Beiträge von Barbarossa

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)

    Sistemin birgünde bu kadar sapması, zaman geçtikte daha sağlıklı sonuca ışık tuttuğu gibi son güne kadar da tümden inanmanın ne kadar yanlış olacağını kendi içinde resmen kanıtlıyor.


    Aynı şekilde düne kadar tehlikeyi minimum gösterdiği hâlde bu akşam tam tersini de verebilirdi ve bu tip afetlerde ne kadar büyük bir hata olacağını çok daha acı görebilirdik.


    Daha önce söylediğim gibi, bence bu bize tedbiri elden bırakmamayı bir kez daha kanıtlıyor. Yol gösteren, analizleriyle sağduyulu olan hocalara bir kez daha teşekkürler. Sayenizde ben dahil pekçok insan, erkenden salt modellere veya duyumlara göre hareket etmemeyi ve sabırla tedbiri öğrenmiştir.

    Millet olarak savaş, afet, terör vb. olaylardan sonra bizim kadar tedbir alan ve birliği kuvvetlenen başka bir millet yoktur.


    Fakat olduktan sonra...


    Devletin alacağı tedbirler, temelde insan bilinçlenmedikçe bir yere kadar yeterli olur.

    Mutlaka ama mutlaka çevremizde olası tehlikelere açık insanları bilgilendirmeliyiz.


    Bir örnek vereyim...


    Eski işyerim varken, 40-50 mm. yağışta bile önündeki kaldırıma uzun tahtalarla set çekerek mekânı son anda kurtarıyordum. Çünkü ızgaralar tıkanıyor ve gelen-geçen araçlar da dalga yaratıyordu.


    Bu olası yağış miktarında dükkânın yeni sahibine ve çevredekilere uğradım. Buzdolaplarını içeriye almalarını, dışarda birşey bırakmamalarını, sigortayı kapatmalarını ve kum torbalası alarak kepenklerin önüne dizmelerini söyledim.


    Dik yokuşlarda oturan tanıdıkları da araçlarını birgün önceden uygun yerlere parketmelerini ve ağaç altı, çukur vs. yerlere koymamalarını söyledim. Dilden dile yayıldı ve yapacaklar.


    Izgaralar tıkandıktan, araçlar zarar gördükten sonra devlet bir yere kadar müdahale edebilir.

    Önemli olan öncesinde bireysel tedbirlerdir.


    İstenmeyen görüntüler, acı tablolar illâ ki çıkabilir. Önemli olan minimuma inmesidir.


    Kurumlarımızdan gerektiğinde aksiyon beklemek, yanlışında hesap sormak haktır.

    Sonrasında, bu tabloların sebebi neyse

    (çarpık kentleşme, dere ıslahları, yetersiz altyapı) gereken hesap sorulur fakat bunlardan önce “Biz” üstümüze düşeni ne kadar yapıyoruz, ne yapmalıyız? Önemli olan budur diye düşünüyorum.


    Takibe devam...

    Ülke tarihindeki ilk kasırga, forumu bir süredir takip etsin veya etmesin pekçok insanı çekiyor.

    Ben de uzun süre sonra üye olayım dedim.


    Fakat forumun ciddiyetini ve insanların takip ettiğini bilerek, tahminleri bilimsel verilere dayanarak yapmalıyız. Dahası, bu işi bilen hocalara bırakmalıyız. Bu yüzden eklenecek farklı birşey yoksa, hocalarımızı takip ederek sağlıklı bilgiye gölge etmemeyi öneririm.


    Ayrıca İzmir, Muğla, Marmara vs. için tekrar tekrar sorulan sorular geçmiş sayfalarda sıkça mevcut ve cevapları biz istemesek bile bilgiler güncellendikçe zaten veriliyor.


    İyi çalışmalar...

    Merhabalar,


    İzmir’de 18 Ocak 2018’de Gündoğdu ve Kordon’un pekçok yerinde sel yaşanmıştı.

    O olaydaki veriler:

    • Rüzgâr hızı saatte 103 km
    • Su yükseltisi 50 cm.
    • Denizde dalga boyu 4 metre
    • 1. Kordon’daki kaldırım taşları, dalgaların etkisiyle sökülüyor ve bazı yollarda çökmeler yaşanıyor.

    Şimdi, bu verilerle yaşananlar böyle ise daha uzun soluklu ve kasırga lâfının resmen adının konduğu bir durumda hangi önlemler yeterli gelebilir merak ediyorum.


    Yüksek rakımlı tepelerin güzergâhındaki tek katlı evler ve işyerleri ile bu yokuşların düzlükle buluştuğu noktalarda, 200 mm. lerin telâffuz edildiği yağışlar sonucu su seviyesinin ne kadar yükseleceğini siz düşünün.


    Riskli bölgelerde “Tahliye Emri” hariç tüm tedbirlerin yetersiz kalacağını düşünüyorum.


    Şahsî olarak, daha önce yaşadığım tecrübelerdeki diğer verileri de inceledim ve su baskını yaşayabilecek ev/işyeri sahibi tanıdıklarımı uyardım. Powerbank, pil, bot vb. ürünler hazır. Otomobillerimizi mümkünse katlı otoparklara koyalım. Yer bulamazsak da mümkün olduğunca yokuşlardan, dere kenarlarından ve sahil şeritlerinden uzak tutalım. Su baskını riski altında bulunan ev/işyerlerimizde afet sonrası bulunacak olursak, lağım vb. kaynaklardaki mikroplara maruz kalacağımızdan yedek kıyafet ve su/sabun gibi eşyaları ihmâl etmeyelim.


    Takipte kalmaya devam...