Beiträge von ilker.gunebakan

Meteorolojik Model Güncelleme Saatleri
06:30-08:15 (GFS Sabah)
09:00-10:00 (ECMWF Sabah)
12:30-14:15 (GFS Öğlen)
18:30-20:15 (GFS Akşam)
21:00-22:00 (ECMWF Akşam)
00:30-02:15 (GFS Gece)

    hocam o tür mutasyonlar biraz yılların birikimyle olacak işler. Virüslerde kod RNA üzerinde ve bu dizilimi kontrol mekanizması yok..Yani virüs kötü bir mutasyona uğrarsa kendi açısından bunu düzeltecek bir mekanizma yok dolayısıyla sürekli kendisi açısından doğru bir mutasyon geçirmesi lazım buda zor..

    Sağol Hocam.

    Tabi ben kendimce çıkarımlar yapıyorum ama olmayan bilgi çuvallatıyor :)


    Teşekkürler açıklama için

    Aynı zamanda bu kuluçka ve taşıyıcılık özellikleri ile, bir de mutasyon geçirip çok daha ölümcül hale gelme

    ve hatta hayvanlara da bulaşma riski var. Evet bir domuz gribi değil ölüm oranı olarak ama potansiyel riskleri daha büyük kanımca.

    Bir de alınan önlemler ve uygulama farkı Hocam :)


    Evet belki işin insani yönü sorgulanabilir ve kesinlikle onaylamıyorum ama, Çin'de içerde enfekte olmuş kişiler varken, bir dairenin

    kapısını kaynak yaparak kapatıyordu. Yöntem sorunlu ama adamların kontrol zihniyeti çok katı.


    İtalyanlar ise neredeyse romantik bir aşk şarkısı gibi yaklaştılar olaya ama çok kısa zamanda hayal kırıklığı geldi.

    Fransa, İspanya ve İngiltere de aynı yolda hızla ilerliyorlar.

    FED'in faizi 0'a çekmesi yakın tarihin en önemli ekonomik haberidir. Çok canın yanacağının habercisidir. Bu dönemde ticarette olanlara Allah büyük kolaylık versin.


    Ki buna ek olarak 700 milyar dolarlık parasal genişleme de tamamen bunu destekler nitelikte, piyasayı kurtarma çabasıdır.

    Pazar gecesi gelen bu "indirim" ve 700 milyarlık genişleme bilgisi aslında Amerikan sisteminin panik içinde olduğu göstergesidir.

    Ha şunu diyebiliriz belki, bu hamle ile Amerika kendini yukarı çekmeye çalışıyor ama tartışılır bir hamledir.

    Fed faizi sıfıra indirip 700 milyar dolarlık parasal genişleme açıkladı. Bu demek ki Amerikan merkez bankası kapital sistemi kurtarmak için en büyük mermiyi sıktı.

    Hocam, isterse trilyon dolarlar saçsın ortalığa. Zaten şu anda trade yapılan tüm varlıklar neredeyse sanal para.

    Bana kalırsa bir şey değiştirmez önlem.Hatta daha büyük risk balonları yaratır.

    Malum saat, malum açıklama geldi. İvme de artıyor, yarın bambaşka bir haftaya uyanacağız. Kişisel önlemleri maksimuma çıkarın.

    Bana kızacak arkadaşlar olacak ama, yarın çarşıya çıkıp, temel ilaçlar, kişisel temizlik ürünleri, abartmamak kaydıyla bozulmayacak temel ihtiyaç

    maddeleri almayı düşünüyorum. Netice de benim annem, eşimin anne ve babası ve kendi eşim ve çocuklarım olmak üzere şahsımın ( bu kelimeyi hep kullanmak istemiştim ) sorumlu olduğu insanlar var. Durumun ciddi olduğunu düşünüyorum.

    Tabi bu tavrımdan dolayı eleştiri yapılabilir ama kendimce çözümüm bu olacak sanırım.


    Aynı zamanda, evden çok zaruri haller dışında da çıkmayı düşünmüyorum.


    Allah sonumuzu hayretsin.

    Hasta olupta sonradan sonuçları negatif çıkanların bazıları böyle diyordu diye hatırlıyorum bende.

    Dün yazmıştım okuduğum bir yazıya istinaden ama evde kapalı tutulduğum için çok şey okuyup, sonra kaynağı unutuyorum :)


    Aslında en büyük sorunlardan birisininde, hafif semptomlar ile bu rahatsızlığı geçirenlerin, mevsimsel grip gibi değerlendirmeleri

    ama bu sürede taşıyıcı görevine devam etmeleri.


    Diğer bir sorun da teşhis kitleri. Bu testlerin güvenilir olup olmadığı konusu bir muamma.

    Özellikle sonucu negatif olupta, diğer klasik yöntemlerle yapılan teşhis yöntemlerinde pozitif görünüm taşıyanların

    durumu ile ilgili de bir tartışma vardı.


    Ürkütücü.

    Türkiye de vaka sayılarının az olmasını her ne kadar değişik etmenlere bağlasak da,

    aşağıda vereceğim link de ülkelerin uyguladığı test sayıları mevcut. Türkiye için verilen sayı

    Sağlık Bakanını 03.03.2020 tarihindeki beyanına göre girilmiş. Ondan sonra da şeffaf(!) olsak da

    test sayılarını güncellememişiz.


    İnanın bu tablo beni gerçekten ürkütüyor



    link :


    https://www.worldometers.info/coronavirus/covid-19-testing/

    Şuanda en büyük sıkıntı hafif şekilde hastalığı geçirenlerin farkında olmadan çevresine bulaştırması buda vaka sayısının önüne geçilmesini engelliyor


    Bizim ülkemizde maalesef hızlıca evden çıkma yasağı alınması gerekiyor septomları gözükenlerin alo 184'ü arayarak evden çıkmadan test yapılarak durumlarına göre hastaneye sevk verilmesi daha doğru olacaktır.


    OHAL şimdi ilan etmezsek yarın vakalar çoğaldığında İtalya,İran,ispanya gibi geç kalmış oluruz...

    Kesinlikle katıldığım görüştür. Belli bir yaşın altının hafif geçirdiği iddia ediliyor ve hatta artık biliniyor.

    Fakat bu süreçte taşıyıcı olanlar?


    Bence durumu daha da kritik kılacak konu budur.


    İyi Akşamlar

    Yavuz Dizdar ve bunun gibi şahsiyetlere dedikleri doğru olsa da yanlış olsa da kulak vermiyorum. Şuan konu bu değil çünkü..


    Diğer bir konu ise karantinada kaldıkları kyk yurtlarına ahır burası diyecek kadar ( Mersindeki ve gebzedeki kyk da kalmış birisi olarak) zengin sorumsuzlara bence devlet yanlış yapıyor. Koyun önlerine yiyecek olarak saman, bir tanede yalak hazırlatın oradan içsinler sularını!!

    Yavuz Dizdar Radyasyon Onkolojisi uzmanı. Uzmanlık alanı içinde olan açıklamalarına bir şeyler söylemek tabi ki haddim değil.

    Ama Radyasyon Onkolojisi harici söyledikleri konusunda mesela ben daha fazla ve doğru bilgiye sahibim diye iddia edebilirim ve

    yanılmış da olmam. Herkes uzmanlığı dahilinde konuşmalı. Üstelik bu konuşmalar Ulusal televizyonlar da filan yapılıyorsa çok daha

    hassas olunmalı. Görüşünüze kesinlikle katılıyorum.


    KYK yurtları konusunda da hak veriyorum. Ben de Trabzon da okurken KYK yurdunda kaldım. Şimdi ki şartları bilemem ama benim kaldığım zamanlarda kalsaydı bu " abesle iştigal eden sorumsuzlar" her halde ana giriş kapısında kendilerini vururlardı.

    Gereksiz insan ve açıklamalar. Boşverin.



    İyi Akşamlar

    Hocam Çin’den daha kirli değildir herhalde havası hocam insanın aklına her şey geliyor sabah Semih hocada bahsetmişti acaba yaşlı nüfusu mu bitirmek istiyorlar çünkü 80 üstü çokta müdahale etmiyorlarmış

    Tipik kapitalist zihniyet yaklaşımı. Yaşlı nüfusun yaşatmanın maliyeti, genç nüfusu yaşatmanın maliyetlerini kat be kat aşacağı için,

    "bırakınız ölsünler" deniyor. İnsanca değil ama kapitalist kabuller açısından mantıklı.



    Not : Ben mevcut sistemi ( kapitalizmi) yermek için bir durum tespiti yaptım. Yanlış yerlere çekmeyiniz lütfen.

    Arkadaşlar anlamıyorum ya bir sokak röportajında görmüştüm hatırlamıyorum hangi video olduğu tahminimce 55 yaş üzerindeki bir abimiz bizim ülkemiz 15 temmuzu atlattı bu ne ki diyor öleceksek ölürüz kaderimizde vardır diyor böyle bir kıt düşünce olabilir mi?

    Arabayla giderken deli gibi basmaya başlarsın. Hız sınırı 70 olan yerde 180 ile gidersin. Sen ölümü göze almışsındır aslında.

    Ama tam o anda kontrolü yitirip, karşı şeritte kuralına uygun giden başka bir arabaya çarpar ve oradaki hiç bir suçu olmayan insanları da

    yok edersin ya.


    Aynı mantık. Allah akıl fikir versin.

    Plague Inc'de vakalar yüz milyonlara ulaşınca sınırlar kapatılır onun gibi bir şey mi ima ediyorsunuz? Bence o kadar değil olsa olsa 3-6 kat daha fazladır yoksa Çin'den anlardık.

    Yok yok, b,r şey ima etmiyorum :)


    Sadece bahsettiğim sebeplerle mevcut sayıların sağlıklı olmadığını söylüyorum.

    Tabi Çin konusunda da çekincelerim var. Ama o konuyu ayrıca tartışırız.

    Bir de kendi tecrübemden bahsedeyim biraz.

    Özel ve acil bir işim için Salı günü Bulgaristan'a gittim.

    Ne türk tarafında ne Bulgar tarafında ekstra hiç bir durum görmedim.

    Sadece Türk Polis memurları eldiven ve maske takıyordu.


    Çarşamba akşamı ise geri döndüm. Fakat hem Bulgar hem de Türk tarafında bazı değişiklikler olmuştu.

    Alışılmışın dışında Bulgar polisi otobüse girmeyip, pasaport kontrolü için herkesi dışarı çıkardı. ( eski uygulama Bulgar polisi araba içinde, Türk Polisi dışarda kontrol yapardı)

    Türk tarafında ise, her kontrolden önce bir sağlık memuru araç içine girerek, tüm yolcuların ateşlerini ölçtü, sonra diğer işlemler yapıldı.


    Fakat bu durumla ilgili ciddi eleştirilerim var.


    - Ateş ölçümü yeterli bir kontrol değil. Sadece enfekte olmuş ve hasta dediğimiz kişileri ayırt edebilir bir yöntem.

    Ama esas risk grubu olan kuluçka evresindeki hiç bir hastayı ayırt edemez. Fakat kontrol edilen yolcu sayıları

    personelin elindeki çizelgelere işte kontrol edilen şu kadar, enfekte olan yok şeklinde girildi.

    Şu aşamada taşıyııcıları tespt edecek yöntem yok ama Bakanlığın elindeki bilgiler de sorun var.


    - Çok ilginç başka bir durum, sağlık memuru işini bitirip inerken çıkıntılık yapıp bir kaç soru sordum.

    Maske, eldiven, kolonya gibi malzeme koruyucu mudur?

    Bu otobüsteki kişiler evde şahsi karantina filan uygulayacaklar mıı?


    İlk soruya yanıt, "tam bilmiyoruz!!"


    Karantina içinde," faydası olur tabi ama kim uygular ki bilemeyiz."


    Netice de ben kendi açımdan kendimiz evin bir odasında izole ettim. Dışarı çıkmam da gerekirse maske filan takıyorum.

    Ama anladığım insanlarımız da neredeyse bilinç düzeye "yok" seviyesine yakın.


    daha başka duyduğum ve analiz etmek istediğim şeyler ama sonra yazarım bir ara.


    Sağlıklı günler dilerim.

    Bana kalırsa, rapor edilen hasta sayıları gerçeği yansıtmıyor. Tabi dünya genelinden bahsediyorum :)


    Şöyle ki;


    Sadece Cov,d-19 değil paralel olarak mevsimsel grip ve nezle salgınları da var.

    Teşhis kitleri hem sayısal hem de teknik anlamda çok da başarılı olmadığı için, mevsimsel rahatsızlıklar ve Corona

    büyük olasılık karıştırılıyor. Üstelik belli bir yaş grubunun altında semptomlar hafif seyrettiği için belki de

    bir çok vaka kayıtlara bile girmiyor.


    Bence sorun şu ki; sayılar güvenli olmadığı için enfekte olan hastalar ve global yayılma alan ve hızları konusunda

    yeterli bilgimiz yok. Bu da bizleri hatalı analizlere götürüyor.


    Sağlıklı günler diliyorum herkese :)

    Bu işin uzmanı olmamakla beraber, şimdiye dek okuduklarımdan öğrendiğim bir kaç şeyi paylaşayım.


    Depremler dikkat ettiyseniz, kilometrelerle ölçülebilen derinliklerde oluyor. Bu derinliklerde ve çok büyük enerji

    gerektiren bir doğa olayının, yeryüzünde meydana gelen, rüzgarlar, seller, yağmurlar, heyelanlar gibi olaylarla

    ilişkilendirilmesi mümkün değildir.

    Ama yeraltı sularının kontrolsüz kullanımı, bu boşlukların zamanla çökmesine sebep olarak "obruk" adını verdiğimiz

    çöküntülerin oluşmasına sebep verir ama deprem oluşturmaz.


    Son zamanlarda, kaya gazı, kayaç petrolü gibi ürünlerin yeryüzüne çıkarılmasının depremlere yol açtığı

    ileri sürülse de, henüz kesin doğruluğu ispatlı değildir.

    Depremlerin mekaniği, tamamen magma üzerinde hareket eden kara parçalarının kırılması ile oluşmaktadır.


    Diğer taraftan, suların çekilmesi, deniz kıyılarında renk değişimleri havaların ani ısınması / soğuması ile oluşan organik / kimyasal

    reaksiyonlar sonucu olmaktadır. Depremle bir alakası yoktur.

    Hatta ringa gibi dip balıklarının yüzeye çıkması bile bu işlerin habercisi değildir :)


    bazı lokasyonlarda yeraltı sularının ısınması, sülfür gazı çıkışı, ışık topları diye örnekleyebileceğimiz olaylar ise,

    depremlerin sebebi değil, sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.


    Fakat çok kesin açıklamaları olmasa bile, bazı hayvanların ki büyük olasılıkla kayaçların sürtünmesinin meydana getirdiği

    bazı frekanslardaki sesleri algıyabildiği düşünülmekte.

    Ama burda doğruluk payı olan olaylar var olduğu gibi, algılanamayan depremlerde olmaktadır.


    Çok endişelenmeyin, rahat olun :)

    10- Aslanİlk gördüğün hayvan aslansa, doğuştan lider olarak yaratılmışsın demektir. İnsanları ikna etmeyi iyi bilirler ve onları belli bir amaç uğruna çalışmaya yönelik motive etmede başarılıdırlar. Stratejik düşünmede çok başarılıdırlar. Hiçbir zorluk amaçlarına ulaşmada onları yıldıramaz.

    Hocam, ben şebelek bir ejderha gördüm. Durumum kritik herhalde ^^