri dolu ve nemli olması buna sebep oldu)


    İlgilenenler için vorteks nedir, nasıl oluşur nasıl gelişir ve etkileri nasil olur sorularına harika cevap veren bir sistemdi. Şehrin en kuzey batısı mi, yoksa çatısı olan aydos mu eşit şartlarda (soğuma miktari denk) daha iyi kar alıyor sorusuna cevap için güzel bir sistemdi.


    Yeni başlayanlar ve sıradan insanlar için kar tiplerinin (kky, sulu kar, buzlu kar, graupel, lapa kar) kiyaslanabilmesi için güzel bir sistemdi. Yerel farklarin incelenebilmesi için de keza ayni şekilde.


    Minimal konum değişiklikleriyle farklı özellikler görebildiğimiz şehrimizin bu tip sistemlere tepkisini ölçmek ve oluşumlarını gözlemek için güzel bir sistemdi.


    Tekrar belirtmek istiyorum ki ben eğlendim ve öğrendim :)

    Herkese selamlar arkadaşlar,


    Uzata uzata sonunda sistemin sonuna geldik. Sistemler gittikçe zayıflayarak geliyor tezinin aksi bir sistem oldu. Hem gittikçe güçlendi hem de süresi ufak ufak uzadı. Bu sırada ECMWF'nin kar haritası ve MGM'nin tahminlerini "doğru okumadan" yorumlayan bir çok arkadaş şikayet edip "olağanın üzerinde" beklentiye düşse de sistem, "aşağı yukarı" modellerin öngördüğü, MGM, havaforum ve temkinli tahminde bulunan hemen herkesin beklediği doğrultuda tamamlandı.


    İlk görüntüde pazar ve pazartesi KD-GB doğrultusunda ilerleyen deniz etkisi yağmur ve KKY sağanakları alacağımızı ön görürken, şartların lehimize gelişmesi, izobarların sıklaşıp yağışların artması ve üst seviyedeki soğuk çekirdeğin ufak ufak güçlenmesi ile beklentimiz bir miktar arttı. Daha sonrasında burada bir kaç kez dikkat çekmeye çalıştığım zayıf AB alanı işin içine girdi ve denklem bir miktar değişti. Pazar günü özellikle boğaz hattı ve Şile taraflarında daha kuvvetli olmasını beklenen sağanaklar, genel olarak daha batı kesimde etkili oldu.


    Pazartesi ise işin içine giren zayıf AB alanının önce meşhur Çatalca bandını ortaya çıkarmasını sonra da kuzeybatı kesimlere kesintisiz, DEK karakteri taşıyan siklonik (dönel etkili) yağış bırakmasını bekliyordum. Bu konuda yüzeysel bir analiz yapmıştım, sonraki sistemleri öngörebilmek adına okumanızı tavsiye ederim.


    Bu ihtimal gerçekleşti ve izobarları bozdu, çatalca bandını ortaya çıkardı ve kuzeybatı kesimleri kuvvetli yağmura ve yoğun kara maruz bıraktı. AB etkisini yitirdikten sonra Kıbrıs açıklarındaki derin AB alanının hareketi ve karadenizdeki parazit AB'nin yitmesiyle izobarlar tekrardan toparlandı ve deniz etkili sağanaklar tam şuana kadar devam etti.


    Bu sırada Beykoz-Sarıyer bölgesinde beklenen yağışların az olması ve bantların etki anında sıcaklıkların ve nemin "beklediğimiz kadar" düşmemesi haricinde detaylı takip yapanlar beklentilerin gerçekleştiğini görebilirler.


    Şimdi sistemi bir kez daha hatırlamaya çalışalım:


    Cumartesi gecesi cephe yağışı şehrin en tepelik alanlarına kar yağışını bıraktıktan sonra, AB alanı doğu karadenizin ortasına doğru yola çıktı. Doğu karadenizdeki AB alanı ve azor YB alanı arasında dikleşen izobarlar yönünde, Antalya açıklarındaki derin AB alanına doğru kuzeydoğudan soğuk akışı başladı. Basınç dizilimiyle en basit halini paylaşıyorum.



    Bu dizilim gerçekleşmeye başladığın andan itibaren gözümüzü radara diktik ve bantlaşma ile beraber deniz etkili sağanaklar şehrimizi etkilemeye başladı. Bu tür yağışlar beraberinde anlık soğuma meydana getirirler. Rüzgarın ve yağışın kuvvetli olması ılık karadenizden taşınan nemliliği arttırdığı için, bu soğuma beklediğimiz ya da en azından benim beklediğim seviyede gerçekleşmedi. Sıcaklıklar, bantların etkilemediği durağan ve açık anlarda 4-7 derece aralığına kadar yükseldi. Bu beklediğimiz bir durumdu. Akşam saatlerinde ve yağış anlarında (kuvvetiyle değişmek ile beraber) ise sıcaklık 0 ila 3,5 derece aralığına kadar geriledi. Bu yağışların çoğunluğu il geneli için KKY ve sulu kar formundaydı. Kuvvetli anlarında ise graupel ve lapa kar formunda görüldüler. İşte o bantların kuvvetli olduğu bir andan radar görüntüsü.



    Bu sırada yüksek kesimlerde anlık beyazlamalar olsa da donma sıcaklığı il genelinde 400-600m yüksekliğinde olduğu için bu kar örtüleri beklediğimiz şekilde kısa sürede eridi. Aydos, Alemdağ gibi en yüksek kesimlerde ise sınırdan bu donma sıcaklığı yakalandı ve kalıcı örtü oluştu. Eren Eser hocam bizimle bu görüntüleri paylaştı :)


    Pazartesine geldiğimizde, yazımın başında bahsettiğim zayıf AB alanı düzce açıklarında oluşup "ilerlemeye meyilli olduğu alana yani boğaza doğru" ilerlemeye başladı. Bu sırada Çatalca bandı oluştu (eski mesajımda açıklaması var). AB alanı ilerledikçe doğu kesimlerde yağış kesilmeye başladı ve bu sayfada ilk isyanları beraberinde getirdi. AB geçisinin ardından arkasında kalan alanda ufaktan oluşumlar tekrardan başladı ve asıl yağışın kaydığı batı kesimlerde bantlaşma yerini siklonik (dönme etkili) yağışa bıraktı. Bu bölgede genişleyen yağışlar İğneadaya kadar uzandı. Şimdi sizinle bu gelişimi görebilen 2 modelden biri olan ARPEGE modelinin çıktısını ve hemen yanında MGM radar görüntüsünü paylaşıyorum.



    Bu ihtimalin gerçekleşmesi ile Berkay34 ve Autochthon hocamla hızlıca organize olarak etkilediği bölgeye bir gezi ayarlıyoruz. Salı sabah erken saatlerde yola düştük. Avcılardan itibaren denk geldiğimiz bantlar içerisinde yağmur, kky, sulu kar, graupel ve lapa kar şeklinde her türlü yağış formuyla karşılaştık. Çatalcayı geçip Binkılıç-Saray rotasında ilerledikçe yağışların çoğu kar formuna dönmeye başladı. Bölgenin 180m ve üzerindeki yerlerlerinde yol kenarlarında ve çimenlik alanlarda kar örtüsüyle karşılaştık. Çatalca Radar sahasının ormanlık alanına geldiğimizde bölgede henüz yeni çözülmeye başlamış olan buzlanma ile karşılaştık ve bu bölgede kar örtüsü vardı. Kuzeye, radar sahasına doğru yükseldikçe kar örtüsü erimeye başladı ve en zirvede artık kar örtüsü kalmamıştı. Etrafı incelediğimizde tepelik alanın kuzey yamacında örtü olmadığını, sadece vadilerde kar kaldığını ancak güneye döndüğümüzde ise 150-180m üzerinde hemen heryerde kar örtüsü olduğunu gözlemledik.


    Bunu şu şekilde açıklamaya çalışacağım. Bölgede hava sıcaklıkları çoğunlukla 0 derecenin üzerindeydi. Rüzgarın kuvvetlice esmesi donma sıcaklığında olmayan kar örtüsünü kuzey kesimlerde hızlıca eritirken, güneydeki yamacı bu derece etkilemeyen rüzgar ile kar örtüsü bir miktar daha uzun süre yerde kalmış oldu. Yine bölgedeki göletlerde gözlenen buz tabakası da rüzgardan etkilenmeyen güney yamaçlarda enverziyon sebebiyle oluşmuş olmalı.


    Benzer bir durumu Aydos bölgesinden kıyaslayabiliriz. Sancaktepe bölgesinde (150m rakım) kar örtüsü olmazken, Aydosun güneyinde kalan velibaba bölgesinde (200m) bir çok kez kar örtüsü oluştuğuna dair fotoğraflar gördük. Burda bir etken de elbette Aydostan ve çatalca radardan güneye doğru esen soğuk rüzgarlar.


    Şimdi sizinle çatalca radar sahasından bir kaç görsel paylaşacağım.



    Radar sahası ziyaretinden sonra ufak bir hayal kırıklığıyla Binkılıca doğru yola devam ettik. "Çatalca bandının" etkilediği alandan batıya geçince yüksek kesimlerde bile kar örtüsü kayboldu. Hayal kırıklığı seviyemiz de doğru orantılı olarak artmaya başladı. Binkılıç köyüne geldiğimizde bölgede kar esintisi yoktu. Ancak tepelik alanın yoluna girince bir kaç yüz metre gittiğimiz gibi kar örtüsü başladı. Buradaki kar örtüsü muhtemelen sıcaklığın daha düşük seyretmesi sebebiyle çok daha belirgindi. Geçen sistemde yaptığım ziyarette olduğu gibi tam 250m rakımda kar örtüsü başladı ve rakım arttıkça kar yüksekliği hızlıca arttı. 350m rakımdaki kar örtüsü bu şekildeydi.



    Bu geniş tepelik alanda 350 ila 400 arasındaki bölgede bir süre kar keyfi yaşadık. Yürüdük temiz hava aldık ve kar ile özlem giderdik. Harika bir lapa kar sağanağına denk geldik ve bolca fotoğraf ve video çektik.


    Bölgenin hemen kuzeyindeki sahil olan Yalıköydeki istasyonun o sıradaki sıcaklık değerleri ise bu şekildeydi. Denk gelen sağanağın gücüne göre 4-5 derece bandına gerileyen sıcaklık, durağan hallerde ise 6.5 ila 7 derece bandına kadar çıkıyordu. Muazzam bir mikroklima özelliği gösteren Binkılıç bölgesinde ise sıcaklıklar bu sırada 0 derece bandına kadar geriliyordu. Pazar ve pazartesi günleri ise 1 derece kadar daha soğuk olan şartlar sebebiyle ise 250m rakıma kadar inen güzel bir örtü oluşmuş.



    Salı günü yaptığımız bu gezi ve bölge hakkında edindiğimiz bilgilerden sonra sistemi kendi adıma sonlandırmıştım. Ancak İstanbula döndüğümüz gibi kar, kky ve graupel sağanaklarıyla karşılaşmamız da devam etti. Pazar gününden bu güne kadar çalıştığım yer olan 0 rakımlı ambarlı limanı da dahil olmak üzere her gün bir çok kez yağmur-kky-sulu kar- lapa kar sağanağı yaşadım. 110m rakımdaki evimde 3 kez arabaların üzerini örtecek sulu kar örtüsüyle karşılaştım. Bu sistem işte böyle bişeydi :)


    Son olarak sistemde meydana gelen yağışları, cumartesi günü modellerin tahmin ettikleriyle kıyaslayalım.


    Meydana gelen yağışlar: (haritaya bugünki yağışlardan sadece şileye düşenleri ekledim)

    Siyah noktalar mgm istasyonları, mavi noktalar wunderground üzerinden takip ettiğim bir kaç istasyon.



    Modeller:



    ECMWF ve ICON.eu genel hatlarıyla miktarlar konusunda en isabetli tahminde bulunmuşlar (icon DEK yağışlarını malesef iç kesimlere doğru ilerletemiyor, yorumlarken her zaman içerinin miktarını artırın) UKMO tersine çatalca bandını saymazsak :D bir başka başarılı model olmuş. GEM yine iç kesimlerdeki boşluk haricinde genel toplamda tutarlı görünüyor. ARPEGE'nin burada paylaşabildiğim versiyonu düşük çözünürlüklü olsa da AB alanını doğru tahmin etmesiyle kuzey batıda artışa geçip bazı köylerde sele sebep olan yağışları bize gösterdi. Yüksek çözünürlüklü versiyonunu WX.charts üzerinde incelediğimizde ise kusursuz bir yağış tahmini yapmış olduğunu görüyoruz. GFS ise herzamanki performansında :D


    Şimdi bir de sayısal olarak bu değerleri görelim.



    Sol tarafta yağış miktarları, sağ tarafta ise sistemin önemli iki gününün en yüksek ve en düşük sıcaklık değerleri bulunuyor. Sistem öncesi perşembe günü buraya yazdığım mesajda en yüksek 4-7 en düşük 0-3 tahmininde bulunmuştum ve iç kesimlerde don olabileceğinden bahsetmiştim. Bazı iç kesimlerde yaşanmış olan enverziyon ve don istasyonlara yansımamış olsa da genel anlamda sıcaklık tahminlerim başarılı olmuş. Tuzla ise pazartesi ulaştığı 9.5 derece ile yuh dedirtmiştir :)


    Genel hattıyla takibi eğlenceli, yaşaması sinirlendirici sınırda bir DEK sistemini geride bıraktık.


    Daha iyilerini yaşamamız dileklerimle :)

    Hocam hatırlarsanız bu konudan bahsetmiştim ve güzel bir şekilde açıklamıştınız öncelikle tebrikler.:)


    Bir sorum daha olacak, neredeyse her DEK yağışı aldığımız sistemde hep bu şekilde sistem sonlarına doğru Batı Karadenizde AB alanı oluşup ilimize doğru ilerliyor bunun herhangi bir sebebi var mı? 2015, 2021 Tulpar, 2022 Mart (2 defa) en son hatırladıklarım.

    Hocam bir önceki mesajımda alıntıladığım uzun yazıda oluşum ve hareket mekanizmasından bahsetmeye çalıştım. Uzmanlık alanım olmadığı için işin teknik kısmı konusunda pek bir bilgim yok. Yazdığım mesaj, genel meteoroloji bilgim ve geçmiş sistemlerden yaptığım analiz ve kıyaslamalar sonucunda ulaştığım "yorumlamaydı". Vaktim olduğu bir gün konunun detayına inerek burada daha detaylı ve görselli şekilde açıklamaya çalışacağım :)


    isobarmania hocam AB şuan şile açıklarına kadar geldi. Muhtemelen ufak bir batılama daha yaptıktan sonra boğaza ulaşıp etkisin kaybedecek (siklonik etkisi). Şuan dönme hareketi sebebiyle bantların gelişimi bozuldu ve anadolu yakası bant şeklinde yağış alamıyor. Bundan sonrası için beklentim bir miktar daha batılayan kuvvetli yağışlar, yarın öğle saatlerine kadar Arnavutköy-İğneada hattına yay şeklinde kesintisiz yağış bırakabilir. Şileden küçükçekmece gölüne kadar çekilen hayali çizginin alt kısmında kalan yerlerde ise bu saatten sonra "çok daha yerel gelişen yağışlar" bekliyorum. (nadir yağış). Yarın AB etkisi tamamen kalktıktan sonra ise hepten zayıflamış deniz etkili yağmur veya kky yağışları seyrek olarak ziyaretlerine devam edebilirler.


    sakaryalipolis hocam bu yağışlardan şehrin en batı kesimleri faydalanabilecekler gibi duruyor. Oralarda da yüksek rakımlı yerler yoğun sulu kar, kıyılar ise kky yağmur alabilirler. En yüksek kesimleri ise bu yağıştan kuru kar yağışı olarak faydalanabilirse (umarım), yarın Berkay34 hocam size güzel görsellikler sunacaktır :)

    Bugün bariz şekilde oluşan ve kesintisiz 35mm yağış bırakan Çatalca bandından sonra siklonik DEK (vortex) yağışımızı beklemeye başlamıştım. An itibariyle radarda görünmeye başladı. Bir kaç milibar derinlikteki AB alanın boğaza doğru ilerlemesiyle DEK'lerdeki "bant" görüntüsü bozulmaya başlamıştı. Şimdi ise artık görünür şekilde siklonik hareketini yapıyor.


    f7a530b75741db365a492ee.png


    Bu AB'nin dalışa geçmesiyle 24 Ocak 2022'dekine benzer şekilde, İğneada'dan Arnavutköye uzanan bir yay hattı görmemiz muhtemel gibi duruyor. Bunun yanında izobarların kırılmasıyla genel hattıyla izobarları turuncu renkte işaretlemeye çalıştım.


    Alıntıladığım yazıyı okursanız bu AB'nin gelişimi ve yaygınlığı hakkında daha fazla fikir sahibi olabilirsiniz :)